Afetler için yeni yasa geliyor

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Turizm Ekonomi Bilimsel Araştırma ve Tanıtma Merkezi’nin Afyonkarahisar’daki seminer programına katıldı. Burada bir konuşma yapan Bayraktar, önce olası bir İstanbul depreminde nasıl bir tablo ile karşı karşıya kalınacağını anlattı. Bayraktar, daha sonra Bakanlar Kurulu’na gönderilen Afet Riskli Alanların Dönüştürülmesi Kanun Tasarısı hakkında bilgi verdi Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan [&hellip]

Afetler için yeni yasa geliyor

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Turizm Ekonomi Bilimsel Araştırma ve Tanıtma Merkezi’nin Afyonkarahisar’daki seminer programına katıldı. Burada bir konuşma yapan Bayraktar, önce olası bir İstanbul depreminde nasıl bir tablo ile karşı karşıya kalınacağını anlattı. Bayraktar, daha sonra Bakanlar Kurulu’na gönderilen Afet Riskli Alanların Dönüştürülmesi Kanun Tasarısı hakkında bilgi verdi

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Turizm Ekonomi Bilimsel Araştırma ve Tanıtma Merkezi’nin Afyonkarahisar’daki bir Termal Otel’de düzenlediği Deprem Güvenliği ve Kentsel Dönüşüm Yasal Düzenleme Çalışmaları konulu seminer programına katıldı. Programın açış konuşmasını yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Türkiye’nin deprem gerçeğiyle karşı karşıya olduğunu belirtirken olası bir İstanbul depreminde beklenen gelişmeleri de kamuoyuyla paylaştı. Bayraktar, “Olası bir İstanbul depremini analiz etmeye çalışırsak ekonomide çok ciddi duraksama, ekonomik ve sosyal kaos, salgın hastalıklar, otorite boşluğu, siyasal kaos gibi oluşumların meydana geleceği çok açıktır. Van’daki depreme yakın bir deprem olduğu zaman 20 ile 50 bin binanın yıkılacağı, 50 binden fazla can kaybı olacağı, fiziksel olarak 100 milyar liranın üzerinde kaybımızın olacağı, 2 milyona yakın insanımızın evsiz kalacağı, 1 buçuk milyon insanımızın da işsiz kalacağı hesap edilmektedir. İstanbul ve Van’ın Türkiye ekonomisindeki yerini dikkate aldığımızda artık bu doğrultuda çok ciddi düzenlemeler yapmamazın şart olduğu çok açık biçimde ortadadır” dedi.
Bütüncül bir kanuna ihtiyaç var
Türkiye’de afet sonrasında yapılması gerekenlerle ilgili mevzuatın olduğunu, ancak bütüncül bir yasaya ihtiyacı da görmezden gelemeyeceklerini aktaran Bayraktar, “Ülkemizde afet sonrası uygulamalara ilişkin mevzuat var. Fakat bunların hepsini bir kanun çerçevesinde bütünleşen, örtüşen bütüncül bir yasa bulunmamaktadır. Burada finansal ayağı da pek yok. Bir deprem olduğu zaman nereden para bulunacağı, nasıl yapılacağı, depremselliği ortadan kaldırmak için nasıl bir gayret gösterilecek, bu da çok ciddi biçimde belirgin değildir. Bu yasanın temel gayesi afet riskli alanların dönüşümünü ve riskli yapıların yıkımını sağlayarak ülke genelinde güvenli ve yaşanabilir alanlar oluşturmaktır” diye konuştu.
200 milyar dolarlık bir yatırım
Afet Riskli Alanların Dönüştürülmesi Kanun Taslağı’nı hayata geçirmek için 200 milyar dolarlık bir kaynak gerektiğini bildiren Bakan Bayraktar, “Riskli yapılar hem Bakanlığımız tarafından, hem TOKİ tarafından, hem de belediye ve valilikler tarafından bilimsel verilere göre tespit edilecek. Riskli yapılarda oturanlar için rezerv yapı alanları oluşturmak da amaçlarımız arasında. Ciddi bir yapı stoğu üretmemiz lazım. Gerekirse özel sektörle anlaşarak gerekirse kamulaştırma suretiyle bunu yapacağız” ifadelerini kullandı.
Sağlam olmayan binalar yıkılacak
Yasanın geçmesi hâlinde sağlam olmayan binaların yıkılması yoluna gidileceğini hatırlatan Bayraktar, şöyle devam etti: “Bu yasada vatandaşla anlayarak yürütmeyi esasa aldık. ama yasanın olmazsa olmazı yıkımdır. Biz acil bölgelerden başlamak suretiyle artık depreme dayanmayacak binaları yıkmak zorundayız. Bunun tespiti yapıldıktan sonra vatandaşa bu binaları yıkmak için belirli bir süre vereceğiz. Vatandaş gelir bizimle anlaşır yıkarsa ne âla. Yıkmazsa ona en son bir aylık bir süre vereceğiz. Bir aylık bsüre içinde yine yıkmaya başlamazsa bunu belediyeler vasıtasıyla ya da bakanlık olarak direkt bunları yıkacağız. Yasanın ana ekseni bu tür binaların tasfiyesidir. İkinci bir yasanın ana ekseni ana unsuru anlaşmazlıkların hallidir. Burada nitelikli çoğunluk anlaşma sağlarsa geriye kalan 3’te 1’lik anlaşmasını aramayaca��ız. Burada SGK’ya bağlı ekipler, anlaşmaya yanaşmayan hisselerin değeri belirlenecek. Bu iş için çok ciddi kaynakta lazım biz devlet olarak hazine kaynaklarının gelişi güzel kullanılmasını istemiyo-ruz. Bu işle ilgili açık gözler olabilir. İşi engellemek isteyenler olabilir bu bakımdan mülki idari amirler yetkilendirmek üzere vatandaşlarla birlikte yürümek anlaşma sağlamaya çalışacağız. Bu konuyla ilgili bu güne kadar belediyelerden olsun, TOKİ’den olsun, kamu kuruluşlarından, sivil toplum kuruluşlarından, yapı sektöründen, Mimarlar Odaları’ndan, Mühendisler Odaları’ndan toplantı yaparak bilgi alış verişi yaptık ve kanunu oluşturmaya çalıştık. Kanun tasarı taslağını kitap halinde Meclis’te grubu bulunan tüm partilere takdim ettim, onlardan gerekli katkıları alacağız. Bu yasa Türkiye’nin kendi şeraitinde, kendi şartlarına en uygun tarzda Türkiye’nin depremsellikten kurtulma yolunda, kaçak yapılardan depreme dayanıksız yapılardan görüntüsü bozuk olan mühendislik hizmeti almayan bilimsellikten yoksun yapılardan kurtulması yolunda çok ciddi adımlar atmış olacağız.”
Fenerbahçe sorusuna cevap yok
Toplantının ardından basın mensup-larının sorularını yanıtlayan Erdoğan Bayraktar, Bakanlar Kurulu’na Afet Riskli Alanların Dönüştürülmesi ve Yabancıya Mülk Satışı ile ilgili kanun tasarılarının gönderildiğini, İmar Kanunu’nu ile ilgili düzenlemenin de olgunlaşmasını beklediklerini söyledi. Bayraktar, Fenerbahçe ile ilgili “ince ayar” yapılacağı yönündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine güldü, ancak bir cümle sarf etmedi. Bayraktar, Afyonkarahisar’daki basın mensupları için de TOKİ tarafından konut yapılması için söz verdi.
Yoğun katılım gerçekleşti
Turizm Ekonomi Bilimsel Araştırma ve Tanıtma Merkezi’nin toplantısına TEBİAT Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yörük, İNTES Başkanı Mehmet Şükrü Koçoğlu, İTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Sinan Mert Şener, MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Münir Kutluata, Çevre ve Şehircilik Bak. Mekânsal Planlama Gen. Müd. Yrd. Dr. Haluk Bilgin, AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr Haluk Eyidoğan, MHP Kütahya Milletvekili Prof. Dr. Alim Işık, TBMM İmar Komisyonu Başkanı İdris Güllüce, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu ile Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban da katıldı.

Gazetecilerin talebine yanıt: Yaparız

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Korel Termal Otel’de katıldığı programın ardından basın mensuplarının TOKİ konutu taleplerini dinledi

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Afyonkarahisar’da katıldığı programdan ayrılırken Afyonkarahisarlı basın mensuplarının taleplerini dinledi. Toplu Konut İdaresi’nin Afyonkarahisar’daki gazeteciler için konut yapılacağı vaadinin veril-mesinin hatırlatılması üzerine Bakan Bayraktar, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’ı yanına çağırarak “Milletvekilleri ve basından çok, senin resmin var gazetelerde, basına bakmıyorsun. Bunlar seni destekliyor, sen de bunları destekle. Beraber basın konutlarını yapalım” dedi.
AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Sait Açba’nın da kendisiyle bu konuyla ilgili görüştüğünü aktaran Bakan Bayraktar, “Söz vermiştik. Gayret edin, yaparız. Sait Bey beni sıkıştırıyor, yapacağız onu inşallah” diye konuştu.

Hükümet Konağı’nın yıkılması yerinde bir karar

Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Koçoğlu, Afyonkarahisar’da Hükümet Konağı’nın yıkılması kararının doğru olduğunu belirtti
İNTES Yönetim Kurulu Başkanı ve hemşehrimiz Şükrü Koçoğlu, Turizm Ekonomi Bilimsel Araştırma ve Tanıtma Merkezi’nin Korel Termal Otel’de düzenlediği Deprem Güvenliği ve Kentsel Dönüşüm Yasal Düzenleme Çalışmaları sempozyumuna katıldı. Sempozyum çerçevesinde yapacağı konuşma için kürsüye gelen Koçoğlu, Kent Meydanı projesi için Hükümet Konağı’nın yıkılması kararına destek verdi. Koçoğlu, “Cumhuriyet’in ilk yıllarında ya da Osmanlı’nın son dönemlerinde ne kadar güzel yapılar inşa edilmiş. Türkiye’de bununla ilgili daha teknik üniversite de yoktu. Kalfalar vardı, Mimar Sinan vardı. Mühendislik, işe ilgi ve işe dikkat çok önemli. Cumhuriyet’in ilk yıllarında da vardı. Mesela hükümet konağımız vardı. O kadar güzeldi ki Cumhuriyet’in ilk yıllarında ya da Osmanlı’nın son döneminde yapılan bir binaydı. Harika bir binaydı, şimdi yapamazsınız. Bunu Allah rahmet eylesin bir Belediye Başkanımız herhalde yıktı. Sonra Bakanlığımız bir bina yaptı. Özür dilerim ama çok aptalca bir yapıydı. Şimdi o da yıkılıyor, haklı olarak yıkılıyor. Çünkü hiçbir estetiği yok. Ayrıca milli servetin de kaybı var” dedi.
Şehirleşme içinde kültürel doku ve simgelerin de yer alması gerektiğine işaret eden Koçoğlu, “Eskiden az da olsa kalite vardı. Hızlı şehirleşme, hırs, para kazanma hırsı bizi bugünlere getirdi. Şehirleşme hem kültürümüzü yansıtması lazım hem de dayanıklı binalarımızın olması lazım, hem de estetik olması lazım” diye konuştu.(Kocatepe)

(Kocatepe)

Bakmadan Geçme