Afyonkarahisar: Kurtuluş Savaşı'nın Kilit Noktası ve Zaferin Başlangıcı

Afyonkarahisar, Kurtuluş Savaşı sırasında Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin en önemli cephelerinden biri olmuştur.

Coğrafi konumu itibarıyla tarih boyunca birçok medeniyetin ilgisini çeken bu şehir, I. Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru da stratejik bir önem taşımış ve kurtuluş mücadelesinin dönüm noktalarından biri olmuştur. Afyonkarahisar, özellikle 1921 ve 1922 yıllarında Türk milletinin bağımsızlık için verdiği amansız mücadelede, önemli bir sahneye dönüşmüş, savaşın seyrini etkileyen kritik bir rol üstlenmiştir.

AFYONKARAHİSAR’IN STRATEJİK ÖNEMİ

Afyonkarahisar, Kurtuluş Savaşı'nda son derece stratejik bir bölge olarak öne çıkmıştır. Yunanlılar, Anadolu’yu işgal etmeye başladıklarında, Afyonkarahisar’ı işgal etmeyi ve burada kalıcı hale gelmeyi hedeflemişlerdir. Şehir, demiryollarının kavşak noktası olması nedeniyle büyük bir öneme sahiptir. Afyonkarahisar, İzmir-Afyonkarahisar hattı ile İstanbul-Bağdat demiryolunun birleşim noktasında yer almakta ve bu hatlar, özellikle askerî ve lojistik açıdan kritik bir öneme sahiptir. Yunanlılar, bu demiryolları sayesinde iaşe ve cephane nakliyesini hızla gerçekleştirebilmiş ve herhangi bir geri çekilme durumunda güvenli bir yol kullanma avantajına sahip olmuşlardır.

Afyonkarahisar, aynı zamanda Sakarya Meydan Muharebesi’nin hemen ardından, Yunan ordusunun birinci hedefi olmuş ve bu şehir, Millî Mücadele’nin kaderini belirleyecek olan büyük taarruzun merkezi haline gelmiştir. Şehir, Türk ordusu için hem savunma hem de saldırı noktasında hayati bir konumda bulunmuştur.

Afyonkarahisar: Kurtuluş Savaşı'nın Kilit Noktası ve Zaferin Başlangıcı

YUNAN İŞGALİ VE DİRENİŞ

Mondros Ateşkesi'nin (30 Ekim 1918) hemen ardından, Anadolu'da işgal hareketleri başlamış, bu süreçte Afyonkarahisar da yabancı kuvvetler tarafından işgal edilmiştir. İlk olarak 1919 yılı Nisan ayında Fransızlar Afyonkarahisar'a yerleşmiş ve ardından İtalyanlar şehre gelmiştir. Ancak en uzun süren ve en yıkıcı işgal, Yunanlılar tarafından gerçekleştirilmiştir. Yunanlılar, Afyonkarahisar’ı ilk kez 28 Mart 1921’de işgal etmiş, ancak bu işgal yalnızca 10 gün sürmüştür. İkinci işgal ise 13 Temmuz 1921’de başlamış ve yaklaşık 14 ay sürmüştür. Bu süreçte, şehir büyük bir direnişe sahne olmuş, halk ve Türk kuvvetleri, işgalcileri şehri terk etmeleri için sürekli baskı altında tutmuştur.

Yunanlıların Afyonkarahisar’ı işgal etmelerinin temel nedeni, şehrin stratejik konumu ve Türk ordusunun ilerleyişine engel teşkil etme arzusuydu. Afyonkarahisar’ın kontrolü, Yunan ordusunun Anadolu içlerine yapacağı ilerlemelerin başlangıç noktasıydı. Ancak Türk halkı ve yerel direniş hareketleri, bu işgale karşı büyük bir mücadelenin içine girmiştir. Bu dönemde Afyonkarahisar halkı, maddi ve manevi olarak Türk Kurtuluş Savaşı’na önemli katkılarda bulunmuş, şehrin özgürlüğü için büyük bir dayanışma gösterilmiştir.

AFYONKARAHİSAR KONGRESİ VE MİLLÎ MÜCADELE'NİN BATI CEPHESİ

Afyonkarahisar, sadece askeri anlamda değil, aynı zamanda siyasi anlamda da Kurtuluş Savaşı için çok kritik bir öneme sahiptir. Şehir, Ege Bölgesi’ndeki sivil direnişin simge kentlerinden biri olarak, 1920’de önemli bir kongreye ev sahipliği yapmıştır. Afyonkarahisar Kongresi (Afyon Kongresi), Batı Anadolu'daki direniş hareketlerinin birleştiği ve güç birliği yaptığı bir toplantı olmuştur. Bu kongre, doğu ve batı arasındaki birliği sağlayarak, İstanbul'dan sonra kurulan ve Millî Mücadele'yi yöneten Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ve Kuvayı Milliye güçlerinin ortak hareket etmesini sağlamıştır. Afyonkarahisar Kongresi, Batı Cephesi’nde kuvvetli bir örgütlenmeye ve direnişe temel oluşturmuş, ayrıca bu toplantıda alınan kararlarla Milli Mücadelenın Batı Cephesi’ndeki yerel yönetimler ve silahlı güçler arasında koordinasyon sağlanmıştır.

BÜYÜK TAARRUZ VE AFYONKARAHİSAR’IN KURTULUŞU

Afyonkarahisar’ın Kurtuluş Savaşı’ndaki en önemli anı, 1922 yılı Ağustos ayında gerçekleşen Büyük Taarruz ile başlamıştır. Bu taarruz, Türk milletinin özgürlüğünü kazanması için verilen son büyük mücadelelerden biri olup, 26 Ağustos 1922 sabahı saat 05.30’da, Kocatepe’den fırlayan Türk ordusunun Yunan mevzilerine yaptığı büyük saldırıyla başlamıştır. 27 Ağustos 1922’de, Afyonkarahisar şehir merkezi Yunan kuvvetlerinden temizlenmiş ve Türk ordusu şehre girmiştir.

Büyük Taarruz, sadece askeri bir zafer değil, aynı zamanda Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin simgesi olmuştur. Afyonkarahisar, bu taarruzun kalbi olmuş, şehrin özgürlüğüyle birlikte Kurtuluş Savaşı’nda büyük bir dönüm noktası yaşanmıştır. Zaferin ardından, 30 Ağustos 1922’de Başkomutanlık Meydan Muharebesi sonuçlanmış ve düşman kuvvetleri yurdumuzdan atılmıştır. Afyonkarahisar’daki zafer, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasına giden yolun en önemli adımlarından biri olmuştur.

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE AFYONKARAHİSAR

Afyonkarahisar, Türk milletinin zaferinin simgesi haline gelirken, bu şehirde Atatürk’ün de önemli anıları bulunmaktadır. Atatürk, 27 Ağustos 1922’de şehri ziyaret etmiş ve burada halkla büyük bir sevgi gösterisiyle karşılanmıştır. 21 Ekim 1925’te Afyonkarahisar Türk Ocağı'nda yaptığı konuşmada, Afyonkarahisar’ı Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasındaki en önemli unsurlardan biri olarak nitelendirmiştir. Atatürk, Afyonkarahisar’ın Türk zaferindeki yerini şöyle ifade etmiştir:

“Afyonkarahisar, Son Büyük Zaferin Kilidi Oldu, Esası Oldu. Afyonkarahisar’ın Tarihi Savaşımızda Unutulmaz Parlak Bir Sayfası Vardır.”

AFYONKARAHİSAR’IN GAZİ MUSTAFA KEMAL’E YANITI

Afyonkarahisar halkı, zaferin kazanılmasının ardından Gazi Mustafa Kemal’e büyük bir sevgi ve saygı gösterisinde bulunmuştur. 3. Dumlupınar Zaferi yıldönümünde, Afyonkarahisar gençliği tarafından gönderilen telgrafı, Gazi Mustafa Kemal şu şekilde yanıtlamıştır:
“Dumlupınar’ın 3. Yıldönümünü kutlarken beni hatırladığınız ve hakkımda gösterdiğiniz samimi duygular için teşekkürlerimi sunarım. Afyonkarahisar halkının, askerî zaferimizde olduğu gibi sosyal devrimimizin en ön safhalarında da kendine yaraşan saygılı yerde yürüyeceğine eminim.”

Afyonkarahisar, Kurtuluş Savaşı’nın en kritik noktalarından biri olmuştur. Yunan işgalinin ve büyük taarruzun merkezi olan bu şehir, Millî Mücadele’nin zaferle sonuçlanmasında belirleyici bir rol oynamıştır. Afyonkarahisar, sadece askeri anlamda değil, halkının gösterdiği direniş, dayanışma ve fedakarlıkla da Kurtuluş Savaşı’nın unutulmaz bir parçası olmuştur. Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin simgelerinden biri haline gelen Afyonkarahisar, bugün de Cumhuriyet’in kazanımlarını kutlayan bir şehir olarak Türk tarihinin altın sayfalarındaki yerini almıştır.

Afyonkarahisar: Kurtuluş Savaşı'nın Kilit Noktası ve Zaferin Başlangıcı

Bakmadan Geçme