- Haberler
- Kültür Sanat
- Afyon'un Kalbe Dokunan Türküleri
Afyon'un Kalbe Dokunan Türküleri
Afyonkarahisar, sadece tarihi zenginlikleriyle değil, aynı zamanda türkülerindeki derin anlam ve ezgilerle de Anadolu'nun kalbine dokunuyor. Burada her bir türkü, şehrin bağrından kopmuş bir hikâyeyi, yaşamın acı-tatlı hatıralarını, hasreti ve sevinci anlatıyor. Afyon'un meşhur türkülerini dinlediğinizde, bazen Ferhat'ın Şirin'e duyduğu özlemi, bazen İstiklal Harbi'nde bir köy meydanında yankılanan kahramanlık destanlarını duyarsınız. Türkülerin derinliklerinde, el emeği göz nuru halılardan süzülen motifler kadar incelik ve emek gizlidir.
BEN GİDERİM ODUNA
Pörnek Köyü'nde Cemile adında genç bir kız, ailesini kaybettikten sonra kardeşi Veyis ile yaşamaktadır. Cemile, köyün yakışıklı delikanlısı Şahin’e aşık olur ve aşkları karşılıklıdır. Ancak Cemile, istemediği halde köyün zengin bir ailesinin oğluyla nişanlanır ve ardından evlenir.
Cemile ve Şahin’in aşkı bitmez; gizlice haberleşirler ve sonunda birlikte kaçmaya karar verirler. Ancak köyde dedikodular artar, Cemile’nin kocası dava açar ve Cemile’yi geri dönmeye ikna eden yengesi tarafından kandırılır. Cemile kocasına dönse de kabul edilmez ve yalnız kalır. Ardından köyün zenginlerinden biriyle evlenir, ancak kardeşi Veyis’i kaybetmenin acısıyla büyük bir yalnızlık ve keder içinde hayatını kaybeder.
Şahin, bu büyük aşk ve acının ardından duygularını türkülere döker ve Cemile için ağıtlar yakar.
Ben giderim oduna
Şahan derler adıma
Geleli üç ay oldu
Doyamadım tadına
Yalan mıydın Yaşar
Karakolda doğru söyler
Mahkemede şaşar
Karakolda doğru söyler
Mahkemede şaşar