Afyon'da Dedikoduya Son! Demiray: Resmi Olmayan Bilgiye İtibar Etmeyiz!
Anahtar Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Av. Mücahit Demiray, dedikoduya dayalı, kulis bilgileri üzerinden oluşturulan algılara prim vermeyeceklerini söyledi.
Anahtar Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Av. Mücahit Demiray ve il yönetim kurulu üyeleri Abdülkadir Tellier, Mevlüt Kaya, gazeteniz Kocatepe mensuplarını ziyaret etti.
“GENEL MERKEZİMİZİN TELKİNİ KAVGADAN UZAK SİYASET”
Yeni bir siyasi hareketin Afyonkarahisar’daki genç temsilcisi olan Anahtar Parti İl Başkanı Av. Mücahit Demiray, ziyaret sırasında yaptığı açıklamada, ekmek kaygısının temelinde doğrudan vatan işleriyle alakalı cümle söylemesinin biraz iddialı olduğunu vurguladı. Demiray, “Anahtar Parti olarak bizim siyasi pratiğimizle alakalı şunu ifade etmek isterim; Genel Başkanımız Sayın Yavuz Ağıralioğlu, hakikaten çok cesur ve yetenekli bir insan. Bizim milletimiz hamiyeti seviyor.
Karşısında dik duran, konuşan, sorgulan insanların arkasında durmayı seviyorlar. Bu noktada ahlaklı bir siyaset yürütme konusunda da bize genel merkezden çok ciddi telkin geliyor. ‘Memleketinizde kavga çıkarmaya çalışmayın. Herhangi bir şekilde birisine bir laf söyleyerek gündem oluşturmaya çalışmayın. Bizim işimiz bu değil.’ vurgusu yapılıyor.” ifadelerine yer verdi.
“MHP ADAYI OLARAK SEÇİM KAMPANYANIZI ÇOK AHLAKLI BULDUM”
Biri ya da birilerine laf söyleyerek kavga ederek yapılan siyasetten uzak olma noktasında MHP Afyonkarahisar Belediye Başkan adayı Sezer Küçükkurt’un seçim kampanya dönemindeki tavrını ahlaklı bulduğunu belirten Demiray, “Hali hazırda Kocatepe Gazetesine ziyarette bulunurken şunu özellikle ifade etmekte yarar görüyorum. 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimi döneminde gazetenin sahibi Sayın Sezer Küçükkurt ile tanışmış değildim.
Sayın Küçükkurt, MHP Afyonkarahisar Belediye Başkan adaylığı sürecinde yürüttüğü seçim kampanyasını çok ahlaklı bulduğumu açık açık söyleyebilirim. Çünkü o dönemde kimseye sataşmadan memleketin sorunlarını dile getirip hakikaten sonuç, çözüm önerileri sundunuz. Kullandığınız sloganınız çok güzeldi. ‘Mantıklı Değişim’ dediniz.
Bu hakikaten çok iyiydi. Hakikaten biz de aslında aynı şeyi söyleyebiliriz. Biz de mantıklı değişimi savunuyoruz. Yani birilerinin ayağını kaydırmakla, memlekete zarar verecek bir değişim yapmak gibi bir niyetimiz yok. Ya da bir kin, düşmanlık söz konusu değil. Memleketimizi çeşitli dönemlerde farklı siyasi hareketler yönetmiş. Ama biz şunu savunuyoruz. Yaşım itibariyle o dönemleri görmem mümkün değil. Çünkü daha doğmamıştım. Ama izlediğimiz, gördüğümüz, internette araştırdığımız kadarıyla memleket yararına mantıklı değişim anlayışı bana çok kıymetli geliyor.” ifadelerini kullandı.
“AFYON’UN KAYBETMEMESİ İÇİN ATANMIŞIN DA SEÇİLMİŞİN DE AYNI ŞEKİLDE ÇALIŞMASI GEREKLİ”
Siyasette uzlaşı ve nezaketin önemine temas eden Demiray, “Yakın tarihimizin siyasi fotoğraflarına baktığımızda Alparslan Türkeş, Necmettin Erbakan, Bülent Ecevit, Süleyman Demirel’i siyasi rekabetlerinin yanı sıra yan yana görebiliyoruz. Bu isimler yan yana bir resepsiyonda olabildiler. Hep birlikte Anıtkabir’e gidebildiler. İşte bu sıraladıklarım Türkiye siyasetinde 20 senedir görmediğimiz şeyler. Ben üzülerek bu durumu Afyon'da da ne yazık ki belli bir zamandır bu durumu göremiyoruz.
Atanmışlar siyasete mi girmeli yoksa siyasetçiler atanmışlara karşı bir mücadele mi yürütmeli? Bu noktada hangisi olursa olsun Afyon'un kaybettiğini düşünüyorum. Onun için Afyon kaybetmeden çıkarları noktasında hem atanmışların seçilmişler kadar hem de seçilmişlerin atanmışlar kadar çok çalışması gerektiğine inanıyorum.
Afyonkarahisar’ın eski Valilerinden Muzaffer Dilek, görevi bitip gittiği sırada şöyle söylemiş, ‘Arkadaşlar ben gidiyorum. Vallahi Afyon hiç de umurumda değil. Ama bundan sonra benim gibi gelen valiler noktasında veya atanmışlar noktasında Afyon olarak talep kar olun.” dedi.
“AFYON’UN EKSİĞİ TALEP KAR OLMAMASI”
Afyonkarahisar’ın başlıca sorunlarından bir tanesinin de talep kar olunamaması olduğu tespitini aktaran Demiray, “Bence Afyon’un eksikliği talep kar olamamaktır. Bu da muhtemelen şundan kaynaklanıyor. Yaklaşık yüzde 82 oranında milliyetçi muhafazakâr bir şehirde devletin kutsallığı bizim taleplerimizin belki bir nebze önüne geçiyor olabilir.
Devletimize bir şey olmasın, biz aç da kalırız, sıkıntı da çekeriz, cefaya da razıyız gibi bir durumumuz oluyor. Bizde buna canla başla katılıyoruz bundan yana hiçbir sıkıntımız yok. Ama Sayın Genel Başkanımız Yavuz Ağıralioğlu’nun da söylediği gibi şatafatın, debdebenin, lüksün olduğu durumlarda da vatandaşımız ister istemez şunu dile getiriyor.
‘Biz bu cefayı ne için çekiyoruz? Kimin için çekiyoruz?’ Onun için bu noktada bence bizim siyasilerin ve atanmışlarının bize öncü olması lazım. Hatta MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin bu konuda çok güzel bir sözü vardır. Ben buna sonuna kadar da katılıyorum. Hatta şu an o dönemde olduğumuza da inanıyorum. Devlet Bey'e ‘Çalışma odanız çok sade, siz niye bu kadar sade bir hayat tercih ediyorsunuz?’ diye sorduklarında Devlet Bey, ‘Milletin sıkıntıda olduğu bir dönemde liderlerin çok şaşalı bir hayat yaşamasını doğru bulmuyorum. Liderler de milleti gibi yaşamalıdır.’ diye bir beyanatı olmuştu.
Ben de aynısını düşünüyorum. Ben Afyonkarahisar’da Yavuz Ağıralioğlu’nu temsil ediyorum. Yavuz Ağıralioğlu, nasıl bir hayat sürüyorsa vatandaşa ne kadar yaklaşmaya çalışıyorsa ben de burada aynı konumda olmam lazım. Vatandaşın içinden olmam lazım. Ve şimdi şöyle bakıyorum Afyon'da biz birbirimizle kavga ediyoruz. Bazen tartışıyoruz ama çok da uç hayatlarda yaşamıyoruz. Akşam muhtemelen aynı sofra etrafında buluşuyor, herkese markette ya da herhangi bir yerde muhakkak karşılaşıyoruz. İşte tam da bundan dolayı siyaseten vatandaşımıza bu güveni vermemiz lazımdır.” diye konuştu.
AFYON’UN SAHİP OLDUĞU EN BÜYÜK İKİ BAŞ VALİLİK VE BELEDİYEDİR
Yerel bir gazeteye yaptığı ziyarette ki beyanatı üzerine yapılan haberle ilişkin değerlendirmede bulunan Demiray, “Yerel bir gazeteyi ziyaret ederken bir beyanatta bulunmuştum. Sağ olsunlar gazetede bu beyanatımız haberleştirilmiş. ‘İki hanımefendi çekişmemeli.’ demiştik. İki hanımefendinin çekişmemesinden kastımız şudur; Bizim şahısları, birilerini karakterize etmekle işimiz yok.
Özünde valilik ve belediye makamının birbirinden ayrı hareket etmemesi, birbiriyle dirsek teması içerisinde çalışması gerektiğiyle alakalı bir cümle kurdum. Bunu da bu vesile ile detaylandırmış olayım. Biz buna inanıyoruz. Devlet milletinden ayrılmaz. Millet devletinden başka yere gitmez.
Hep şunu söylüyoruz. Mülteci hareketi Suriyeliler üzerinden ‘Bizim başka vatanımız var mı?’ diye birbirimize telkin veriyoruz. Biz böyle bir yolun temsilcileriyiz. Dolayısıyla kavga çıkarmak gibi bir niyetimiz yok. Önceliğimiz vatanın birliği, diriliğidir. Hep ifade ettiğimiz bu konuya destek vermek bağlamında böyle bir şey söyledim. Kişiler her zaman tartışılabilir.
Doğrusu, yanlışı, nasıl daha iyisinin yapabileceği tartışılabilir. Ama kurumlar nezdinde Afyon'un şu an sahip olduğu en büyük iki baş valilik ve belediyedir. Valiliğin olduğu yerde belediye olmadığı zaman eksik kalırız. Belediyenin olduğu yerde valilik olmadığı zaman eksik kalırız. Niyete abdest aldırmak diye bir kavram vardır. Şahısların niyetlerine abdest aldırarak yeni bir yola başlamaması için de önlerinde bir engel yok.” şeklinde konuştu.
“KAZANAN AFYON OLUR”
Anahtar Parti olarak CHP’nin siyasi pratiğine çok uzak bir parti olduklarını ifade eden Demiray, şunları söyledi:
“Biz Burcu Hanım'ın siyasi pratiğine çok uzak bir partiyiz. Yani CHP ve bizim partimizin bağdaştığımız noktalar olabilir. Atatürk konusunda bağdaşırız. Vatanı, milleti eğer birlikte bir olarak kabul ediyorlarsa bağdaşırız. CHP kendini öyle görüyorsa biz bağdaşırız. Burcu Hanım seçildikten sonra, ‘Ben artık bir partiyi temsil etmiyorum, bir halkı temsil ediyorum, Afyon halkını temsil ediyorum.’ dedi. Evet doğrudur.
Ancak geçmişi unutarak böylesi söylemlerde bulunarak ‘Biz her şeyi bir anda hallettik.’ demek gibi bir lüksümüz de yok. Kendilerine karşı söylemler olduğunda önceki haberlere, ifadelere bakarak vali de belediye başkanı da bir başkası da etkilenir. Bu tabidir. Ama dediğim gibi, niyete abdest aldırılmasında bir engel yok. Bundan da Afyon kazanır. Resmiyete yansımayan, insanların kulaklarına giden bir takım dedikodular oluyor. Ben kaynağını teyit etmediğim, hiçbir şeye de güvenip laf söylemek istemiyorum.
Belediye ve valilikle alakalı kulağımıza gelen şeyler, resmiyete kavuşmadığı müddetçe kendi yönetimimizdeki arkadaşlara da söylüyorum, resmi bir şey olmadığı müddetçe, muhatabının ağzından duymadığımız müddetçe bizim bir şey söylememiz doğru olmaz. Doğru bilgi ve kaynak noktasında Anahtar Parti olarak mahcup olabiliriz. Onun için diyorum ki biraz bekleyelim. Sakin kalalım, tedbirli kalalım. Ve en nihayetinde bizim kavga çıkarmak gibi niyetimiz yok. İtidalli hareket ediyoruz.”
“ORTAK PAYDAMIZ VATANIMIZ, EZANIMIZ, ALLAHIMIZ”
“Biz Anahtar Partililer olarak söylemlerimizin ve iddialı konuşmalarımızın altını hep doldurmaya çalışıyoruz.” diyen Başkan Demiray, şöyle konuştu:
“İlk seçimli genel kurulumuzdan önce İl Başkanlığı görevine atandıktan sonra ilk başta şunu söyledik. Memlekette birlikte mücadele ederken biz parti ayrımına girmiyoruz. Vatandaş bize gelip bazen söylüyor. ‘Ben falanca partide daha önceden görev aldım.’ Olabilir alabilirsin. Türkiye'de bunun sayısız örneği var. Kendi partisini kurup da genel başkan olup da başka bir partiye dâhil olan insanlar var ki yerel de bizim bunu sorgulamamız veya insanların niyetini tekrardan böyle gündeme getirip içini açmamız mümkün değil.
Biz her zaman şunu söylüyoruz. Vatanla, bayrakla, ezanla, Allah'la bir sıkıntın yoksa 85 milyonluk bir partinin sende üyesi olabilirsin. 85 milyonluk bir partiden kastettiğimizi de anlayabilecek kapasitedeysen zaten bir sıkıntı yok. Vatanına karşı ihanet etmez diye düşünüyoruz. Bizim siyasi geleneğimizde şöyle bir şey var.
Anahtar Parti olarak 28 Ekim 2024'te kurulduk. Ama biz 28 Ekim 2024'te kurulduk denilerek yola çıkmak da bizim açımızdan çok doğru değildir. Genel Başkanımız Sayın Yavuz Ağıralioğlu’nun güzel bir sözü var. B’iz PKK'lılarla, FETÖ'cülerle, vatan, millet hainleriyle bir arada olamayız.’ diye bir lafı vardır. Bu lafa dikkat edilmeli. Afyon’da ve yurt genelinde kimse bize ‘Siz çakallarla dolaşıyorsunuz.’ demedi, çok şükür.
Bundan dolayı memnunuz. Ramazan ayında bir takım programlar yaptık. Arife günü pazara çıktık. Hiçbir vatandaş da bize ‘Yanınızda FETÖ'cüler var.’ demedi, çok şükür. ‘PKK'lılar size sempati duyuyor.’ demedi çok şükür. Bundan dolayı da bir kere daha doğru bir yerdeyiz, doğru bir noktadayız diye gurur duyduk.”