Afyon'da 500 Yıllık Tarih Gün Yüzüne Çıktı

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Osmanlı Müesseseleri Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Karazeybek, AKÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi'nde yayımladığı 'Afyonkarahisar Kadınana Suyu Vakıfları' başlıklı makalesiyle Kadınana'nın tarihini ve Afyonkarahisar'ın toplumsal hafızasını yeniden gündeme taşıdı.

Araştırmaya göre, Afyonkarahisar Kadınana suyu, şehir merkezine yakın Kışlacık Köyü civarındaki dağdan çıkan bir kaynaktan geliyorve taş bir kanal aracılığıyla şehre ulaşıyor. Kanalın ne zaman ve kim tarafından yapıldığına dair çeşitli rivayetler bulunsa da, Doç. Dr. Mustafa Karazeybek’in çalışması, kanalın yapımına Kanuni Sultan Süleyman döneminde sadrazam olan Semiz Ali Paşa tarafından 1560’lı yıllarda başlatıldığını ortaya koydu..

Kanalın bakım ve onarım masraflarını karşılamak amacıyla çeşitli vakıfların oluşturulduğu belirtilen çalışmada, bu vakıflardan ilki olan Gülşirin Hatun Vakfı, Afyonkarahisar Otpazarı mevkiinde 12 dükkan yaptırarak kurulmuştur. Vakfın 1575 yılından önce kurulduğu ifade ediliyor.

Doç. Dr. Karazeybek’in araştırmasına göre, kanalın bakım ve onarımını üstlenen en önemli vakıf ise Hark-ı Kebîr Vakfıdır. 1575 sonrasında Kadınana olarak anılan kişi tarafından kurulan vakıf, aynı zamanda Afyonkarahisar ve çevresinde yaşayan halkın nakit ihtiyacını karşılayan önemli bir finans kurumu olmuştur. Hark-ı Kebîr Vakfı, zaman içerisinde farklı kişiler tarafından miraslarından tahsis edilen paralarla güçlendirilmiştir.

Afyon'da 500 Yıllık Tarih Gün Yüzüne Çıktı

OSMANLI ARŞİV BELGELERİ KULLANILDI
Araştırmada Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri, Osmanlı Devlet Arşivleri ve Tapu Kadastro Arşiv belgelerinin yanı sıra; Ömer Fevzi Atabek, İsmail Hızal, Mehmet Sadettin Aygen, Turan Akkoyun, Zelkif Polat, Yusuf İlgar ve M. Zahit Yıldırım gibi bölge araştırmalarına katkı sağlayan isimlerin eserlerinden faydalanıldı.

Doç. Dr. Mustafa Karazeybek, söz konusu çalışmasıyla Kadınana’nın ve Afyonkarahisar’ın tarihi mirasını bir kez daha gün yüzüne çıkararak, şehrin toplumsal hafızasına önemli bir katkı sundu.
 

Bakmadan Geçme