Afyon patlaması şehitlerinin ailelerine dava

Afyonkarahisar’da 25 askerin şehit olduğu, 8’i asker 11 kişinin de yaralandığı mühimmat patlamasının üzerinden tam bir yıl geçti. Mahkeme heyetinin çekilmesi nedeniyle Askeri Yargıtay’ın nerede yargılanacağına karar vereceği dava ile ilgili çıkan yeni bilirkişi raporu iddialarının asılsız olduğunu anlatan Avukat Altan Ulutaş, şehit ailelerinin ise mahkeme heyetini yaralamaya teşebbüsten yargılanacağını açıkladı. Ulutaş, patlamanın sanıklarından birinin [&hellip]

Afyon patlaması şehitlerinin ailelerine dava

Afyonkarahisar’da 25 askerin şehit olduğu, 8’i asker 11 kişinin de yaralandığı mühimmat patlamasının üzerinden tam bir yıl geçti.

Mahkeme heyetinin çekilmesi nedeniyle Askeri Yargıtay’ın nerede yargılanacağına karar vereceği dava ile ilgili çıkan yeni bilirkişi raporu iddialarının asılsız olduğunu anlatan Avukat Altan Ulutaş, şehit ailelerinin ise mahkeme heyetini yaralamaya teşebbüsten yargılanacağını açıkladı. Ulutaş, patlamanın sanıklarından birinin 9 askerin şehit düştüğü 1987 yılında Erzurum Ilıca’daki mühimmat patlamasının da sanığı olduğunu açıkladı

Ataköy’deki 500’üncü İstihkam Ana Depo Komutanlığı Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası’ndaki mühimmat deposunda 5 Eylül 2012 tarihinde meydana gelen patlamada 25 askerin şehit olmuş, 8’i asker 11 kişi yaralanmıştı. Aylarca süren bomba arama ve tarama çalışmaları sonrası Askeri Savcılığın tamamladığı soruşturma dosyası 18 Haziran 2013 tarihinde Eskişehir 1. Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nde görülmeye başlamıştı. İkinci duruşmada mahkeme heyetinin davadan çekildiği patlama ile ilgili ilginç bir gerçek ortaya çıktı. Patlamanın sanıklarından birinin 26 yıl önce bir başka mühimmat patlaması olayında da sorumlu olduğunu ifade eden şehit ailelerinin avukatı Altan Ulutaş, “Mahkeme ve sanığın kişilik hakları gerekçesiyle adını vermem doğru olmaz. Ancak sanıklardan biri daha önce yine şehitler verdiğimiz bir cephanelik patlamasına da sanığı. 1987 Yılında Erzurum Ilıca’da bir patlama oldu. Bu patlamada 9 askerimiz şehit oldu. Bu patlamadan sorumlu olan, orada da sanık olan kişi bu Afyonkarahisar’daki patlamanın da sanığı” dedi.
YENİ BİLİRKİŞİ RAPORU YOK
Yeni bilir kişi çıktığı ile ilgili haberleri de eleştiren Avukat Ulutaş, şehit ailelerinin avukatlarının yeni bilirkişi taleplerinin mahkeme heyetince işleme konulmadığını söyledi. Ulutaş bilirkişi raporuyla ilgili şunları söyledi, “Bu haberler aileleri ve bizleri hem üzdü hem de sinirlendirdi. Bu, olayın gerçeklerinin bırakılması, olayın üstünün örtülmeye çalışmasıdır. Yeni bir bilirkişi raporu yok. İlk hazırlanan bilirkişi raporu yeni gibi haberler hazırlanmış. Ortada bir sürü soru işareti var. Bunların işlenmesi gerekirken, yeni bir bilir kişi raporu yokken; yeni bilir kişi raporu gibi haberler çıkması garip geliyor. Aslında yeni bilir kişi raporunu biz istedik. Ama dosya mahkemesiz kaldı. Dosya sahipsiz, ilgisiz kaldı. Deliller de toplanmadı. Hatta deliller karartıldı. Biz mahkemeye bilirkişi için başvuru yaptık ama hiç bir işlem yapılmadı. Askeri Yargıtay yeni bir mahkeme belirleyince bir kez daha bilirkişi raporu talep edeceğiz.”
ŞEHİT AİLELERİ YARGILANACAK
Eskişehir’de 26 Ağustos 2013 tarihinde ikinci görülen duruşmada ailelerin mahkeme heyetine su atması üzerine Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ailelerin cezalandırılması talebiyle soruşturma başlattığını da açıklayan Ulutaş, “Son yaşanan olaylarda ailelere cezalandırılmaları için soruşturma açıldı. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından şehit yakınlarının cezalandırılması için bir soruşturması başlatıldı. Patlamanın davası ne olacak, Askeri Yargıtay dosyayı hangi mahkemeye verir bilmiyorum ama Eskişehir’de şehit aileleri mahkemeye hakaret etme ve yaralamaya teşebbüsten yargılanacaklar” şeklinde konuştu.
TSK’NIN PATLAMANIN ÜSTÜNE
GİTMESİNİ BEKLERDİK
Patlama davasının Askeri Yargıtay’ın, yetkili görevli mahkemeyi tayin etmesiyle devam edeceğini hatırlatan Ulutaş sözlerini şöyle tamamladı, “Bundan sonra ne olur, mahkeme değiştirilir. Yargılama devam eder ama bir gelişme olacağını sanmıyorum. Ne delil kaldı ortada ne de olayı ortaya çıkarma çabası var. Bu olayın üzerine Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gitmesini bekledik. Günlerce aralı duruşmalar verildi. İstendiği takdirde birer hafta arayla da duruşma veriliyor. Ancak bu mahkemeye hiç bir önem verilmedi. Şehit ailelerinin ve bizim bu dava sürecinde sıklıkla dile getirdiğimiz konular vardı. Bunlardan biri oradaki kameraların sahte olmasıydı. Ayrıca patlama yerinde patlama sonrası bilirkişi incelemesinin yapılmaması delilerin kararmasına neden olmuş. Askeri Yargıtay yeni mahkemeyi belirledikten sonra yeni bilirkişi isteyeceğiz. Dinlenmesini istediğimiz kişiler var. Tüm tanıkların aynı celsede sorgulanmasını isteyeceğiz. Bir çok tespitimiz var. Bunların araştırılmasını ve ortaya çıkarılmasını istiyoruz.” (Kocatepe)

1 yılda neler oldu?

Afyonkarahisar merkeze bağlı 5 kilometre mesafedeki Ataköy Köyü’nde 500’üncü İstihkam Ana Depo Komutanlığı Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası’nda 5 Eylül 2012 tarihinde saat 21.15’te mühimmat deposunda bir patlama meydana geldi. Patlamanın şiddetinden bir çok Afyonkarahisarlı deprem oldu korkusuyla sokağa fırladı. Gökyüzünü aydınlatan alevler sonrası, kışlada başlayan yangın Atatürk’ün ünlü Kocatepe figürü levhasını da yaktı. Patlama sırasında depoların üzerindeki bölgeden Ataköy ve Kışlacık Köyleri’nin üzerine kaya parçaları ve mühimmat yağdı.
Patlamayla birlikte Afyonkaraihsar’da elektrikler kesilirken, askeri tesiste patlama haberi üzerine Afyonkarahisar’daki tüm sağlık personeli görev yerlerine çağırıldı. Afyonkarahisarlıların kan vermek için hastanelere koştuğu olay sonrası Afyonkarahisar Kan Merkezi’nden 50, Bursa Kan Merkezi’nden ise 100 ünite kan kente Afyonkarahisar Devlet Hastanesi’ne gönderildi. Kışlaya giden yolları kesen polis, bölgeye sadece görevli araçlı geçişine izin verdi. Çevreye saçılan mühimmatlar nedeniyle itfaiye ekipleri yangına müdahale etmekte zorluk yaşadı.
ŞEHİT
YAKINLARININ ACISI YÜREKLERİ DAĞLADI
Riski göze alarak yangına müdahale eden Afyonkarahisar Belediyesi İtfaiyesi ile Orman Bölge Müdürlüğü araçları yangın yaklaşık 2 saatte söndürdü. Patlama haberi ile birlikte gece geç saatlerden itibaren Afyonkarahisar’a gelen aileler, saatlerce yetkililerden bilgi almaya çalıştı. Aynı saatlerde Ataköy İlköğretim Okulu bahçesine UMKE tarafından asker yakınları için 50 kişilik sahra çadırı kurdu. Afyonkarahisar Belediyesi’nin çorba ve ekmek dağıttığı kışla önünde sabah yürekleri burkan görüntüler yaşandı. 25 Askerin şehit olduğunun kesinleşmesi üzerine, şehitlerin isimlerinin tek tek okunarak yakınlarının çağırıldığı kışla önünde gözyaşları sel oldu.
ŞEHİT CENAZELERİ
AMBULANS KONVOYUYLA TAŞINDI
Bölgede incelemeler yapan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, olayın kaza olduğunu söylemesi tepkilere neden oldu. Yaralıları ziyaret eden Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, mühümmat temizlik çalışmaları sırasında vatandaşlardan dikkatli olmalarını istedi. Kışla içerisinde ve dışında olay yeri inceleme ekipleri delil aramaya başlarken, bomba imha ekipleri ise mühimmat temizleme çalışmalarına başlardı. Şehitlerin cenazeleri Afyonkarahisar Devlet Hastanesi’nin ardından önce Ankara Adli Tıp Kurumu’na oradan da ambulans konvoyuyla memleketlerine gönderildi.
PATLAYAN EL
BOMBASINDA
1 YARALI
Ataköy ve Kışlacık Köyleri’nde çevreye saçılan mühimmata karşı vatandaşlar broşürlerle uyarıldı. Camide imamın mühimmata karşı vatandaşları uyardığı hutbe sonrası Ataköy İlköğretim Okulu’nun ilk dersi de bomba eğitimi oldu. Tüm uyarılara rağmen 11 gün sonra bahçesindeki cevizleri toplamaya çalışan Veli Kundak (40) ağaçta bulunan bir el bombasının patlaması sonucu elinden yaralandı.
ÖZEL’E HEDİYE TARTIŞMA YARATTI
Patlamanın ardından olay yerinden incelemelerde bulunan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu’nu ardından da Afyonkarahisar Devlet Hastanesinde yaralı askerleri ziyaret etmişti. Vali Balkanlıoğlu’nun Özel’e ziyaret sırasında Afyonkarahisar’ın kök boyalarıyla ünlü kök boyalı kilimlerinden hediye etmesi gündeme oturdu.
45 GÜNDE 12 BİN EL BOMBASI TOPLANDI
Tartışmaların eşliğinde mühimmat temizlik çalışmaları sürerken, kışla çevresindeki tarla ve bahçelerde aylarca el bombaları bulundu. Patlamadan 1,5 ay sonra temizlik çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Vali Balkanlıoğlu, 4 obüs mermisi, 70 havan mermisi, 12 binin üzerinde patlamamış el bombası ve mühimmat parçalarının toplandığını açıkladı.
KOMUTANLAR
TUTUKLANDI
Patlamayla ilgili başlatılan soruşturmada ​Eskişehir’deki 1’inci Hava Kuvvet Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne sevk edilen 4’üncü Mühimmat Bölge Komutanı Kıdemli Albay Veysel Özbay tutuklanırken, Bölük Komutanı Binbaşı Ali Duran ve Üsteğmen Tuncay Aydın’ın tutuksuz yargılanmasına karar verildi. Kısa süre sonra Binbaşı Duran ve Üsteğmen Aydın, savcının itirazı üzerine tutuklandı.
BİLİRKİŞİ RAPORU: PATLAMA KAZA
​Eskişehir’deki 1’inci Hava Kuvvet Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne 18 Haziran 2012’de görülen ilk duruşmada bilirkişinin patlamanın kaza olduğuna ilişkin raporu açıklandı. Gündüz yapılması gereken depolama işlemi sırasında düşen bir el bombası sandığının tüm mühammatın patlamanı neden olan olayda 150 ton el bombasının açıklandı. Şehit yakınlarının mahkeme heyetinin taraflı olduğunu iddiasıla heyetin davadan çekilmesini talep ettiği ilk duruşmada sanık subayların tutuksuz yargılanmalarına karar verildi.
ŞEHİT AİLELERİNDEN
MAHKEME HEYETİNE PET ŞİŞE
Patlamaya ilişkin davanın ikinci duruşması 31 Temmuz tarihinde görüldü. Reddi hakim ve verilen aralarla sık sık gerilen duruşmada şehit aileleri, mahkeme heyetine pet şişe fırlattı. Mahkeme heyetinin davadan çekildiği dava dosyası Gölcük Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderildi. Bu kararı değerlendirmeye yetkili olmadığına karar veren mahkeme dosyayı Askeri Yargıtaya gönderdi.

Bakmadan Geçme