ADD'nin Başarısının Sırrı, Güvene Dayalı İletişim
Atatürkçü Düşünce Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı Veli Cengiz, 23 Mart 2025'te gerçekleştirilecek Genel Kurul öncesi www.kocatepegazetesi.com'a değerlendirmelerde bulundu. Cengiz, güven esasına dayalı iletişimle Dernek'in faaliyet alanını genişlettiklerini belirtti
Atatürkçü Düşünce Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı Veli Cengiz, 12 yıllık görev süresinde yaptığı faaliyetleri www.kocatepegazetesi.com’a anlattı. Cengiz, kurum ve kuruluşlarla sağlıklı iletişim kurarak, güveni tesis ederek, kimseyi ötelemeyerek başarıya ulaştıklarını aktardı.
“HİÇ BORCU OLMAYAN ŞUBEYİZ”
Kocatepe: 23 Mart 2025 tarihinde Atatürkçü Düşünce Derneği Afyonkarahisar Şubesi’nin Genel Kurulu var. ADD, son yıllarda Afyonkarahisar’da adından söz edilen bir dernek haline geldi. Uzun süredir ADD Şube Başkanısınız. Bu süreçte siz neler yaptınız?
Atatürkçü Düşünce Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı Veli Cengiz: 12 yıldır ADD Başkanıyım. Genel Kurul toplantılarımız önce 2 yılda bir idi, ancak şimdi 3 yılda bir oluyor. Türkiye'de 368 tane ADD şubesi var. Şu anda bunların içerisinde hiç borcu olmayan, üye sayısı en fazla olan, en fazla öğrenciye burs veren, toplumla kaynaşmış kültürel ve güçlü bağları oluşturmuş, her türlü etkinliklerde bir defa çağrılan, değer verilen bir dernek olmuştur. Benden önceki arkadaşlar, ‘biz validen randevu istedik vermiyor, belediye başkanından araba istedik vermiyor, garnizon komutanına gitmek istiyor, kabul etmiyor’ diyordu. Ben saygı gösterirsem saygı bulurum. Tüm kamu kurumları ile uyum içinde çalışıyoruz. Ama bunu tabii ki güveni telkin etmek için bir şeyler yapacaksın ki insanlar görecek onu, bilecek onu ve gördüğüne, bildiğine göre de sana değer biçecek. Seni kabul edecek veyahut da kabul etmeyecek diyelim. Şimdi sizler de çok yakinen tanıksınız. Ben göreve geldiğimden bu yana her 10 Kasım'da Atatürk ve şehitler için İmaret Camii'nde Mevlid-i Şerif okuturuz. Biliyorsunuz sizler de fotoğrafçılar, gazeteciler olarak geldiniz. Basında yayınladınız ve Türkiye'nin başka hiçbir ADD şubesinde bu yapılmıyor. Tek.
“TOPLUMSAL DEĞERLERE SAYGI ESAS”
Kocatepe: Bu mesela ilginç. Nereden geldi bu fikir aklınıza?
Veli Cengiz: Atatürk'ü sanki belli bir grubun insanı gibi gösterilip, diğer insanların değerlerine saygısız gibi gösteriliyor. Örneğin bir mevlid okutmak, örneğin Ramazan'da kabir ziyaret etmek, Cuma gününü kutlamak gibi toplumda var olan değerleri yaşatıyoruz. Toplumun değeri bu. Sen o değeri, bilirsen, o değeri bildiğine göre topluma yaklaşırsan, ilişki kurarsan toplum da seni kabul eder. Kaldı ki Atatürk'ün özel hayatında hep toplum değerlerini ön plana çıkardığını görüyoruz. Atatürk’ün önderliğindeki Kurtuluş Savaşı’na bakın, kadroya bakın. Anadolu’nun her yerinden insan var. Atatürk, ulus devlet olma çabasını göstermiş ve bunda da başarılı olmuştur. Hiç ayrım ve ayrıcalık ayırmadan, kayırmadan herkesi aynı Türkiye Cumhuriyeti'nin Anadolu topraklarında bir araya getirmiş. Yoksa biz bu savaşı kazanabilir miydik?
ETEM TEM ULUSAL FOTOĞRAF YARIŞMASI
Kocatepe: Kurtuluş Savaşı’nın simge mekanı ise Kocatepe. Kocatepe’de Büyük Taarruz sırasında Etem Tem’in çektiği fotoğraf, en çok bilinen fotoğraflar arasında yer alıyor. Siz de Etem Tem’in ismini ulusal fotoğraf yarışmasıyla yaşatıyorsunuz. Bu konuda bilgi verir misiniz?
Veli Cengiz: Etem Tem Atatürk'ün fotoğrafçısı ve Atatürk uyuduğu zaman bile o uyumayan kişi. Uyurken bile fotoğraflarını çeken kişi. Kar üzerinde biliyorsunuz uyurken böyle onun fotoğrafı vardır. Onun fotoğrafçısı yine Etem Tem’dir. 24 saat onu gözlemleyebilen bir kişi. Biz yönetim kurulu olarak bu gizli kahramanın ismini yaşatmayı planladık. Dedik ki Afyon'un tanınmasında, dünya bilinmesinde bizim Kocatepe'miz çok önemli. Çünkü benim de dostlarım var yurt dışında. Veyahut da bizim üniversitede okuyan arkadaşlarımız vardı. İranlı, Iraklı, Suriyeli. Oradaki insanlar hep Kocatepe'yi biliyorlardı Türkiye'yi dediğin zaman Kocatepe akla geliyor. Bu değeri daha da geniş yansıtmamız lazım dedik ve bu konuda da karar verdik. Önceki dönem Belediye Başkanlarımızdan Burhanettin Çoban'a ben durumu anlattım. ‘Derhal hocam ne lazımsa biz sizin arkanızdayız, yanınızdayız’ dedi ve biz onu gerçekleştirdik. Türkiye Fotoğraf Sanatçıları Federasyonu ile konuştum. Onlarla bağlantı kurduk ve ondan sonra da bu işe başladık. Bu sene yedincisini yapacağız inşallah. Çok güzel. Yine önceki Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek de destek verdi. Bu süreçte Afyonkarahisar Valimiz Sayın Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, her zaman yanımızda oldu, büyük destek verdi. Önceki dönem Valilerimiz Sayın Mustafa Tutulmaz ile Sayın Gökmen Çiçek, Etem Tem Ulusal Fotoğraf Yarışmamız’a destek verdi. Biz Afyonkarahisar’daki Zafer Haftası coşkunu, açtığımız sergilerle Eylül’ün 9’una kadar Ege Bölgesi’nde sürdüren, Türkiye’nin dört bir yanından ve yurtdışından katılımcılarla Afyonkarahisar’ın tanıtımına katkı sağlayan yarışmaya imza attık, atıyoruz. Bu benim övünç kaynağım. Türkiye Fotoğraf Sanatçıları Federasyonu'nun iletişime herkes geçebilir. En fazla yarışmasına müracaat edilen ve katılımın en çok yoğun olduğu toplumun her kesiminin katıldığı yarışma. Fotoğrafları Fotoğraf Sanatçıları Federasyonu'nun belirlediği jüri bunları değerlendiriyor ve ödüllerini de belediyemiz karşılıyordu. Bilmiyorum bu seneye karşılar mı, karşılamaz mı?
GEÇEN YIL BELEDİYE İLE YAŞANAN SIKINTI
Kocatepe: Geçen yıl herhalde bir sıkıntı oldu Afyonkarahisar Belediyesi'yle alakalı…
Veli Cengiz: Onu da kısaca söyleyelim. Yunus Emre'nin bir sözü var. Ben kavil için değil, sevi için geldim dünyaya. Yani ben kavga etmek için değil, sevgiyi yaymak, sevgiyi bölüşmek için geldim dünyaya, der Yunus Emre. 2024 Yılı Etem Tem Ulusal Fotoğraf Yarışması Sergisi açılırken bana söz verdiler, ben konuştum. Konuştuktan sonra ‘Sayın Valim dedim, Burcu Hanım'la beraber yan yana kol kola fotoğraf çektirirseniz nasıl olur ‘dedim. ‘Hocam ben varım’ dedi. Çektirelim dedi. Burcu Hanım'a söyledim. O da, ‘tamam hocam’ dedi. TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca vardı, O da, ‘hocam sen de aramıza katıl’ dedi. Beraberce fotoğraf çektirdik. Biz Türkiye'de hiçbir ilde hem Vali, hem Belediye Başkanı kadın değil, tek il. O halde bunun daha çok yaygınlaşması için göstermemiz lazım beraberliğimizi değil mi? Ben bunu işaret ettim. Orada bir alkış meselesi olmuş. Oradan kırılanlar oldu. 2024 yılında bu yarışmayı yaparken, ben Burcu Hanım'la görüşmüştüm. Ege'deki illerin, belediye başkanı, kaymakamlar, valilerle konuşuyoruz ve bu etkinliğin o il ve ilçelerin kurtuluş günlerinde kurtuluş günü programını aldırıyoruz. Aldırdık. Ondan sonra geldik, burada sergimizi açtık, burada böyle bir olay olunca Uşak’a da izin verdiler, bir araba, bir şey verirdi. Sonra 4 Eylül'de Salihli'de sergi vardı. Hiç haber yok, sordum. Belediye’den dediler ki ‘biz sana araba veremeyeceğiz.’ Bunun üzerine Sayın Valimiz Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı’ndan destek talep ettim. Biz düzenlemeleri yaptık, ‘küstüm oynamıyorum’ demek olur mu? Bürokrasi devam meselesidir. Bugün varım, yarın yokum diyemeyiz. Sayın Valimiz ‘Veli Bey biz sizi sergilerin açılacak şehirlere göndeririz’ dedi. Hatta o zaman kayınpederi rahmetli Şahabettin Yiğitbaşı Hoca’yı kaybettik. O üzüntüsüne rağmen sağ olsun Valimiz elimizden tuttu. Biz Afyon'un yüzünü kara çıkarmadık. Ve orada mahcup etmedik. Devletle, damatla mücadele edilmez derler. Biz devlet adına buradayız, kamu yararına bir dernek zaten bizimki. Bu sene Dernek olarak Etem Tem Ulusal Fotoğraf Yarışması’nın 7’ncisini düzenleyeceğiz.
KOCATEPE KAMPINDAN ÖĞRENCİLERE BURS
Kocatepe: Dernek’in diğer faaliyetlerinden de bahsedelim. ADD Afyonkarahisar Şubesi, kaç öğrenciye burs veriyor? Bu kaynağı nasıl oluşturdunuz?
Veli Cengiz: İnsanlar size inanırsa, güvenirse mutlaka arkanızda dururlar. Biz Kocatepe'de kamp kuruyoruz. Türkiye'nin her yerinden gelen öğrencilerle beraber orada 5-6 gün 1 hafta kamp kuruyoruz. O kamp sırasında öğrencilerimize tarihi yerleri gezdiriyoruz. Akşamları üniversitemizdeki tarih bölümünün öğretimi üyeleri ile anlaşıyoruz. Prof. Dr. Ahmet Altıntaş hocam örneğin. Veyahut da kültürde, sanatta Zeynep Gürman, Gülenay Yalçınkaya, Ülkü Küçükkurt… Onlar geceleri gitti bizim öğrencilerimize. sanatla, kültürle ilgili sohbetleri yaptılar. Onlara örneğin ebru sanatını gösterdi, onların hepsini topladı Zeynep Hanım. Bundan 3 yıl önce yine Kocatepe Zafer Haftası için misafirler geldi. İzmir'den var, İstanbul'dan var. Bunlar bize uğradılar. Hatta benim kayınbiraderimin de tanıdığı çıkanlar oldu. Onlarla bağlantılarımızı kurduk. Örneğin onlar önce, gitmeden önce, ‘hocam biz size burs verelim’ dediler. Aydınlı var, İzmirli var, Manisalı var. Tüccarlar yani,. Vallahi mutlu olurum dedim. Ama dediler, biz siz zaten duyduk dediler. Biz o öğrencinin hesabına aylık her talimat veriyoruz, burslarını yatırıyoruz. Bu 3-4 yıldır bunlarla öyle geçiyor. Ondan sonra bunların bu arkadaşları var. Tabii sohbetler oluyor. Güzellikler her yerde konuşulur. Çirkinlikler konuşulmaz. Adını ben bile bilmiyorum. Yine İzmir'deki bir fabrikatör bana telefonunu açtı. Bende ismi var. Hocam, bir arkadaşın babası var; elinde dedi birikmiş bir dolar varmış dedi. Bize onu bağışlamak istiyordu. Ben dedim ki bizim dolar hesabımız yok. Eğer onu bozduğunuzda zaman zaman yıllara bölerek gönderse biz daha memnun oluruz. Ve banka hesabımıza da o gönderdiği parayı mutlaka ‘öğrenciye burs verilmez üzere’ diye yazsın dedim. Hesabımızda gelen herkes sorabilir, gidebilir, bakabilir. O bursta, o geçen bir ay önce 54 bin lira para gönderdi bize. 80 öğrencimize burs veriyoruz. Böyle bir rakam ADD Genel Merkezi’nde bile yok.
YARDIM KOLİLERİ DE DAĞITILDI
Kocatepe: Bir taraftan da mesela Ramazan'da sizi takip ettiğimiz kadarıyla yardım kolilerini size emanet edenler oldu. Bu konuda neler sormak istersiniz?
Veli Cengiz: Güven kısa süreli değildir. Uzun süredir değerlendirmedir. Senin yaptıklarını bilmedir. Üniversiteden akademisyenler, bize güvendiklerini belirttiler. Bizim yardım kolilerini adil bir şekilde dağıtacağımıza inandıklarını söylediler. Onların gönderdikleri 100 paket, yani bir kamyon yardım kolisini dağıttık. Sonra bir işadamı aradı, o da 80 kolinin bizim tarafımızdan dağıtılmasını talep etti; onu da dağıttık. 1 kolimiz kaldı.
GELECEĞİMİZİN TEMİNATI ÇOCUKLARA DESTEK
Kocatepe: Çok özel bir faaliyetiniz daha oldu…
Veli Cengiz: Cezaevinde 6 yaşından küçük olan çocuklar hiç cezası, suçu olmadığı halde anneleriyle beraber cezaevinde kalırlar. Koğuşlarda annesiyle, arkadaşlarıyla yerler, içerler. Onlar koğuşun gülüdür. Onlar koğuşun altın topudur. Sevgi yumağıdır bunlar. Onlar bayramlarda çok garip olduklarını Cezaevi doktoru Sevilay Hanım bana söyledi. Bizim de üyemiz. Sevilay Mara. Ramazan bayramıydı. Tüm oyuncakçılara dolaştım. Daha önce bize yardım edilecek olanları insanlara da söyledim. O çocukların o bayramdaki neşesini, kıvancını, çığırışlarını cezaevinin annelerinin odasındaki bayram kutlama bir anda direkt değiştirdi. Herkes gözyaşları içerisindeydi. Sağolsunlar yöneticiler de Uçurtmayı Vurmasınlar filmini baştan sona kadar gösterdiler.
ŞUBE SAYISI 3 KAT ARTTI
Kocatepe: Dernek olarak ilçelerde de faaliyet gösteriyor musunuz?
Veli Cengiz: Burası Atatürk'ün evi. Açık olması lazım. Ben her zaman açtım bu şeyi derneğimizi. Bir de bizim şubelerin herkes kendisinden bağımsızdır. Ama ben açılması için gayret gösterdim. Temsilcilik açılması için önayak oldum. Temsilcilik açabilmesi için o ilçenin en yakın olduğu Atatürkçü Düşünce Derneği'nin temsilcisi olması lazım. Ama arkadaşlar yardımcı olmadıkları için sonradan açılan her temsilciliğin temsilcisi biz olduk. Daha sonra da şube olarak açtık. Göreve geldiğimizde 4 Şubemiz vardı; şimdi 13 tane şubemiz var Atatürkçü Düşünce Derneği'nin. Afyonkarahisar merkez ve ilçelerinde 13 şubemiz var. İlk kez köylerde fotoğraf sergisi açtık.
BİRÇOK FAALİYETE İMZA ATILDI
Kocatepe: Bu süreçte diğer faaliyetleriniz ne oldu?
Veli Cengiz: Öğrencilerimiz ve üyelerimizle tarihi ve kültürel geziler düzenledik. 6 Şubat 2023’te meydana gelen depremler dolayısıyla deprem bölgesine yardım gönderdik. Bursiyer öğrencilerimizle her dönem iki kez kahvaltıda bir araya geldik. Çavuşbaş’taki öğrencilerimizle film izledik, Hakkari Yüksekova’ya kitap bağışında bulunduk. Yaşlılarımıza yönelik çalışmalar yaptık. Faaliyetlerimizin tamamını Genel Kurul’da anlatacağız.
“ŞUCU BUCU DEMEDEN BENİMSİYORUZ”
Kocatepe: Genel Kurul’un öncesinde size bazı eleştiriler de yapılıyor. Bu eleştirilerin odağında ise iktidara yakın davranıldığı yer alıyor. Siz bu konuda ne dersiniz?
Veli Cengiz: Atatürkçü Düşünce Derneği, 1989’da Bakanlar Kurulu kararıyla kurulmuş olan bir dernek. O karara uygun davranmak zorundasın. Yani devletle kavgalı olamazsın. Eğer hizmet alamıyorsan orada da bir kavga vardır, sende de vardır. Ne söylediğini değil, nasıl söylediğini bileceksin. Değil mi? Yaklaşımını ayarlayacaksın. Ben kendimden hiçbir ödüm vermiyorum. 30 Ocak'ta ilk defa bak Afyon'da ilk defa Atatürkçü Düşünce Derneği kültüre, sanata ve eğitime hizmet edenlere ödül verdi. Ve çok coşkuluydu biliyorsunuz siz de tanıksınız. Salondakilerin en az iki katı kadar dışarıda kaldı. Çoğu da giremedi. Ben insanlara ayırt etmeden, o şucu, o bucu demeden yaklaşıyorum, tek değerimiz var. Atatürk ve Cumhuriyet'le kavgalı olmayacaksın. Siyasi partilerin il başkanlarını ben buraya üye yaptım. Buraya gelen varsa sevgi görüyorlar, öteleme görmüyorlar, kucaklama görüyorlar. Biz bunu gösterdik. Valilik devlettir. Devletin temsilcisi. Ben de devletim. Neden? Çünkü kamu yararına bir derneğim. Devletin ete kemiğe bürünmüş somut hali yoktur; ruhu vardır. Devleti sen karşına alamazsın. Bu konudan ben en çok eleştirdim. Daha önceki valilerle de tabii çok iyi ilişkilerimiz oldu. Sayın Valimiz Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı’na da çağırdım. Çünkü gerçekten bir ana gibi. İlk önce Gelin Anamız olmuş. Ondan sonra Devlet Anamız oldu. Sonra bizim Kadınanamız oldu. Sayın Valimiz, bizim ödül törenimizde Atatürk’ten gençlere ders olacak çok önemli özdeyişleri paylaştı. Zarafet sahibi, kadir kıymet bilen bir Valimiz var.
BİRLİK VE BERABERLİK MESAJI
Kocatepe: Genel Kurul’da iddialı mısınız? Kadromuzda yeni sürpriz isimler var mı?
Veli Cengiz: Kadromuzda her zaman gençlerimiz var. Ama sürprizler olacak. Benden üyelerimizin listesini istediler. Kişisel verilerin güvenliği dolayısıyla paylaşmadık, ama listemizi de dernek kapımıza astık. Öğrencilerimiz şikayet ettiler, ‘Bizim telefonlarımıza nereden ulaştılar’ dediler. Dolayısıyla kişisel verilerin paylaşılması mümkün değildir. 23 Mart’ta güzel bir kongre olacak. Birlik ve beraberlik içinde kongremizi tamamlayacağız.
ADD AFYONKARAHİSAR ŞUBE BAŞKANI VELİ CENGİZ’İN GÖZÜNDEN SEYİT ONBAŞI
ADD Afyonkarahisar Şube Başkanı Veli Cengiz, 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin Yıldönümü ve Şehitler Günü dolayısıyla şöyle konuştu:
“Atatürk'ün Çanakkale'deki başarısı ve oradaki askerlerle diyaloğu çok önemli. Biliyorsunuz Seyit Onbaşı var. 270 kilodan fazla bir bombayı kucaklayıp, tüm bir şeyle veyahut da sırtına alıp topun yivli ağzına koyuyor ve o atılan top en güçlü geminin bacasından girip darmadağın ediyor. O zaman elini kolunu kırıyorlar düşmanın zaten. Çanakkale bizim için ilk defa emperyalist güçlere karşı direnme, durdurma savaşımız ve bunda da başarılı olmuşuz. Seyit Onbaşı tabii Çanakkale Savaşı bittikten sonra memleketine gidiyor. Fakat işte Mustafa Kemal'in farkı burada. Seyit Onbaşı’nın memleketi olan ilçenin kaymakamını arıyor Mustafa Kemal Atatürk, ‘Seyit Onbaşı ile ilgilen’ diyor. Aradan 15 gün geçiyor, ses yok. Atatürk tekrar kaymakamı arıyor, yine net cevap alamayınca heyetini topluyor; Seyit Onbaşı’nın memleketine gidiyor. Kaymakam, ‘Ben çağırdım gelmedi’ diyor. Atatürk ise ‘Kahramanları ayağa çağırmayınız, kahramanların ayağına gidiniz’ diyor ve Seyit Onbaşı’nın evine heyetle gidiyor. Seyit Onbaşı, Atatürk’ün ayak sesinden tanıyor. 10 Kasım 1938’de Atatürk aramızdan ayrıldıktan sonra Seyit Onbaşı günlerce ağlıyor ve bir yıl sonra bu acıya dayanamayarak vefat ediyor. Çanakkale vefa ve sadakatin zaferidir.”
Bakmadan Geçme




