AFYAŞAD'dan Nasrattınoğlu için vefa gecesi

Gazeteci-Yazar, Halkbilimci Prof. Dr. İrfan Ünver Nasrattınoğlu’na 9 Eylül 2023 Cumartesi akşamı AKÜ M. Rıza Çerçel Kültür Merkezi’nde 3,5 saat süren bir Vefa Gecesi programı düzenlendi. Programı Afyonkarahisar Yazarlar ve Şairler Derneği (AFYAŞAD) yönetimi düzenledi.
“NASRATTINOĞLU TÜRK DÜNYASINI TEMSİL EDEN BİR BİLİM ADAMIDIR”
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program Prof. Dr. İrfan Ünver Nasrattınoğlu’nun hayatını anlatan sinevizyon gösterimi ile devam etti. Programın açış konuşmasını AFYAŞAD Başkanı Muharrem Günay yaptı. AFYAŞAD’ın kuruluşunun ikinci yılında olduklarını belirten Günay, “Henüz kuruluşunun ikinci yılında olan AFYAŞAD olarak aynı zamanda kendisini Onursal Başkanımız olarak bildiğimiz Prof. Dr. İrfan Ünver Nasrattınoğlu abimize bir vefa programı düzenleyelim dedik. Ve bu amaçla bir araya geldik. Tarihte gökyüzü çadır, güneş, bayrak anlayışıyla dünyanın çeşitli yerlerinde çok büyük devletler ve medeniyetler kuran, Hakanların, Türk sultanlarının yanında hep bir hoca, bir ilim adamı, bir gönül adamı, bir şair, bir yazar bulunmuştur. Bunlar olmasaydı ne o parlak devletler ne de o parlak medeniyetler kurulabilirdi. Her ne kadar bu devletlerin kurucuları olarak Hakanların adı anılsa da bu devletlerin ve medeniyetlerin gerçek mimarları, şairler, yazarlar, araştırmacılar, fikir adamlarıdır. Biz Anadolu’yu da böyle yurt edinmedik mi? Hoca Ahmet Yesevi’nin müritleri olarak bilinen gönül erleriyle, Anadolu’ya Türklük ve Müslümanlık mührünü vurmadık mı? Ben her zaman konuşmalarımda Afyonkarahisar’ı anlatırken Erenler, evliyalar, şehitler, yiğitler, kahramanlar yatağı. İlim adamlarının yatırımı şeklinde anlatırım. Afyonkarahisar Cumhuriyeti’nin kurulmuş olduğu mübarek topraklar üzerinde inşa edilmiştir. Bu devletin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün yanında da, Afyonkarahisarlı Hoca Şükrü Çelik Alaylar, Ankara Müftüsü Rıfat Hocalar, Denizli Müftüsü Hulusi Efendiler yok mu? Afyon’umuz’daa Abdurrahim Mısırlılar, Sultani Divanı var, Kamil Miraslar. Daha yakın tarihimizde Doktor Sadettin Aygenler, Hacı Hakkı Özsoylar, Şükrü Küçükkurtlar, İbrahim Küçükkurtlar, daha ismini sayamadığımız nice şairler ve yazarlar. Bize bu mukaddes coğrafyayı vatan yapan değerli insanlar. Biz bu amaçla bu geceyi düzenledik. İrfan Ünver Nasrattınoğlu abimiz sadece Afyonkarahisar’ımızda değil Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar olan coğrafyada sadece Afyon’umuz değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ve o koskoca bir Türk dünyasını aşkla, şevkle, şerefle temsil etmiş çok değerli bir insan, değerli bir bilim adamıdır. Onu iyi ki tanıma fırsatı bulduk. Ben 1956 doğumluyum. Ben dünyaya gelmeden iki yıl önce yazı hayatına başlamış. Yazarlıkta 2024 yılında 30 yılım doluyor. Biz tabii İrfan abimin bu hizmetleri karşısında bunu söylemekten utanıyoruz. İmtina ediyoruz.” dedi.
“DUAYEN VE ÜSTAT KELİMELERİYLE ÖZETLENEBİLİR”
Afyon Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sezer Küçükkurt yaptığı konuşmada, Prof. Dr. İrfan Üner Nasrattinoğlu denildiğinde zihninde “üstad” ve “baba dostu” kelimelerinin birlikte canlandığını söyledi. Küçükkurt, “İrfan amcamıza Allah sağlıklı, hayırlı, uzun ömürler versin. Bugün Afyonkarahisar basın yayın camiasının eli kalem tutan, hala eser sunan, insanları bilgisiyle, tecrübeleriyle aydınlatmaya çalışan en kıdemli üyesi sıfatını da taşıyor İrfan amcamız. Bu kimileri için duayen kelimesiyle ama bizler için üstat kelimesiyle özetlenebilecek bir durum. Afyon basın yayın camiasında basın kartı taşıyan ve bu işi belki bizlerin yaşından daha uzun bir süredir sürdüren İrfan Ünver Nasrattınoğlu hocamıza, amcamıza, duayen ve üstadımıza biz uzun yıllar yine bu şekilde eser vermeyi sürdürmesini, insanlara, topluma faydalı çalışmalarını sürdürmesini diliyoruz. Bunun haricinde bizim İrfan amcayla ilgili bir şeyler söylemek haddimiz değil, ancak saygıyı ellerinden öpebiliriz ve dualarımızı iletebiliriz. Afyonkarahisar’ın en eski mahallesi Çavuşlar’dan asırlık komşumuz, baba dostu İrfan amcamızla gurur duyuyoruz. Sağlıklı, hayırlı ömürler diliyoruz. Böyle bir vefa organizasyonu düzenlendiğinden dolayı Muharrem hocam nezdinde tüm AFYAŞAD üyelerine ve siz katılımcılara da katılımlarınızdan dolayı teşekkürlerimi sunuyorum.” diye konuştu.
“BÖYLESİ ÖRNEK PROGRAMLARIN
YAPILMASI GEREKİYOR”
Afyonkarahisar Kent Konseyi Başkanı Şemsettin Yasan, açış bölümünde yaptığı konuşmada Prof. Dr. İrfan Ünver Nasrattınoğlu’na düzenlenen vefa gecesinin gerçekten çok güzel bir örnek olduğunu söyledi. Yasan, “Çünkü bir tarafta halk bilimcisi İrfan hocam, bir tarafta halka hitap eden yazarlar ve şairlerimiz, bir tarafta da halkı temsil eden Kent Konseyi Başkanı Şemsettin Yasan olarak ben varım. Böyle bir toplantıda değerli katılımcılarla beraber olmak sizlerin fikirlerini, düşüncelerini dinlemek gerçekten büyük bir mutluluk veriyor bize. Şimdiye kadar genellikle Muharrem Hoca’nın organizasyonunda hep AFYAŞAD’ın öncülüğünde hep kendi aramızda yazarlar ve şairler arasında böyle programlar yapılıyor. Aslında bu tür programların halka yönelik halka hitap edecek şekilde halka bu fikir, güzel fikirleri aktaracak şekilde yapılması gerekir. İnşallah bundan sonra Afyonkarahisar Kent Konseyi ve AFYAŞAD iş birliği ile halkımıza yönelik böyle programlarda yapılır diye düşünüyorum. Dünya bir vücut olarak kabul edersek Türkiye o vücudun başı gibidir. Ben kalbi demiyorum. Başı gibidir. O yüzden Türkiye ne kadar rahat olursa, Türkiye ne kadar güçlü olursa Türkiye dünyada ne kadar söz sahibi olursa, dünyada o kadar büyük bir barış elde etmiş oluruz. Bu güçlü Türkiye’nin oluşumunda yazarlarımızın, şairlerimizin gibi büyüklerimizin katkıları, destekleri çok fazladır. Biz sizlere ne kadar çok değer verirsek işte o güçlü Türkiye’nin oluşumu daha çabuk olacak, daha güçlü bir şekilde lider Türkiye olacak.” şeklinde konuştu.
“AFYON KÜLTÜRÜNÜ ONUN
KİTAPLARINDA BULDUK”
Açış bölümü konuşmacılarından AFYAŞAD Yönetim Kurulu Üyesi Halk Şairi İhsan Akbel Bayramoğlu, katılımcılara akrostiş şiirini okudu.
AFYAŞAD Yönetim Kurulu Üyesi Araştırmacı-Yazar Hasan Özpınar, Prof. Dr. İrfan Ünver Nasrattınoğlu ile olan anılarını anlattı. Özpınar, “İrfan Ünver Nasrattınoğlu’nun ismini ilk duyduğumda 8-9 yaşındaydım. İlkokulda okul kitaplığında rastladığım Afyonkarahisar Şairleri ve Yazarları kitabında ilk kez ismine rastlamıştım. Sonrasında tabii yıllar içerisinde Afyonkarahisar’a dair kültür anlamında neyi merak etsek onun kitaplarında bulduk. ‘Anamın Yemekleri’ kitabında Afyonkarahisar lezzetlerini hatırladık. Efsanelerini, törelerini, dilini, folklorunu, meşhurlarını Sayın Nasrattınoğlu sayesinde tanıdık. Sevdik, iyi ki yazmış. Bu vefa gecesi programında ben de haddim olmayarak birkaç kelam ediyorsak kıymetli büyüğümüz hakkında yine onun sayesindedir diyorum. Şayet onu örnek almasaydık biz de bugün burada bu kürsüde bu sözleri herhalde dile getiremezdik. Ne mutlu ki onunla yaptığım bir röportajı yine Taşpınar Dergisi’nde yayınlama imkanına eriştik. Kalıcı bir halde geldi. Sözü fazla uzatmadan kıymetli büyüğümüze sağlıklı, uzun ömürler diliyorum. İyi ki yazmış diyoruz, iyi ki varsınız diyoruz. Sağlıklı, uzun ömürler diliyorum” ifadelerini kullandı.
NASRATINOĞLU’NA ÖZEL YAZILAN
ŞİİRLER OKUNDU ANILAR ANLATILDI
AFYAŞAD Yönetim Kurulu Üyesi Emekli Eğitimci Şaban Korkmaz, Nasrattınoğlu için kaleme aldığı bir şiirini okudu. Ahıskalı Halk Ozanı Halit Kara, porgramda türküler seslendirdi. AFYAŞAD Üyesi İLESAM İl Temsilcisi Cemil Hızır, AFYAŞAD Üyesi Halk Şairi Ali Rıza Çağlar, Halk Şairi Gazeteci-Yazar Ertuğrul Kalafat, Bolvadin-Özburun’dan Halk Ozanı Mustafa Avşar, Emekli Din Görevlisi Şair Muzaffer Kaya, Nasrattınoğlu ile ilgili anılarını anlatarak şiirlerini okudular. Emekli Eğitimci-Şair Yazar Mürşide Oklu Ayhan da Ankara’dan programa katılarak Afyonkarahisar ve İlçeleri Turizm Derneğini temsilen bir konuşma yaptı.
“YURT DIŞINDA NASRATTINOĞLU’NUN ETKİLERİNİ GÖRMEK
BÜYÜK BİR ONURDU”
Afyonkarahisar Belediyesi Emekli Basın Yayın Müdürü, Yüntaş A.Ş’nin eski Genel Müdürü Mehmet Sarlık, programda bir konuşma yaptı. Sarlık, şunları söyledi: “Konuşmama, ‘Dünyanın en zor işlerinden birinin yükünü omuzlanmış bulunuyorum.’ sözleriyle başlıyorum. Bu cümle babası Profesör Doktor İrfan Ünver Nasrattınoğlu ile ilgili kitabın yazarı oğlu Deniz Ünver’in kitabının sunuşunda yazdığı başlangıç cümlesidir. Nasıl ki oğul Deniz Ünver için babasını yazmak ve anlatmak zorsa bu vefa gecesinde İrfan Ünver Nasrattınoğlu büyüğümüze vefa gösterirken kelime ve cümlelerimizi seçmek benim için de oldukça zor oluyor. Gazeteci, yazar, folklorcü, seyyah, araştırmacı ve bilim adamı Prof. Dr. İrfan Ünver Nasrattınoğlu, günümüzde Afyonkarahisar’ın yetiştirdiği abide şahsiyetlerin başında gelmektedir. Bu nedenle Prof. Dr. İrfan Ünver Nasrattınoğlu’na vefada kusur etmeyenler ve vefa gösterenler bu salonda izleyici ve konuşmacı olarak bulunanlarla sınırlı değildir. Oğlu genel olarak anlattığımız bu çok yönlü kişiliğiyle ülkemizde ve yurt dışında da yakından tanınmakta ve takdirle izlenmektedir. 86 yıllık hayırlı bir ömre sahip olan Nasattınoğlu, her daim genç ve dinamik olarak bilgi dünyamızda yaşamakta ve halk kültürümüzün bir parçası olarak bizlere seslenmektedir. Engin bilgisi, bitmek bilmeyen azmiyle verdiği eserleri çeşitli konulardaki üretkenliği toplumun tüm kesimleri ve dünya ile kurduğu samimi dostlukları sayesinde özellikle Türk Cumhuriyetlerinin Türkiye’de tanıtılması konusunda verdiği eşsiz eserleri ve çabası Türk dünyasının gözünden kaçmamıştır. Mukaddes değerlerle yetişmiş olan Nasrattınoğlu Türk dünyası coğrafyası dışında Orta Doğu’da, Kuzey Afrika’da ve Balkan ülkelerinde Türk izlerini sürmüştür. Yaptığı gezilerde ve dış temaslarda dünyanın yakından tanıdığı devlet başkanlarıyla bir araya gelerek söyleşiler yapmıştır. Türkiye ile temas ettiği ülkelerin dostluk dernekleri kurmalarına da vesile olmuştur. Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, Azerbaycan birinci Cumhurbaşkanı Ebufeyz Elçibey, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, Nasrattınoğlu’nun söyleyişinde bulunduğu çok sayıda Devlet Başkanı ve Başbakanından öne çıkan isimlerdir. Türkiye’de Türk Cumhuriyetlerinin yakından tanınmasını sağlayan Nasrattınoğlu’nun önemli bir başarısı da Gagavuz Türklerinin varlığının ortaya çıkarılmasıdır. Özellikle Balkanlar ve Rusya’nın büyük bir bölümüne de seyahat eden Nasrattınoğlu, bu izlenimlerini ciltler halinde kitaplaştırmıştır. Nasrattınoğlu, kendisini Türk olarak hisseden ve Türk gibi yaşayan tüm kesimlerin vefa gösterdiği abide bir şahsiyetimizdir. Yıl 1993. Afyonkarahisar Belediyesi’nin kardeş şehir ilişkileri içinde bulunduğu Çuvaş Özer Cumhuriyeti’nin başkentine düzenlenen geziye 50 kişilik bir ekiple katıldık. İş adamları, Belediye Meclis Üyeleri ve protokol üyeleriyle birlikte Tataristan’ın başkenti ve Moskova’da bulunduk. Cumhurbaşkanlığı misafirhanesinde konaklama yaparken gelen Türk misafirlerinin olduğunu öğrenen Şairler ve Yazarlar Derneği Başkanı ve üyeleri grup içinde gazeteci olarak bulunan beni kendi derneklerine davet ettiler. Davette icabet ederek gittik. Burada kendini Türk olarak tanıtan şair ve yazarlarla birlikte olduk. Türkiye’den öğrenmek istedikleri ve sordukları kişi Avrasya’daki Türk varlığını tanıtan ve onlarla ilgili yazılar kalem alan Prof. Dr. İrfan Ünver Nasrattınoğlu idi. Saatlerce yaptığımız sohbette Nasrattınoğlu’nun Türk dünyasına yaptığı hizmetleri bizzat dinledim. Gurur duydum. Uzun sohbetin sonunda Dernek Başkanı bir perdeyle örtülmüş haritayı büyük bir özlemle açarak işte bizim en büyük hayalimiz dedi. Karşımızda Turan coğrafyasını gösteren bir dünya haritası vardı. Yurt dışında da İrfan Ünver Nasrattınoğlu’nun etkilerini görmek bizim için büyük bir onurdu.”
“NASRATTINOĞLU’NUN HAYATI
ÖRNEK BİR HAYATTIR”
Sarlık, sözlerine şöyle devam etti: “Dünya ölçeğinden Afyonkarahisar’a gelirken cumhuriyet döneminin Afyonkarahisar basınında söz sahibi olan gazeteci Mahir Ekmen’in ‘İrfan Ünver’e’ açık mektup başlığıyla Türkeli Gazetesi’nde 8 Mart 1976 tarihinde şöyle seslendiğini görüyoruz. ‘Önce size hayranlığımı yazmalıyım. Çok okuyor, araştırıyor ve yazıyorsunuz.’Prof. Dr. İrfan Ünvan Nasrattınoğlu, Afyonkarahisar’ın nimetleriyle ve değerleriyle büyürken kendini yetiştiren bu kadim şehre, vefasını verdiği sayısız eserle göstermiştir. Yayınlanmayı bekleyen eserleriyle 25’e yakın kitabını Afyonkarahisar için kaleme alan Nasrattınoğlu için rahmetli Eğitimci Yazar ve Kültür Müdürü Musa Seyirci, ‘Onun yapıtlarının tümünde kıvrak, akıcı, yalın bir anlatım, duru bir Türkçe vardır. Ve diyebiliriz ki tüm yapıtlarında Afyon’un insanı, haşkeş’i, kaymağı, mermeri, keçesi, bükmesi, ağız açığı, Kalesi’nin havası vardır.’ demiştir. Nasrattınoğlu, Afyonkarahisar’ın maddi ve manevi değerlerini öne alan, tanıtan ve gençliğimizde bu değerleri bizlere aktaran araştırmacı ve yazar olarak hepimizi derinden etkilemiştir, Basında Türkeli Gazetesinde başlayan muhabirlik, gazetecilik ve gazete temsilciliği görevlerim sırasında en büyük desteği yine Nasrattınoğlu büyüğümden gördüğümü söylemek isterim. Başlangıcı gazeteci, yazar ve araştırmacı olarak Afyonkarahisar ve gazete merkezlerinde gerekli desteği alamayan Nasrattınoğlu kendisine yapılanın aksine tüm yerel gazetecilerimizi desteklemiş ve başarıları için çabalamıştır. 1988-2005 yılları arasında görevli olduğum Afyonkarahisar Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü sırasında birçok kültür ve sanat etkinliğinde beraber çalışarak Afyonkarahisar’ımıza hizmet ettik. Bu etkinliklerin en anlamlısı 8 kez yapılan Afyonkarahisar Araştırmaları Sempozyumu olmuştur. 1990 yılında başlatılan bu sempozyumda bugüne kadar 442 tebliğ sunulurken bu sempozyumlar da sunulan tebliğler kitaplaştırılarak akademik dünyanın araştırmaları ak evlilik dünyanın araştırmacıların ve halkımızın bilgisine sunulmuştur. Sempozyumun isim babası da Sayın Nasrattınoğlu’dur. Şair söylemleri, sergi, konserler, anma toplantıları ve konferansların düzenlenmesinde Nasrattınoğlu büyüğümüzün değerli katkıları olmuştur. İşte hayatım adıyla 80 yıllık başarısını hep hayatımızda ebedi olarak yerini alacak şekilde kitap olarak kaleme alan Prof. Dr. İrfan Ünver Nasrattınoğlu’nun hayatı örnek bir hayattır. Türkiye Cumhuriyeti’mizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün veciz ifadesiyle ‘Yalnız tek bir şeye ihtiyacımız vardır. Çalışkan olmak.’ Prof. Dr. İrfan Ünver Nasrattınoğlu, çalışkanlığını eserleriyle ortaya koyarak geçmişten geleceğe değerlerimizi taşımıştır. Yaşananlar 86 yıllık başarılarla dolu bir hayat Afyonkarahisar’a ve halkımıza ve hatta ülkemize ve Türk dünyamıza yaptığı büyük katkılarıyla Prof. Dr. İrfan Ünver Nasrattınoğlu’nun önünde gösterilen vefa ve bir o kadar saygıyla ve gönülden eğilmenin ve ne kadar değerli olduğunu bizlere hissettiriyor. Sayın büyüğümüzün önünde saygıyla ve vefayla eğiliyorum.”
“ÖNEMLİ BİR DEĞERİ YAŞARKEN ANMAMIZ VEFA ÖRNEĞİ OLDU”
Emekli Öğretim Görevlisi Spor Yazarı Agah Bıyıkoğlu, Prof. Dr. İrfan Ünver Nasrattınoğlu ile ilgili anılarını anlattı. Nasrattınoğlu’na özel düzenlenen vefa gecesi programında katılımcıları Afyon aşkının, Afyon sevgisinin, kültür, sanat ve spor ilgisinin birleştirdiğini söyledi. Bıyıkoğlu, şunları kaydetti: “İrfan Ünver abi de devamlı bu konularda aramızdadır. Ve hiç eksik olmaz. Ondan biz büyük dersler gördük. Kendisine büyük bir saygı duyuyorum. Bu geceyi düzenleyen başta Muharrem Güray beyefendi olmak üzere emek sahiplerine teşekkür ediyorum. Derneğin yönetim kurulu üyelerine teşekkür ediyorum. Yıllar önce kişisel gelişim kitaplarından birinde okumuştum. Değerlendirilmemiş maddi kaynaklar kaybolmuş sayılmaz. Yani toprağın altında kömürü vardır, altın vardır, gümüş vardır. Bir gün gelir bunu birisi çıkarır. Onlar durur, kaybolmazlar. Ama değerlendirilmemiş manevi kaynaklar kaybolmuş sayılırlar. Kaybolmuş olurlar. Değerlerini maalesef yitirirler. Başta abim Sayın İrfan Ünver Nasrattınoğlu olmak üzere katılımcıların hepsi Afyon’un, Türkiye’nin manevi kaynaklarındandır. Ben de dahil bizler birer manevi kaynağız. Birçoğumuz henüz değerlendirilmedi. Görmezden geliniyoruz. Ben uzun yıllar Afyon Antrenör Derneği Başkanlığı yaptım. Bizim de bir genel başkanımız vardır hala Ankara’da. Çok dürüst düzgün bir arkadaşımız. Der ki , ‘Eğer bir kişi övülmek lazım geliyorsa onu övün arkadaşlar.’ Bu yalakalık değildir.’ Programda konuşma yapan arkadaşlarımız çeşitli yönleriyle İrfan Ünver Nasrattınoğlu abimi tanıttılar. Onu gerçekten benim de tahminlerim üzerinde bir üslupla, anlatımla gayet güzel anlattılar. 35’ten fazla kitabı yüzlerce yazısı, makalesi Adriyatik’ten, Çin Seddi’ne kadar gitmiş, oraları gelmiş ve kaleme almış bir kişidir. Gagavuz Türklerini bizlere tanıtmış dünyada kaç kişi var? Kaç kişi bunları kaleme aldı tanıttı Afyon’da ve Türkiye’de. Onun için biz Nasrattınoğlu’nu ve onun gibi insanların maalesef manevi kaynak olarak değerlerini bilemiyoruz. İrfan abi aynı zamanda bir spor yazarıdır, futbol yazarıdır. İlk yazılarını Nasrattınoğlu imzasıyla Kocatepe Gazetesi’nde yazmaya başladığı zaman ben de orada hem Afyonspor Genç takımını çalıştırıyor hem de maçlara gidiyordum. Afyonspor maçlarını spor muhabiri olarak yazıyordum. Fakat yandaki sütunda da bir yazı var. Değme futbol, yazarlarına taş çıkaracak eleştiriler, bir futbol antrenörü bilgisine sahip yorumlar, görüşler yapan İrfan abimin yazıları vardı. O günün yöneticileri bundan rahatsız oldular. Bu birkaç ay devam etti. Tabii Nasrattınoğlu fakat kim olduğu belli değil. Özellikle Afyon’da oynanan maçların eleştirilerini yapıyordu. Bu epey müddet devam ediyor. O günün gazete sahipleri başta rahmetli İbrahim Küçükkurt abim Şükrü Küçükkurt abim çok arka çıktılar, göğüs gerdiler. İrfan abime sahip çıktılar. Bu konuda da Afyon’dan spor yazarı, spor yorumcusu, spor, futbol, eleştirmen olarak çıkan bir ilktir. Vefatından sonra değil de yaşarken anmamız önemli bir vefa örneği olmuştur.”
“VEFA VE KIYMET BİLİRLİĞİN DEVAM ETMESİNİ UMUYORUM”
Gazeteci-Yazar, Halkbilimci Prof. Dr. İrfan Ünver Nasrattınoğlu, vefa programının son konuşmasını yaptı. Nasrattınoğlu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Onursal Başkanı olduğum Afyonkarahisar Yazarlar ve Şairler Derneği’nin benim için bir vefa gecesi düzenlemiş olmasından son derece mutluluk duyduğum bir gerçektir. Bu organizasyonun şehrimiz için bir milat olduğu kanaatindeyim. Bu vefa gecesi programının devam edeceği kanaatindeyim. Etmeli de. Çünkü Afyonkarahisar’da eksik olan bir şeydi bu. Yani vefa bilmezlik bir yerde biraz öne geçenleri çelme takıp düşürmek gibi maalesef bir gerçeğimiz var. Ben Afyonkarahisar doğumluyum. Ama maalesef bizim böyle bir hasletimiz var. Bunun bir başlangıç olduğuna inanıyorum. İnşallah bundan sonra da diğer yazarlar, şairler, araştırmacılar, gazeteciler için böyle vefa geceleri düzenlenir. Dinleyiciler, okuyucular da beni mazur görsünler. Biraz insanlık öğrenelim. Bu bir insanlıktır, bu bir vefadır. Bu programın yapıldığı salonda dostlarım var. Az sayıda insan var. Ama bunun gelişerek devam edeceği umut ediyorum. İnşallah devam eder.”
>> ÖZEL Haberi