'Afyon dünyanın termal merkezi olabilir'
MÜSİAD Vizyoner Anadolu Buluşmaları Toplantısı kapsamında 'Yerli İlaç Üretimi ve Termal Sağlık Turizmi' paneli hafta sonu Korel Termal Otel'de gerçekleştirildi.'İLAÇ YÖNETİMİ AKILCI OLMALI'AFSÜ Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş'un Moderatörlüğünde ilk sunumu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları Öğretim Üyesi hemşehrimiz Prof. Dr. İsmail Balık 'Ülkemizde İlaç Üretimi ve İlaçla İlgili Sorunlar' başlığında sunum yaptı. Aslen [&hellip]
MÜSİAD Vizyoner Anadolu Buluşmaları Toplantısı kapsamında “Yerli İlaç Üretimi ve Termal Sağlık Turizmi” paneli hafta sonu Korel Termal Otel’de gerçekleştirildi.
“İLAÇ YÖNETİMİ AKILCI OLMALI”
AFSÜ Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş’un Moderatörlüğünde ilk sunumu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları Öğretim Üyesi hemşehrimiz Prof. Dr. İsmail Balık “Ülkemizde İlaç Üretimi ve İlaçla İlgili Sorunlar” başlığında sunum yaptı. Aslen Afyonkarahisarlı olan İsmail Balık, İlaç endüstrisinin devam etmesi gerektiğini ifade etti. Balık, “İlaç endüstrisi devam etmelidir. Ama ilaç yönetimi akılcı olmalıdır. Kamuda 28 milyar liralık ilaç gideri var. İlaç bütçesinin sürdürülebilirliği akılcı ilaç uygulamasıyla sağlanır. Asıl olan gerektiğinde ilacın kullanımıdır. Biz hekim olarak ilaçta tasarrufa karşıyız. Bioteknolojide trenin son vagonunu yakaladık. Henüz sağlıkta dünyanın yeni olduğu üzerinde çalıştığı alanlar var. Bu noktalarda bürokrasiyi ve halkı aydınlatmayı biz bilim insanları kendimize şiar edindik” dedi.
“TOPLANTI YERLİ ÜRETİM
İLAÇ İÇİN ATILAN ADIM”
Panelin ikinci sunumunu MÜSİAD Sağlık Sektör Kurulu Başkan Yardımcısı M. Salih Beşir “Türkiye İlaç Sektöründeki Fırsatlar” başlığında konuştu. En önemli hizmetin sağlık olduğuna vurgu yapan Beşir, “İnsan bedenine yapılacak en önemli hizmet sağlıktır. İlaç ta bu bağlamda çok önemli tamamlayıcı bir unsurdur. İdeal olan ise ilacı mümkün olduğunca azaltabilmektir. Zaten hastalıkların ana nedeni yanlış yaşam tarzı ve yanlış beslenmedir. Günümüzde bu duruma vurgu yapılmaktadır. Ama yine de ilacı nimet olarak görmeliyiz. Eğer böyle giderse uzun yıllar daha yabancı üretim ilaç kullanılacak. MÜSİAD’ın organize ettiği bu toplantı bunun bu şekilde olmaması noktasında atılmış bir adımdır. Hedef koymak kadar sonuç elde etmek mühimdir” diye konuştu.
“ÜLKEMİZİN FLORASI ÇOK ZENGİN”
“Yerli olsun, yabancı olsun çok hızlı büyüyen ilaç firmaları var” diyen Beşir, “ İlaç demek yüzde yüz bilim demektir. İlaç üretiminin hiçbir aşaması bilim olmadan ilerlemez. Öncelikle ilaca bakış açısı önemlidir. İlaç sektörünün kendine has bir kültürü vardır. Patenti bitmek üzere olan bir ilaç üretimi yatırımcıların pazardan pay alabilmeleri için iyi bir fırsattır. Bu anlamda Tıbbi Bitkisel Ürünler çok önemlidir. Biz de Tıbbi Bitkisel Ürünler sağlık açısından doğru değerlendirilemiyor. Oysa ülkemizin bitki florası çok zengindir” şeklinde konuştu. Panel Moderatörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş, yetim ilaçların ülke için sorun oluşturacağına değindi. Okumuş, “Yetim ilaçlar bu ülkenin başına dert olacak. Ülkemizde halen daha akraba evliliği çok fazladır. Gelecekte yetim ilaçlar için Türk Pazarına savunma yapmak zorundayız” ifadelerine yer verdi.
“YERLİ ÜRETİM GURUR VERİR”
Türk Eczacılar Vakfı Başkanı Eczacı Mehmet Domaç “Yerli İlaç ve Gelecek” başlığında sunum yaptı. Yerli ilacın büyük önem taşıdığını söyleyen Domaç sözlerine şöyle devam etti: “Bizde kaç tane gerçek anlamda gen mühendisi var? Artık miş mış devri bitti. Üretici gerçekçi olmalıdır. Gerçekçi olmak zorundayız. Fiyatlandırma politikamız net olmalıdır. ‘Yaratıcılık’ doktora ile ortaya çıkar. Sahte makaleler ciddi bir sorun haline dönüştü. Bilindiği üzere YÖK’ten bu konu ile ilgili açıklamalar yapıldı. Bio ve benzeri ilaçların paraları boşa gitmemeli. Bu nedenle de fiyat üretim durumuna verilen emeğe göre belirlenmelidir. Yetim ilaçlar ileri teknoloji ürünü değildir. 25 yıldır ülkenin florasından yararlanılması gerektiğini söylüyorum. İlacın, üretimin yerli olması insanı heyecanlandırır, insanı gururlandırır. Sağlığa hizmet eden insanlar yüz güldüren insanlardır. Hepimizin yüzü gülsün. Üreticimizin yüzünü güldürmek zorundayız.”
“AFYON’UN
KAYNAĞI
KALİTELİ”
Panelin son sunumunu AFSÜ Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş gerçekleştirdi. Türkiye’de gerçek anlamda bir Termal Kent olmadığından yakınan Okumuş şöyle konuştu: “Israrla söylüyorum, En güzel termal kentler Afyonkarahisar’da kurulur. Çünkü şehrin potansiyeli buna fazlasıyla müsait” vurgusunu yaptı. Okumuş şöyle konuştu: “Afyonkarahisar’ın sağlıkta eğitimi, fiziki şartları gelişmiş durumdadır. Sahip olunan suyun mineral oranı, sıcaklık derecesi diğer kaynaklara göre farklıdır. Kaliteli bir termal kaynağımız var. Termal turizmde yüzde 10’luk bir paydadayız. Yani suyumuz maalesef boşa akıyor. Sağlık Turizmi alanına girmiyorum bile. Gerçek kent görünümlü Termal Sağlık Kentlerini kurmak zorundayız. Almanya Termal Sağlık Turizmden 21 milyar dolar para kazanıyor. İhraç ettiği ilaçtan ise 56 milyar dolar kazancı var.”
AFYON BİÇİLMİŞ KAFTAN!
“Termalin gerçek anlamdaki başkenti Afyonkarahisar’dır” ifadesinin altını çizen Okumuş şunları söyledi: “Israrla söylüyorum, Termal Turizm farklıdır, Termal Sağlık Turizmi farklıdır. Türkiye’de gerçek anlamda bir Termal Kent yok. Ancak şehir dışında tenha yerlerde Spa Merkezleri bulunan termal otellerimiz var. Termal Sağlık Turizminden yararlanmak için yaşlı nüfus bizim üzerimizden geçerek Almanya ve Çek Cumhuriyetine dünyanın parasını harcıyorlar. Maalesef suyumuzun büyük bir kısmı boşa akıyor. Israrla söylüyorum, biz bu termal kentleri kurmak zorundayız. Yine ısrarla söylüyorum; En güzel termal kentler Afyonkarahisar’da kurulur. Çünkü şehrin potansiyeli buna fazlasıyla müsaittir. İşadamlarına en açık ve karlı yatırım alanıdır. Bu ülkede bir termal şehir ve kür kenti kurulmalıdır. Israrla söylüyorum; Biz bu termal kentleri kurmak zorundayız. Israrla söylüyorum, en güzel termal kent Afyonkarahisar’da uygulanır.”
“AFYON TIBBİ KENEVİR’DE PİLOT İL OLMALI”
Afyonkarahisar’ın ciddi bir kültürü ve lojistik desteği olduğunu tüm bunların termal kent kurmak için gerektiğini, ticaret kültürünün çok önem taşıdığını değinen Okumuş şu ifadelere yer verdi: “Alanımız değil ama değinmekte fayda görüyorum. Tıbbi kenevir üretimi için Afyonkarahisar en uygun şehirdir. Çünkü ismini içinde barındırdığı Afyon bitkisi bu topraklarda yetiştirilir. Çiftçi de bu konuda son derece bilinçlidir. Yapması gerekenleri üzerine düşeni iyi bilir. Bu anlamda Tıbbi Kenevir Yetiştiriciliğinde Afyon pilot il olabilir. Ama maalesef Afyonkarahisar Kenevir Yetiştiriciliği teşviklerinde yoktur.”
ÜNİVERSİTE ÖZEL SEKTÖR İŞBİRLİĞİ YAPMALI
Termalin gerçek anlamda ki başkenti ciddi olarak Afyonkarahisar olduğunu sıkça tekrar eden Okumuş, “Afyonkarahisar 7 bölge içerisinde üçüncü sıradadır. Hava limanımız, tamamlanacak olan hızlı tren, lojistik destek sayesinde her geçen gün artacak bir müşteri potansiyeli vardır. Afyonkarahisar ciddi avantajlı durumdadır. Harekete geçmeyi bekleyen bir Termal Kent Projemiz var. AFSÜ en iyi termal hastanedir. Bizim 9 ay sonrasına randevulu hastamız var. Üniversite-Özel Sektör işbirliği ile Termal Turizm Rehabilitasyon Merkezi kurabiliriz. Yaşlı Engelli Bakımevi, Meslek Hastalıklarının Tedavisi ve Rehabilitasyonu da buna dâhildir. 750 dönüm arazi üzerinde projemiz var. İnşallah üniversite ve özel sektör işbirliği ile bunu hayata geçiririz. Dünyanın yeni Termal Destinasyon Merkezi Afyonkarahisar’da olsun istiyoruz” dedi. >> Burcu AYDIN’ın Haberi