ADAYIM ADAYIM, ASLAN ADAYIM

Seçime doğru hızla ilerliyoruz. Yaklaşık 100 gün sonra Türk Milleti sandık başına giderek kaderini tayin edecek. Seçim dönemlerinde aklımıza ilk gelen hep, merhum gazeteci büyüğümüz Ali Türk Keskin'in 'Adayname' isimli şiiri olur. Zihinlere kazınan 'Adayname'nin tamamını bir başka güne bırakırken bugünlük ilk iki kıtasını sütunlarımıza konuk edelim: Aday geldi pazara: Alışıktır azar'a Boncuk takmış boynuna: [&hellip]

Seçime doğru hızla ilerliyoruz. Yaklaşık 100 gün sonra Türk Milleti sandık başına giderek kaderini tayin edecek.
Seçim dönemlerinde aklımıza ilk gelen hep, merhum gazeteci büyüğümüz Ali Türk Keskin’in “Adayname” isimli şiiri olur.
Zihinlere kazınan “Adayname”nin tamamını bir başka güne bırakırken; bugünlük ilk iki kıtasını sütunlarımıza konuk edelim:
Aday geldi pazara: Alışıktır azar’a
Boncuk takmış boynuna: Uğramasın nazara
Bir sağa bir sola: Salın adayım
İnşallah hayırdır: Falın adayım

Vurulacak mihenge: Günde girer on renge
Tahta kılınç boş tüfek: Adayım hazır cenge
Adayım adayım: Arslan adayım
Hayal dağlarına: Yaslan adayım
***
Afyonkarahisar’da da seçim gündemi yoğunlaştı. E, olacak haliyle; mevsimi…
Lakin ortalık dedikodudan geçilmiyor.
Ne yazık ki mesleğimiz de bu dedikodulara alet ediliyor.
Geceden sabaha kadar görülen rüyalar… Kahvehane köşelerindeki dedikodular… Bir bakmışsınız ertesi gün “kulis” bilgisi diye gazete köşelerinde kendine yer bulmuş.
Ölçü-terazi arama, üfür babam üfür… Hesap soran mı var?
Bizden size dost tavsiyesi:
Her duyduğunuza inanmayın. Kulis haberlerini, yorum yazılarını okurken yazanın geçmişine, yaptığı tahminlerin ne kadar tuttuğuna, hayat çizgisindeki başarısına, ne kadar yalanlandığına, kaç kere mahkemelik olduğuna bir bakın!…
***
Söze merhum Ali Türk Keskin büyüğümüzün mısraları ile başladık, yine onun mısraları ile tamamlayalım:

Toplulukta cesurdur kırda sinekten kaçar
Cahildir. Felsefeden, mekanikten laf açar
Leş kargası gibidir, yem arar leşe uçar
Kırıtır, gübrelikte, gül olmak sevdasiyle.
Sırıtır tebessümün piç olmuş edasiyle…

Vız gelir, çarpsanız da yüzüne bin yalanı,
Tükrükle sıvanmıştır, suratının alanı,
Bir bakarsın, müezzin, bakarsın kilise çanı
İyi kötü fark etmez, yeter ki düşsün dile
Sırıtır tebessümün piç olmuş edasiyle…

KUR’AN-I KERİM’E YAPILAN SALDIRILAR KABUL EDİLEMEZ

Yüce dinimizin kutsal kitabı, Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırıları üzüntü ve öfke ile takip ediyoruz. Kendini “medeni” olarak adlandıran medeniyetsiz ülkelerin İslam dinine yönelik saldırıları bundan sonra da duracak gibi görünmüyor. Başta Türkiye olmak üzere İslam toplumunun sinir uçlarına dokunmaya devam ediyorlar.
Bizler biliyoruz ki, Kur’an-ı Kerim Allah’ın koruması altındadır. O’nun nurunu birkaç kefere söndüremez. Yüce Allah’ın Kur’an’ı yakanları kahredecek güce ve kudrete sahip olduğunun da bilincindeyiz. Bundan şüphe yok lakin, yaşadığımız olaylar Kur’an ve İslam’ın imtihanı değil, biz Müslümanların imtihanıdır.
Bu imtihanda üzerimize düşen görev sadece dua ederek, kahır okuyarak, lanetlemekten ibaret olmamalıdır.
Devletimizin medeniyetsiz ülkelere yönelik yaptırımlarını takdirle destekliyoruz. Ama ne yazık ki yeterli bulmuyoruz. Özellikle din adamlarımızdan “sevgi-hoşgörü-saygı” yönlendirmelerinin yanı sıra başka çıkışlar da bekliyoruz.
Yakın geçmişte yaşadığımız bir “Salman Rüşdi” gerçeği var. İslam’a saldıranları kaçacak delik aramak zorunda bırakan “Salman Rüşdi” çözümleri bugün için çok mu zordur?
Bizim ülkemizde de vahşi saldırılara “ifade özgürlüğü”, “demokrasi” gibi kılıflar aramaya çalışanların aksine Rasmus Paludan denen dürzünün cür’etine “fetva” silahı ile savunmaya geçilmelidir.

SAVUNMADAKİ MİLLİLEŞTİRME NEDEN BİRİLERİNİ RAHATSIZ EDİYOR Kİ?

Son yıllarda Türkiye’nin önemli askeri ve diplomatik gücü olan SİHA’lar (Silahsız İnsansız Hava Araçları), Bayraktar TB2’lerin üreticisi ‘Baykar’ın adı anılarak hedef tahtasına koyuldu. Bunda binlerce teröristin nokta atışıyla etkisiz hale getirilmesinin yanı sıra Suriye, Irak, Libya ve Karabağ’daki başarıların verdiği rahatsızlık var. Hayretle izliyoruz doğrusu…
Suriye’deki harekatların başarıyla tamamlanmasında büyük rol oynayan SİHA’lar, Mavi Vatan ve KKTC’nin korunmasında da aktif olarak kullanılıyor.
Türkiye’nin 2007 yılında başlayan insansız hava araçları serüveni, dünyada parmakla gösterilen bir seviyeye ulaştı. Baykar Savunma ve TUSAŞ’ın mini İHA’ları ile başlayan süreç, SİHA, TİHA ve MİUS’lara kadar uzandı. TSK için stratejik bir konuma gelen bu sistemler, daha ilk günden itibaren yurt içi ve yurt dışında hedef haline getirildi. Dünyanın dilinden düşürmediği bu sistemlere, son günlerde bazı siyasi parti liderleri, FETÖ’cüler, fonlu basın yayın kuruluşları, Türkiye düşmanı yabancılar ve teröristlerin verdiği destekle adeta linç kampanyası başlatıldı. İnsansız hava araçlarını üreten kurum ve kişiler, yalan haberlerle hedef alındı. Peki Türkiye’nin gözbebeği olan bu sistemler neden rahatsız ediyor? Gelin bazı sebeplerini burada sıralamaya çalışalım:
BAYRAKTAR TB2 ile
MAĞARADAN ÇIKAN ÖLÜYOR
2014 yılında envantere giren Bayraktar İHA’lar 2015’te silahlandırıldı. TSK, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT tarafından terörle mücadelede operasyonel olarak kullanılan SİHA’lar, yurt içi ve yurt dışında yaklaşık 550 bin uçuş saatini başarıyla tamamlayıp tarihi rekora imza attı. Jandarma ve Emniyet tarafından sadece 2022 yılında İHA’ların yer tespiti sonucu 74 terörist öldürüldü, 26 terörist ise doğrudan SİHA atışıyla etkisiz hale getirildi. Ayrıca operasyonlarda 23 sığınak da tespit edildi. İHA, SİHA ve İKU’ların desteğiyle Emniyet ve Jandarma tarafından bugüne kadar 1631 terörist, direkt SİHA atışlarıyla 269 terörist etkisiz hale getirildi, 536 da sığınak saptandı. TSK’nın yurt içi ve yurt dışında İHA/SİHA kullanılarak imha ettiği teröristlerin sayısı ise binlerle ifade ediliyor. Terör örgütü elebaşları ve teslim olan teröristler, SİHA ve İHA’lar yüzünden mağaralardan çıkamadıklarını belirtiyor.
KIZILELMA İLE ZEYTİN DALI’NDA
1129 TERÖRİST VURULDU
Türkiye’nin yerli ve milli İHA/SİHA’ları, Afrin ve civarının PKK’dan temizlendiği Zeytin Dalı Harekatı’nda terör örgütü PKK’nın kabusu oldu. Harekat boyunca TB2’ler toplam 382 sorti ve 4 bin 916 saatlik uçuşla doğrudan 449, dolaylı 680 olmak üzere toplam 1129 teröristin imha edilmesinde rol oynadı. Terör örgütüne ait onlarca araç imha edildi, terörist unsurlara takviye maksadıyla gelen motorlu konvoyların imha edilmesiyle harekatın süresi kısaldı.
ZEYTİN DALI HAREKATI’NDA
MEHMETÇİK, SİHA’LARIN DESTEĞİYLE AFRİN’İ PKK’DAN TEMİZLEDİ
Suriye’nin kuzeyindeki Resulayn ve Tel Abyad’ın özgürleştirilmesinde de sahadaki askerlerden sonra en önemli aktör yine SİHA’lar oldu. Mehmetçiği hedef alan rejim ve İran destekli milislere yönelik 27 Şubat 2020-6 Mart 2020 tarihleri arasında düzenlenen Barış Kalkanı Harekatı’nda da vurucu güç SİHA’lardı. F-16 savaş uçakları ile birlikte ilk kez sürü halinde kullanılan SİHA’larla, harekatta 3 bin 473 rejim unsuru, 97 tank, 36 zırhlı araç, 67 obüs/çoklu roketatar, 10 hava savunma sitemi etkisiz hale getirildi. Rejim ordusu neredeyse bölgedeki bütün askeri araçlarını kaybetti.
100 ELEBAŞINA NOKTA ATIŞ
SİHA ve TİHA’ların envantere girmesiyle terörle mücadelede konsept değişikliğine gidildi. MİT, TSK, Jandarma ve Emniyet, İHA ve SİHA’ların kullanıldığı operasyonlarla terör örgütü elebaşlarını bulup etkisiz hale getirdi. 2018 yılından bu yana İHA ve SİHA’ların kullanıldığı operasyonlarda 100’den fazla PKK elebaşı etkisiz hale getirildi. Öldürülen teröristler arasında sözde PKK/KCK Yürütme Konseyi Üyesi “Zeki Şengali” kod adlı İsmail Özden, sözde Sincar sorumlusu İbrahim Derviş, sözde PKK/KCK Yürütme Konseyi Üyesi “Pelşin Tolhildan” kod adlı Gülüzar Tural, YPG/ PKK sözde istihbarat sorumlusu ve Öcalan’ın kuzeni olan “Koçer” kod adlı Metin Arslan, Mahmur-Kerkük sorumlusu “Sabri Tori” kod adlı Yahya Duman ve örgütün kurucuları arasında bulunan Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun da var.
MAVİ VATAN VE KKTC’NİN BEKÇİLERİ
Milli SİHA’lar terörle mücadelenin yanı sıra Mavi Vatan’ın korunmasında da görev alıyor. SİHA’lar Doğu Akdeniz’de görev yapan sondaj gemilerimize de güvenlik için havadan refakat ediyor. KKTC’nin güvenliği konusunda SİHA’lar aktif olarak kullanılıyor. Geçitkale’nin kalıcı üs olmasının ardından İHA-SİHA’lar KKTC semalarında 24 saat uçarak dosta güven, düşmana korku salacak.
Karabağ Zaferi’nin ardından düzenlenen
geçit töreninde başrolde TB2’ler vardı
BAYKAR Savunma tarafından üretilen TB2’ler Karabağ’ın işgalden kurtarılmasında oyun değiştirici oldu. TB2 SİHA’lar, 27 Eylül-10 Kasım 2020 tarihleri arasındaki savaşta toplam 3 bin saat aralıksız görev yaptı. Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki savaşta, Ermenistan’ın 28 yılda inşa ettiği 3 kademeli savunma hattı TB2’ler tarafından yerlebir edildi. Daha savaşın ilk günlerinde Ermenistan’a ait aralarında S-300’lerin de olduğu 60’a yakın hava savunma sistemi imha edildi. İHA’ların Azerbaycan Kara Kuvvetleri’ne sağladığı tespit bilgileriyle hedefler nokta atışı ile vuruldu. Azerbaycan kaynakları savaş boyunca etkisiz hale getirilen 772 hedeften 535’inin Bayraktar TB2 ile vurulduğunu açıkladı. Savaş boyunca tek bir SİHA kaybetmeyen Azerbaycan, Ermenistan ordusuna 1,5 milyar dolara yakın kayıp yaşattı.
DARBECİ HAFTER’İ SİHA’LAR DURDURDU
Türk İHA/SİHA’larının kendini gösterdiği alanlardan birisi de Libya oldu. Devlet Başkanı Muammer Kaddafi’nin 2011 yılında öldürülmesinin ardından başlayan iç savaşta ABD, Fransa ve Rusya başta olmak üzere küresel güçlerin desteğini alan savaş baronu Hafter’e TB2’ler “Dur” dedi. BM tarafından tanınan meşru hükümeti devirmek için 2019 sonunda kapsamlı bir saldırı başlatan Hafter, başkent Trablus’a kadar dayanmıştı. Bu süreçte Türkiye ile Deniz Yetki Sahası ve Güvenlik Anlaşması imzalayan meşru hükümet, Mart 2020’de Hafter’e karşı harekata başladı. “Barış Fırtınası” adı verilen harekatta Türk İHA/SİHA’ları Hafter güçlerine ağır darbeler indirdi. Başkent sınırına dayanan Hafter güçleri çekilmek zorunda kaldı. SİHA’ların vurucu gücüyle 3 bin kilometrekarelik alan Hafter güçlerinden temizlendi. Libya ordusu Trablus’un 450 km batısındaki Sirte kapılarında durdu. Mevziler, tanklar, roketatar sistemleri ve zırhlı araçların yanı sıra 9 Pantsir-S1 hava savunma sistemi, yerde bekleyen 3 SU-22 savaş uçağı, 2 İL-76 nakliye uçağı, 1 AN-32 nakliye uçağı TB2’ler tarafından imha edildi.
Tüm bu manzara ortada iken, “Savunmada millileşme”ye hangi mantıkla karşı çıkılabilir ki?

Bakmadan Geçme