Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Hasan Tahsin Günek

AFYONKARAHİSAR SAVAŞ ESİRLERİ GARNİZONU KUMANDANI BİNBAŞI MAZLUM BEY -2

Hasan Tahsin Günek 12 Kasım 2018 Pazartesi 13:38:01
 

Özet
Afyonkarahisar Savaş Esirleri Garnizonu I.Dünya Savaşının hemen başında oluşturulmuştu. Kamptan zaman zaman yaşanan firar hadiseleri üzerine mevcut komutan Asım Bey görevinden alınarak firar hadiselerinin önlenmesi ve düzenin sağlanması amacıyla yerine Binbaşı Mazlum Bey atanmıştı. Mondros Ateşkes Antlaşmasından sonra İngilizler önde gelen asker ve devlet adamlarını yargılamak üzere yakalayarak Malta Adasına sürgüne yollamışlardı. Afyonkarahisar Savaş Esirleri Garnizon Kumandanı Binbaşı Mazlum Bey’de bu sürgünlerin arasındaydı.

Mazlum Edip Beyin Kamp Komutanı Olarak Görevlendirilmesi
Firar hadisesi sonrasında esirlere tanınan pek çok imkân ve haklarda sınırlamalara gidildi. Tüm bu zaman zarfında kamp komutanı Miralay Asım Bey’di. Yaşanan firar hadisesinden kısa bir süre sonra Asım Bey görevden alınarak yerine, Binbaşı Mazlum Bey görevlendirildi.9 Mazlum Bey Arabistan’ın Güney bölgelerinde görev yapmış sert mizaçlı bir komutandır. Kamptaki görevine başladıktan sonra günde iki sefer sayım yaptırmaya başladı. Bu sayımlarda ismi okunan esirlerin bir adım öne çıkarak kendilerini göstermeleri gerekiyordu.10Mazlum Beyin kamp komutanlığı yaptığı dönemle ilgili olarak İngiliz savaş esiri Alan Bott hatıralarında şunları yazmıştır: Bir zamanlar görevli olan subay 1908 tarihli Jön Türk Hareketi sırasında, Enver Paşa için birkaç “infaz” yaptığı iddia edilen Mazlum Bey idi.11 Esirlerden John Still ise hatıralarındakampta görev yapan komutanlarla ilgili olarak sırasıyla; Afyon’un ilk Komutanı suistimal nedeniyle; ikincisi olan Asım Bey ise esirlerin kaçmasına engel olamadığı için komutanlıktan alınmıştır. Üçüncüsü Mazlum Bey ve dördüncüsü bir centilmen olan Ziya Beydi. Notunu düşmüştür:12
Kampın idaresinde görevli olan diğer komutanlık personelinden tespit edilebilenler şu kişilerden oluşmaktaydı: Kolağası(Binbaşı) Ahmet Hamdi, Yüzbaşı Sefer, Tercüman Kıbrıslı Teğmen Nevzat ve Tercüman DervişBeylerdi.Afyonkarahisar Savaş Esirleri Garnizonu komutanlık binası, Ermeni kilisesi avlusunu da gören, ermeni okulu olarak kullanılan binadaydı.13
Kamptaki esir askerlerin bazılarına, içerideki esirlerin ihtiyaçları olan gıda ve diğer malzemeleri topluca alabilmeleri için şehirdeki haftalık pazarlardan, çarşı ve dükkânlardan alışveriş yapabilmeleri için izin verilmekteydi. İngiliz subayların firar etmesinden sonra ermeni kilisesine kapatılan esirlerin yedi hafta kadar süren cezaları, Mayıs ayının başlarında bitti.14 Ermeni kilisesinden çıkan Fransız ve Rus esirler şehirdeki daha önceden kalmakta oldukları boş evlere tekrar yerleşirlerken, şehrin bir mil uzağında istasyon yolu üzerinde inşa edilmiş dört evden oluşturulan ve aşağı kamp adı verilen yerede kırk kadar esir İngiliz subay yerleştirilmişti.15
Bu dönemde Afyonkarahisar’daki kamplarda kalan esirlere haftada bir hamama gitme, haftada bir yukarı ve aşağı kamplar arasında karşılıklı olarak birbirlerini ziyaret edebilme ve haftada birkaç gün alışveriş yapabilmek için dışarı çıkma izni verilmişti.Ayrıca evlerinin bahçelerinde başta badminton olmak üzere pek çok oyunlar oynayarak vakit geçirmelerine de bir şey denilmemekteydi. Bazı esir askerler kitap yazmakta, bazıları tiyatro oyunları için kostümler hazırlamakta, bazı esir grupları aralarında belirledikleri konular hakkında tartışmalar yapmakta, Mendelizmden, havacılığa, denizaltılardan, Sri Lanka (Seylan) tarihine ve eski Yunan madeni paralarına kadar birçok konular hakkında araştırma ve karşılıklı tartışma grupları vardı. Matematik, Almanca, Tamilce, İtalyanca, Türkçe ve Rusça bilenler diğerlerine bunları öğretmeye çalışarak vakit geçiriyorlardı.16
1917 baharına gelince esirlere biraz daha serbestlik tanınmıştı. Kumandan Mazlum Bey esir subay ve askerlerin dışarıya çıkıp yürüyüş yapabilmek yönündeki taleplerini kabul etmişti. Bir süre sonra sadece şehrin kenarında bir tepelik alanda kendilerine ayrılmış bir alanda yürüyüş yapmalarına izin verilmeye başlandı.17 Pazartesi ve Perşembe günleri karşılıklı olarak yukarı ve aşağı kamplar birbirlerini ziyaret edebiliyorlardı. Çeşitli ihtiyaçlarını karşılayabilmek içinde pazarlara alışveriş amacıyla gitmelerine müsaade ediliyordu.18
Esirlerin Kamptaki Bazı Faaliyetleri:
Dışarıya Kodlu Mesaj Gönderme Çabaları
Kampta yukarıda anlatılanlar yaşanılırken, Afyonkarahisar Savaş Esirleri Garnizonundaki esir subay ve askerler yine de boş durmuyorlardı. Bunlardan bazıları kamptan firar etmeyi düşünüp, planlarken, bazıları çeşitli yollardan ülkeleriyle temas kurmaya çalışıyorlardı. Uyguladıkları metotlardan birisi de ülkelerine gönderdikleri mektuplara, kendi geliştirdikleri bir kodlama sistemiyle yerleştirdikleri çeşitli mesajları iletmeye çalışmaktı. Bu yolla istedikleri bilgi ve haberleri ilgili ülke ve kuruluşlara iletmeye çalışmaktaydılar.
Bu husus ile ilgili olarak esirlerden Still şunları anlatıyor: Kronolojik düzen içerisinde kayıtların mümkün olduğu kadar sürekli olmasını sağlamaya çalışıyorum. İngiltere ile ilk kez kodlu yazışmaları yaptığımızda, bir yıldan biraz daha az bir süredir Türkiye’de bulunuyorduk. Tüm mektuplarımız Viyana’da olduğu gibi Konstantinopolis’te ve belki de yerel olarak bulunduğumuz kampta da sansürlendi. Ama bildiğimiz kadarıyla bizim kodumuz asla tespit edilip ortaya çıkarılamamıştı. En azından onların, bazı iletişim yollarımızın varlığından şüphe ettiklerinden kuşkulanıyorduk. Çünkübizlerin kamptaki belirli acil ihtiyaçlarımızın belirlenmesi ve bazı sıkıntılı durumların düzeltilmesi için Hollanda Büyükelçiliği aracılığıyla talepte bulunulmuştu. Türk Hükümeti kampla alakalı bu taleplerinbazılarımız tarafından önceden ilgili yerlere iletilmiş olması gerektiğini biliyordu.19
Esir askerlerden Alan Bott’a göre; Bazı esir subaylar, İngiltere’deki arkadaşlarıyla gizli bir yazışmayı kod aracılığıyla yürüttüler. Belirtilen tarihler arasında sahil şeridinin belirli bir bölümünde onları bekleyen hazır bir gemininya da gece boyu onları bekleyecek bir uçağın olacağışemalar, planlar hazırlamaya çalıştılar.20 Esir askerlerdenStill, dışarıya mesajlar gönderebilmek için pek çok görünmez yazı biçimi var olduğunu, ama bunları kullanmadıklarını, mektuplarının yeryüzündeki herkes tarafından okunabileceğini düşünerekbasit, açık bir kod sistemi kullandıklarını söylemektedir. Bu arada kamptaki hiç kimsenin, cepheye gitmeden önce, iletişim için bir kod sistemi bilip öğrenmesi gerektiğini merak dahi etmediğini, zaten bir gün yakalanabileceğini düşünmüş hiçbir esirle de karşılaşmadığını belirtmektedir.21
Böylece, 1915 yılı sonuna doğru yapılan talepler üzerine esirlerin dini vecibelerinde bulunması için Afyonkarahisar’a Keldani bir papaz gönderilir. 1915 yılının Kasım Ayının başında Keldani Patriği Emanuel Thomas tarafından bir telgrafla,Müttefik Savaş esirlerine Papaz olarak görevlendirilebilmesi için İstanbul’a gitmesi gerektiği söylenilen Joseph Naayem, Halep Valisinin müsaadesiyle yola çıkar. Papa Benedict XIV, Türk Hükümetinden rahiplerin, kampı ziyaret edebilmeleri için gerekli izinleri almıştır. Papaz Joseph Naayem İstanbul’a vardığında Harbiye Nezaretinden kendisi için gerekli olan belgeleri alarak 15 Aralık’ta İngiliz, Fransız ve Rus esirlerin bulunduğu Afyonkarahisar’a gitmek için trenle yola çıkarak, 17 Aralık günü şehre gelmiş ve garnizon görevlileri tarafından kamptaki odasına götürülüp yerleştirilmişti.22
                (Devamı Yarın)

KAYNAKÇA:
9Naayem, age, 54
10Still, age, 145.
11Bott, age, 132
12Still, age, 202.
13Naayem, age, 89
14Kate Walton, Konferans sunumu, Australian POWs İn The Ottoman Empire 1915-1918, Universty QLD (Queensland), s.6 veStill, age, 162
15Still, age, 162.
16Still, age, 167-169.
17Still, age, 189.
18Yeats Brown, age, 87
19Still, age, 179.
20Bott, age, 135
21Still, age, 180.
22Naayem, age, 52

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti