• Haberler
  • Genel
  • Adli yıl açılışında anlamlı öz eleştiri

Adli yıl açılışında anlamlı öz eleştiri

Yeni adli yıl açılış töreninde konuşan Baro Başkanı Av. Turgay Şahin, avukatlık mesleğine karşı giderek yükselen bir antipati dalgasından söz etti. Tüm meslek kuruluşları gibi Barolar ve Barolar Birliği'nin de bu hükmün dışında olmadığından yakınan Şahin, meslek kuruluşları ve odalarının, kamu kurumu niteliğini, imtiyazlarını ve güçlerini kaybetmek tehlikesi ile yüz yüze olduklarını hatırlattı 2013-2014 Adli [&hellip]

Adli yıl açılışında anlamlı öz eleştiri

Yeni adli yıl açılış töreninde konuşan Baro Başkanı Av. Turgay Şahin, avukatlık mesleğine karşı giderek yükselen bir antipati dalgasından söz etti. Tüm meslek kuruluşları gibi Barolar ve Barolar Birliği’nin de bu hükmün dışında olmadığından yakınan Şahin, meslek kuruluşları ve odalarının, kamu kurumu niteliğini, imtiyazlarını ve güçlerini kaybetmek tehlikesi ile yüz yüze olduklarını hatırlattı

2013-2014 Adli Yıl açılış töreni Adliye Sarayı bahçesinde yapıldı. İlk olarak Cumhuriyet Başsavcısı Âdem Yazar daha sonra Baro Başkanı Av. Turgay Şahin Atatürk Anıtına çelenk sundular. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması sonrası kokteyl verildi.
HEDEF AFYON’UN HUZURU
Kokteylin açılış konuşmasını Cumhuriyet Başsavcısı Âdem Yazar yaptı. Geçen yıl adli yıl açılış yıl töreninin davetiyelerin bastırılmasına rağmen yapılamadığını söyledi. Şehit cenazesi ve cephanelik patlaması sonucu törenlerin yapılamadığını belirten Yazar; “Bu sene inşallah adli yıl daha huzurlu bir başlangıçla adli yıla girmek istiyoruz. Ülkemiz için yerel bazda da Afyon için huzurlu, sağlıklı günler diliyoruz. Afyon’un huzuru demek Adliye’nin huzuru demektir. Hepimiz bir şekilde adaletle, güvenlikle ilgili çalışmalarımız var. Afyon’un huzurlu olması bizim içinde ayrı bir sevinç kaynağı olacaktır. Geçen yıl cephanelik patlamasında vefat eden o tarihten bu sürece kadar şehitlerimize taziyelerimi sunuyorum.” dedi.
AFYON PİLOT ADLİYE
Cumhuriyet Başsavcısı Âdem Yazar, Afyonkarahisar’dan tayinle ayrılmış hukukçular olduğunu, söyleyerek onlara üstün başarılar diledi. Yazar, kararnamelerle yeni gelen hukukçuların olduğunu belirterek; “Yeni tayinlerle arkadaşlarımızın büyük çoğunluğu vazifelerine başladılar. Kendilerine vazifelerinin hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bu dönemde icra daireleri konusunda bir çalışmamız var. İcra Dairelerinin etkinliğinin arttırılması projesinde Afyonkarahisar ili pilot adliye. Bu nedenle yaz boyunca çalışmamız devam etti. Önümüzdeki hafta muhtemelen yaptırmış olduğumuz bir alanı hizmete sunacağız.” diye konuştu.
KONUŞMANIN USLÜBU DEĞİŞTİ
Baro Başkanı Av. Turgay Şahin, kokteylin ikinci konuşmasını yaptı. Şahin, bugüne kadar tüm adli yıl açılış konuşmalarında hep avukatların ve mesleklerinin sorunlarından söz eden bir konuşma yaptığını kaydetti. Şahin; “Görüyorum ki bu konuşmalarla sorunlar çözülmüyor. O halde bende Ziya Paşa’nın dizesine uyarak, ‘Eğer dinleyecek bir kişi bulunmazsa boşa nefes harcama tebdili mekân et.’ diyor Ziya Paşa. Bizim mekân değiştirecek imkânımız da yok bari konuşma metnini değiştirelim istedim. Yakın tarihte tartışma konusu olan militan demokrasi kavramını hepimiz hatırlıyoruz. O tarihte kendisini rejimin yegâne sahibi olarak görenlerin her türlü hak arayışına; farklılıkların demokrasiye yansıma taleplerine karşı rejimi koruma adına demokrasinin sonuna kadar otoriterleşme hakkını ortaya atarak karşı durduklarını biliyoruz. Bunlara göre; rejimin en dar anlamıyla bekası her şeyden önemli olup; sistemin kalıp ve ezberleri asla bozulmamalı; vatandaş artık bu kalıplara sığamayacak hale geldiğinde ise militan demokrasinin sopası ile hizaya getirilmelidir. Bu anlayış büyük ölçüde uygulanmış ve hemen her darbe sonrasında toplumun bir kesimi sopa ile terbiye edilmiştir.” şeklinde konuştu.
14. MADDENİN İKİ UCUDA KESKİN
Tarihten bu güne gelindiğinde aynı aktörlerin bir yandan rejimi militan demokrasiye kaymakla suçladıklarını bir yandan da anayasal hakların ölçüsüz ve sorumsuz kullandığını savunan Turgay Şahin, sistemin adeta buna zorladığını söyledi. Anayasa’nın 14. maddesinin çift tarafı keskin bir kılıç gibi durduğunu kaydeden Şahin; “Bu madde bir yandan gerçekten de anayasal sistemi kötü niyetli ve anayasal özgürlükleri, anayasal sistemi yıkmak için kullanacaklara karşı korumaktadır. Öte yandan ise sistemi her türlü değişmeye, gelişmeye ve günün şartlarına uyacak revizyonlara da kapatmaktadır.” ifadelerine yer verdi.
MEVCUT YARGILAMA KİLİTLENDİ
Bu girizgâhı yapma nedeninin; Türkiye’de hak ve özgürlükle mücadelesinin bir yandan değişime direnen militan demokrasiye karşı yapılıp, bir yandan da rejimin kendisini koruma refleksine mecbur ederek kendisini her türlü değişime kapatmasını amaçlayan sorumsuzlara ve daha ileri giderek provokatörlere karşı sürdürülmesi olarak açıklayan Şahin şöyle konuştu: “Kamuoyunun yakından takip ettiği bir takım davalarda savunma hakkının kısıtlandığı iddiasıyla sanık avukatlarının ve bir kısım barolarımızın takındığı tavır ve sürdürdükleri mücadele yöntemi savunma hakkını tamamen ortadan kaldırabilecek bir yasa teklifini gündeme getirmişti. Bu gelişmenin aktörleri görünüşte daha ileri bir savunma hakkı ve güvencesi talep ediyorlardı. Bunun için mevcut yargılamayı kilitlemişler ve karar verilmesini imkânsız hale getirmişlerdi. Böyle yaparak adalet sisteminin geri adım atacağını ve taleplerin karşılanacağını düşünüyor olmalıydılar. Sonuç itibariyle militan demokrasi anlayışına göre adalet sistemi gardını aldı. Belki de sözünü ettiğimiz aktörlerden bir kısmı gerçekten böyle bir netice ummuşlardı. Yani adalet sistem kendini korumak adına militanlaşsın ve böylece ona karşı muhalefet meşruluk kazanabilsin. Yahut her türlü muhalefete gerekçe olsun.”
GERÇEK HAK İSTEYENLER NET
Çocuğu paylaşamayan iki kadının annelik iddiası örneğini veren Baro Başkanı Av. Turgay Şahin şunları söyledi: “İddia sahibi kadınlardan hangisinin gerçek anne olduğunu belirlemek için kullanılan yöntem bilinir. İki kadına da ihtilafın çözümsüz kaldığını ve çocuğun ikiye ayrılarak taraflara birer parça verileceği söylendiğinde gerçek anne olan kadın, talebinden vazgeçmiş ve çocuğun diğer tarafa verilmesine razı olmuştur. Aynı yöntem samimi özgürlük ve eşitlik yanlıları için de kullanılabilir. Hangi taraf kaosa yol açmamak, derin çatışmalara sebep vermemek, toplumun huzurunu bozmamak adına geri adım atabiliyorsa onun gerçekten hak ve özgürlük istediğine hükmedilebilir. Tersi de geçerlidir. Hak ve özgürlük talep ederken sistemin kendi içine kapanması sonucunu doğuracak kadar ölçüsüzleşen ve uzlaşmaz gözüken taraf muhtemelen gerçekten hak ve özgürlük yerine sistemin militanlaşmasını arzu ediyordur.”
NETİCE SİSTEMDEN DIŞLANAN AVUKATLIK
Turgay Şahin, geçmişte, yeni avukatlık kanunu yapılmasına siyasi otoriteye güven duymadığını söyleyerek karşı çıkıp; böyle yaparak mevcut hakları koruduğunu zanneden, iddia eden kesimlerin hızla gelişen ve kendini yenileyen adalet sisteminin dışında kalmalarına yol açtıklarını ileri sürdü. Şahin, bu kesimlerin gelişmelerde avukat bakış açısının ve meslek önceliklerinin tamamen dışlanmasına neden olduklarına dikkat çekti. Turgay Şahin, Anayasa değişikliklerinin meslekleri açısından en önemli kazanımı sayılabilecek Anayasa Mahkemesi ve HSYK’da avukat üye yeniliğine bile muhalefet ettiklerini belirtti. Şahin şu ifadelere yer verdi: “Netice yargı sisteminden dışlanan, gelişmelerde muhatap kabul edilmeyen bir avukatlık mesleğidir. Bu konuda adalet sisteminin sahibi gibi hareket eden bürokratların tutucu ve ben merkezli tutumları da büyük rol oynamış olabilir. Ancak adalet bürokrasisinin ben-merkezci tutumlarını haklılaştıran ve giderek katılaşmasına sebep olanın da bizim cephemizden yükselen uzlaşmaz ve sert söylemler olduğu bilinmelidir.”
GÖSTERİLER ETKİSİZ VE ANLAMSIZ
Muhalefetin nasıl yapılacağına dair en küçük bir fikirleri olmadığını ifade eden Turgay Şahin, yandaşlık ile düşmanlık arasında genişçe bir alan olduğunun farkında olmadıklarını söyledi. Şahin; “Mücadele nasıl verilir, nasıl hep haklı kalınarak karşı taraf ikna edilir hiç bilmiyoruz. Bildiğimiz tek muhalefet yöntemi anlamsız ve etkisiz gösteriler ile zaman zaman kaleme alınan sert bildiriler. Emin olunabilir ki sokaktaki insanın hiç umurunda değil bu eylemler. Hatta içten içe mesleğimize karşı giderek yükselen bir antipati dalgasından da söz edilebilir. Tüm meslek kuruluşları gibi barolarımız ve barolar birliğimiz de bu hükmün dışında değil ne yazık ki. Anlamsız ve sonuç getirmeyen yöntemleri ile hem mensupları adına bir kazanım elde edemiyorlar hem de kullandıkları harp terminolojisi ile cepheleşmeye neden olarak siyasi muhataplarını tam da karşılarına alıyorlar. Dediğimiz gibi yandaşlık ile düşmanlık arasında çok geniş bir alan var ama farkında değiliz.” dedi.
TEHLİKENİN
FARKINDA
MISINIZ?
Sözünü ettiği antipatik tavırların siyasi ve idari sistemi militanlaşmaya çağırdığını dile getiren Şahin sözlerine şöyle devam etti: “Tam da bu aralar meslek kuruluşlarının niteliklerinin tartışılmaya başlanması tesadüf değil. Düşmanlık çizgisinde yapılan muhalefet, meslek kuruluşlarının ‘kamu kuruluşu niteliğinin’ kaldırılmasına yol açacak ama heyhat. Kullanılan dil gözden geçirilemiyor. ‘Tehlikenin farkında mısınız?’ klişesi ile konuşmama son vereyim. Ciddi bir tehlike kapıdadır. Meslek kuruluşları ve odaları, başta kamu kurumu niteliği olmak üzere imtiyazlarını ve güçlerini kaybetmek tehlikesi ile yüz yüzeler. Üstelik buna ne kendi mensuplarından ciddi bir tepki gelecek ne de ne yazık ki toplumun bu kurumlara sahip çıkması söz konusu olacak. Yeni adli yılın ülkemize ve coğrafyamıza adalet getirmesini temenni ediyorum.”
ADALETİN TESİSİ ÖNEMLİ
Vali İrfan Balkanlıoğlu kokteylin son konuşmasını yaptı. Bir hukukçu olmaktan gurur duyduğunu söyleyen Vali Balkanlıoğlu, meslek hayatı boyunca hukukçuluğunun yararını gördüğünü belirtti. Sonuç itibariyle her şeyin kanun, nizam ve hukuka dayandığını kaydeden Balkanlıoğlu şöyle konuştu: “Hukuk üstünlüğü çok geniş bir kavramı kapsar. Hukukun temeli adalet kavramına dayanır. Toplumun temeli adalet mülkin temelidir derken her şeyin temeli adalettir. Birçok sorunlar kendilerine adil davranmadığına inanan insanlar tarafından çıkarılmaktadır. Her yerde adalete ihtiyaç var. Kendisine adaletsiz davranıldığına inanan bir çocuk varsa o sorunlu büyür. Yaşamı boyunca onun sıkıntılarını yaşar ve yaşatır. Her konuda adil davranmak zorundayız. Adaletin tesisi her şeyden önemlidir.” Açılış törenine; Vali İrfan Balkanlıoğlu, AK Parti Milletvekili Av. Halil Ürün, CHP Milletvekili Av. Ahmet Toptaş, Cumhuriyet Başsavcısı Âdem Yazar, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Şahap Mutlu, İl Emniyet Müdürü Mustafa Uçkan, PMYO Müdürü Müjdat Karagöz, hâkimler, savcılar, adliye çalışanları ve daire müdürleri katıldılar. (Kocatepe)

Bakmadan Geçme