'Adil Olmayan Çalışma Koşullarında Hizmet Kalitesi Nasıl Yükselir?'
Genel Sağlık-İş Afyonkarahisar İl Temsilcisi İsmail Sayın, sağlık çalışanlarının adil olmayan çalışma koşullarında hizmet kalitesini nasıl yükselteceklerini sordu.
Genel Sağlık-İş Afyonkarahisar İl Temsilcisi İsmail Sayın, yaptığı açıklamada sağlık yeterli ve adil çalışma koşullarının sağlık çalışanlarının en temel hakkı olduğunu belirtti.
“ÇALIŞMA KOŞULLARIMIZIN UYGUN OLMADIĞINI HAYKIRIYORUZ”
Genel Sağlık-İş Afyonkarahisar İl Temsilcisi İsmail Sayın, ağız ve diş sağlığı hizmetinin sağlık sisteminin temel taşlarından biri olduğunu belirtti. Sayın, “Ağız ve diş sağlığı hizmeti sunan kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan sağlık emekçileri, bütün meslek gruplarında olduğu gibi yıllardır süregelen hak kayıpları ve adaletsizlikler karşısında artık tükenmiş haldedir. Sağlık emekçilerine yaşatılan bu sorunlar yalnızca sağlık çalışanlarını değil, halk sağlığını doğrudan olumsuz etkilemektedir. Gelişen teknolojiyle birlikte dünya hızla değişirken ve gelişirken, biz hâlâ temel haklarımızın mücadelesini vermekteyiz. 2025 yılında; yapay zekâ insanlarla sohbet etmekte, uzay turizmi konuşulmakta, ancak biz sağlık emekçileri hâlâ: Sağlıkta şiddetle mücadele etmekteyiz. Çalışma koşullarımızın uygun olmadığını haykırmaktayız. Her diş hekiminin 4 el kuralı ile çalışmasının gerekliliğini anlatmak zorunda kalmaktayız. Ağız ve diş sağlığı hizmeti verirken randevu sürelerinin yetersiz olduğunu ifade etmekteyiz. Hasta mahremiyetinin önemini belirtmekte, bir odada 2-3-4 ünit ile muayene yapılamayacağını dile getirmekteyiz. Geçinememekteyiz. Maaşlarımızda tabanı, teşviki, sabiti ile yaptığınız sürprizi istemiyoruz. ‘Emekliliğe yansıyan tek kalem maaş’ talebimizi tekrar ediyoruz.” dedi.
“SORUN YALNIZ EKONOMİK DEĞİL AYNI ZAMANDA ONUR MESELESİ”
Sayın, sözlerine şöyle devam etti: “Biz en temel haklarımızın peşinde mücadele etmek zorunda kalırsak, mesleğimizi layığıyla nasıl icra edeceğiz? Her gün yüzlerce hastaya şifa dağıtmaya çalışan biz sağlık emekçileri bunun için çabalarken, aklımız maaşlarımızda, evimizde, yediğimiz ekmekte ve adil olmayan çalışma koşullarında kalırsa hizmet kalitesini nasıl yükselteceğiz? Bilgi birikimimizi, yeteneklerimizi ve insanlığa olan bağlılığımızı en iyi şekilde sunmak varken, yaşadığımız temel özlük haklarına dair sorunlara enerjimizi harcamak zorunda kalmak, meslek onurumuza ve halkın sağlığına zarar vermektedir. Bu yalnızca bir ekonomik sorun değildir; onur meselesidir. Hakkımız olanı istemekten vazgeçmeyeceğiz. Asıl utanç verici olan, bu taleplerimizin hâlâ gündemde olmasıdır. Tarih, değişimi talep edenleri değil, değişime direnenleri yargılar. Şimdi zaman, birlikte bu düzeni değiştirme zamanıdır.”