• Haberler
  • Genel
  • AFJET dünyaya örnek oluyor – Kocatepe Gazetesi

AFJET dünyaya örnek oluyor – Kocatepe Gazetesi

AFJET A.Ş Genel Müdürü Yusuf Ulutürk, termal zenginlikte gelecek mirasının korunma zorunluluğuna işaret eden Ulutürk, 50 dereceye kadar soğuyan suyun fazlasının tesislerden şirkete geri gönderildiğini, bu suyun toprağa Gecek'ten geri verildiğini kaydetti. Ulturük, Türkiye'de ilk kez böyle bir sistem kullanılıdığını dünyada ve Türkiye'de birincilik alan bu projeyi görmek için çeşitli illerden ziyaret yapıldığnı açıkladı Karahisar [&hellip]

AFJET dünyaya örnek oluyor

AFJET A.Ş Genel Müdürü Yusuf Ulutürk, termal zenginlikte gelecek mirasının korunma zorunluluğuna işaret eden Ulutürk, 50 dereceye kadar soğuyan suyun fazlasının tesislerden şirkete geri gönderildiğini, bu suyun toprağa Gecek’ten geri verildiğini kaydetti. Ulturük, Türkiye’de ilk kez böyle bir sistem kullanılıdığını dünyada ve Türkiye’de birincilik alan bu projeyi görmek için çeşitli illerden ziyaret yapıldığnı açıkladı

Karahisar TV’de yayınlanan Yerel Gündem programına konuk olan AFJET A.Ş Genel Müdürü Yusuf Ulutürk, şirket olarak yürüttükleri jeotermal alandaki çalışmalar hakkında detaylı bilgiler verdi.
ABONE ALT YAPISI KOMPLE DEĞİŞTİ
AFJET A.Ş Genel Müdürü Yusuf Ulutürk, 2010 yılında hızlı bir şekilde yatırım atağına geçtiklerini üç yıl içersin de 32 kilometrelik ısıtma hattını komple değiştirdiklerini söyledi. Şu an için yaklaşık 15 bin abonelerinin bulunduğunu söyleyen Ulutürk; “Şirket 1994 yılında kuruldu ama 1996 yılında fiili olarak ısıtmaya başladı. 4 bin 500 aboneye birkaç yıl içinde yükseldi. 1996 yılından itibaren AFJET’den daha fazla yararlanmak için girişimler gelişimler yapıldı. Daha önce sadece 4 bin 500 konuta hizmet veren jeotermal hatta farklı yerlerde sıkıntılar oluşmaya başladı ve değişimi gerekti. 2010 yılında hızlı bir çalışma başladı ve geliştirme yenileme projeleri başladı. Isıtma hattı 32 kilometrelik bir hattı ve 3 yıl içerisinde değiştirildi. Abone sayısının artırılması gerekiyordu. Finansal yatırımlara kaynak sağlanması için bu gerekliydi. Dumlupınar caddesi ve Kasımpaşa gibi mahallelerimiz ısıtma sistemine katıldı. Eski ve yeni bölgenin toplam abone sayısı 8 bin oldu. 2011 yılı içerinde 96 yılından beri abonemizin alt yapısı tamamen değişti. Burada Belediye Başkanımıza sonsuz teşekkür ediyoruz. 2012 yılında AFJET 15 bin abonesi olan mühendislik yapısında Türkiye’nin birinci şirketi olan bir hal almıştır. Abone sayısı olarak da İzmir jeotermalden sonra ikinci sıradadır. Sadece konut ısıtma yapan bir firma olmanın dışında turizm konusunda bunu nasıl kullanırız diye düşündük ve 178 kilometrelik bir hat olarak Oruçoğlu otelden bu tarafa bütün otellerimize bir hat çekildi. Şirketin birçok alanda yatırımları var. Bunlar seralar, çamaşır kurutma, meyve kurutmaya kadar birçok alanda kullanılıyor.” dedi.
TOPLAM 26 KUYU VAR
AFJET olarak yaptıkları alt yapı yatırımlarından sonra şehir içinde dolaşan suların içme suyu kadar temiz hale geldiğini belirten Yusuf Ulutürk; “Şehirde iki ayrı sistem var birincisi kapalı devre şehir ısıtmasında kullanılan bir sistem ikincisi turizm hattıdır. Özellikle rezervuarın olduğu yerde Gecek’lerde 130 derece bir değer var. 135 derece çıkan suyun içindeki çeşitli gazları ve maddeleri çökerttikten sonra suyun sıcaklığı 96 dereceye düşüyor. Bu düşüş tamamen atmosfer basıncından kaynaklanıyor. 96 derece olarak eşanjöre giriyor. Oradan 50- 55 derece çıkan su kapalı devreye gidiyor. Binalarımızın altında eşanjör olursa evlere 75 dereceye kadar su basabiliyoruz. İlk kurulduğunda su Gecekler’den buraya gelip daha sonra oraya kadar geri gidiyordu. Bu sistem hatta kabuklaşma gibi sorunlar meydana getiriyordu. Biz kapalı devre sistemini yaptıktan sonra şehirde dolaşan su içme suyu gibi tertemiz bir su dolaşır oldu. Otellere verdiğimiz su başka bir kuyudan tedavi amaçla da kullanıldığı için tamamen jeotermal olarak veriliyor. Şu anda 17 üretim kuyusu var. 5 gözlem kuyumuz 4 tanede re enjeksiyon kuyumuz var. Toplamda 26’ya yakın kuyumuz var. Bunu otuzun üzerine çıkarmaya çalışıyoruz. Otellere giden su 95 derece olarak oraya kadar gidiyor bunu 65 dereceye kadar binaların ısıtmasında kullandıktan sonra 50 dereceye kadar havuzlarını ve duşlarını ısıtıyorlar. 50 dereceye kadar soğuyan suyu havuzlarda kullanıp fazlasını bize gönderiyorlar bizde bu suyu toprağa Gecek’ten geri veriyoruz. Türkiye’de ilk kez böyle bir sistem kullanılıyor. Dünyada ve Türkiye’de bu proje birincilik almıştır. Çeşitli illerden de ziyaretler oluyor.” diye konuştu.
TARİHİ VE JEOLOJİK HAZİNE KURUMAMALI
Termal turizm hattına yapılan yatırımları anlatan Genel Müdür Yusuf Ulutürk, oteller bölgesinde sadece Oruçoğlu otelin sisteme dahil olmadığını, diğer tüm otellerin tek elden su dağıtılması sistemine dahil olduğunu bildirdi. Otellerde bulunan kuyuların mineral bakımından daha düşük olduğunu aktaran Ulutürk; “Termal turizm hattında Oruçoğlu kendi kuyusunu kullanıyor. Bu otel sisteme dahil olmadı. Korel’den başlayıp Afyon’a kadar bütün oteller kendi kuyularını yedek olarak tutuyorlar. Sıcaklıkları ve minareler bakımından bu kuyular yoksun. 100 litrede bir miligramdan daha az bir değere sahip. AFJET ve İl Sağlık Müdürlüğü olarak bir araştırma yaptık. Otellere verdiğimiz suları mineraller ve radyoaktif olarak analiz ettirdik. Bu değerler otellere iletildi. Suyun özelliklerini tablolar halinde dağıtacağız. Şu anda 1 litrede 5.3 gram değerinde minarelerimiz var. Termal sular için minarelerimiz binin üzerindedir. Otellerin suyu aynı onlar sadece hizmette yarışacaklar. Üniversitenin fizik tedavi hastanesi de bizden kullanıyor. Denizli’de bunun bir örneği var her otel kendi kuyusuyla ve yedek kuyularıyla çalışırken buradaki tarihi ve jeolojik hazineyi kuruttular. Pamukkale’de bu şekilde kurudu.” şeklinde konuştu.
SAĞLIKTA DOĞADA KORUNUYOR
Her on günde şehir içinde bulunan su hatlarından kabuklaşma testi yaptıklarını belirten Yusuf Ulutürk, su içine katılan kimyasalların kabuklaşmayı önlediğini, insan sağlığına ise hiçbir etkisinin olmadığını söyledi. Ulutürk; “Bizim suyumuzda sodyum klor kökeni var. Biraz karbonatımız var ama sodyum klor yüksek olduğu için özellikle sodyum 1900, klor 1700’lerdedir. Bu derin dolaşımlı suları ifade eder. Ama buda kabuklaşmaya neden olur. Daha birçok madde olduğu için bir kimyasal katmamız gerekiyor. Bir ton suya on gram gibi bir miktarda kullanıyoruz. Büyük bir havza için çok küçük değerler ama biz her on günde bir laboratuarlarda kabuklaşma testleri yapıyoruz. Bu şart ve gereklidir. Yüzde 99 bütün jeotermal havzalarda kullanılıyor. Her havzanın kendi kimyasalları var. Normal şartlarda bu bir asittir. Bu kullanılan bir kimyasal aldığımız ürünlerde laboratuarlardan ve 30 dereceye kadar olan havuzlarda kullanılan bir kimyasal kullanımı kuralı var. 30 derecenin üzerinde deşarj ve kimyasal kullanımı üzerine bir yönetmelik ve çalışma yok. Minarelerin oranları ve ne kadar olacakları hakkında bir projemiz var. Ama bizim kullandığımız kimyasalın insan sağlığına bir zararı yoktur. Biz zaten otellerin kullandığı çeşitli kimyasallarla (sabun gibi) karışmış suyu arıtıp doğa deşarj ediyoruz. Toprağa geri göndermiyoruz. Yüzde 90 reenjekte yapılıyor. Otellerin deşarjını önlemek ve önlem almak gerekiyor. Devre mülklerde tamamen kirlenip dışarıya atılan suların zararı var. Bu çok zor bir iştir. Biz yüzde 90 geri gönderiyoruz. Bin 200 ton saatte su çekiliyor. 1000 – 1050 tonluk kısmı sisteme geri dönüyor. Havzayı korumanın yanında basıncıda korumuş oluyoruz.” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE JEOTERMALİ YENİ ÖĞRENDİ
AFJET A.Ş’nin hedeflerinden de söz eden Yusuf Ulutürk, jeotermal enerjinin milli bir enerji olduğunu, bu enerjiyle elektrik enerjisi üretmek istediklerini söyledi. Ulutürk şöyle konuştu: “Dünyada ülke gelişimini tükettiği enerjiden ölçebiliriz. Ülkemizin şuan da 2012 itibariyle 260 milyar kilovatsaatlik elektrik tüketimi var. Yaklaşık olarak 2023’de 10 yıl sonra bunun 500 milyar kilovat saate ulaşacağı tahmin ediliyor. Ülkemiz her yıl 25 milyar kilovat saatlik yatırım yapılacak ki bütün bu ekonomiyi burada ki sanayiyi döndürebilsin. Özellikle enerji üretimi açısından neredeyse yüzde 90’a yakın dışarıya bağlı. Ülkemizin ürettiği elektriği yaklaşığı yüzde 44’ün yakınını doğal gaz grubundan karşılıyoruz. Yüzde 24’e yakın ithal ettiğimiz kömüründe hidrolardan elde ediliyor. Diğer kısmı ise diğer alternatif kaynaklarından kaynaklanıyor. Jeotermalin içerisinde küçük gibi görünse şöyle bir özelliği var. Hem kendi kaynağımız hem de milli kaynağımız şuan da 2002 yılına kadar 15 megavatlık elektrik üretimi vardı. Şuan da yeni bitecek yatırımlarla beraber 300 megavata yakın bir güç oluyor. Bu küçümsenecek bir durum değil. Özelikle 2023 yılında benimde katıldığım ve üyesi olduğum bu 10 yıllık katılma planı hazırlanırken biz jeotermal kısmında yer alıyoruz. Bizim hedefimiz ülkemizde 600 megavata ulaştırmak jeotermalle elektrik üretmek. Bunun yanında 500 bin konut ısıtması yaparak ülkemizin de diğer gazları daha kullanmasını hedefliyoruz. Şuan da 2002 yılında Türkiye’de yaklaşık olarak konut ısıtma sayısına bakarsanız 50 civarındayken şu anda 90 bine kadar konut ısıtma sayısının arttığını görüyoruz. Ülkemiz kendi öz milli kaynaklarını rüzgar, güneş ve başka alternatiflere yöneliyor. Özellikle jeotermalin özelliği; yatırım yapıyorsunuz ve 5 ay 6 ay çalıştırabilirsiniz. Ülkemiz şuanda jeotermali yeni öğrendi diyebiliriz. Jeotermal kapasitemizin yüzde 1’ni kullanıyoruz.”
KALOROMETRİK SİSTEM AVANTAJLI
AFJET’in abonelik sisteminde kullandığın kadar öde sisteminin en mantıklı sistem olduğunu bu sistemin vatandaşın bütçesine katkı sağladığını ifade eden Ulutürk şunları söyledi: “AFJET’in uyguladığı 2 çeşit abonelik sistemi var. Bir tanesini sabit değerden metrekare oranına göre değerlendirme. Diğeri ise şirketimizin Türkiye’de ilk defa uyguladığı kalorimetre sistemine göre fiyatlandırma var. Siz eğer bir bedeli 12 aya bölün bana sabit değerden derseniz 12 ay ödemek zorundadır vatandaşımız. Sabit 100 lira 50 lira metrekaresine göre ayarlıyoruz. Ama diyorsanız ben yaktığım kadarını ödeyeyim diyorsanız kalorometrik sisteme geçmelisiniz. Kalorometrik sitemde ne yakıyorsanız onu ödüyorsunuz. Şuan da isteyen herkes bu siteme geçebiliyor. Maalesef sabit değerden ısınan vatandaşlarımız tasarruf etmiyorlar. Ya da tasarruf etmek istemiyorlar. Buna gerek duymuyorlar. Hem enerji verimliliğine göre paylaşım yönetmeliğine göre en geç 2016 yılında vatandaşlarımız özellikle 2 bin metrekareyi geçen site dâhilindeki yerlerin merkez ısıtma sistemine geçmeleri gerekiyor. Yüz metrekare evin şuanda 1 metrekaresi 1 liradır. Buna göre 100 metrekare için 12 ay ödeme yapıyorsak yılda bin 200 lira ödüyor. Eğer siz bunu kaloremetrik fiyatlandırırsanız yüzde 30 kar var. Bazı vatandaşlarımız yüzde 50 kar ediyor. Altı yüz liraya şu anda Karaman mahallesinde, 430 liraya 1 yıl ısınan vatandaşlarımız var. Benim vatandaşlara tavsiyem kalorometrik sisteme geçsinler.”
12 AYIN HER GÜNÜ ÖDEME ALINIYOR
Fatura ödemelerinde hemen her bankayla anlaşmalarının bulunduğunu, Belediye’de ve AFJET binasının alt katında veznelerinin bulunduğunu anlatan Yusuf Ulutürk; “Afyonkarahisar jeotermal olarak her bankadan her finans kurumundan gidip otomatik ödeme yapabilirsiniz. Bunu yanında büyük bankalardan gişe işlemi yapabilirsiniz. Biz bununla da yetinmedik. Şu anda AFJET altında veznemiz var. Bütün vatandaşlarımız saat 16.30‘a kadar borçlarını yatırabilirler. Belediyede de veznemiz var buradan da yatırabilirler. Bir bankandın farklı yerlerde faklı şeyler için enerji kaynakları yada su içinde bir çalışması var. Küçük küçük vezneler açıp buralarda fatura alma işlemleri yapılacak. Ödemeyle ilgili hiçbir sıkıntımız yok. Afyon jeotermalin kendi uygulaması değil maalesef şirket büyüdükçe problemler artıyor. Farklı problemler ortaya çıkıyor. Bütün bankaların yapısı online ödemlere müsait değil. Son gün geldiniz fatura yatırdınız bunu bazı bankalar manuel olarak alıyorlar. Yani sizin sisteminizde görünmüyor bu faturanın yattığı. Vatandaşın bu yüzden işleme geçmediğinden dolayı borcu görünüyor. Biz dedik ki 5 gün süre tanıyalım bütün ekstralarını alalım. Otomatik ödeme yapamayan yada online çalışmayan bankalardan bunu alalıp sistemimize işlemek istedik. Bu tür şikayetler geldikten sonra şöyle bir çözüm geliştirdik. Şimdi biz 12 ayın her günü ödemlerini alıyoruz. Sadece bir kaşe basıyoruz diyoruz ki biz sizin ödemenizi aldık ama eğer otomatik olarak program sizi boş gösterirse bunu dikkate almayın önerisinde bulunuyoruz.”
TANITIM FONU ŞART
Afyonkarahisar’da termal su olarak Gazlıgöl suyunun en kaliteli su olduğunu söyleyen AFJET A.Ş Genel Müdürü Yusuf Ulutürk sözlerine şöyle devam etti: “Kimyasal olarak baktığımızda en güzel su Gazlıgöl’de. Neden diyecek olursanız içindeki karbondioksit oranı olarak bildiğimiz Fransa’daki kaynaklarının daha da üzerinde. Buda nerde kullanılıyor. Ama maalesef bizim tanıtımımız yok. Dışarıda bu kaynaklarımızı tanıtacak, kaynaklarımızın özelliklerini anlatacak bir alt yapımız yok. Yönetim kurulumuzla görüştüğümüzde otelciler birliği ve diğer yatırımcılarla ortak bir tanıtım fonunun kurulması konusu gündeme geldi. Biz AFJET olarak ta buna maddi destek veririz. Bu kaynaklarımızı her yerde tanıtalım. Bugün İzmir Balçova’ya baktığınızda en fazla turist hem yerli hem yabancı diyelim tamamı bu işten yararlanıyor. Onların bizden artı özellikleri var. Ama su olarak benim gördüğüm kadarıyla mesleğim açısından söylüyorum, Gazlıgöl’ün suyu daha kaliteli. Göreve geldiğimizde Gazlıgöl ile ilgili bir çalışma yaptık. O zaman bir proje sunduk. Daha önce bu yönetim kurulu başkanımız biraz daha hızlandı. Çünkü olayın hâkimiyeti büyük. Sıkıntılı bir durum hızlı bir şekilde gelişme var. Fazla miktarda vatandaşımız buradan bir beklentisi var. Bunun biran önce bağlantılarının yapılması gerekiyor. Biz 2011 yılında burayla ilgili yoğun bir çalışma yaptık. Belirli problemlerden dolayı özellikle burada ki bazı tesislerimizin konuyu yanlış algılamalarından dolayı sanki AFJET olarak biz orada farklı bir gizli planımız olduğu böyle bir problem oldu. Biz 2 yıl önce buna başladığımızda belli sıkıntıları olan tesisler bile şuanda sıkıntıya düşmeyecekti.” (Kocatepe)

Bakmadan Geçme