Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Onur Bayram
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Afyon’a örnek iki müze – Kocatepe Gazetesi

Onur Bayram 3 Şubat 2013 Pazar 02:00:00
  Kurtuluş Savaşı’nın başladığı ve kazanıldığı Afyonkarahisar, kültür ve tarih turizmiyle ilgili beklediği ilgiyi göremedi. Turizm açısından büyük bir potansiyel oluşturan Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin büyük bölümünün Afyonkarahisar’da geçmiş olmasına rağmen, bu savaşa ilişkin gezilebilecek yerlerin azlığı, şehrin potansiyelinin kullanılamamasına neden oluyor. Afyonkarahisar merkezde bulunan Zafer Müzesi ile Şuhut’taki Atütürk Evi’nin ulusal Kurtuluş Savaşı’yla ilgili yerli ve yabancı turistlerin gezebileceği ender yerleri oluşturuyor.
Türk tarihin en önemli savaşlarından Büyük Taarruz’un başladığı Kocatepe’ye ise ancak güzel havalarda çıkışın mümkün olmaması bu alanın yeterli ilgiye görmemesine neden oluyor. Öte yandan Kocatepe’de de savaşı ve Kurtuluş döneminde yaşananları anlatan bir müze ya da herhangi bir tanıtım ofisinin bulunmayışı da bölgeye gidenlerin yetersiz bilgi ve tanıtımla dönmesine neden oluyor.
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Afyonkarahisar ziyareti sırasında gösterdiği panoramik müze bu açıdan büyük bir eksikliği giderecek. Ancak İzmir-Antalya yol ayrımında bulunan Başkomutanlık Milli Parkı içine yapılacak Kurtuluş Savaşı Panoramik Müzesi’nin yapılacak olması benzer yapı ve alanların sayısının artmasına engel olmamalı. Kurtuluş Savaşı Panoramik Müzesi, Afyonkarahisar merkeze ve Kocatepe yakınlarına da birer müze veya interaktif anlatım alanı yapılmasını engellememeli. Hatta farklı konseptte savaşı ve dönemi anlatan müzeler, kültür ve tarih turizminin gelişmesini sağlayabilir.
Afyonkarahisar’la benzer özellikleriyle dikkat çeken şehirlerde hatta tarihi açıdan Afyonkarahisar’dan çok daha az öneme sahip şehirlerde yapılan müze ve temsili alanlar bu konuda çok yol alması gerektiğini gösteriyor. Örneğin kurtuluş Savaşı’nda savaşın hazırlıklarının yapıldığı Akşehir haricinde çok da fazla yer tutmayan Konya’da hem büyük beğeni ve takdirimi kazanan hem de kıskandığım bir müzeyi gezme fırsatı buldum. Konya Büyük Şehir Belediyesi İstiklal Harbi Şehitleri Abidesi ve Müzesi tamamen temsili bir müze olmakla birlikte savaşı ve dönemin yaşananları mükemmel anlatıyor. Aslında Afyonkarahisar’a yapılması gereken Konya’daki müzede dönemin olayları ve savaş minyatür insan ve askerlerle anlatılıyor. Konya’nın yanı sıra Edirne’deki Şükrü Paşa Müzesi de Afyonkarahisar için iyi bir örnek olabilecek yerlerden. Balkan Savaşı’nda Edirne’nin savunmasında önemli bir yer tutan Kıyık Tabyası’nın restorasyonuyla oluşturulan müzede hem askerlerin kahramanca savunması hem de savunmasız Edirne halkının yaşadıkları mankenler ve hareket sensörlü sesli anlatım sistemiyle anlatılıyor. Afyonkarahisar’ın yöneticilerinin hem Konya’daki müzeyi hem de Edirne’deki şehitlik ve müzeyi görmesi gerektiği inancındayım. Hatta Türkiye’nin benzer yerindeki uygulamalar incelenerek Kocatepe’ye, Büyükkalecik’e ve Afyonkarahisar merkeze Kurtuluş Savaşı ve Afyonkarahisar’ın kurtuluşuyla ilgili müzeler yapılabilir…

ŞÜKRÜ PAŞA MÜZESİ

Afyonkarahisar’ın Kurtuluş’u ve Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasındakine benzer önem taşıyan Edirne’de, Balkan Savaşı sırasında büyük bir müdafaaya sahne oluyor. Edirne’yi aylarca az bir cephaneyle savunarak Bulgar kuvvetlerinin İstanbul’a ilerleyişini durduran Şükrü Paşa, bu başarısıyla ‘Edirne Müdafii’ lakabını alıyor. Şükrü Paşa’nın Edirne’yi savunduğu mevziler bugün müze olarak kullanılıyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde yapılan Kıyık Tabyası’nda, Edirne’nin kuşatılması ile yıllarında sivil halkın ve askerlerin yaşadığı olumsuz koşullar konu mankenleriyle canlandırılarak o zor günler anlatılmaya çalışılmış. Farklı bölüm ve odalara yerleştirilen hareket sensörleri girilen bölümü otomatik olarak anlatan ses kaydının da başlamasını sağlıyor. Gerçek top ve eşyaların yanı sıra o dönemin Trakya’da kullanılan eşya ve ürünlerin de yer aldığı müzede hem kuşatma sırasında bombardıman sonucu şehit düşenlerin hem de esir düşenlerin kaldıkları Sarayiçi’nde yaşadıkları anlatılıyor. O dönemde Sarayiçi’nde kolera, tifo gibi hastalıkların yanı sıra açlık ve soğuğa yenik düşmüş binlerce asker ve sivil Türk’ün anısına dikilmiş bir anıt bulunduğu müze, ücretsiz olarak gezilebiliyor.

ŞÜKRÜ PAŞA’NIN MÜTHİŞ VASİYETİ
Edinre Müdafii Şükrü Paşa Müzes, girişinde yazan Şükrü Paşa’nın vasiyeti olarak bilinen, “Düşman savunduğumuz hatları geçtikten sonra ölürsem, kendimi şehit kabul etmiyorum. Beni mezara koymayın, etimi kuşlar ve itler çeke çeke yesinler. Fakat, savunma hattımız bozulmadan şehit olursam, kefenim, lifim ve sabunum çantamdadır. Beni bu yere gömeceksiniz ve gelecek nesiller üzerime bir abide dikecekler” diyerek müthiş bir vatanseverlik örneği göstermiştir.

KONYA’DA İSTİKLAL SAVAŞINI ANLATAN MİNYATÜR MÜZE

Afyonkarahisar’a yapılması gereken ve tüm Afyonkarahisarlılar’ı kıskandıracak bir diğer müze ise Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılanİstiklal Harbi Şehitleri Abidesi ve Müzesi. Vatan için canını fedan eden şehitlerin anısına 2008 yılında yaptırılan İstiklal Harbi Şehitleri Abidesi, hem Konyalıların, hem de Mevlana Türbesi’ni ziyaret etmek ve her cumartesi düzenlenen sema programlarını izlemek üzere Konya’ya gelenlerin en önemli ziyaret yerlerinden biri haline gelmiş. Konya Büyükşehir Belediyesi’nin açıkladığı rakamlara göre İstiklal Harbi Şehitleri Abidesi’ni 2012 yılında 361 bin 650 kişi ziyaret etmiş. Abideyi açıldığı 17 Aralık 2008’den bu yana ziyaret edenlerin sayısı da 1 milyon 702 bin 735 kişi olmuş. Mimari yapısı ve manevi yapısıyla dikkat çeken İstiklal Harbi Şehitleri Abidesi’nde başta İstiklal Savaşı olmak üzere Kore Savaşı, Kıbrıs Barış Harekatı ve iç güvenlik sırasında vatan uğruna canını feda eden şehitlerin isimlerinin yer aldığı iç avlu, Konya’nın İstiklal Savaşı dönemindeki sosyal yapısını anlatıyor. Tarihteki 16 Türk devletinin bayraklarının yer aldığı havuzlu yol ve Gaziler Ofisi’nin de yer aldığı müzede, Kurtuluş Savaşı döneminde Konya’da yaşananlar ile Kurtuluş Savaşı Afyonkarahisar’dan başlayarak anlatılıyor. Halkın iç bölgelere çekilişi ile askerlere malzeme taşımasının yanı sıra savaş ve Yunanlar’ın kaçışı sırasında yaktıkları köylerin de anlatıldığı müzede, Kurtuluş Savaşı sonrasının önemli olayları da minyatür asker ve insanlarla canlandırılmış.
Müzeyi tüm şehitlerin anısına hazırladıklarını açıklayan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, İstiklal Savaşı’ndan bu güne Konya’nın verdiği şehit sayısının yaklaşık 7 bin olduğunu hatırlattı. Bu şehitlerin hatıralarını yaşatarak, bir dua edilmesini amaçladıklarını ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek müzeyi şöyle tanıtıyor, “Yüce Milletimizin başta İstiklal Savaşı olmak üzere Kore Savaşı, Kıbrıs Barış Harekatı ve iç güvenlik görevi sırasında Konya Askerlik Şubesine kayıtlı yaklaşık 7 Bin şehit verdiğini tespit ettiğimizde bu kahramanlara karşı vefamızın bir göstergesi olarak bir abide oluşturmak istedik.Kurtuluş Savaşı’nda ülke olarak vermiş olduğumuz varlık yokluk mücadelesinin, milli birlik ve beraberlik şuurunun bu eser aracılığıyla gelecek nesillere aktarılması son derece önemlidir. Şehitliğimizde; canlarını vatan uğrunda feda eden Konyalı hemşehrilerimizin hatıralarınıyaşatacakve şehrimizin vatanın bölünmez bütünlüğüne vermiş olduğu desteği örnekleri ile sergileyeceğiz. Hepimiz biliyoruz ki; “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak uğrunda ölen varsa vatandır.” Şehitlerimiz kanlarını bu uğurda dökmeselerdi bugün biz buralarda olamazdık. Canlarını vatanımız ve milletimiz için feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnet ve şükranla anıyoruz.”

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER