ADET YERİNİ BULSUN – Kocatepe Gazetesi

Ziya Şakir’in yazdığı Seyit Battal Gazi Hikâyesini hiç unutmam defalarca okudum. Çevremdeki bazı büyüklerin istediği için okurdum. Adam o kadar olay bulmuş. O kadar etkileyici cümleler kurmuş ki, insanın okudukça tekrar okuyası geliyor. Büyük Türk Kahramanı Battal Gazi’nin maceraları çok kıvrak ve sürükleyici biçimde üslup kullanılarak yazılmış. Olaylarda geçen merak uyandırıcı yaşantılar; gençleri motive ediyor yaşlılara gurur veriyordu. Aşağıda bahsini edeceğim olayın konusu kahramanlık hikâyesi değil. Tamamen farklı.
Cuma namazını 2 hafta üst üste Uydukent Selçuklu Camii’nde; nasip oldu, bir defa da Hastane Camii’nde kıldım. Namaz öncesi yapılan vaaz merkezi sistemle tüm camilere veriliyor. Yine ikindi ezanından evvel aynı merkezden okunan Kur’an tefsiri bütün camilerde dinleniyor. Selatin camileri de aynı sesi alıyor. Sözün dinleyiciye aktarılması, kâğıttan okuma yerine, konuşma havası biçiminde yansıtılması daha samimi ve etkili olmaktadır. Bu şekilde anlatım halka hem cazip gelmekte hem de dinleyen için sıkıcı olmaktan çıkmaktadır. İmam Hatip Liseleri’nin yetiştirdiği imamlarımızın çoğu demek ki eksik yetişmiş olmalı ki; hitabet yok, ya kitaptan ya da kâğıttan okunuyor. Bu okulların ya adını değiştirelim, ya da bu ada layık insanlar yetiştirelim. Kendini yetiştiren imamlarımıza sözüm yok ama maalesef çoğu din adamlarımızın bu hususta yetersiz kaldığı malum. Ezan bütün camilerde hoparlörle okunuyor. Camiye çağrıldığınızda abdestiniz varsa, biraz da uzakta iseniz ilk sünneti yetiştiremezsiniz. Yoksa abdest alıp cemaatle kılınan namaza zor yetişirsiniz. Özellikle esnafın geldiği selatin camilerde bu husus çok önemli. İşi icabı hazırlığı olmayan kişinin ezan okunur okunmaz namaza durması zor. Eskiden 3 ihlas suresi okunur namaza yetişilirdi. Şimdi bu aksaklık devam ediyor.  
Yabancı din adamlarının “misyonerlerin” Sinema, çizgi film, çeşitli gazete, dergi ve mecmualarla, Hristiyanlık propagandası yaparak, ortada cirit attığı bir ortamda; dini tebliğde zorlanan din adamlarının Kur’an-ı çok iyi öğrenmesi, vahyi anlatması gerekiyor. Bunun için:
1. Güzel bir sese sahip olmalı. Kur’an-ı Kerim’i tecvit kurallarına göre okumalı.
2. Ses eğitimi bilgisi olmalı, diksiyon dersi almalı. Hafızlıktan icazeti almalı.
3. Kur’an-ı Kerim’i anlamalı ve ne okuduğunu bilmeli.
4. Peygamberimizin sünnetine vakıf, örnek bir insan olmalı.
5. Şahsiyet sahibi, vakur ve hoşgörülü olmalı.
6. Giyinişiyle kabul, fikirleriyle takdir edilmeli.
7. Çok okumalı, kendini yetiştirmeli, örnek bir insan olmalı.
Geçen sene Afyonkarahisar’ın Özerler Camii’nde Cuma Sabah namazı sonu Müftülük tarafından hazırlanan program halkın beğenisini kazanarak takdir gördü. Program Namaz öncesi Kur’an Tilaveti, Namaz sonu, Zikir, Müftü Efendinin Vaazı, İlahi grubunun okuduğu Naat-ı Şerif ve İlahilerle sona eriyor. Cami çıkışı; Belediye tarafından hazırlanan çorba ikram ediliyordu. Burada önemli olan dine teşvik ve hizmettir. Allah razı olsun Burhan İşleyen’den, iz bıraktı, gitti hemen.
Gününüz mübarek olsun, Allah bizleri Kur’an ahlakıyla ahlaklandırsın.