- Haberler
- Gündem
- 'Afyon Zabıtası ekmekle oynamadı, Allah şeytanlıkla rızk kazanmaya çalışanlara fırsat vermesin'
'Afyon Zabıtası ekmekle oynamadı, Allah şeytanlıkla rızk kazanmaya çalışanlara fırsat vermesin'
Afyonkarahisar Belediyesi Zabıta Müdürü Taner Çelik, ruhsatsız ve bacasız faaliyet göstererek çevreyi koku ve sesle rahatsız eden bir gıda üreticisi hakkında çevre sakinlerinin şikâyeti üzerine gerekli işlemlerin yapıldığını söyledi. Konuyla ilgili medya da yer bulan açıklamanın gerçek dışı olduğunu belirten Çelik, 'Zabıta kimsenin ekmeğiyle oynamadı. Şeytan bile rızıkla oynamaz. Ama rızkını şeytanlıkla kazanmaya çalışanlara Allah [&hellip]
Afyonkarahisar Belediyesi Zabıta Müdürü Taner Çelik, ruhsatsız ve bacasız faaliyet göstererek çevreyi koku ve sesle rahatsız eden bir gıda üreticisi hakkında çevre sakinlerinin şikâyeti üzerine gerekli işlemlerin yapıldığını söyledi. Konuyla ilgili medya da yer bulan açıklamanın gerçek dışı olduğunu belirten Çelik, “Zabıta kimsenin ekmeğiyle oynamadı. Şeytan bile rızıkla oynamaz. Ama rızkını şeytanlıkla kazanmaya çalışanlara Allah fırsat vermesin” dedi
Afyonkarahisar Belediyesi Zabıta Müdürü Taner Çelik, önceki gün İYİ Parti İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu’nun düzenlediği basın toplantısında girişimci bir kadına “zabıtanın kafayı taktığı” iddiasına dün düzenlediği basın toplantısında cevap verdi.
“ZABITA TEŞKİLATI
OLARAK İTHAM EDİLDİK”
Yerel medya da yer bulan iddia hakkında Afyonkarahisar kamuoyunu bilgilendirmek istediğini ifade eden Taner Çelik, “İnternet sitelerinde yer alan ve tarafıma gönderilen bir haberi önceki akşam gülümseyerek okudum. ‘Belediye yüzünden 9 yıllık katmerci dükkânımı kapattım. Beş altı kişi ekmek yiyordukla.’ başlayan daha sonra siyasi bir kanadın mensubu olduğu için bu şekilde bir tavra maruz kaldığını belirten açıklamadan çok üzüntü duyduğumuz, çok incindiğimiz zabıta teşkilatım adına konuşuyorum. Zabıta teşkilatı olarak bir bayan kardeşimizin ithamlarıyla karşı karşıya kaldık. Yaklaşık 2 yılı aşkın bir süredir bu görevdeyim. Bu süreç içerisinde bunu demekten hicap duyuyorum. Ama Allah şahittir ki diye söze başlayacağım. Tüm arkadaşlarım her bir fert şahittir. Hepsine; İşinizi doğru yapacaksınız. Dürüst yapacaksınız, akşam eve gittiğiniz zaman huzurla uyumak, yaşamak, evladınızı kucağınıza aldığınızda helal ekmek götürdük diyebilmek adına mutlaka bu şekilde bir performans sergilemeniz gerekiyor diye her toplantıda dile getirdim. Dile getirmeye de devam edeceğim. Şehrimiz büyük bir şehir. İçerisinde pek çok iştigal konusunun olduğu bir şehirdir. Gücümüzün yetebildiği ölçüde her zaman mesai mefhumu gözetmeden elimizden geleni yapıyoruz. Ama gözümüzden kaçan konular elbette vardır. Ama bu konular kimi zaman bize, kimi zamanda CİMER ve Afyonkarahisar Belediyesi’nin oluşturmuş olduğu Ulak uygulaması ve Belediye Başkanımızın, benim, arkadaşlarımın whatsapp hatlarımıza iletilir. Bizlerde ilgili birimlere iletiriz. Bunların hepsi incelenip gerekli düzenlemeler yapılır. Tekraren üzüldüğümü söylüyorum. Bizler devlet memuruyuz. Ama isterdim ki bu tür konular gündeme geldiği zaman bu konuyla ilgili söz hakkı tanıyan ağabeylerimiz, büyüklerimiz, kardeşlerimiz her kimse hiç fark etmez tarafımıza bir alo deyip de konu hakkında en azından bizim de fikirlerimizi alıp konuyu bu şekilde değerlendirmeleri daha iyi olacaktı. Biz mutlaka ve mutlaka işin gerçek kısmını açıklarız. Açıklamakta zorundayız.” dedi.
“ŞİKÂYETLERİ DEĞERLENDİRİP DENETİMİ VE GÖREVİMİZİ YAPTIK”
“Başlık, ‘Bir kadın girişimcinin ekmek teknesine kafayı taktı. Kişiye göre adalet dedik ya.’ Bir örnek daha vereyim.” diyen Çelik, “Sözkonusu açıklamada, ‘AKP yönetimi bir kadın girişimcinin ekmek teknesine kafaya taktı.’ Zabıtalar şöyle yaptı, böyle yaptı şeklinde ifadeler kullanılmıştır. Lafı uzatmayacağım. Çok detaya girmiyorum. İlgili birimlere yapılan şikâyet ve bildirimler sonrası sahada konuyla ilgili çalışanlarımız bire bir değerlendirmesini yapar. İstedikleri şekilde de ispat etmeye hazırım. Konuyla ilgili şikâyetler vardı. Bunlardan bir taneside bir baba, oğul bizzat bana geldi. Çok mağdur olduklarından bahsetti. Durumu sorduğum zaman iddia sahibi hanımefendinin apartmanın altında sabaha karşı 2.00-3.00 saatlerinde yüksek sesle hamur makinası çalıştırdığını, gencin üniversite sınavına gireceğini, defalarca Zabıta olarak bize telefonla ihbarda bulunmalarına rağmen sonuç alamadıklarını söylediler. Bizim için telefonla yapılan bildirimlerde ihbardır. Ben konuyla ilgili olarak Ersin beyi görevlendirdim. Konu hakkında ne işlem gerekiyorsa yapması talimatını verdim. Hanımefendi hakkında Halkla İlişkiler birimindende şikâyetler yapılmış. Karaman Mahallesi Gazlıgöl Caddesi Akgüler Apartmanı No 28 bir market yanında bulunan Katmer Kafe ruhsatsız olarak faaliyet yürüttüğü Halkla İlişkiler birimine de bildirilmiş. Dikkati ruhsatsız iş yerinde imalat yapıldığı hususan çekmek isterim. Aynı zamanda ‘Ses, gürültü ve kokudan rahatsız oluyoruz.’ diye genel bir şikâyet var. İhbarların hepsi kayıt altındadır. Tutanakta mevcuttur. Kimlik bilgileri, iş yeri açma ve çalışma ruhsatı olmadan faaliyet yapıldığına dair tutulan bir tutanak var. Biz görevimizi yapıp ruhsatsız işletmeye tutanak tutmuşuz.” diye konuştu.
“İMALATSIZ SATIŞ YAPABİLECEĞİNİ SÖYLEDİK 21 GÜN SONRA
KONU MEDYAYA TAŞINDI”
Taner Çelik, Katmer Kafe adlı iş yerine giden zabıta ekiplerinin yaptığı denetim ve kontrol neticesinde iş yerinin iş yeri açma ve çalışma ruhsatı olmadan faaliyette bulunduğunun belirlendiğini söyledi. Çelik, “İşletme sahibine konuyla ilgili gerekli bilgiler verilerek yapması gerekenleri, iş yeri açma ve çalışma ruhsatı alması için süre verilmiştir. Yönetmelik ve hüküm açıktır. Ruhsatsız işyeri kapatılır. Ama küçük esnafımıza dükkânını kapatmak yerine kanuni yükümlülüklerini yerine getirmesi için süre tanıdık. Verilen süre sonunda tekrar yapılan kontrolde işletmenin ruhsata uygun olmadığı belirlendi. Ruhsatlandırma işlemi gerekli şartları taşımadığı için yapılamadı. İşletme sahibi iş yerinde bulunan fırın, ocak ve hamur yoğurma makinası v.s malzemelerini boşaltarak faaliyetine son verdiği tarafımızca fotoğraflanarak test edilmiştir. Fotoğraf örnekleri de elimizdedir. Tüm anlattıklarım 20 gün önce gerçekleşmiştir. İşlemden 21 gün sonra böyle bir iddia ortaya atılmıştır. Canını yaktıysak hakkını helal etsin. Ama biz can yakmadık. Altını çizerek söylüyorum bu işletmede baca olması gerekiyordu. Çünkü üretim yapıyor. Hem ruhsatsız hem de bacasızdı. Hakkında şikâyetler vardı. Başka uygun bir yerde imalatını yapıp yine aynı yerde satışa sunabileceğini ifade ettik. Buradaki ince ayrıntı imalathanenin bacasız olmasına rağmen üretim yapmasıdır. Konu medyaya yansımadan öncede bizi pek çok kıramayacağımız kişiler aradılar. Dediler ki ya yardımcı olabileceğiniz bir şey var mı? Dedik ki yani kusura bakmayın durum bundan ibarettir. Sonra hanımefendinin tahmin ediyorum emlakçılıkla uğraşan kardeşi geldi. Onunlada sohbet ettik durumu izah ettik. Teşekkür ettiler. Hatta şunu dediler. Biz bunu başka bir yerde üretsek satışa sunsak denildiğinde bizde seve seve dedik. Bakın bunun altını çizerek söylüyorum. Teşekkür ettik, tokalaştık, helalleştik, gitti.” şeklinde konuştu.
“ZABITA EKMEKLE OYNAMADI”
Çelik sözlerini şöyle tamamladı: “O misyonu üstlenen kişiler konu hakkında doğru bilgiyi edinmek için beni arayabilirler, sorabilirler. Böyle bir olay var diyebilirler. Ama yemin billâh ediyorum. Böyle bir günde, ülkenin birlik, beraberlik sergilediği, bir tarafta canların yandığı, yaraların sarılmaya çalışıldığı bir günde böylesi bir durumla karşı karşıya kaldık. Deprem bölgesinde Afyonkarahisar Zabıta teşkilatından 15 tane evladımız görev yaptı. Allah’ıma şükürler olsun ilk günden son güne kadar fedakârca çalışarak geldiler. Oradaki Sayın mülki amirlerimiz tebrik telefonları açtılar. Sayın Belediye Başkanı’nın nezdinde arayıp bizlere teşekkür ettiler. Ve yine bir ekibim orada. Ama biz üzülüyoruz. Yani zabıta ekmeğimle oynadı. Oynamadık efendim. Şeytan bile rızıkta oynamaz. Ama rızkını şeytanlıkla kazanmayanı kazanmaya çalışanları da Allah fırsat vermesin.” >> Burcu AYDIN’ın Haberi