• Haberler
  • Genel
  • 'Afet yönetiminde kadınlara etkin politikalar uygulanmalı'

'Afet yönetiminde kadınlara etkin politikalar uygulanmalı'

Afyonkarahisar Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Av. Buket Aydoğuş, bu yıl 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün, deprem

Afyonkarahisar Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Av. Buket Aydoğuş, bu yıl 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün, deprem acısıyla karşılandığını belirtti. Aydoğuş, “Afet yönetiminde kadınlara karşı duyarlı etkili politikalar uygulanmalı, kadınların maruz kaldıkları her türlü şiddete karşı önlem alınmalı ve kadınların ihtiyaç duydukları güvenli yaşam alanları sağlanmalıdır” dedi
Afyonkarahisar Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Av. Buket Aydoğuş, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle basın toplantısı düzenledi. Baroda gerçekleştirilen toplantıya avukatlar ve basın mensupları katıldı.
“DEPREM BÖLGESİNDE KADINLARA DAHA DUYARLI OLUNMALI”
Av. Buket Aydoğduş, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün, kadınların hak arayışı ile ortaya çıktığını söyledi. Aydoğuş, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü 1857 yılında ABD’nin New York eyaletinde bir tekstil fabrikasında düşük maaş ve kötü koşullarda çalışan işçilerin haklarını araması sebebiyle eylem yaparken eyleme müdahale eden polisler tarafından fabrikaya kilitlenmeleri sonucu fabrikada çıkan yangında 129’u kadın birçok insanın can vermesiyle ortaya çıktı. 0 ölümler dünya kadınlarının seslerini duyurabilmesi için yakılan ateşin ilk kıvılcımı olmuştur. Yaşanan bu acı olay ile alın terinin, emeğin ve birlik olmanın sembolü haline gelen 8 Mart emekçi kadınların onurlandırılması için kutlanan bir gün haline gelir. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü; tüm dünyadaki emekçi kadınların; kendilerini ailede, toplumda, siyasal, sosyal ve ekonomik alanlarda eşit bir birey olarak görmeyen zihniyetlere karşı dayanışma ruhuyla hareket ederek; kadın-erkek eşitliğinin sağlanması, kadının insan haklarının ihlal edilmesinin ortadan kaldırılması için taleplerini dile getirdikleri mücadele ve dayanışma günüdür. Bu yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günününü 11 ili etkileyen depremin sarsıntıları ve kaybettiğimiz canlar için mücadele içinde karşıladık. Afet yönetiminde, kadınların şiddete maruz kalma ve yaşam alanlarında güvenlik sıkıntısı oranları daha fazla olduğunu ve bu çerçevede afet yönetiminde kadınlara karşı duyarlı etkili politikalar uygulanması gerekmektedir.” diye konuştu.
“KADINLARA GÜVENLİ YAŞAM ALANLARI SAĞLANMALI”
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Dünya’da hiçbir milletin kadını, milletini kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadınından daha fazla çalıştım diyemez.” sözlerini hatırlatan Aydoğuş, “Atatürk’ün söylediği bu sözde mübalağa yoktur. Zira Kurtuluş Savaş ‘nın en önemli aktörlerinden biri de Türk kadını olmuştur. Türkiye’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanmaya başlanmıştır. Ne yazık ki bu yıl 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü, 11 ilde yaşanan depremin sarsıntıları ve kaybettiğimiz canlar için mücadele içinde karşılıyoruz. Afet zamanında hem tahliye sonrası yaşam koşullar hem de daha sonraki iyileştirme ve yeniden yapılanma süreçlerinde, kadınlara yüklenen bakım sorumluluğu, yetersiz hijyen koşulları, hamilelik gibi zorlukları ele alındığında, kadınların şiddete maruz kalma ve yaşam alanlarında güvenlik sıkıntısı oranları daha fazladır. Bu çerçevede afet yönetiminde kadınlara karşı duyarlı etkili politikalar uygulanmalı, kadınların maruz kaldıkları her türlü şiddete karşı önlem alınmalı ve kadınların ihtiyaç duydukları güvenli yaşam alanları sağlanmalıdır.” şeklinde konuştu.
“AVUKATLAR OLARAK OLAĞANLAŞAN ŞİDDETTEN YORULDUK”
Aydoğuş konuşmasına şu sözlerle tamamladı: “Bilindiği üzere tarih boyunca kadınlar, kadının insan haklarını ihlal eden düzenin değişmesi için mücadele vermiştir. Bu mücadeleler sonucunda gerek yasalar gerek uluslararası sözleşmeler bağlamında birçok kazanımlar elde etmiş ancak halen daha ülkemizde ve tüm dünyada 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, utanç verici bir şekilde giderek artan kadına yönelik şiddetin, kadın cinayetlerinin dehşetinde yaşanmaktadır. Kadınlara yönelik şiddet ve istismar olayları; münferit olaylar olarak değerlendirilemeyeceği gibi, çözümü de sadece yaptırımların artırılmasında değildir. Kadınların yaşam hakkına yönelik sistematik hale gelen kadın cinayetlerinin önlenmesi için yasaların eksiksiz uygulanması, önleyici ve koruyucu tedbirlerin alınması, kadınların ve erkeklerin toplumsal yaşamın her alanında eşit katılımlarını sağlamaya yönelik bütüncül politikaların oluşturularak, samimi takibinin yapılaması gerekmektedir. Hak savunucusu olarak biz avukatlar artık olağanlaşan kadına yönelik şiddet haberlerinden yorulduk. Artık kadına karşı ayrımcılığın ortadan kalktığı, kadının eșit ve özgür bir birey olarak var olduğu, kadının insan haklarının ihlal edilmediği, istismarın önlendiği, barışın ve özgürlüğün var olduğu bir Türkiye ve dünya istediğimizi bildiriyor ve kadınların bu insani haklarının elde edilinceye kadar konunun takipçisi olacağız.” Esra KÜÇÜKKURT’un Haberi

Bakmadan Geçme