'Afyon'u Biz Dönüştürmezsek Deprem Dönüştürecek'
Afyon Kocatepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Süleyman Gücek, www.kocatepegatezesi.com'a yaptığı değerlendirmede depremin Türkiye ve Afyonkarahisar için bir gerçek olduğunu, imarda zeminlerin özelliklerinin dikkate alınması gerektiğini belirtti. Gücek, Afyonkarahisar için 6 büyüklüğünün üzerinde deprem beklendiği uyarısında bulundu.
Afyon Kocatepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Süleyman Gücek, www.kocatepegatezesi.com’a yaptığı değerlendirmede depremin Türkiye ve Afyonkarahisar için bir gerçek olduğunu, imarda zeminlerin özelliklerinin dikkate alınması gerektiğini belirtti. Gücek, Afyonkarahisar için 6 büyüklüğünün üzerinde deprem beklendiği uyarısında bulundu.
Kocatepe: Sosyal medyada bir paylaşım yaptınız. Türkiye'de alüvyal zemin üzerinde olan şehirler var. Bunlardan bir tanesi de Afyon. Bu konuyu biraz açar mısınız?
Süleyman Gücek: Dünyada birçok yerleşim alanının alüvyal zemin üzerine kurulduğunu zaten biz biliyoruz. Bu noktada alüvyal zemin üzerine yapı yapılmaz demiyoruz. Bizim tezimiz şu, diyoruz ki her bina her zemine yapılmaz. Doğru zemine doğru yapının yapılması gerekiyor. Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği’ne baktığımızda 6 tane bizim zemin sınıfımız var. ZA, ZB, ZC, ZD, ZE ve ZF olmak üzere. En kötü zemin sınıfı ZF. Bugün deprem bölgesinde baktığımız zaman zemin sınıflarının ZE ya da ZD sınıfı olduğunu görüyoruz. Doktora çalışmamda Afyonkarahisar zeminini incelemiştim. Afyon zemin sınıfının genelinin ZE olduğunu görüyoruz. Ne demek? En kötünün bir iyisi… Geçmiş yüzyıllarda özellikle derelerle birlikte ya da yağmur sularıyla birlikte taşınmış küçük kum taneleri, kil taneleri bunların taşınmasıyla oluşan bir çanağın içerisinde olduğunu düşündüğümüz zaman uzun yıllardır taşınmış malzeme olarak değerlendirebiliriz. Afyon'da özellikle alüvyon zemin dediğimiz bölgelerde yeraltı su seviyesinin 5-6 metrede olduğunu görürüz. Bunlar aynı zamanda gevşek olması ve bunun yanı sıra en büyük tetikleyici her zamanki gibi işte deprem dalgalarıdır.
ALÜVYON ZEMİNE DİKKAT
Kocatepe: Afyon’daki zeminin ZE’ye ağırlıklı olduğunu söylediniz genel olarak. Nereleri kapsıyor burası araştırmanıza göre?
Süleyman Gücek: Doktora çalışmamda 2020'deki Uydukent bölgesinin tamamını inceledim. Bayramgazi’den gelen, Akşehir ve Ilgın'a kadar giden, iki dağın arasında kalmış bir alüvyon zeminden bahsediyoruz. Uydukent bölgesinin birçok yeri, Karşıyaka Mahallesi, onun yanı sıra Organize Sanayi Bölgesi’ne doğru devam eden, o hat üzerinden yine Afyon merkezini de kapsayacak olan bölgeler. Park Afyon'un o civarları, etrafları, Cumhuriyet, Dumlupınar Mahallesi… Mesela Marulcu Mahallesi dediğimiz yer aslında bugün nedir? Cumhuriyet tarihinin başlangıcına baktığımız zaman marul tarlası olduğunu herkes bilir. Tarıma elverişli arazi diye geçer. İmara açılmış, bir problem yok açılabilir ve imara açıldıktan sonra burada bir yapılaşma söz konusu. Şimdi böyle bir durumda imara açmayalım ya da işte buraya bina yapılmaz, yapı yapılmaz diye bir şey yok. Her zemine bina yapılabilir. Afyonkarahisar’da zemin iyileştirmesi yapmadan inşa edilecek binanın en fazla 4 kat olması gerekiyor. Zemin 5 katlı, 6 katlı, 7 katlı bir binayı taşıyabiliyor mu, taşıyamıyor mu? O binanın yapısına ve yüküne göre ağırlığına göre zeminde iyileştirme yapmanız gerekiyor.
ESKİ YAPILARA DİKKAT
Kocatepe: Bahsettiğimiz mahalleler neredeyse 170 bin nüfusun yaşadığı mahalleler. Binaların çoğu da eski. Zemin iyileştirmemiz sıfırdan mümkün olmayabilir. Bu konudaki çabamız ne olacak? Nasıl bunu iyileştirebiliriz?
Süleyman Gücek: Afyon bina stokuna bakacak olursak yapıların eski otuz yıllık, kırk yıllık, elli yıllık olduğunu görüyoruz. Ambaryolu’na baktığımız zaman çok eski yapılar var. Cumhuriyet, Dumlupınar, Dervişpaşa Mahalleleri’nde eski yapıları görüyoruz. Deprem dönüştürmeden bizim dönüştürmemiz gerekiyor. Çünkü biz dönüştürmezsek deprem zaten kendi acı bir şekilde dönüştürecek.
NÜFUSUN ÇOĞUNLUĞU FAY HATTI ÜZERİNDE
Kocatepe: Afyon'da bundan sonrası için ne yapılabilir?
Süleyman Gücek: Batıya doğru ya da kuzeye doğru bir imara açılma durumu söz konusu. Zeminin üzerine kaç katlı bir yapı yapacaksak o zemin yapısını iyileştirmemiz gerekiyor. O yapıyı o zemine taşıtmamız gerekiyor. Deprem bölgesinde yaptığımız incelemede gördük ki hasarların birçoğu zemin büyütme dediğimiz kavramla ilgili. Anakayadan gelen depremin şiddeti, alüvyal zemine ulaştığında etkisi artıyor. Siz yapınızı 0.33 ivmeye göre yapıyorsunuz, depremin etkisiyle bu taşıma gücü yetersiz kalıyor. Afyonkarahisar’daki yapıların bir kısmı tehdit altında. Fakat bundan sonraki yapılar için aslında teknik bize bir yol gösteriyor. Özellikle Türkiye genelinde 85 milyon nüfusunu özellikle ne yazık ki 65 milyona yakın insana aktif fay hattı üzerinde. Türkiye'de 922 tane ilçe var. 81 tane il var. Bu 922 ilçenin özellikle 536 tane ilçesi ve 81 ilinde 68 ilin içerisinden aktif fay hattı geçiyor.
AFYON’DA DİRİ FAYLAR VAR
Kocatepe: Afyon'da kaç fay var?
Süleyman Gücek: Afyon'da bilinen, olası diyemediğimiz diri fay olarak geçen 31 tane diri fay hattı var. Ama bizim bölgenin Afyon'un şöyle bir durumu var: Geçmiş yıllarda özellikle Kütahya, Eskişehir, Afyon arasında deprem üreten faylar var. Akşehir’den Simav’a kadar ilerliyor. Geçmiş dönemlerde Afyon ve çevresinde şiddet olarak özellikle büyük depremlerin olduğunu görüyoruz. Böyle bir ortamda bizim ne zaman deprem olacak, ne zaman olmayacak diye tedirgin olmamızı gerektirecek bir durum yok. Neden yok? Çünkü er ya da geç bu faylar deprem üretecek. Bundan kaçışımız yok. Hangi gün hangi zaman olacağını da bilemeyiz. Böyle bir teknoloji yok şu an yeryüzünde. Biz ne yapacağız? Eğer ki biz yapımızı depreme dirençli hale getirebilirsek ya da buna göre dizayn edersek uygun bir zemine ve o zemine uygun bir yapıyı da tasarlayabilirsek, o zemine uygun da kat yüksekliğini kabul edilebilir seviyesinde, inşa ediyorsak benim depremden korkma gibi bir durum olmaz. Afyon için olumlu güzel gelişmeler de var. Bundan sonra yapılacak yapılar için birçok sunumu, iki defa olmak üzere sunumu Afyonkarahisar Belediye Başkanımız Burcu Hanım'a da yaptık. Kendisinin ilgisi bizi bu konuda motive ediyor. İstişare halindeyiz, Belediye Meclisi’nde de bilimsel veriler göz önüne alınarak karar veriliyor. Bu bağlamda Afyonkarahisar Belediyesi’nin mikrobölgelendirme çalışması var.
METRE METRE İNCELENİYOR
Kocatepe: Mikrobölgelendirme nedir?
Süleyman Gücek: Yeni imara açılacak alanlar olası özellikle sıvılaşma haritası oluşturulacak. Hangi bölgeler sıvılaşır? Taşıma gücü haritaları oluşturulacak. Zemin büyütme dediğimiz hangi bölgelerde zemin büyütme etkisi daha fazla? Kat yüksekliklerinin bile belirlenebileceği, temel sistemlerinin bile çeşitlendirebileceği, kullanacağımız betonun cinsinin bile değişebileceği, güzel bir mikro bölgeleme çalışması. Siz o haritaya göre imara açarsınız. O imara göre, o haritaya göre de kat yüksekliklerini belirleyebilirsiniz. Ona göre iyileştirme yöntemlerinin, zemini iyileştirme yöntemlerinin ve yapının bünyesinde kullanıcı beton kalitesine kadar bunları hep birlikte daha sağlam zemine. Mikrobölgelendirme çalışmasında tabiri caizse siz koskoca Uydukent’i metre metre inceliyorsunuz. Bundan sonra imar çalışmasına buna göre yön verilecek.
6,5’UN ÜZERİNDE DEPREM OLABİLİR
Kocatepe: Afyonkarahisar’da bilim insanları, 6,5’un üzerinde bir deprem bekliyor. Afyon böyle bir depremden nasıl etkilenir?
Süleyman Gücek: 6.5'un üzerine deprem olabilir. Öyle bir risk var. Çünkü Akşehir'den gelen Erkmen'de olan, Gecek'te olan, onun dışında da işte Simav’a kadar gider. 6.5'un üzerinde olan bir deprem Afyon nasıl etkilenir? Temmuz ve Ekim aylarında yaşadığımız 4.4’lük depremi ciddi şekilde hissettik. Depremlerden bu kadar etkilenmemizin temel sebebi tamamen alüvyon zeminden kaynaklandı. Neden? Anakayadan gelen deprem ivmesini, deprem dalgasını yüzeye çıkarken büyütüyor. Bu ivmenin büyümesi demek, yapıya gelen enerjinin büyümesi demek. Afyonkarahisar Kocatepe Mezarlığı bölgesinde anakaya kaç metre derinlikte biliyor musunuz? Anakaya derinliği, yani sağlam kaya 91 metrede. Çayırbağ’a doğru gittiği zaman kaç metreye ulaşıyor biliyor musunuz? 164 metrelere ulaşıyor. Bu da bizim aslında bu çanak sistemini doğrulamış oluyor. Şimdi siz aslında 150-160-130 metrelik ya da ortalama diyelim ki 100 metrelik bir alüvyon tabakasından bahsediyorsunuz. Felaket tellallığı yapmıyoruz ama bilim bize hem 2020'de yaptığımız doktora tezinde hem de 2023'te olan depremlerden sonra analizlerde bunu teyit etti. Acı da olsa hem söylemek gerekiyor. Böyle bir gerçek var. 50 metrelik, 100 metrelik aslında alüvyon tabakasını ciddiye alarak tasarımınızı yapmanız gerekiyor, ona göre ivmelerinizi kullanmanız gerekiyor. Sahadaki zemin analizlerinin de buna göre düzenlenmesi gerekiyor. MTA’nın hesaplamalarına göre Çobanlar civarında 6,6 ile 6,8 deprem meydana gelebileceği belirtiliyor. Erkmen, Gecek ve Gazlıgöl bölgelerinde ise fay hatlarının 5,5 ile 5,8 arası deprem üretmesi bekleniyor. Sonuçta böyle bir risk var mı? Var. Elimizde doneler var mı? Var. Risk var ve bu riske göre biz binalarımızı yapmak zorundayız. Aksi halde hasar oranımız artacaktır. Çünkü nedeni şu yani ve bu 6-6-6-8'lik depremi atıyorum bu tip zeminler 2-3 kat arttırabilme potansiyeline sahip. 6 Şubat 2023 depremlerinden sonra 80 güne yakın deprem bölgesinde kaldım. Sağlam zemin üzerindeki yapıları da gördüm, alüvyal zemin üzerindeki yapıları da gördüm. Bir geoteknikçi zeminle ilgili çalışıyorum ve o zemine depremin etkisini çalışıyorum. Bundan dolayı biraz üstünde duruyorum.
100 YILDA 16 BÜYÜK DEPREM
Kocatepe: Son olarak şunu sormak istiyorum: Türkiye’de 1999’dan bu yana olan depremlerle 6 Şubat 2023 depremlerinin farkı nedir?
Süleyman Gücek: Doğu Anadolu fay hattı üzerinde olan depremde 4-5 metrelik atımların olduğunu gördük. 4-5 metrelik atım ciddi bir atımdır. Bu atımlardan kaynaklı özellikle ve aynı zamanda zemin yapısından kaynaklı depremin büyüklüğüyle birlikte çok ciddi hasarlara ulaştığını net bir şekilde biz zaten gördük. Depremler, bir enerjiyi toplar, atar, toplar, atar. Son 100 yılda Türkiye’de 7 ve üstü tam 16 tane deprem meydana gelmiş. 85 milyon nüfusun 64 milyonun aktif hayatta üzerinde olduğu da biliniyor. Bir tekerrür süresi vardır. Bir üretme potansiyeli vardır. O fayda bir şekilde bir deprem üretecek. Geçtiğimiz yıllarda da, yıllarda da, yüzyıllar boyunca da üretmiş. Önümüzdeki yüzyıl boyunca da üretecek. Doğru zemine, doğru iyileştirme yöntemiyle doğru yapıyı yapmak lazım. Jeotermal bölgedeyseniz zeminin içerisine döktüğünüz betonla yapıda kullanmış olduğunuz betonun da aynı olmaması gerekiyor. Çünkü suyun içerisine bir beton dökülüyor ya da işte zemin içerisinde olan bazı bileşenler var. O bileşenler işte sülfat dediğimiz madde betonu parçalayabiliyor. Korozyona uğratabiliyor. Merkezi yönetim noktasında bir yönetmeliğin oluşturulması iyileştirilmesi ve merkezi yönetimlerin dışında, yerel yönetimlerin de kendi gördüğümüz gibi geçtiğimiz halde Meclis kararlarıyla bu konuların üzerine eğilmesi gerekiyor. Dinamik analiz ise dinamik analiz, zemin büyütme, sıvılaşma, sülfat etkisi ise bu gibi durumlarda ya da iyileştirme yöntemlerinin yapılıp yapılmaması, zeminleştirme yöntemleri, temel sisteminin seçilmesi, bu analizlere göre kat yüksekliğinin belirlenmesi gibi birçok parametre var. Prof. Dr. Saadettin Ökten Hocamız ‘Ovalara yerleşmeyeceğiz. Ovalar tarım için. Dağlara yerleşeceğiz, ovalara diyor az katlı yapı yapacağız’ diyor. Türkçesi, hiç analiz yapmaya gerek yok. Günün birinde mutlaka bir deprem olacaktır. Biz onu beklemektense bir an önce yapımızın durumunu etkili, ilgili, teknik anlamda bir değerlendirmeden geçirerek mümkün olduğunca en kısa sürede yapılması gerekenleri yapmalıyız. Hep bir şeyleri bekliyoruz. Eğer o beklediğimiz depremse geç kalıyoruz. Özellikle geoteknik anlamda yapılan sondajların da yerinde denetimini yaparsak bizim depremin ne zaman olacağıyla ilgili bir endişemizin olmaması lazım. Merkezi yönetimin uygulamış olduğu, vermiş olduğu yönetim uygulamalar yapılarak bu yönetmeliklerin uygulaması gerekiyor. Meclis kararlarıyla da bazı ince dokunuşlarla şehrimizde ya da yeni yapılacak yapılara daha güvenli hale getirebiliriz.