Afyon güzel bir hamur işlenmezse ekşiyecek

Milliyetçi Hareket Partisi Afyonkarahisar Belediye Başkan Aday Adayı Fatih Çetinkaya, Afyonkarahisar'da gerçek projelerin yarışması gerektiğini söyledi. Çetinkaya, 'Afyonkarahisar güzel bir hamur gibi. Bu hamur beklerse ekşiyecek, bu hamuru buram buram tüten bir ekmek yapacağız' dedi Milliyetçi Hareket Partisi Afyonkarahisar Belediye Başkan Aday Adayı Fatih Çetinkaya, kendisi hakkında merak edilenleri, gazeteniz Kocatepe'ye açıkladı. Ankara Üniversitesi Taşınmaz [&hellip]

Afyon güzel bir hamur; işlenmezse ekşiyecek

Milliyetçi Hareket Partisi Afyonkarahisar Belediye Başkan Aday Adayı Fatih Çetinkaya, Afyonkarahisar’da gerçek projelerin yarışması gerektiğini söyledi. Çetinkaya, “Afyonkarahisar güzel bir hamur gibi. Bu hamur beklerse ekşiyecek, bu hamuru buram buram tüten bir ekmek yapacağız” dedi

Milliyetçi Hareket Partisi Afyonkarahisar Belediye Başkan Aday Adayı Fatih Çetinkaya, kendisi hakkında merak edilenleri, gazeteniz Kocatepe’ye açıkladı. Ankara Üniversitesi Taşınmaz Geliştirme Anabilim Dalı’nda yüksek lisans yapan Çetinkaya, gençlikten tecrübeye kadar birçok ayrıntıyı Kocatepe okurlarıyla paylaştı. İşte Çetinkaya’nın söyledikleri:
Kocatepe: Fatih Çetinkaya’nın diğer aday adaylarından farkı nedir, nasıl bir belediye başkanlığı düşünüyor?
Fatih Çetinkaya: Benim baz alacağım kişiler, resmi olarak aday adayı olduğunu ifade eden kişilerdir. Ortak noktalarımız her şeyden önce önemli. Milli ve manevi değerlerimizin muhafaza edilmesi noktasında dünyaya bakıyoruz. Niyet ettim Allah rızası için Afyonkarahisar ümmetinin hizmetine talip olmaya diyerek bir irade beyan ettik. Halkımızın içinde olmamız, partimizin faaliyetlerinde çalışıyor olmamız dolayısıyla birlikteyiz. Milliyetçi Hareket Partisi’nde her kim aday olursa olsun, hem bilgimiz, hem projeler hem de etrafımızdaki güç çerçevesinde adayımızın yanında çalışacağız. Bizim aday olup olmamamız bizim gönül dünyamızda çok büyük bir milat olmayacaktır. Ama toplum içinde olması gereken, hizmet edebilecek insanlarda olması gereken vasıflar vardır. Bu vasıfların birincisi liyakattır. Liyakat olmazsa hiçbir şey olmaz. Siz manevi anlamda zirve yapmış olabilirsiniz, siyasi anlamda zirve yapmış olabilirsiniz. Siz liyakatsız iseniz, yapacağınız işin ehli değilseniz, iş ehline verilmezse başarılı olmanız mümkün değildir. Peygamber Efendimiz’in Kabe fethedildikten sonra temizlik için görevlendirdiği kişi, Müslüman olmayan bir kişidir. Müslümanların Efendimiz’i uyarması üzerine Efendimiz, ‘İşin ehli odur’ demişti. Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de de işin ehline verilmesi emredilir, Nisa Suresi’nde. Kur’an-ı Kerim’de ‘Hükmettiğiniz zaman adaletle hükmediniz’ denir. Olması greken ikinci vasıf ise adalettir. Bir belediye başkanı olarak değerlendirirsek, üst kademedeki bürokratlarından alt kademedeki çalışanına kadar adaletli olmak durumundadır. Toplum içindeki gruplara adaletli olmak zorundadır. Bütün siyasiler, ‘Herkesin ekibi vardır, ekibimi kuruyorum’ denir. O zaman yine liyakat esas alınır. Toplum kademesinde de size çok oy veren mahalleye değil, makro düzeyde planlanmış projelere göre hareket edersiniz. Bu, adaletle hükmetme sanatıdır. Üçüncü önemli düstur ise sadakattir. Bu aileye sadakatle başlar. Aileye sadakatle başlar, mahalleye sadakatle devam eder, iline, memleketine sadakatle büyür. Vatanına, milletine, devletine sadakatle makro bir seviyeye gelir. Manevi değerlerine, kültürüne ve inançlarına bağlılıkla da bir zirve olur. Bunu eyleme geçirirseniz, elzem olan ahval budur. Bütün bu düsturları benimseyerek hareket ettiğiniz zaman, zannetmiyorum ki zerre-i miskal kadar bir başarısızlık olsun.
LİYAKAT OLMAZSA OLMAZ
Liyakat ve sadakat çelişmeyecek mi?
Sadakat kavramını açıklarken, kendi partindeki insanlara verilen sözler anlaşılmasın diye aileden başlattım. Siz eğer liyakat düsturunu bir kenara bırakır, ehil olmayan insanı kendi partiliniz dahi olsa ehil olmadığı bir göreve getirirseniz, siz mesleğinize sadakatsizlik yapmışsınız demektir.
“BENİM YAŞIMDA BAKAN VAR”
Fatih Çetinkaya doğru insan olabilir, ama çok genç değil mi? Bu yönde tenkitler var.
Benim hakkımdaki tek tenkit genç olmamız. Tek kusurumuz bu olsun. Türkiye’de ortalama insan ömrü bellidir. Tabii ki Hakk takdir eder ne kadar yaşacağımızı, ama ortalama insan ömrü bellidir. Bu ortalama insan ömrü, 34-35 yaşı tam hayatınızdaki en verimli olduğunuz, dinamiklik ve enerji noktasında işlere heyecanla yaklaşma noktasında pozitif enerji noktasında, yükü kaldırma noktasında, tıbbi olarak bakın, psikolojik olarak bakın, tarihe bakın, bu tür görevler için en iyi olan yaşlardır. Ben halkın bu noktada bunu düşündüğüne inanıyorum. Hatta ben endişe ediyorum. Biraz geç bile kalmış, neden geçen dönem Bozhüyük’teydi diyenler de olacaktır. Ben bunu avantaj olarak algılıyorum. Keşke bütün gençlerin önü açılsa. Benim yaşımda Bakan var. Tarihte, ecdadın 22 yaşında çağ açıp çağ kapattığından bahsediyoruz, Asr-ı Saadet’te benim yaşımda ordu komutanları görüyoruz. Eğer gençliğe önem verildiğini belirten söylemlerle çelişmek istemiyorsak, bu tür eleştirilerden vaz geçmeliyiz.
BOZHÜYÜK, TECRÜBE KAZANDIRDI
Bozhüyük neresi, Afyon neresi diye soruyorlar. Buna bakışınız nedir?
Bozhüyük 2 bin nüfuslu bir kasaba. Afyonkarahisar 180 bin nüfuslu bir il. Kasabalar öyle büyük bir tedrisattır ki, öyle bir büyük bir rahledir ki, Afyon’da 10 yıl belediye başkanlığı yapsanız alamayacağınız tecrübeyi alırsınız. Gece saat ikide, büyük bir vukuat için Afyon Belediye Başkanı’nı kimse aramaz. Afyon Belediye Başkanı, kan davası güden iki aileyi birbiriyle barıştırmak gibi bir sorumluluk taşımaz. Afyonkarahisar’da 1 günde onlarca boşanma ya da birleşme olabilir. Ama belediye başkanı bunlara taraf değildir. Bozhüyük’te iki aileyi birleştirmek için çaba sarf edersiniz. 2 bin kişiyle birebir temas kurarsınız. Afyon’da birebir dertleriyle uğraşılan 2 bin kişi olsa Afyon zaten başarılı bir yer olur. Biz 2 bin kişinin evini de, tarlasını da, besihanesi de yönetiyoruz. Biz kasabada hem Sulh Ceza Mahkemesi başkanlığı yapıyoruz, hem karakol komutanlığı yapıyoruz, hem ambulans hizmeti yapıyoruz. Bozhüyük gibi yerlerde kendini işine vermiş bir belediye başkanı, bir vakıf malıdır. 5393 sayılı kanunun dışında olan her şey belediye başkanına aittir. Oysa belediye başkanının yetkileri 5393 sayılı kanun verir, Afyon’da bu sınırlar içinde güzel şeyler başarmaya çalışırsınız. İstişare kavramını Bozhüyük’te yaşarsınız. Öyle bir üslupla kamuoyunu yoklamasınız ki çoğunluğun düşüncesinin ne olduğunu bilmelisiniz. Sosyal hayatta Bozhüyük, önemli bir tecrübedir. Vatandaşın, kınasını siz yakarsınız, duasını siz yaparsınız. Hastanede doktorla siz görüşürsünüz. Nüfus rakamlarına bakarsak, İzmir Karabağ Belediyesi, Afyon’un 4 katı diyebilir misiniz? Emekli Vali Kadir Çalışıcı kaymakamlık konusunda da benzer sözler söyler. Bundan önceki belediye başkanları seçilmeden önce hangi belediyeyi yönetmişler? Kendi mesleklerini iyi bir şekilde icra etmişlerdir. ama bir yerde yöneticilik yaparak mı bugün bulundukları yerlere gelmişlerdir. Tevazu gösteremeyeceğim tek konu, belediyeciliktir.
GELİŞMENİN GÖSTERGESİ NÜFUS
Afyonkarahisar’ı nasıl tanımlıyorsunuz?
Afyonkarahisar, kıvamında bekletilen bir hamur. Bu hamur buram buram tüten güzel bir ekmeğe dönüşmezse, bu hamur ekşiyecektir. Gelişmenin en büyük göstergesi nüfustur. Bir ilde nüfus artışı devam ediyorsa büyüyor demektir. Nüfus yığılıyorsa büyüyorsunuz demektir. Çağdaş belediyecilikle bu nüfusa cevap vermek durumundasınız. İnsanlar ekmek buldukları ve güzel bir şehirde yaşamak istiyorlar.

“Afyon’u pek çoğundan daha iyi tanırım”

Fatih Çetinkaya Afyon’u tanıyor mu?
Ben Afyon’a 1989 yılında geldim. Karşıyaka Mahallesi’ne yerleştim. Ortaokulu Merkez Atatürk Ortaokulu’nda, liseyi Afyon Lisesi’nde okuduk. Akabinde İstanbul’da değişik yerlerde çalıştım. Üniversite eğitimimi yapmak üzere tekrar Afyon’a geldim. Afyon Kocatepe Üniversitesi’ne kaydımı yaptırdım. Bu süre içinde ben Afyon’da minibüsçülük dahi yaptım. Afyon’da neyin nerede olduğunu bildiğime dair iddiam vardır. Afyon’un yerlisi olmamak konusuna gelince, son 3 dönemdeki iki belediye başkanı Afyon’un merkezinden değil. Bakan ve milletvekilleri de merkezden değil. İl başkanları da öyle.
Kale’nin arkasından tutun Sarıkız’da hangi çağla ağacının daha büyük çağla verdiğine kadar her şeye vakıfım. Kayaların üzerinde Afyonspor’un maçlarını çok izledik.
Uydukent’te minibüsçülük yaptım. Plakam 259’du. Delil olarak yazabilirsiniz. Duraktakiler bizi tanır.
EN BÜYÜK SORUN ULAŞIM
O günden bugüne ulaşımda ne değişti?
Afyon’daki en büyük sorun ulaşımdır. Benim minibüsçülük yaptığım dönemden bu yana hiç değişmedi. Sorun değişmedi. Sadece özel halk otobüsü Afyon’a geldi. Halkın ve minibüsçünün rahat bir ortamda bulunabileceği bir durum sağlanmadı. Cazibe merkezi olan merkezinizi büyütmeniz ve genişletmeniz lazım. Cazibe merkezinin içinde küçük cazibe merkezi kurulması gerekir. Proje açıklama noktasında çok cimri olacağım. Herkesin birer fotoğrafla proje açıkladığı günlerde bu konuda cimri olmak gerekir. Projenin bir gerekçesi olması lazım. Bendeki projelerin hiç kimsede olmayacağını biliyorum. Belli periyotlarda projeleri açıklayacağım. En önemli projeyi en son günlere saklayacağım.
KALDIRIM VE YOL, PROJE DEĞİL
Projenin belirli sacayakları olacak değil mi?
Kaldırım, yol, park yapmak proje değildir. Bunlar belediyenin mecburi görevleridir. Bunları daha kaliteli yapabilirsiniz. Proje, esnafa, istihdama etkisi olan bir konudur.
Akarçay şeklinde bir kanal yapıldı. Kanal mükemmel bir şeydir, ama orada murad edilen hedef tutmamıştır. Oraya akşamları giden kişinin çok olması, hedefin tuttuğu anlamına gelmez. Bir yerde 6 katlı imar vermişsiniz, karşı tarafta ise 2 katlı imar var. Kanala nazır rekreasyon alanları oluşturulması gerekiyor. Hâlâ geç kalınmış değildir. Hiçbir jeoloji mühendisi, yerin altında bir bıçak var; yarısında zemin iyi yarısında zemin kötü diyemez. Benim orasıyla ilgili devasa bir projemiz var. Ben bunu hazırlıyorum, gerekçe kısımlarını yazıyorum. Seçilemesem dahi bu çalışmaları Afyonkarahisar için Afyonkarahisar’la paylaşacağım. Seçime kadar projeler bizim, seçimden sonra Afyonkarahisar’ın olacak.

Kasabaya gelen bir parayı olumlu yönde nasıl kullandığınız anlatılıyor…

Ben bir arıtma projesi yaptım Bozhüyük’te. Proje bedeli 308 bin liraydı. O zaman Çevre ve Orman Bakanlığı ayrılmamıştı. Sayın Bakanımız Veysel Eroğlu, yüzde 45’ini takdir etmişler 142 bin lira para göndermişler. Siz ancak bu para var diye ihale yapabilirsiniz. Yer problemini çözemedim. Kanunen kamulaştırma yapmam lazım, maliklik kutsal bir değerdir. Kişinin rızası olmadan kamulaştırmak doğru değildir. İslam hukukunda da Batı hukukunda da rızaya binaen kamulaştırma yapılır. Bizim ayarladığımız yer, dar geldi. Bu noktada Belediye Başkanımız Burhanettin Çoban’la görüştük, sağolsunlar, o bizi bir kişiye yönlendirdi. O paranın vasfını değiştirdik ve kilitli parke konusunda kullandık.

Kapanan belediyeler için umut var, Bozhüyük Belediyesi kesinlikle kapanmayacak

Fatih Çetinkaya: Yeni Belediye Yasası’nı inceledim. Kapanması gündeme gelen belediyelerle ilgili sözcülük görevini de üstlendim. İnşallah önemli bir başarı da kazanacağız. Bu yasa, yarayı derinleştiren bir yasadır. İhsaniye ilçesinin 23 köyü vardır. Köyün hakkettiği para İl Özel İdaresi’nde toplanır. Sadece İhsaniye’nin parası 400 ilâ 600 bin lira arasında değişir. Tahsil edilen vergilerden pay edilir. Köyler, bu sistemle adil bir şekilde yönetilmiyor. Paranın olduğu yerde atalet olmaz, iş yapmayan görevliler olur.

Kapatılamayacaklar

Bozhüyük Belediye Başkanı Fatih Çetinkaya, Afyonkarahisar’ın kapatılması
gündemde olan belediyelerinden 10’unun kapatılmaktan kurtulacağını söyledi

Afyonkarahisar’da nüfusları azaldığı için kapatılmaları gündeme gelen belediyelerin sözcülüğünü de sürdüren Bozhüyük Belediye Başkanı Fatih Çetinkaya, “10 Belediyemizin kapatılması mümkün değil” dedi.
Yasal sürecin takipçisi olduklarını belirten Çetinkaya konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
“10 Belediye’nin kapanması söz konusu değil. Herkes bunu yanlış biliyor. Kapanmayacak olan Belediyelerimiz Bozhüyük, Gömü, İnli, Efe, Yıprak, Güney, Akkonak, Karacaahmet, Gökçe ve Balçıkhisar’dır. Çünkü bu belediyelerimizin nüfusları 2012’de yapılan sayımda 2000’in üzerindedir. Ordu ili 2013 mart ayı genel nüfus sayımı sonuçlarına göre Büyükşehir Belediyesi olmayı hak etmiştir. Belediyelerin kapanması kararı 2011’in 6. ayındaki nüfuslara göre yapılmıştır. Biz müracaat ettiğimizde “Güncel rakam veremeyiz” diyen TÜİK Ordu Büyükşehir olurken güncel nüfus verebilmiştir. Biz belediyelerimizin nüfuslarının 2012 sonuçlarına göre değerlendirilmesi için İdare Mahkemesi’ne dava açtık. Bu davadan da olumlu sonuç bekliyoruz. Mahkeme kararı ile 10 Belediyemizin kapatılmayacağına inanıyoruz.” (Kocatepe)

Bakmadan Geçme