Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Agah Bıyıkoğlu

“AFYONKARAHİSAR, SON BÜYÜK ZAFERİN KİLİDİ OLDU” ATATÜRK’ÜN AFYONKARAHİSAR’DA BİR KONUŞMASI (21 EKİM 1925)

Cumhuriyetimizin kurucusu büyük asker ve devlet adamı, eşşiz kahraman Mustafa Kemâl Atatürk, kısa sayılabilecek yaşamında; tehlikeli yollarda hiç korkmadan uzun ve şerefli yolculuklar yapmış tarihi bir Türk büyüğüdür. Bu uzun yolculuklarının en heyecanlı ve cür’etlisi 16 Mayıs 1919’da Bandırma Gemisine binmesi ve 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkmasıyla başlar, 9 Eylül 1922’de başkomutanı olduğu ordularımızın İzmir’e girmesiyle de bir etabı bitmiş olur bu uzun ve şerefli yolculuğun.
Atatürk, muhtelif tarihlerde ilimize gelmiş ve tarihi konuşmalar yapmıştır. 30 Ağustos 1924 tarihli Dumlupınar ziyareti sırasındaki yabancı büyük elçi, temsilci ve yüzlerce yerli yabancı misafirin ve halkımızın katıldığı muhteşem tören ve buradaki konuşması çok ünlü ve heyecan vericidir..
Bu uzun konuşmanın son bölümü şöyledir: Efendiler, artık bugün, hayat ve insaniyet icâpları bütün hakşikatiyle belirmiştir. Bunlara aykırı olan söylentiler ahlâk ve imâna esas olamaz. Hakikat ortaya çıkınca yalan ortadan kalkar. Safsatalar, hurâfeler kafalardan çıkmalıdır. Her türlü teâli (yükseliş) ve tekemmüle (gelişmeye) müsteit (istidatlı-yatkın) olan milletimizin içtimâî (toplumsal) ve fikri inkılâp (kafaca ve ruhça değişim- gelişim) hatvelerini (adımlarını) kısaltmak isteyen ma’niler (engeller) behemehal (mutlaka) bertaraf edilmelidir.. (ortadan kaldırılmalıdır)
Efendiler, son sözlerimi münhasıran (özellikle) memleketimizin gençliğine tevcih etmek (yöneltmek) istiyorum.
Gençler! Cesâretimizi takviye ve idâme eden (kuvvetlendiren ve sürdüren) sizsiniz. Siz almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile (eğitim ve öğretim ile) insanlık meziyetinin, (üstün niteliğinin) vatan muhabbetinin (sevgisinin), fikir hürriyetinin en kıymetli timsali (sembolü) olacaksınız.
Ey yükselen yeni nesil! İstikbâl sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu î’lâ ve idâme edecek (yükseltecek ve devam ettirecek) sizsiniz.
Arkadaşlar, bu gazâ ve şahâdet diyarını (gâziler ve şehitler diyarını) terkederken “Şehit Asker”i hep beraber hürmet ve ta’zimle (saygıyla) selâmlayalım..
Ordulara komuta etmiş bir yiğit asker ve devlet adamı olmanın yanı sıra bir hitabet ustası da olan Atatürk, 21 Ekim 1925 günü Afyonkarahisarımıza gelmiş ve o zaman ki belediye binasında (şimdiki Zafer müzesi) halkımıza hitap etmişlerdir.
“Efendiler; Afyonkarahisar’ın muhterem ahâlisi tarafından hakkımda izhâr olunan (gösterilen belirtilen) samimi (içtenlikli) hissiyat (duygular) yapılan bu coşkun tezâhürâta (gösterilere) karşı arzı minnet ve şükrân eylerim. (minnet ve teşekkürlerimi arz ederim). Halkın hissiyatını (duygularını) tercüme eden genç arkadaşımızın sözlerinden çok mütehassis oldum (duygulandım). Bilhassa (özellikle) kendilerine bir noktada teşekkür edeceğim. O da bana vazifemin henüz bitmemiş olduğunu ihtâr etmeleridir (hatırlatmalarıdır). Vazifemin bitmediğini, üstlendiğim sorumluluğun yüksek ve çetin olduğunu çok iyi biliyorum..
Arkadaşlar, bu vazife bitmeyecektir. Ben toprak olduktan sonra dahî sürecektir. Ben seve seve sevine sevine bütün varlığımı bu kutsal vazifeye hasredeceğim ve onun yüksek sorumluluğunu üstlenmekle mutlu olacağım. Vazifeme başarıyla devam edeceğim. Çünkü büyük milletimizin, bana karşı sarsılmaz bir güven ve itimat taşımakta olduğunu görüyorum. Bu benim için büyük kuvvettir, büyük yetkidir..
Efendiler, Bu binanın çatısı altında ne mutlu ne tatlı anılarımı canlandırıyorum.. Bir gece ben şu odada, Fevzi Paşa bu odada İsmet Paşa da bu odada yatıyorduk. Genelkurmayımız, şu odada çalışıyordu. Düşman ordusunu tamamen sarsmak ve imhâ etmek kararı şu odada çıktı. Afyonkarahisar, son büyük zaferin kilidi oldu. Esâsı (temeli) oldu. Afyonkarhisar, tarihî mücadelemizde unutulmaz bir parlak sahifeye mâliktir. Burada; buranın azîz halkıyla beraber bulunmaktan duyduğum zevk ve mutluluk büyüktür. Bana bu mutluluğu bahşeden sizlere muhabbet ve teşekkür.” (Hâkimiyet-i Milliye:22 Ekim 1925)
NOT: 26 Ağustos 1922 günü sabah 5.30’da Kocatepe’de başlayan “BÜYÜK TAARRUZ”la birlikte Yunan ordularının mevzilendiği cephe, tepe ve her türlü engel askerlerimizin destansı saldırılarıyla imhâ edilmiş, birliklerimiz, 27 Ağustos 1922 akşam saatlerinde Afyon’a girmiş, Atatürk ve ordu karargâhı yukarıda anlatılan binaya yerleşmişlerdi. Atatürk,29-30 Ağustos 1922 gecesi bu binada konaklarken sabaha karşı uyandırılır ve getirilen bir haritada Yunan ordularının kıskaç alındığı ve bölük börçük bir halde Dumlupınar’a doğru gittiklerini ve orada toplanmaya çalıştıklarını görür; durumu oradaki Fevzi ve İsmet Paşalarla değerlendirirler; hemen Fevzi Paşa‘yla birlikte Dumlıpınar’a giderek savaş meydanında bizzat orduya komuta eder.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER