AFJET yeni sezona hazır

AFJET A.Ş. Genel Müdürü Dr. Yusuf Ulutürk, yeni ısınma sezonuna hazır olduklarını, gelecek sezona kadar Uydukent’te özellikle, Devlet Hastanesi arkasında yaklaşık 3 bin kadar abone alacaklarını açıkladı. Sisteme pazartesiden ısı vereceklerini belirten Ulutürk, Devlet Hastanesini jeotermalle ısıtmaktan yana olduklarını söyledi

Jeotermal ısınma hizmeti sağlayıcısı AFJET A.Ş. Genel Müdürü Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Yusuf Ulutürk yeni ısınma sezonu öncesi ilk röportajını Gazeteniz Kocatepe’ye verdi.
Burcu Aydın: Yeni ısınma sezonu arifesinde sistem ne zaman açılacak?
Yusuf Ulutürk: Yeni ısınma sezonu öncesi bizim AFJET A.Ş. olarak ısıtma sözleşmemiz 15 Ekim-15 Mayıs tarihleri arasında abonelerimize taahhüdümüz var. Ama hava şartlarının ani değişikliği ve beklenmeyen hava sıcaklığının düşüşü gibi nedenlerle sezon başlangıcını öne alabiliyoruz. Geçen yıl 30 Eylül 2018 gibi ısınma sezonunu başlatmıştık. Bu yıl da genel anlamda hava durumuna baktığımızda birkaç gündür gece hava sıcaklığının 10 derecenin altına düştüğünü görüyoruz. Ama gündüz 27 dereceyi bulan hava sıcaklıkları var. Bu nedenle abonelerimizden bir kısmı neden sistem açılmıyor soğuk, derken bir kısmı da bunun çok erken olduğunu, hatta pay ölçerle ısınan abonelerimiz de para ödenmesi için sistemin erken açılacağı serzenişleri var. Ama biz hatla ilgili su takviyesi, motorların yavaş yavaş çalıştırılmasıyla ilgili çalışmalar yapıyoruz. İnşallah bu hafta sonu gelecek Pazartesi gibi yavaş yavaş yeni ısıtma sezonuna başlayacağız.
Burcu Aydın: Sistem tamamen ne zaman devreye alınmış olacak?
Yusuf Ulutürk: Isınma sezonu başlayıp sistem yavaşça devreye gireceğinden sistem tüm binalar sıcaklık arttıktan sonra bina altındaki motorları çalıştırırlarsa hava yaptırmadan sistemi daha rahat kullanırlar. Çünkü bizim ısı sistemimiz bina altına gelmeden bazı binalarda motorların çalıştırıldığını görüyoruz. Bu vesile ile bunu abonelerimize iletmiş olalım. İfade ettiğim üzere önümüzdeki hafta başı itibariyle yeni ısıtma sezonunu açmış olacağız.
Burcu Aydın: AFJET A.Ş.’nin kaç abonesi var? Bunlardan kaçı metrekare hesabı üzerinden kaç tanesi pay ölçer tercihi üzerinden ısınma hizmeti alıyor?
Yusuf Ulutürk: Jeotermal sisteminde ısınma sistemi ya da abone sayısı anlamında yüz metrekare bir abone olarak kabul ediliyor. Bunu biz konut eş değeri ısıtma olarak adlandırıyoruz. Yani yüz metrekarelik bir evi bir konut olarak düşünüyoruz. Biz bu anlamda biz 25 bin 610 konut eşdeğeri ısıtma yapıyoruz. Yani 2 milyon 611 bin metrekarelik bir kapalı alan ısıtması yapıyoruz. Hane sayısı olarak 13 bin, kişi olarak düşünüldüğünde 14 bin 750 yaklaşık 15 bin civarında abonemiz var. İzmir Jeotermalin 32 bin civarındaki abone sayısından sonra Afyon AFJET A.Ş. olarak en büyük konut eş değeri ısıtma sağlayan, bölgesel ısıtma yapan şirket konumundayız.
Burcu Aydın: AFJET A.Ş.’nin yeni yatırımları var mı?
Yusuf Ulutürk: Yeni yatırımlarla ilgili olarak yeni yaptığımız kuyu çalışmalarında başarı aldığımız işler var. Kendi sistemimiz içerisinde de bir revizyon yaparak yani kuyu ve enerji verimliliğini arttırarak bir artışa gideceğiz. Bunu da önümüzdeki yıl içerisinde özellikle bu Uydukent’in yeni gelişen Devlet Hastanesi arkaları kısmında bir çalışma yapmayı düşünüyoruz. Hem imkânımız ölçüsünde oradaki konutlara hem de bildiğimiz kadarıyla özellikle Devlet Hastanesinin ısıtma problemleri var. Bize bu hususta bilgiler geliyor. Yönetimimize de Devlet Hastanesinin jeotermal ısıtmasıyla ilgili baskılar var. Bununla ilgilidir. Ama bizim genel zihniyetimiz Devlet Hastanesinin ısıtmasını yapmaktan yanadır. Ancak hastane binası içerisinde problemleri var. Öncelikli olarak bunu çözmeleri gerekiyor. Ondan sonra da biz jeotermal ısıtmayı Devlet Hastanemize yapmak isteriz. Biz AKÜ ya da AFSÜ Hastanemizi ısıtıyoruz. Orada ki bütün kompleksi ısıtıyoruz. Kocatepe Üniversitemizi ısıtıyoruz. Dolayısıyla Devlet Hastanemizi milli enerjimiz jeotermalden yararlandırmak isteriz. Ama öncelikli olarak Devlet Hastanemizin ve orada ki Doğum Hastanemizin kendi iç mekânlarında ki belli sorunları çözmeleri gerekiyor. İnşallah mevcut abonelerimize ilave olarak yaklaşık 2 bin 500, 3 bine yakın bir abone artışına gideceğiz. Bu işi kendi içimizde ki enerji verimliliğini arttırarak yapacağız.
Burcu Aydın: Yatırım anlamında abone sayısı artışı dışında başkaca işler söz konusu olacak mı?
Yusuf Ulutürk: Yeni yatırım olarak elektrik üretim santralimiz çalışıyor. Bu üretimi 5 megabayt arttırmayı düşünüyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımız var. Eğer özellikle bu jeotermal ve yenileme enerjisi ile ilgili teşvikler devletimiz tarafından kısa zamanda açıklanırsa bu yatırımın projesini ve diğer çalışmalarını yaptık. Bu 5 megabayt elektrik santralini de şehrimize, ülkemize kazandırmayı düşünüyoruz.
Burcu Aydın: Yeni yıl ile birlikte jeotermal ısınma bedeline zam gündeme gelecek mi?
Yusuf Ulutürk: Tüm jeotermal yapan şehirlere ve ilçelere bakıldığında mesela Balıkesir’de yüzde 67’ye yakın bir fiyat artışı yapıldığını biliyoruz. Galiba ilimizin Sandıklı ilçesinde yüzde 30 veya 35 oranında bir fiyat artışı yapıldığını öğrendik. Bu oran daha fazla da olabilir. Biz AFJET A.Ş. olarak 1 Ocak 2019 tarihinde şirketimizin yönetim kurulu kararıyla cüzi bir fiyat artışı olmuştu. Isınma bedeline fiyat artışı 1 Ocak tarihinde gündeme gelecektir. Şu anda şirketimizin yönetim kurulu gündeminde zam yoktur. Ama bizim yan girdilerimiz var. Bunlar; elektrik, kimyasallar kullandığımız boruların tamamı ithal oluşudur. Bu girdilerimizde fiyat artışları var. Biz şu ana kadar abone bedelini halkımıza çok yüksek miktarlarda yansıtmadık. 1 Ocak 2020 tarihinde bu konu yönetim kurulumuzun önüne geldiğinde değerlendirmeyi yaparlar. Ama şu anda benim gördüğüm kadarıyla yönetim kurulumuzun zamla ilgili bir kararı yoktur.
Burcu Aydın: Bu vesile ile yeni ısınma sezonunun başlangıç arifesinde gerek metrekare hebası ile gerekse pay ölçerli ısınan abonelerinize verimli, konforlu ve milli enerjinin kıymetini bilme noktasında tavsiyeleriniz neler olur?
Yusuf Ulutürk: Jeotermal milli bir enerjidir. Sonsuz bir kaynak değildir. Yer altında olan bir zenginliği çekip belli bir ısıdan sonra onu tekrar yer altına veriyorsunuz. Bunu verirken de orada ki rezervuarla ilgili bir oynama yapılıyor. Hem sıcaklıklarla ilgili hem de kimyasalla ilgili ufak değişiklikler olabiliyor. Bundan dolayı her ne kadar yerli ve milli olsa da bu enerjinin tasarruf edilerek kullanılmasında büyük fayda var. Bu şunu gerektirecek; Birincisi aboneye parasal anlamda faydalı olacak. Bir diğer hususta özellikle kalorimetre yani kullandığın kadar öde sistemini uygulayan aboneler için katkıdır. Tasarruflu kullanım ülke ekonomisine de büyük katkı sağlayacaktır. Bu tasarruf sayesinde başka insanların da bu enerjiden yararlanmasını sağlamış olacağız. Daha az sistemle elektrik tüketimi yaparak milli ekonomiye katkıda bulunacağız. Sıcaklık 15 derece altına düşene kadar bizim sistemimiz normalde bizim sistemimiz devreye girmiyor. Dolayısıyla bizim şu ana kadar gördüğümüz şikâyetler özellikle kalorimetre pay ölçer sistemini kullanan vatandaşların adil ve eşit bir ısıtma yapabilmeleri için mutlaka ev sıcaklığını 15 derece de tutmaları gerekiyor. Bunu radyatörlerine takılı olan termostat vanalarını 2 numara da tutarak yapabilirler. Bazen vatandaşların daha az fatura bedeli gelsin diye girişten suyu kapatarak ev sıcaklığını sıfır hatta sıfırın da altına düşürdüğünü gözlemliyoruz. Böylesi durumda alt ve üst katta ki kişiler daha fazla enerji yakmak zorunda kalıyor. Sonuç olarak onlar yüksek rakamlı faturalar ödüyorlar. Bu hem kul hakkına giriyor hem de binanın düzgün ısınmasını sağlamıyor. Bizim abonelere tavsiyemiz kış gelmeden önce özellikle bina kapı girişleri ve pencerelerde ki conta ve izolasyon kısımlarını düzgün şekilde yaptırmalarıdır. Enerji tasarrufunu bu şekilde sağlamalarıdır. Bunun yanında eğer sistemde evin belli yerlerinde ısı kaybına neden olan belli yerler varsa bunları daha verimli hale getirmeleri gerekiyor. Daha hala mantolamasını yaptırmayan binalar var. Kısa zamanda bu binaların matolamaları yaptırılarak hem kişisel hem de milli ekonomiye katkı sağlayıp daha az enerjiyle biz bu işi yürütürüz. >> Burcu AYDIN’ın Özel Röportajı