- Haberler
- Gündem
- Afyonkarahisar Gazeteciler Derneği Başkanı Mehmet Abdioğulları Kazakistan izlenimlerini kaleme aldı. İşte Abdioğlulları'nın Kazakistan notları: Ata yurdu Kazakistan
Afyonkarahisar Gazeteciler Derneği Başkanı Mehmet Abdioğulları Kazakistan izlenimlerini kaleme aldı. İşte Abdioğlulları'nın Kazakistan notları: Ata yurdu Kazakistan
KAZAKİSTAN’DAN İŞADAMLARIMIZA DAVET Afyonkarahisar Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü aracılığıyla ilimize gelen Nuriddin Amankul’a Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin ÇOBAN'ı ziyareti sırasında, Danışmanı Giray Gayretli ile Çimkent Eyalet Valisi Canseyit Tüymebayev’in Danışmanı Sezai Turan eşlik etti. Afyonkarahisar OSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Yeşilay ve OSB Müdürü Ali Ulvi Akosmanoğlu’nun da hazır bulunduğu ziyarette, Kazakistan’daki yatırım imkanlarını anlatan [&hellip]
KAZAKİSTAN’DAN İŞADAMLARIMIZA DAVET
Afyonkarahisar Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü aracılığıyla ilimize gelen Nuriddin Amankul’a Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin ÇOBAN’ı ziyareti sırasında, Danışmanı Giray Gayretli ile Çimkent Eyalet Valisi Canseyit Tüymebayev’in Danışmanı Sezai Turan eşlik etti. Afyonkarahisar OSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Yeşilay ve OSB Müdürü Ali Ulvi Akosmanoğlu’nun da hazır bulunduğu ziyarette, Kazakistan’daki yatırım imkanlarını anlatan Amankul, konsolosluk bünyesinde yeni açılan Kaznex Invest ile daha da güçlendiklerini ve bu bağlamda ülkelerine doğrudan yatırımcı çekmek istediklerini söyledi.
Afyonkarahisarımızın tanınmış iş adamlarından Sayın İbrahim Alimoğlu sayesinde tanıştığımız Kazakistan konsolosluğunda görevli olan Nurettin AMANKUL ile seyahat programını birlikte düzenlendi.
Sayın İbrahim Alimoğlu yatırımcı ve iş adamı kimliği ile seyahatimizde gözlemlerini bizlerle paylaşırken, biz de gazeteci kimliğimiz ile gözlemlerimizi sizlerle paylaşacağız.
Kazakistan‘ın başkenti Astana’da Expo 2017 fuarı bizim için bir fırsattı.
Astana hava alanına indiğimizde Şafak sökmek üzereydi. Astana’nın Buz gibi havası bizleri iliklerimize kadar üşütmeye yetmişti.
Astana’dan önce Shymkent’i (Çimkent) gezdik.
Çimkent Kazakistan’ın en eski şehirlerinden bir tanesi olup, tarım ve hayvancılık noktasında kendisini geliştirmiş Kazakistan’ın 3. büyük kentlerinden bir tanesidir.
Son yıllarda ikliminin yumuşak olmasından ve 4 mevsimin de yaşanabildiği bu şehirde, yeni kurulan organize sanayi bölgesine değişik ülkelerden yatırımcı çekilmeye ve üretime yönelik bir şehir oluşturulmaya çalışılıyor.
Türk müteahhitler burayı önceden keşfetmiş hatta Adanalı bir müteşebbis İstanbul Kafe adı altında bir kafe açarak, Türk yatırımcıları bu kafenin müdavimi haline getirmeyi başarmıştır.
Türk mutfağına uygun hareket eden bu kafe aynı zamanda Türk sanayicilerinin bilgi paslaştığı bir alan olmayı başarmıştır.
Çimkent valiliğinin tarafından görevlendirilen bir memur ile Çimkent organize sanayi bölgesine giderek bir dizi incelemede bulunduk, bölge ve yatırımlar hakkında bilgi aldık.
YATIRIMCILARA ORAGANİZE SANAYİ BÖLGESİNDE BEDAVA ARSA
Organize sanayi bölgesinde isteyene istediği kadar alan ücretsiz olarak tahsis ediliyor, yeter ki 1 yıl içersinde üretim yapılsın, fabrika kurulsun. Elektrik Türkiye’nin 3’te biri, doğalgaz 4’te biri, işçi maaşları 150 dolar ile 250 dolar arasında değişiyor, lakin Kazak halkı çok rahatına düşkün olmaları ise olumsuz bir görüntü olarak önümüze gelmektedir. Özbek nüfusunun yoğun olduğu bu kentte Özbekler’in çalışkanlıkları öne çıkıyor.
Hükümet politikası ise çalışan üreten ve kendisini geliştiren bir toplum oluşturma noktasında devam etmektedir.
İbrahim Alimoğlu ile Çimkent’in altına üstüne getirdik
Pazaryerlerinden lüks mağazalara kadar her yerde gezdik. Pazarlarda ne arasanız vardı. Hatta Altın ve GÜMÜŞ tezgaha düşmüş denir ya, pazaryerlerindeki altın ve Gümüş satıcıları tezgahlarda altın satmakta, bu bölümler özel güvenlik ve resmi güvenlik elemanları tarafından da korunmaktadır.
İklimin sert olmasından hemen her yerde kürk ve şapka bulmak mümkün, tropikal meyvelerden, kırsal kesimde yetişen tahıllara kadar her türlü gıdayı bulabilirsiniz.
Etin ucuz olduğu bu ülkede en pahalı et at eti olarak satılmaktadır.
Ekmekleri beyaz buğdaydan yapılmakta ve her yerde rahatlıkla bulunabilmektedir. Yılda bir Kazak ortalama 52 kilogram et tüketmekte olup, dünyanın en çok et tüketimi olan bir ülkedir.
Kazaklar kendi aralarında şakalaşırken, “Dünyada en çok et tüketen 2. milletiz. Birinciye kurtlar gelmektedir” diyerek şakalaşmaktadırlar.
Lüks mağazalarda ise her türlü dünya markasını rahatlıkla bulabilirsiniz, kapitalizmin baş oyuncusu Cocacola ve Pepsi raflarda yerini almış, Adidas, Puma buna benzer markalar ise marketlerde en güzide mekanları tutmuş olmalarına rağmen, Türk firmaları da bunların gerisinde kalmamışlardır. LCW, Defacto, Koton ve Flo hemen hemen her alışveriş merkezinde bulunmaktadır.
Kazakistan-Astana: Rüzgâr’ın başkenti
Uçuşan insanların şehri Astana yılın her günü rüzgârlı, mimarisi, sosyal ve kültürel yaşamıyla bir dünya şehri. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla bağımsızlığını ilan eden Kazakistan’ın yeni başkenti Astana, bir masal kuşunun, Samruk’un getirip şehrin orta yerine bıraktığı altın yumurtasıyla herkesi kendine çekiyor.
Astana’yı gezmeden önce iş görüşmelerimizi tamamladık, Kazakistan konsolosluğu ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan‘ın Kazakistan ziyaretine dahil olan iş adamlarıyla birlikte Kazakistan Başbakanıyla yapılan kahvaltı sonrasında, iş anlaşmalarına geçildi.
Çalık holding, Acıbadem hastaneleri, Yıldızlar SSS Holding gibi ülkemizin önemli iş adamlarının bulunduğu görüşmeler iş anlaşmalarıyla devam etti. Özellikle Madencilik, Enerji; Seramik, Sağlık ve gıda alanında büyük rakamlı projelere imzalar atıldı.
Kazak hükümeti yabancı yatırımcılarda kardeş halk dedikleri Türk iş adamlarına pozitif ayrımcılık yaparak öncelik hakkı tanımakta ve her anlamda yardımcı olmaktalar.
Bugün, Kazakistan Büyükelçiliği ve NC “Kazakh Invest” in desteğiyle dokuz yatırım belgesi 590 milyon dolarlık toplam imza attı. Çalık Holding, Yıldırım Holding, Yıldızlar SSS Holding, Agrobest Grubu ve diğerlerinin en büyük holdingleri ile sözleşme ve muhtıra imzalanmıştır.
Türk ve kazak iş adamlarıyla gerçekleşen iş ortaklıkları kısa zamanda hayata geçirilecek tarım, madencilik, enerji, ve sanayi kollarında üretime yönelik yatırımlara hız verilecek.
Toplamda 70 projede 2.7 milyar dolarlık bir hareketliliğin sağlanması hedeflenirken bu güne kadar 40 proje hayata geçirilmiş olup, 10 proje ise hazır hale getirilmiştir.
Astana’da Expo2017 iş adamlarımızla birlikte gezdik.
Tüm dünya milletlerinin stant açarak ülkelerini tanıttıkları Expo 2017 fuarı tam bir teknoloji çılgınlığı.
Stantlar ve gösteriler durmadan göz kamaştırırken, yakalanan teknoloji ve fuara yapılan yatırımlar tamamen bir masal ülkesini hatırlatmaktaydı.
Toplu geziden sonra Nureddin Amankul tarafından şehir gezisi düzenlendi.
Kazakistan’ın başkenti Astana’da, Bayterek Kulesi’nin 97’nci metresindeki seyir terasının üzerine oturtulmuş yumurtanın içindeyiz. Bataklık kurutularak son 17 yılda beklenmedik bir hızla kurulan kent dev bir legoyu andırıyor.
Günbatımının sarı kızıl ışınlarının gökdelenler ve uzayan gölgeleri arasında sergilediği göz kamaştıran gösteriyi izlerken bir kez daha anladım ki Bayterek Kulesi doğru yer.
Hem bizim açımızdan doğru bir başlangıç, hem de başkentin başlangıcı.
Bir ucunda dünya barışı ve dinler arası hoşgörüyü temsil eden piramitle birlikte cumhurbaşkanlığı sarayı Ak Orda’nın, öbür ucunda. Parlamentodan devlet arşivine, bakanlıklardan opera binasına her şey bu bölgede toplanmış durumda.
Neredeyse bir mimarlık laboratuvarı izlenimi veren kent, peyzaj düzenlemesiyle adeta bir sanat atölyesi.
Çin mimarisinden esintilerle antik Yunan esintileri aynı meydanda görülebiliyor. Mavi, yeşil, altın sarısı, gümüşi, kızıl renkleri camlarla kaplı; hepsi çok yeni, en eskisi daha 20’sindeki yapılar ve anıtlar arasında günbatımının ışık dansı bittiğinde, mavi görseller geceye renk katıyor.
Reklamın zirve yaptığı bu kentte yeni gökdelenler hızlı bir şekilde Bayterek’in etrafını kuşatıyor, aslında hiçbir gökdelen Bayterek’ten uzun olmamalı.
Ama öyle bir yarış var ki her gökdelen bir sonrakinden mutlaka daha görkemli ve daha yüksek oluyor, sanki uluslar arası mimarlar burada yarışıyor gibi bir his uyandırıyor.
Bayterek Kulesi’ni çevreleyen şehirde dekorunu değiştiriyor, Işıkların yarışı başlıyor. Şehri bir birinden ayıran nehir üzerine kurulan köprüler, birbirini 90 derecelik açılarla kesen geniş caddeler renkli ışıklarla bu yeni dekorun ilk göze çarpan öğeleri oluyor.
Bayterek’in en tepesinde, Altın külçe üzerine Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, eli işlenmiş, Bayterek’e çıkan herkes bu elin üzerine elini koyarak Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev olan bağlılıklarını, sevgi ve muhabbetini gösteriyorlar.
Yaz ayı olmasına rağmen Üşüyoruz.
İkindi saatlerinde güneş ışınlarının yataylaşmasıyla kalın bir şeyler giymek şart oluyor. Ama kapalı mekâna girer girmez de gömlek bile fazla geliyor. Kentte kaldığım sürece yol boyu yaklaşık iki metre yüksekliğindeki cam paravanların ve kavaklıkların, rüzgârın etkisini kırmak için yapıldığını birçok kişiden dinledim.
Rahmetli Turgut ÖZAL’ın fikri
halk tarafından da benimsenmiş
Astana’da konuştuğum Kazakların kimine göre askeri strateji gereği, kimine göreyse demografik nedenlerle başkent buraya taşındı. Ülkenin güney sınırındaki Almatı’nın Çin’e çok yakın olması nedeniyle başkentin kuzeye taşındığını söyleyenler başka sebep kabul etmiyor. Kuzeyde Alman ve Rus nüfus karşısında zayıf kalan Kazak sayısını artırmak için buranın başkent yapıldığını düşünenlerin de başka gerekçeye ihtiyacı yok.
İstanbul’dan, Ankara’ya taşınan başkent, Astana’ya örnek olmuş.
Kazakistan’ın kurucu devlet başkanı Nursultan Nazarbayev, başkenti güneyden kuzeye taşırken Türkiye’yi örnek gösterdi: “Onlar başardığına göre biz de başarabiliriz.” Böylece 1991’in 25 Aralık’ında ilan ettikleri bağımsızlıktan altı yıl sonra bir önemli değişimi gerçekleştirip başkenti Almatı’dan Astana’ya taşıdılar.
Astana’nın başkent olarak henüz 20 yaşına bile girmediği halde nüfusunu neredeyse on kat artırdığı gözleniyor. Genç ve dinamik bir nüfusa sahip kent hâlâ yoğun göç alırken doğum oranının yüksekliğiyle de dikkat çekiyor. Bir gün sokakta yürürken “Ne çok çocuk var Astana’da” dedim. Yanımdaki arkadaşlar “Az bile. Bizde on çocuğun üstünde yapılırdı eskiden. Şimdi üç dört tane ancak yapılıyor. Benim bir oğlum var. En az üç çocuğum olsun isterim.”
Sovyet kentlerini birbirine bağlayan demiryolu ağının kavşak noktasına kurulan eski Astana’nın kalbi, tarihi tren garıdır dense yanlış olmaz. Eski tren garının yanına yeni bir gar binası, dikkatlerden kaçmıyor. Her haliyle azametini hissettiren bu kurum, Kazakistan’ın en güçlü kurumlarından bir tanesi.
İlk Binayı Türkler Yaptıx
İşim Nehri’nin kuzeyindeki eski şehirden güneydeki yeni şehre yaklaşırken Sovyet döneminden kalma apartmanların da elden geçirildiği dikkatten kaçmıyor.
“Türkler 1997’de ilk geldiklerinde 25 katlı bir bina yaptılar” diyor. “Ama bence Türkler inşaatın yanı sıra asıl otellerdeki hizmet kalitesini yükselttiler. Otel işletmeciliğinde çok iyiler.” Uluslararası otellerden alışveriş merkezlerine kadar birçok eserde Türk şirketlerinin imzası var. En prestijli binalar (Yeni tren istasyonu, Hançadırı Alışveriş merkezi, Milli Kütüphane) Sembol inşaat tarafından yapılmıştır.
Türk şirketlerinin Astana’da, inşaat sektöründeki etkinliğinin oranını sorduğumdaysa “Yüzde beş, on arasında” oluyor. Bugünlerde Çinlilerin gökdelen grubunu bitirmek üzere olduğu Astana’da dünyanın birçok ülkesinden girişimci, inşaat sektöründen pay almaya çalışıyor ama dışarıdan gelenler arasında üstünlük hâlâ Türklerde. Yerli Kazak firmalarının etkinliği ise yüzde 80’lere ulaşmış durumda
Astana batıya doğru büyümeye devam edecek. Gördüğümüz bütün binalar sulak alanlar üzerine yapılmış.. Nereye kazma vursanız iki, iki buçuk metreden su çıkıyor..
İnşaatlar Sağlam zemin bulunana kadar bazen sekiz, on metre kazık çakılarak iniliyor. Sonra yapılacak binanın yüksekliğine göre uygun temel atılıyor. Suyun üstüne kurulmuş bir şehir burası.
Gelelim dostlarla olan sohbet ve muhabbetlere, elbette Kazakların olduğu bu bölgede bir çok Türk dostumuz da oldu. Gökan bey, Sezai Turan bey, yanımızdan hiç ayrılmadılar hatta Sezai Turhan bey devamlı bilgi vererek şehir, Kazak kültürü, tarihçe ve ekonomi, hatta yapılabilecek yatırımlar ve kazakların geleceği hakkında gerçekten sağlıklı bilgiler aktardı.
Hiçbir bilgiyi esirgemedi, ne sorduysak cevapladı. Kendisine ve Gökhn beye gerçekten canı gönülden teşekkür ederiz.
Ülkesi için fedakarca çalışan Nurettim Amankul’u ise anlatmakla bitiremeyiz, ailesine ve çocuğuna ayırması gereken zamanı bize ayırarak büyük fedakarlıkta bulundu. Mümkün mertebe hem ailesini hem de bizleri mutlu etmeye çalıştı. Nureddin Amankul’a ve ailesine kucak dolusu sevgi ve muhabbetlerimizi sunuyorum. İnşallah bir gün bizde onları misafir ederiz.
Sevgi adamı İbrahim Alimoğlu
Teşekkürün kocamanı ebetteki İbrahim Alimoğlu’na gitmeli çünkü bu güzel insanlarla tanışmamı sağlayan kendisidir. Kazakistan seyahatimiz başlamadan, her türlü detayla tek tek ilgilenen, uçak biletlerinden, kalınacak yere kadar ilmik ilmik dokuyan, gezilecek ve görülecek yerleri küçük kağıtlara not alarak, hiçbir şeyi atlamamaya özen gösteren İbrahim bey, ben gibi meraklı ve çekilmez bir gazeteciye 5 gün boyunca katlanarak, güzel bir zaman geçirmemizi sağlamış ve iki ülke arasındaki ekonomik köprüler için ilk girişimi bir Afyonlu olarak yapmıştır.
Bu eşsiz sevgi insanı Kazakistan’da da kendisini Kazaklara sevdirmeyi başarmış, Türk sanayicisi ve iş adamı olarak güzel bir örnek oluşturmuştur. Teşekkürler İbrahimAlimoğlu.
Kazakistan Türk yatırımcılar için Avrasya kapısıdır
Bugün Kazakistan, Avrasya’daki Türk yatırımcılar için en çekici iş koşullarını sunuyor. Kazakistan bugüne kadar kişi başı gelirinin GSYİH’ya oranla 13 bin dolar olduğu hızla gelişmekte olan bir ülkedir.
Kazakistan, hazır altyapılı arazi, vergi ve gümrükte kolaylıklar, çalışma vizesi ve bürokratik işlemlerde destek, çeşitli mali teşvikler ve daha pek çok imkanlar sunmaktadır. Kazakistan’da iş yapma koşulları ile ilgili tüm bilgiler internette kolayca bulunabilir, özellikle “Kazakh INVEST” web sitesi bu konuda faydalı olur. Kazakistan’ın ucuz iş gücü, elektrik, gaz ve diğer pek çok avantajı var.
Kazakistan’da üretilen ürünler, Rusya, Beyaz Rusya, Kırgızistan, Ermenistan gibi ülkelere gümrüksüz olarak ihraç edilebilir. Kazakistan da dahil olmak üzere bu pazarların toplam potansiyeli 180 milyondan fazla.
Buna ek olarak, Kazakistan 280 milyondan fazla insanın yaşadığı batı eyaletlerinde Çin’i sınırlamaktadır.
Kazakistan’da üretilen ürünler, pazar potansiyeli yaklaşık 40 milyon kişi olan Özbekistan, Türkmenistan ve Tacikistan gibi Orta Asya ülkelerine de ihraç edilebilir. Genel olarak Kazakistan pazarının çevre potansiyeli yaklaşık 510 milyon kişidir.
Kazakistan’da, yatırım için altı ilgi alanı belirlemek mümkündür: Kimya endüstrisi, petrokimya endüstrisi, mühendislik, metalürji, yapı malzemeleri üretimi ve gıda endüstrisi. Ayrıca mermer, tekstil, mobilya ve diğer sanayilerin gelişmesi için potansiyel var.
2016’dan itibaren Kazakistan’a yatırım yapmak isteyen Türk şirketlerini desteklemek için, “Kazakh Invest ” Kazakistan milli şirketinin daimi temsilciliği, İstanbul Başkonsolosluğu’nda faaliyet gösteriyor ve bu da Türk yatırımcılara “tek seferlik” modda gerekli tüm desteği veriyor . Bugün, Türk kardeşlerimizi, ortak potansiyel ürünleri üretmek ve onları Avrasya Gümrük Birliği, Orta Asya ve Batı Çin’in toplam potansiyelinin 510 milyon kişiden daha fazla olduğu tahmin edilen pazarlara ihraç etmek için Kazakistan’a yatırım yapmaya aktif teşvik ediyoruz .
*Bilgiler İstanbuldaki “Kazakh INVEST” temsilciliği ile sunulmaktadır. İlgilenenlerin irtibata geçmeleri önemle rica olunur.
Telefon: +90 (536) 2658845
E-posta: [email protected]