Afyon'un Tarihe Tanık Sığınakları
Afyonkarahisar, yalnızca doğal güzellikleri ve zengin mutfağıyla değil, aynı zamanda tarihin derinliklerine ışık tutan eşsiz yapılarıyla da dikkat çekiyor. Kentin dört bir yanında yer alan kaya sığınakları, binlerce yıl öncesine uzanan bir geçmişin sessiz tanıkları olarak dimdik ayakta duruyor. Savaşlardan korunmak, dini ritüelleri gerçekleştirmek ya da yaşam alanı olarak kullanılmış bu sığınaklar, dönemin insanlarının yaratıcılığını ve hayatta kalma mücadelesini gözler önüne seriyor. Taşpınar Dergisi'nin 13'üncü sayısından itibaren derlediğimiz bilgiler ve fotoğraflar, kadim şehir Afyonkarahisar'ın tarihe tanıklık etmiş sığınaklarını gözler önüne seriyor.
BELEDİYE ARKASI KALE ETEĞİ SIĞINAĞI
Afyonkarahisar Belediye Binası’nın eski İtfaiye Garajı’nın yan cephesinde ve garaj içi cephesinde, birbirinden bağımsız iki ayrı sığınak girişi bulunmaktadır. Bu sığınaklar halk arasında "Kaleye giden yollardan biri" olarak adlandırılmaktadır. Konum olarak, Kale eteklerinde, korunması gerekli taşınmaz kültür varlıkları arasında yer alan Afyonkarahisar Belediye Binası ile Dumlupınar İlkokulu arasında yer alır.
Dış cephenin giriş kısmı, derzli ve kesme taş kaplama cephelidir. Girişinde 90x200 cm ölçülerinde dikdörtgen bir kapı boşluğu yer alır. Sığınak, aşağı doğru eğimli, geniş ve uzun bir tünel şeklinde inşa edilmiştir. Yaklaşık 30 adımlık bir mesafeden sonra sola, yani doğuya doğru döner. Kavisli ve L biçiminde bir tünel olarak devam eden yapı, tonozlu bir şekilde arkada bulunan seraya kadar uzanır. Ancak tünelin toplam uzunluğu tam olarak belirlenememiştir.
Garaj içinde yer alan sığınak, dıştakiyle aynı ölçülerde bir girişe sahiptir. Demir doğrama tek kanatlı bir kapıyla kapatılmış olan bu giriş, altı basamakla aşağı inilmektedir. Sığınak, geniş ve uzun, gelişigüzel yapılmış tonozlu bir dikdörtgen boşluk şeklindedir. Uzun kenarlarına doğu ve batı yönünde oda biçiminde boşluklar eklenmiştir.
Doğu yönündeki oda, derinliği olmayan ancak geniş bir alan şeklinde tasarlanmış ve hafif tonozludur. Batı yönündeki oda ise daha karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu odanın girişi sonradan moloz taş, tuğla ve betonla daraltılmıştır. Odaya basamaklarla çıkılmakta, hafif kavisli ve tonozlu olarak yükselip genişleyen bir alan şeklinde devam etmektedir. Ancak bu odanın dip kısmı, sonradan harçlı moloz taşlarla örülerek kapatılmıştır.
Her iki sığınak da inşa tekniği ve yapısal detaylarıyla dikkat çekmektedir. Günümüzde ise bu alanlar, hem tarihi hem de mimari açıdan ilgi çekici birer yapı olarak değerlendirilmektedir.