Afyon’da Karacaahmet Türbesi
KARACAHMET ULU VELİ, AKILLANIR GELEN DELİ
Afyon’da Karacaahmet Türbesi en önemli ziyaret noktalarından birisidir.
Afyon’da Karacaahmet Türbesi’nin bir çok akıl hastalığına iyi geldiği bilinmektedir. Afyon’da Karacaahmet Türbesi ile ilgili efsanevi bilgiler bulunsa da ayakları yere basan bilgilen de bulunmaktadır.
Afyon’da Karacaahmet Türbesi ile ilglii en doyurucu bilgi kaynaklarından birisi gazeteniz Kocatepe’nin yazarlarından Hasan Özpınar’ın Kocatepe Gazetesi’nde yer alan yazısıdır.
Afyon’da Karacaahmet Türbesi ile iglili olarak Hasan Özpınar’ın güvenilir yazısını bilgilerinize sunuyoruz:
KARACAHMET ULU VELİ, AKILLANIR GELEN DELİ
Demiş atalarımız. Afyonkarahisar’ın İhsaniye İlçesi’ne bağlı Karacaahmet Köyü’nde bulunan türbe geçmişte birkaç kez olduğu gibi bugünlerde de bir TV programı sebebiyle gündeme oturdu.
TV programında gündeme getirilen haksız ithamlardan önce türbenin geçmişi hakkında biraz bilgi vermek gerekir sanırım.1
Köyün ismini aldığı Karacaahmet Sultan, aşireti ile bu civara gelerek konaklar. O yıllarda bu bölgede yaşayan aşiret beyi kâhyasını göndererek niçin geldiklerini sordurarak Karacaahmet Sultan’ı görüşmek üzere davet eder. Kâhya, Karacaahmet Sultan’ın konakladığı yere gelerek beyin kendisini çağırdığını söyler. Karacaahmet Sultan: “Davete icabet gerek” diyerek beyin yanına gelir. Aşiret Beyi, Karacaahmet Sultan’a; “Hoş geldiniz” diyerek hal-hatır sorar, ikramda bulunur. O günlerde beyin derdine derman bulunamayan hasta bir kızı vardır. Genç kız Karacaahmet Sultan’ın nurani bakışları karşısında sakinleşir. Hasta kızındaki bu değişikliği fark eden bey; Karacaahmet Sultan’a; “Aman beyim, kızımın, şifası sendedir, burada kal, size ve aşiretinize istediğiniz kadar yurt verelim” der. Karacaahmet Sultan, üç gün misafir kalır, bu sürede Allah’ın izni ile kızı iyileştirir.2
Karacaahmet Sultan, üç gün sonra veda için beyin yanına geldiğinde bey; “Devenizi bırakın, akşama kadar yayılsın, dolaştığı yere kadar size verdim, mülkünüz olsun” der. Kızının tedavisi karşılığı bey Kağnıcılar Köyü ve civarını Karacaahmet Sultan’a verir. Karacaahmet Sultan da aşireti ile buraya yerleşir.3
Horasan erenlerinden ermiş, bir ruh ve akıl doktoru olan Karacaahmet Sultan’ın buradaki türbesinden başka İstanbul’un Üsküdar İlçesi’nde Karacaahmet Mezarlığı’nda, Uşak İli, Eşme İlçesi’nde Karacaahmet Köyü’nde, Manisa İli, Horoz Köyü’nde ve Akhisar İlçesi Karaköy’de türbe veya makamı vardır.
Karacaahmet Sultan’ın Hacı Bektaş Veli’yi zaman zaman ziyaret ettiği ve ondan şu duayı aldığı söylenir:
“Bir yerde mekânın olsun,
Kırk yerde çerâhın olsun”5
Bu artık “Otur, toprağa bağlan, köklen ve dallan” demekti. Karacaahmet Sultan, bunun üzerine Afyon civarına yerleşmiş. Karacaahmet Sultan, bir âlim ve hekim olmakla birlikte ermiş bir kişiliğe de sahip idi. Bir rivayete göre Karacaahmet Sultan, Balı Dede ve Hasan Basri Hazretleri ile Afyon Kalesi civarında dolaşırlarken susamışlar. Karacaahmet Sultan asasını; “Burada su olacak” diye vurunca gerçekten sular yerden güldür güldür kanamaya başlamış. O günden bu zamana kadar çeşmeye “Olucak Çeşmesi” denilmektedir.6
Köyün içinde bulunan tek çatı altındaki cami ve türbe (tekke) iki kısımdan oluşmakta olup cami güney cephede, tekke ise kuzey cephede yer alır.
KARACAAHMET TÜRBESİ:
“Karacaahmet Tekkesi” olarak da anılan türbe, cami ile bitişik ve tek kubbeli olup kuzey cephede yer alır.
İlk şekli hakkında bilgimiz olmayan dikdörtgen planlı türbe girişi kuzeyde olup basık taş kemerli giriş kapısı üzerinde dört satırlık kitabe yer alır. Kitabede;
“Yedi yüz yirmi altı tarihinde Sultan Orhan Gazi Saltanatında,
Calis-i post–nişin irşad-ı tarikat-ı aliye ve sâhib’ül harik’ül adat ca zâhir-i,
Kerâmet-iseniyye bulunan Karaca Ahmet Sultan kaddese sırrahü gufran hazretlerinin,
Mebde-i tecdid türbe-i ıtırnake fatiha, Sene-i Hicriyye: 1324, Sene-i Rumiyye: 1322” yazılıdır.
Yukarıdaki kitabeye göre; Karacaahmet Sultan, Orhan Bey zamanında (h. 726/ m. 1324) burada ocağını kurmuş ve hastaları tedavi etmiştir. Ancak Evliya Çelebi, Karacaahmet Sultan’ın Afyonkarahisar şehrine h. 660/ m. 1262’de geldiğini belirtmektedir.7 Karacaahmet Sultan, daha sonraki yıllarda Manisa taraflarına gitmiş, tekkeyi de oğlu Şeyh Eşref’ ve evlatlarına bırakmıştır.8 Kitabe sonundaki m. 1908 yılı tekkenin tamir tarihini göstermektedir. Bu kitabenin altındaki üç satırlık tabelada;
“Sakın terk’i edeb etme feyz’i evliyadır,
Bu edeple gir türbe’i Karacaahmet Sultandır bu.” yazılı Karacaahmet Sultan Türbesi’ne edeple girilmesini hatırlatan söz bulunur.
Karacaahmet Sultan’ın Tekkesi şifa yönüyle zaman zaman gündeme gelmiştir. 1965-1969 yılları arasında Afyonkarahisar Milletvekilliği yapan şair Osman Attila’nın gayretleriyle ilk olarak 1967 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden psikiyatrist Prof. Dr. Rasim Adasal başkanlığında, bir kurul tarafından ziyaret edilmiştir. Bu ziyarette Tıp Tarihi Profesörü Feridun Nafiz Uzluk, Doç.Dr.Coşkun Şarman, Psikiyatri Prof. Dr. Recep Doksat, Psikiyatri Prof. Dr. Gülören Ünlüoğlu gibi önemli isimler yer alır. Heyet Karacaahmet Türbesi’nde gerekli incelemeleri ilmi metotlarla yapmış, ziyaret sonunda Prof. Dr. Rasim Adasal tıbbi ve mistik folklor geleneğimizi dünyaya tanıtmak için şu bildiriyi yayınlanmıştır:
“Bu tedavinin esası bu gün yaptığımız elektro şokta olduğu gibi direkt yani biyolojik şok değildir. Bu daha ziyade ruh hastası da olsa inancı bulunan bir insanın gece tecrit halinde nefsi ile karşı karşıya gelmesi, nefsi ile savaşması, daha doğrusu ruh savunma mekanizmasını uyarmak suretiyle bir manevi temizleme yapması esasıdır. Genel olarak burada tedavi gören psikiyatrik ruh hastaları sara, bunama, organsal psikiyatrik ruh hastaları olmadığından sonuçların müsbet olduğu söylenmektedir. Esasen memleketimizdeki ruh hastalarının büyük bir kısmı modern psikiyatrik merkezlere gittiği için buraya manevi inançları kuvvetli bazı ailelerin daha çok günlük olaylara bağlı, reaktif ruhi bozuklukları olan hastaları, mani ve melankoli gibi efektif ve manevi kamçılamalar ve çöküntüleri olanlardır. Burada Karacaahmet Sultan’ın adını yaşatmak için modern bir akıl hastanesi, manevi şifalar sağlayan bir yurt açılması gerekir.”9
Prof. Dr. Rasim Adasal’ın bu tavsiyesinin üzerinden 50 yılı aşkın bir zaman geçmesine rağmen maalesef bu konuda bir gelişme kaydedilememiştir. Fikri takip gereği Kocatepe Gazetesi zaman zaman bu konuyu dile getirmiş, buraya bir hastane yapılmasının gerekliliği üzerinde durmuştur.10
1976 yılında Karacaahmet Türbesi’nin yine önemli bir misafiri vardır. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Ordinaryüs Prof. Dr. Süheyl Ünver 28 Mayıs 1976 tarihinde burayı ziyaret eder. Bilgiler alır. Buranın önemli bir manevi tedavi merkezi olduğundan notlarında bahseder. Yine onun notlarında yer alan ve köylünün aktardıklarına göre; Yunan işgali yıllarında buraya gelen Yunan komutan buraya zarar vermediği gibi bir de kendi askerleri zarar vermesin diye nöbetçi bırakmıştır. Böyle hareket etmesinin sebebini de köylüye şöyle açıklamıştır.”Buraya gelmeden önce annesi rüyasında Karacaahmet diye birinin mezarını görmüş. Oğluna demiş ki, sen Anadolu’da bir köye gideceksin. Burada Karacaahmet diye birinin kabri var. Sakın oraya zarar verme, duvarına çivi dahi çakma”11
Türk televizyon tarihinin önemli simalarından Uğur Dündar 1979 yılında TRT kanalında yayınlanan programda Karacaahmet Türbesi’ne yer verir. Abartmadan, burada yapılan uygulamayı hem hastalarla, hem köylülerle röportajlar yaparak aktaran Dündar’ın programından sonra köy adeta bir ziyaretçi akınına uğrar.
Uzun yıllar sonra 1996 yılında Star TV’de yayınlanan “Teksoy Görevde” isimli programın her bölümünde Türkiye’den farklı yerler, olaylar, gizemler ön plana çıkarılmaktadır. Karacaahmet Türbesi’ndeki uygulama ilginç gelmiş olacak ki sunucu-yapımcı Sadettin Teksoy soluğu Karacaahmet’te alır. Köylülerin ve tekkeyle ilgilenen kişilerin iyi niyetle yardımcı olduğu program yayınlandıktan sonra yine ortalık karışır. Zira Sadettin Teksoy da burayı manevi şifasından ziyade ruh hastalarına eziyet ediliyor şeklinde gündeme getirir.
Karacaahmet Türbesi, yüzyıllardır psikiyatri hastalarına kendine has tedavi yöntemleri ile hizmet veriyor. Hasta bir veya birkaç gün türbenin içerisinde kalır. Burada yapılan uygulamada hasta kendi rızasıyla ve-veya yakınının isteğiyle nefis terbiyesi için kısa süreyle toplumdan tecrit edilir, perhiz yaptırılır, hasta kendi nefsiyle ve Mevlasıyla baş başa bırakılır. Hiç kimseye eziyet ve kötü muamele edilmez. Elbette ki şifayı veren Allah’tır.
Günümüzde modern tıpla tedavi ülkenin her yerine yayılmış ve herkes için ulaşılabilir bir şekilde hizmet verilmektedir. Bu tür mekânlarda bir manevi arınma, bir nefis muhasebesi yapılacak yerler olarak ziyaret edilmektedir. Bildiğimiz kadarıyla kimse oradan bir geçim sağlama, para kazanma derdinde değildir. Bugün nasıl ki her camimizde bir bağış kutusu bulunuyor, her Cuma namazı çıkışı sonrasında ihtiyaçlar için yardım toplanıyorsa Karacaahmet Türbesi ve Camisi’nde de bundan başka uygulama bildiğimiz kadarıyla yok. Yıllardır ziyaret ederiz hiçbir zaman kimseye kötü muamele yapıldığına şahit olmadık. Önemli bir ziyaret mekânı olduğu için burayı ziyaret edenler, kalanlar köy misafirhanesinde barınıyor. Hatta geçtiğimiz yıllarda Karacaahmet’in manevi havasından etkilenen bir ziyaretçinin buraya Afyonkarahisar’ın bir başka manevi şahsiyeti olan Sultan Divani’nin adını taşıyan, çok güzel bir cami yaptırdığını da biliyoruz.
Velhasıl kendi programlarının reytingi için ilimizin bu tür tarihi, manevi mekânlarını karalamaya, istismar etmeye kimsenin hakkı yok.
DİP NOT
1 Fevzi Kaya ‘’Karacaahmet Camii ve Türbesi ‘’ Taşpınar Dergisi sayı 14Haziran 2015 s.19-22
2 Muharrem Bayar; “Afyonkarahisar’da Yaşamış Büyük Velilerden Karaca Ahmet Sultan”, II. Afyonkarahisar Araştırmaları Sempozyumu Bildirileri,3-4 Mayıs 1991 Afyon, Zafer Matbaası, Afyon 1992, s. 67; Haşim Şahin, Karacaahmet Sultan’ın Orhan Gazi döneminde Üsküdar’a gelerek yerleştiğini ve burada tekke kurarak mürit yetiştirdiğini, Rumeli’deki fetihlere katıldıktan sonra Anadolu’yu dolaştığını ve geniş bir mürit kitlesiyle Afyonkarahisar bölgesine gelerek Karacaahmet’e yerleştiğini söyler. Bakınız: Haşim Şahin; “Karaca Ahmed”, TDV İslâm Ansiklopedisi, C. 24, İstanbul 2001, s. 374.
3 Mehmet Saffet Devrim; Şu Bizim Belde, Nüve Matbaası, Ankara 1975, s. 71-72
4 Mehmet Önder, Şehirden Şehire Anadolu, Türkiye İş Bankası Kültür Yayını, Ankara 1995, s. 17.
5 Fikri Yazıcıoğlu; Afyonkarahisar Evliyaları ve İlim Adamları, Yıldız Matbaası, Afyon 1969, s. 163-164 Mehmet Gündoğan; Afyon Alimleri ve Evliyaları, II. Baskı, Ziya Ofset Matbaası, 1999, s. 65; Aynı yazar; Mücahit, Evliya, Hekim, Horasan Erlerinden Karacaahmet Sultan, Medrese Kitabevi, Afyon 1998, s. 7
6 Yazıcıoğlu; Afyonkarahisar Evliyaları, …., s. 165.
7 Evliya Çelebi; Seyahatname, C. IX, Devlet Matbaası, İstanbul 1935, s. 35
8 Süleyman Gönçer; Afyon İli Tarihi, C. I, Karınca Matbaası, İzmir 1971, s. 359; Turan Akkoyun; Ömer Fevzi Atabek ve Afyon Vilâyeti Tarihçesi, Afyon Kocatepe Üniversitesi Yayını, Afyon 1997, s. 125-1126
9 Türbenin şifa verdiğini doktorlarda kabul etti’’ Hürriyet Gazetesi.26/06/1967
10 “Karacaahmet Akıl Hastanesi Açılmalıdır’’ Kocatepe Gazetesi 18 Nisan 1975
11 Süheyl Ünver’in notları