• Haberler
  • Genel
  • Afyon markalaşma yolunda ilerliyor – Kocatepe Gazetesi

Afyon markalaşma yolunda ilerliyor – Kocatepe Gazetesi

‘Anadolu Bankacılığı’ndaki köklü uzmanlığı ile kuruluşundan bu yana 60 yıldır üretime verdiği desteği sürdüren Şekerbank’ın 60’ıncı yılına özel düzenlediği ‘Üreten Anadolu Buluşmaları’nın ilki, Afyonkarahisar’da gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, kentin markalaşma yolunda ilerlediğini söyledi Afyonkarahisar’a özel bir içerikle hazırlanan, önde gelen gazeteci ve konuşmacıların yer aldığı panel ve Marketing Türkiye koordinasyonunda düzenlenen ‘Emeğin [&hellip]

Afyon markalaşma yolunda ilerliyor

‘Anadolu Bankacılığı’ndaki köklü uzmanlığı ile kuruluşundan bu yana 60 yıldır üretime verdiği desteği sürdüren Şekerbank’ın 60’ıncı yılına özel düzenlediği ‘Üreten Anadolu Buluşmaları’nın ilki, Afyonkarahisar’da gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, kentin markalaşma yolunda ilerlediğini söyledi

Afyonkarahisar’a özel bir içerikle hazırlanan, önde gelen gazeteci ve konuşmacıların yer aldığı panel ve Marketing Türkiye koordinasyonunda düzenlenen ‘Emeğin değeri nasıl markaya dönüşür?’ eğitim oturumlarından oluşan etkinliğe, Afyon iş dünyası büyük ilgi gösterdi ve 250’nin üzerinde katılım sağlandı.
Güral Afyon Otel’de düzenlenen etkinlik kapsamında Şekerbank, şu an sadece Afyon ve ilçelerine özel olarak geliştirilen ‘Markalaşma Kredisi’ konusunda da bilgi verildi. Afyon ilinde ticari sicile kayıtlı,kendi adlarına marka tescili yapan ve kendi markasıyla imalat veya satış yapan firmaların başvurabilecekleri krediye özel ödeme koşulları belirlendi.
GEREKLİ SİNERJİ VAR
Toplantının açılış konuşmasını yapan Şekerbank T.A.Ş Genel Müdürü Meriç Uluşahin; “Bir şehrin markalaşması için kamunun, finans kesiminin ve ticaret adamlarının ortak düşünmeleri gerekir. Biz Afyon’da bu sinerjiyi gördük. Bankamızın 60’ıncı kuruluş yılına özel olarak başlattığımız Üreten Anadolu Buluşmaları projesi ile hedefimiz, kuruluşumuzdan bugüne kadar birlikte büyüdüğümüz müşterilerimizin, il il ayağına giderek onlara ve Anadolu ekonomisine yaptığımız katkıyı büyütmektir. Projemizin ilk toplantısını gördüğümüz ilgi ve alakadan dolayı Afyonkarahisar’da yapmaktan çok mutlu olduk, bunun için herkese teşekkür ediyor ve toplantımızın verimli olmasını temenni ediyorum” dedi.
ŞEKERBANK’A TEBRİK
Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu ise Şekerbank’ı, gösterdiği sosyal sorumluluk dolayısıyla kutladı. Balkanlıoğlu, “Ben Türkiye’nin hemen hemen her yerinde görev yaptım. Görev yaptığım yerlerin hemen hepsinde Şekerbank vardı. Bir misyonla kurulmuş ve kendilerinden beklenin üzerinde bir gelişmeyle iş ve işlemlere imza atmışlardır. Bugünse ticari bankalar arasında hatırı sayılır bir yere gelmişlerdir” dedi.
KALİTELİ BİRÇOK ÜRÜNE SAHİP
Afyonkarahisar’ın birçok ürününün kaliteli ve akılda kalıcı olduğunu kaydeden Balkanlıoğlu, “Konu marka olunca Afyonkarahisar’ın bu konuda söyleyeceği birçok söz var. Bir ticari başarıdan söz etmek için, ilk olarak planı olan, cesareti ve ticari bilgisi olan müteşeb-bislerin olması gerekmektedir. Ayrıca tüm bunların yanısıra finansman gerekmektedir, finansman da müteşebbis tarafından bulunmasının yanında bunu bankalardan temin etmekle mümkün. Türkiye artık ekonomisiyle de güçlü bir ülke. Eskiden kredi faizleri çok yüksekti, ama şimdi çok cazip şartlar var. Paramız ve pasaportumuzun değerlenmesinin yanında, yurtdışına da finansman sağlayacak duruma geldik” ifadelerini kullandı.
8 TANE 5 YILDIZLI OTEL
Marka şehirlerin kendilerine özgü birçok değeri barındırdıklarını hatırlatan Balkanlıoğlu, şöyle devam etti:
“Marka şehir denince, dünyada kendine özgü ürettikleri ve yapılarıyla iller ile ülkeler gelir. Afyonkarahisar denilince de, termalin, mermerin ve lezzetin başkenti olarak tabiî ki ilimiz herkesin aklına gelmektedir. Afyonkarahisar’da 8 tane 5 yıldızlı otel var. Yeni yapılanlar ve inşaatı için başvuranlar gündeme geldiğinde bu sayı 15’i bulacak. Otellerimizin önündeki engel ulaşım engeliydi. Bu engeli de yeni hizmete sunduğumuz bölgesel havaalanı niteliğindeki Zafer Havalimanı ile çözmüş durumdayız. Bu konumuyla Afyonkarahisar marka şehirlerin arasındaki gerekli yerini alacaktır.”
SARAY GİBİ OTELLER YOLDA
Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban ise Güral Afyon Otel’den övgüyle bahsederek “Kalaca��ınız otel bir otel değil bir saray. Afyonkarahisar’da böyle saray gibi inşaatlardan 4 tanesinin daha inşaat halinde olduğunu, 3-4 tanesinin de planlama aşamasında olduğunu ifade ettim” dedi. Çoban, Afyonkarahisar termal alanda olduğu gibi sağlık ve spor alanında da lider bir konuma geleceğini söyledi. (Kocatepe)

Kentin markalaşma politikası var

‘Üreten Anadolu Buluşmaları’ Afyonkarahisar toplantısı, Şekerbank Genel Müdürü Meriç Uluşahin, Kurumsal ve Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Orhan Karakaş ile İşletme ve Tarım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Halit Haydar Yıldız’ın ev sahipliğinde gerçekleşti. Milliyet Gazetesi Köşe Yazarı Prof. Dr. Güngör Uras ve Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi Müdür Yardımcısı Sadi Özdemir’in de panelist olarak yer aldığı ‘Üreten Anadolu Buluşmaları’ panelinin
moderatörlüğünü ise Marketing Türkiye Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Günseli Özen Ocakoğlu yaptı

Şekerbank Genel Müdürü Meriç Uluşahin, ‘Üreten Anadolu Buluşmaları” Afyon toplantısı kapsamında katıldığı panelde, konuşmasına “Bankamızın 60. kuruluş yılına özel olarak başlattığımız bu proje ile hedefimiz, kuruluşumuzdan bugüne dek birlikte büyüdüğümüz müşterilerimizin il il ayağına giderek, onlara ve Anadolu ekonomisine yaptığımız katkıyı yükseltmektir” diyerek başladı.
Uluşahin, Türkiye’nin, son 10 yıllık dönemde gösterdiği büyüme performansı ile küresel ekonomi liginde 4 basamak birden atlayarak, dünyanın en büyük 16. ekonomisi haline geldiğini söyledi ve şöyle konuştu: “2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmaya aday bir ülke olarak, Türkiye’nin bu vizyona ulaşmasındaki en büyük itici güç; iç tasarrufa ve verimli üretime dayalı rekabetçi bir büyüme ile sürdürülebilir kalkınma perspektifi olacaktır” dedi.
ANADOLU’NUN KİLİDİ AFYONKARAHİSAR
Türkiye’de, tasarrufun GSYİH’ye oranının, hem gelişmiş ülkeler hem de gelişmekte olan ülkeler ortalamasının altında seyrettiğini, sermaye birikiminin ise yeterli düzeyde olmadığını belirten Meriç Uluşahin, “Bu ortamda uzun vadeli amaçlarımıza ulaşmak için, finans sektörü, reel sektör ve ekonominin tüm birimleri olarak tek yolumuz, üretimi ve istihdamı artıracak ve ülkemizi rekabetçi büyüme oranlarına ulaştıracak bir vizyon doğrultusunda hareket etmektir. Anadolu’nun üreten kesimleri, kuşkusuz bu vizyona ulaşmakta kilit rol oynayacaktır. Bu nedenle, ‘Üreten Anadolu Buluşmalarının ilkine, Anadolu’da ayrıcalıklı yeri olan Afyon ilimizden başladık” şeklinde konuştu.
Anadolu bankacılığı stratejisinin bir sonucu olduğunu vurgulayan Meriç Uluşahin, “Kuruluşumuzdan bu yana, 60 yıldır, iyi ve kötü günde üretenlerin yanında yer aldık ve Anadolu’nun bankası olduk. Bugün de ilk günkü heyecanımızla Anadolu’da üretimi destekliyor ve Türkiye ile birlikte büyüyoruz” dedi. Uluşahin, konuşmasına şöyle devam etti:
MARKALAŞMA KREDİSİ FIRSATI
“Anadolu Bankacılığı’nı misyon edinmiş ve ülkemizin sosyal ve ekonomik hafızasında önemli yeri olan bir banka olarak istedik ki 60’ncı yılımızda müşterilerimizin ayağına biz gidelim; il il gezerek eğitimler gerçekleştirelim, sorunları dinleyelim, sohbet edelim ve 60 yıldır olduğu gibi yine müşterilerimiz ile birlikte büyüyelim. Bu doğrultuda, uluslararası marka potansiyeli taşıyan birçok firmayı ve önemli üretim kapasitesini barındıran Afyon ilimize özel bir eğitim ve panel içeriği oluşturduk. Ülkemizde birçok firmanın büyümesinde rol almış bir kurum kimliğiyle, üretenlerin yanında, ülkemiz ekonomisinin sürdürülebilir büyümesini desteklemek için buradayız.”
KENTİN BİRÇOK MARKASI VAR
Afyon’un, hem ulusal hem de uluslararası marka olma yolunda çok sayıda ürüne sahip bir il olduğunu kaydeden Meriç Uluşahin, bu ürünlerin pazarda hak ettiği değeri bulması ve emeğin bir markaya dönüşmesi için uygun koşullarda ve şu an sadece Afyon ve ilçelerine özel bir ‘Markalaşma Kredisi’ geliştirdiklerini söyledi. Uluşahin, ürünün özellikleri hakkında şu bilgileri verdi:
“Bu ürünümüzden yararlanmak isteyen firmaların, kendi adlarına marka tescili yapmış olması ve kendi markasıyla imalat veya satış yapmaları yeterlidir. İşletme, ticari ya da kurumsal müşteri segmentlerimiz için yıl sonuna kadar geçerli olacak uygun ödeme koşullu bu kredimizi; Dinar, Çay, Afyon, Sandıklı, Emirdağ, Şuhut ve Sultandağı olmak üzere, Afyon’da hizmet veren 7 şubemizin tümünde sunacağız. Umuyoruz ki bu ürün, yeni Anadolu markaları çıkmasına, Afyon ilimizin ihracatının, üretiminin ve tabii istihdamının artmasına vesile olur.”
ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİ DİKKAT ÇEKİYOR
Milliyet Gazetesi Köşe Yazarı Prof. Dr. Güngör Uras da paneldeki konuşmasında, Afyon’un konjonktürel değişimlerden en az etkilenen sektörleri ile Türkiye ekonomisinde farklılaşan konumunu anlattı. Prof. Uras, “Afyon, üretim çeşitliliği ile önemli bir ilimiz. Et, etli mamulleri ve yumurtada, ülkemizin önde gelen üreticilerinden biri. Ekonomide, büyük paya sahip bir ilimiz. Mermer üretimi, Afyon ekonomisinde ağırlığa sahip sektördür. Öte yandan Afyon’un kaplıca turizminde de bir üstünlüğü ve ayrıcalığı var” dedi.
KAPLICALARA İLGİ VAR
Afyon’un, farklı iç ve dış ekonomik konjonktürlerde birbirini dengeleyen ve konjonktür değişiminden en az etkilenen bu sektörleri ile farklılaştığını belirten Prof. Uras, sözlerini şöyle tamamladı: “Gıdanın iç ve dış piyasada talebi devamlı büyüyor. İnşaat sektörü, şehir içinde ve dışında süreklilik arz eden bir sektör. Kaplıca turizmi de, dışarıdan ve içeriden her gelir grubundan talebi yüksek bir iş kolu olarak gelişiyor. Bütün sorun, bu farklı faaliyet alanlarında katma değeri yükselterek Afyon ekonomisinin daha hızlı gelişmesinin önünü açmak ve bunu sağlayacak politikaları belirleyerek uygulamaktır.”
MERMER BORSASI KURULACAK
İstanbul Doğaltaşçılar Birliği Derneği Başkanı Mustafa Mermerci de yaptığı konuşmada, Anadolu’da mermer üreticilerinin buluşma merkezi özelliğinde olacak Mermer Borsası ve kompleksini kurma çalışmalarına devam ettiklerini belirtti. Kompleksin tamamlanmasıyla, Türk mermer sektörünün daimi fuar alanına, mermer borsasına ve Türkiye’de üretilen her mermerin sürekli bulunabileceği bir depolama alanına kavuşacağım vurgulayan Mustafa Mermerci, “Bu dev kompleks sayesinde, Türk doğal taşı gerçek değerini bulacak, tüketimi artacak ve ihracatlarımızın yükselmesine katkıda bulunacaktır. Sektörün ihtiyacı olan iş gücünün eğitimini destekleyecek bir eğitim merkezi, konaklama, konferans ve kongre merkezi de, proje kapsamında faaliyet gösterecektir” diye konuştu.
SAĞLIK TURİZMİNİN ÖNÜ AÇIK
DEİK Sağlık Turizmi İş Konseyi Başkan Yardımcısı Dr. Hasan Kuş ise, son zamanlarda sağlık sektörünün en sıcak konularından birinin sağlık turizmi olduğunu söyledi. Sağlık turizminin, literatürde, yabancı bir ülkeye tedavi amacıyla gidilmesi olarak tanımlandığını ifade eden Hasan Kuş, bununla birlikte ancak tüm uluslararası hastaların yüzde 35 ile 45’inin sağlık turizmi kapsamında değerlendirilebileceğini söyledi. Bu yıl sonu itibariyle sağlık pazarı büyüklüğünün 100 milyar dolara ulaşacağına dikkat çeken Dr. Kuş, sağlık pazarında Türkiye’nin payının da giderek arttığını söyledi. Dr. Hasan Kuş, McKinsey’in raporu verileri ile sağlık turizmi yapanların yüzde 72’sinin tercihlerinin nedeni olarak, en ileri teknoloji ve kaliteli sağlık hizmetini gösterdiklerini kaydetti.
BAŞARI HİKAYELERİ ANLATILDI
Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi Müdür Yardımcısı Sadi Özdemir ise ekonomide başarılı olmuş kişilerin hayatlarından örnekler vererek herkesin başarıya ulaşabileceğini söyledi. (Kocatepe)

2013, 2012’den kötü olmayacak

Şekerbank’ın kuruluşunun 60’ıncı yılı dolayısıyla düzenlenen Üreten Anadolu Buluşmaları’nın birincisi Afyonkarahisar’da gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Milliyet Gazetesi yazarı ve ekonomi uzmanı
Prof. Dr. Güngör Uras, 2013’ün ekonomisi için olumlu bir tablo çizdi

Üreten Anadolu Buluşmaları’nın panel kısmında konuşan Milliyet Gazetesi yazarı ve ekonomi uzmanı Prof. Dr. Güngör Uras, 2013’in 2012’den daha iyi olabileceğini kaydetti. Uras, 2013’te döviz fiyatlarında bir değişim öngörmediğini belirterek, “2013, 2012’den daha kötü olmayacak. 2013’ün 2012’den daha iyi olma imkanları var. 2013’te döviz bulunur mu, bulunmaz mı? Döviz bulunacak. Dövizin fiyatını hükümetimiz bu seviyelerde tutmaya çalışıyor. Demek ki önümüzdeki dönemde döviz fiyatında büyük bir oynama bekleyemeyiz. Dövizin bulunurluğu devam edecek. Dünyada likitide var, kırıntısı bile gelse bize yeter. Son zamanlarda altına hücum başladı, ama önümüzdeki dönemde altının ne olacağı belli değil. Borsa, bizim KOBİ’lerimiz ve küçük yatırımcılarımız için borsa pek cazip bir hâlde olmuyor. Önümüzdeki dönemde tasarrufların yöneleceği ana kaynaklar bankalar olacak. Ya dolar, ya da Türk Lirası mevduatı olacak. Bankaların kredi verebilme güçleri önümüzdeki dönemde devam edecek. Bankalar, kredi alabilecek şirketlere daha çok kredi verebilecekler” dedi.
KRİZDEN ÇABUK ÇIKIYORUZ
Dünyada bir kriz rüzgarı estiğini, Türkiye’nin de bu durumdan etkilendiğini hatırlatan Uras, krizin etkilerinin kalıcı olmadığına dikkat çekti. Uras, “Biz krizlerden çabuk etkileniyoruz, ama krizlerin etkisinden çok çabuk kurtuluyoruz. Krizin etkisinden kurtulurken haklı olarak hükümetemiz cari açıktan korkarak, döviz açığından korkarak frene bastı. Türkiye’nin büyümesi, üretim yapanlar için de bir fırsat yaratıyor. Her şeye rağmen bu sene Türkiye büyüyecek. Büyümeyi beğenmiyoruz ama yüzde 3-4 dolayında büyüme içinde olacağız. Büyüme demek talebin de artması demek. Talebin artması da bizim iş imkanımızın gelişmesi demek. Büyümeyen ekonomilerde bile bazı firmalar kendi fırsatlarını yaratabiliyorlar” diye konuştu.
HAZMEDİLECEK RİSK KAVRAMI
Üreticiler için de belirli hedeflerin saptanmasının doğru bir hareket olacağının altını çizen Uras, “Üretici için önümüzdeki dönemde önemli olan, büyümeyi sürdürmesi. Hazmedilebilir riskleri göze almak lazım. İnsanı batıracak cinsler değil, ama üstesinden gelinebilecek riskleri almak gerekiyor” ifadelerini kullandı. (Kocatepe)

Konuşmalarda da markalaşma vurgusu

Üreten Anadolu Buluşmaları toplantısında konuşan diğer katılımcıların gündeme getirdikleri konular da markalaşma ile ilgiliydi

Eğitim oturumlarının konuşmacılarından Project House – Havas Yönetici Ortağı Cüneyt Devrim de sunumunda, tüketici neredeyse, markayı da oraya taşımak gerektiğini söyledi. Türkiye’deki 35 milyon internet kullanıcısından, 32 milyonunun sosyal medya da yer aldığım dile getiren Cüneyt Devrim, Türk tüketicisinin ayda 50 saatini internette, bunun da 14 saatini Facebook’ta geçirdiğini söyledi. Devrim, şöyle konuştu: “Bugün markalaşma yolundaki tüm kurumlar, dijitali, endişe duyacakları bir mecra olarak değil, büyük bir fırsat alanı olarak görmelidir. Yeni iletişim çağında ‘marka’ artık bizim tüketiciye anlattığımız bir şey değil, bir tüketicinin bir diğerine anlattığı bir şey haline gelmiştir.”
KGF (Kredi Garanti Fonu) Eskişehir Şube Müdürü Yeliz Gözde Acar da, banka kredisi olanaklarına büyük işletmeler kadar kolay ulaşamayan küçük işletmelerin teminat problemlerinin KGF kefaleti ile giderildiğini ve bu sayede KOBİlerin banka kredilerini daha kolay kullanabildiklerini söyledi. KOBİ’lerin her tür nakdi ve gayri nakdi kredileri ile leasmg işlemleri ve tanmsal kredilerine kefalet verdiklerini vurgulayan Acar, “Kredi Garanti Fonu, kredinin en çok yüzde 80’ine kadar kefalet vermektedir” dedi.
Marka Stratejisti Hakan Senbir, ürünler fabrikada, markalar zihinde oluşturulur” başlıklı bir sunum yaptı. 2000 ve sonrasını ‘post-marka dönem’ olarak nitelendiren ve bu dönemi, “tüketici krallığının zirvesi” olarak değerlendiren Senbir, markalara tapınma ve sadakatin yok olmaya yüz tuttuğunu belirtti ve şunları söyledi: “Geleneksel reklam anlayışıyla markalaşma, pahalı ve neredeyse imkansız hale geliyor. Sürekli reklamla ayakta durmaya çalışan bir markanın yerini, paydaşlarıyla iç içe ve daha sosyal olan bir marka almaya başlıyor. Pazarlama ve pazarlama iletişimi anlayışı bu paralelde büyük bir değişim yaşarken, ürün ve marka kavramlarının arası giderek açılıyor.”
Yaratıcı Marka Stratejisti Yunus Baran da eğitim oturumlarında “Markalaşmanın Yol Haritası” konulu sunumuyla yer aldı. Baran, markalaşmak isteyen işletmelere, şu önerilerde bulundu: “Değişim markalar için önemli ve büyük bir hedef olmalıdır. İddialı olun ve süreklilik gösterin. Rakiplerinizden ilham alın, yeni ve faydalı şeyler üretin. Farklılaşarak, markanıza değer katabilirsiniz. Sektörünüze yön verebilir ve kategorinizin kurallarını siz belirleyebilirsiniz. Ürün odaklı üretimden konsept bazlı markalaşmaya geçin. Amacınız sadece bir bina yapmak olmasın, asırlarca yaşayacak alanlar tasarlayın. Hedef kitlenizin tutum, davranış ve alışkanlıklarını markanıza yansıtın. Tasarımı ise bir maliyet olarak görmeyin, markanıza tasarım yatırımı yapın. Ambalajın içi kadar dışıyla da ilgilenin ve var olanı farklı sunmanın yollarını arayın.” (Kocatepe)

Bakmadan Geçme