Afyon hukukta eğitim üssü – Kocatepe Gazetesi
Baro Başkanı Av. Turgay Şahin, Afyonkarahisar’ın hukuk gelişimi açısından ciddi bir üsse dönüştüğünü söyledi. Şahin, Baro yönetimi olarak eğitim çalışmalarına önem verdiklerini kaydetti Murat Emre’nin hazırlayıp sunduğu, Yerel Gündem'in bu haftaki konuğu Baro Başkanı Av. Turgay Şahin oldu. Şahin, programda gazetecilik ve avukat mesleğini karşılaştırdı. Pek çok alanda benzer amaçlar taşıdıklarını söyleyen Şahin, her iki [&hellip]
Baro Başkanı Av. Turgay Şahin, Afyonkarahisar’ın hukuk gelişimi açısından ciddi bir üsse dönüştüğünü söyledi. Şahin, Baro yönetimi olarak eğitim çalışmalarına önem verdiklerini kaydetti
Murat Emre’nin hazırlayıp sunduğu, Yerel Gündem’in bu haftaki konuğu Baro Başkanı Av. Turgay Şahin oldu. Şahin, programda gazetecilik ve avukat mesleğini karşılaştırdı. Pek çok alanda benzer amaçlar taşıdıklarını söyleyen Şahin, her iki mesleğin de imaj sorunlarının olduğunu söyledi. Şahin, Türkiye’de bir çok darbenin yaşandığını, bu darbelere giden yolda hukuku ve adaleti benimsemeyen hukuçuların ve gazetecilerin destek sağladığını dile getirdi. Oluşan darbeler sonucuna da değinen Şahin, meydana gelen bu olaylarda ise namuslu gazeteciler ve hukukçuların olumsuz yönde etkilendiğini belirtti.
İKİ MESLEKTE
BİRBİRİNE BENZİYOR
Baro Başkanı Av. Turgay Şahin, gazetecilerle avukatların çok yönüyle birbirlerine benzediklerini belirtti. Şahin; “Her iki meslekte çok temel insan haklarını savunuyor. Biz adil yargılanmanın temsilcisiyiz, sizde doğru haber alma ve yayınlama derdindesiniz. Şimdi her iki meslekte ne yazık ki imaj problemleriyle boğuşuyor. Bugün ne yazık ki gazeteciliğin ve avukatlığın çok iyi bir imajı yok. Bu kısmen bizim kabahatimizden kaynaklasan da büyük ölçüde sistemin önünde bu iki mesleğin engel olarak çıkması o yüzden ortaya çıkan bir durum. Ben gazetecilerin günü olan 10 Ocak Dünya çalışan gazeteciler gününün nerden çıktığına baktım. 1961 Anayasasıyla gazetecilere çok ciddi hakların verildiğini, 71 muhtırasında bu hakların birçoğunun geri alındığını gördüm. Ortak yön dedik ya darbelerin hazırlanmasında basını ve hukuku görüyoruz. Çok ciddi bir lojistik destek veriyor. Cuntacılara ve darbecilere. Ama namuslu hukukçular ve gazetecilere darbelerin sonucunda en çok zarar gören gurup.” dedi.
DARBELER İKİ
MESLEĞEDE ZARAR VERDİ
Bir kısım avukatların, bir çok darbenin lojistik desteğini sağlamakla ülkeye çok büyük zararlar verdiğini belirten Turgay Şahin; “Darbeye giden yolun taşlarını gazeteciler ve hukukçular döşemekte. Şimdi bunun birçok sebebi var. Hukuku adaleti özümsememiş, kendini adaletin temsilcisi değil de, egemen sınıfların temsilcisi olanlar yüzünden kaynaklanıyor. Bu ortamda aynı şeyler gazeteciler içinde geçerli. Şunu da görüyoruz. Bir darbe olduğunda memleket olağanüstü bir duruma sürüklendiğinde bu meslekler zarar görüyor. Neden diyecek olursanız darbenin boğucu ortamında bizler avukatlığı yapamıyoruz. Sıkışıp kalıyoruz. Aynı şekilde işi ciddi yapan gazeteciler de bu ortamda gazetecilik görevini istedikleri gibi yapamıyor.” diye konuştu.
BARO RESMİ KURUM
Baroların ve avukatların ne yaptığını tam anlamıyla toplumun bilmediğini söyleyen Şahin, Baro olarak resmi bir kamu kurumu olduklarını, hukuki olarak 3Y denilen Yasama, Yürütme ve Yargı mekanizmalarının temsilcileri olduklarına dikkat çekti. Turgay Şahin; “Avukatlık mesleğinin herkes farkında. İşte büroları görüyorlar, adliyeye gittiklerinde karşılarına çıkıyor. Ancak tam anlamıyla avukatlığı toplumumuz bilmiyor. Burada bir eksiklik var. Barolar avukatlık mesleğinin yasal mesleki kuruluşudur. Kamu kuruluşudur kanun gereği. Yargının kurucu unsuru olarak ifade ediliyor. Dolayısıyla yargıyı temsil eden bir kurumuz. 3Y dediğimiz Yasama, Yürütme ve Yargıyı temsil eden bir meslek. Bu anlamda diğer mesleklerde olmayan bir görev yükleniş. Milli iradeyi, milli egemenliği temsil etme gibi şerefli bir meslektir. Tabi bununla birlikte zorunlu olarak üye olunan bir Baro var. Ülkedeki tüm hukuk ihlallerinin, insan haklarıyla ilgili mücadele etmek, bu konuda farkındalık oluşturmak gibi çok geniş görevleri var Baro’ların. Adalet bize çok büyük bir misyon yüklemiş. Ülkedeki hâkim ve savcıların sırtında ağır bir sorumluluk var. Dünyada oluşan hak ihlali, her türlü insan hakları ihlali bizim derdimizdir. Kısaca adalet sorunlarıyla ilgilenen bir kurumdur.” şeklinde konuştu.
HEKİM VE AVUKAT
ÇOK KAZANMIYOR
Avukatların düşünüldüğü gibi cazip paralar kazanamadıklarının altını çizen Baro Başkanı Av. Turgaş Şahin şöyle konuştu: “Yılda 12 bin öğrenci Hukuk Fakültesine yerleşiyor. Ortaya çok fazla hukukçu çıkıyor. Bu sayı hukukta tıkanıklığa yol açıyor. Türkiye genelinde çok iyi kazanç elde eden avukatlarda var. Asgari ücretten daha az alan avukatlarda bulunuyor. Hekimler ve avukatlar çok para kazanıyor algısı var. Şu var bir meslek tercih yaparken elbette kazançlarına da bakıyorlar. Üniversite tercihinde iki şey önemli. Mezun olduktan sonra iş bulabilir mi bulamaz mı birde bulduğu işte ne kadar kazancı olur. Bunlar önemli. Hukuk Fakültesi ve Tıp Fakültesi okumak gerçekten zor bir bölüm. Bu bölümü bitirmek gerçekten çok meşakatli bir bölüm. Buralara son derece yüksek puan alan öğrenciler yerleşiyor. Burada beklentiler yüksek. Bu yıl 12 bin civarında öğrenci bu yıl kayıt yaptırdı. Şimdi Türkiye şartlarında aslında şartlar çok zor. Hâkim savcı olmak istiyorlar. Buralar sınava tabi. Her yıl bin kişi mesleğe tabi ediliyor. Şansını bir avukatlıkta denemek isteyen kişiler oluyor. Tabi sonuçta avukat sayısı belli, iş hacmi belli. Gereğinden fazla avukat sayısı ortaya çıkıyor, gereğinden fazla hukukçu çıkıyor. Burada bir şişme ortaya çıkıyor. Çok eskiden olduğu gibi artık afakî şeyler artık kazanılmıyor. Biz aynı zamanda serbest meslek erbabıyız.”
GELİŞME BAŞ DÖNDÜRÜYOR
Baro Başkanı Turgay Şahin, Afyonkarahisar’ın bir çok eğitim seminerine ev sahipliği yaptığını, yargı kuruluşlarının eğitim seminerlerini Afyonkarahisar’da yaptığını, bunun sonucunda ilin hukuki bir üst haline geldiğini söyledi. Şahin sözlerine şöyle devam etti: “Biz dergi çıkarmaya çalıyoruz. Aylık diye yola çıkmıştık. Ancak bunu 3 ayda bir çıkarmaya başladık. Çünkü çok zor bir durum. Dolu dolu bir dergi çıkarmaya çalıyoruz. Basın işi gerçek anlamda zor bir iş. Bu dönemde birçok kanun çıktı. Bize zaman zaman diğer kuruluşlarından gelen dergiler var bunları inceliyoruz. Eğitim çalışmalarına gelince bu dönemde ağırlık verdik. Değişmeyen kanun kalmadı. Dolayısıyla fakültede almış eğitimimiz bir anlamda askıda kaldı. Her şey sıfırlandı. Teknik konularda bilgimiz adeta sildindi. Bizim bunu doldurmamız gerekliydi. Medeni kanun olsun ticaret kanunu olsun bunları doldurmaya çalıştık. Temel eğitimde mutlaka bir değişim yoktur mutlaka ama bizim veri bankımız adeta silindi. Biz 4 yıl dirsek çürüterek eğitim aldık. Biz çok eğitim çalışması yaptık Baro olarak. Yapmamız gerekirdi çünkü. Bundan 10 yıl önce sine kadar avukatlık yapan bir meslektaşımız 50 yıl önce mezun olsun, meslek hayatını tamamlayabilirdi. Yani kütüphanesi yeterdi. Ancak şu anda bizim kütüphanemizdeki eserler hiçbir anlam taşımıyor artık. Bundan dolayı eğitim çalışmalarına önem verdik. Baş döndüren bir gelişme. Şunu da söylemek istiyorum, Afyon hukuk gelişimi açısından ciddi bir üsse dönüştü.” (Kocatepe)