Adalet önce insanın içinde tesis edilir

Ramazan’da İkindi Sohbetleinin 12’nci gün konuşmacısı AKÜ Hukuk Fakültesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Hatipoğlu oldu. Hatipoğlu, “Adaletin Tesisinde İlk Aşama: İnsanın Kendine Adil Olması” başlıklı sohbeti gerçekleştirdi. Sunum öncesi Eyüp Demir tarafından Kur’an-ı Kerim tilavetinde bulunuldu.
ADALET  HER AN LAZIM
AKÜ Hukuk Fakültesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Hatipoğlu, adalet kavramının günlük hayatın her anında lazım olduğunu kaydetti. Adalet kavramına sohbetinde biraz farklı bir bakış açısı ile yaklaşacağını söyleyen Hatipoğlu, “Bireyin topluma adalet sunması için bir çalışma yapmasından değil ya da bir hâkimin, bir savcının topluma bir adalet sunmasından değil, biraz daha farklı bir şeyi anlatmaya çalışacağım. İnsanın önce kendi içerisinde adaleti tesis etmesi için neler yapması gerekir, buna birazcık kafa yoracağız” dedi.
ADALETE BAKIŞ AÇISI ÖNEMLİ
Erdem ve değerlerin toplumda yayılması vesilesi olan Ramazan’da İkindi Sohbetleri programını organize edenlerden Allah’ın razı olmasını dileyen Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Hatipoğlu, emek sahiplerine teşekkür etti. Bu tür faaliyetlerde Ramazan ayı içerisinde güzel şeylere vesile olunduğuna vurgu yapan Hatipoğlu, “Adalet, adil olmak, hak edene hak ettiğini vermek, bir şeyi usturupluca yerli yerine koymak, bir düzen sağlamak, denge kurmaya çalışmak, bozulmuş parçaları bir araya getirerek iyi bir şekil ortaya koymak manalarına gelebilecektir. Bu manalara gelebilecek adalet kavramı sanki ülkemizde birazcık insanın kendi içerisinde ki adaleti tesis edemeyişinden kaynaklı bazı problemler yaşıyor. Bir insanın adalete bakış açısı onu sunma yönteminden çok daha önemli ve değerlidir” diye konuştu.
ADİL OLMAK İÇİN ÇABA SARF EDİLMELİ
Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Hatipoğlu, adalet dediğimiz kavramın önce kişinin iç dünyasında başladığına temas etti. Saygı göstermekten önce insanın kendisine saygılı olması gibi ifadelerin sıkça dile getirildiğini belirten Hatipoğlu, “Başkalarına iyiliği emredip kötülükten alı koyma görevini yapmaktan ziyade çok daha önemlisi kişinin kendisine karşı bunu yapabilmesidir. Kişinin nefsini terbiye etmesi yani çıkmış olduğu bu yolda nefsiyle mücadele etmesidir. Sohbet konumuz olan bir erk olarak yargı fonksiyonunun dışarıya bir adalet sunmasından bahsetmeyeceğiz. Konu bizati kişinin kendisine karşı olan adaletsizliği, merhametsizliği, vurdumduymazlığı, saygısızlığı, zulmü ne denilirse denilsin. Biz adaleti önce böyle anlamamız gerekir. Böyle anlamadığımız içinde şu an Türkiye toplumunda şu tür problemlerle karşı karşıya kalıyoruz. Bir insan gözün hak ettiği yere bakması için çaba sarf etmelidir. Bir insan ayaklarının helale gitmesi için çaba sarf etmelidir. Doğru yola girmek için insan çaba sarf etmelidir. Bir insan sözlerinin Allah kelamı, Peygamber Efendimizin hadisi, doğruluk, dürüstlük, erdem, haysiyet, izzet, şeref bütün bu kavramları söylemek için dilini ona göre ayarlaması gerekir” şeklinde konuştu.  
VİCDAN TERAZİSİ FITRATA
AYKIRI KULLANILMAMALI
İnsanın tüm uzuvlarını adalet üzere tesis etmesinin Allah-u Teâlâ’nın kullarına verdiği vicdan terazisine, fıtratına aykırı gelmeyecek şekilde kullanmakla başladığını aktaran Hatipoğlu, “Durum böyle olmayınca yani içerikten yoksun, tamamen matematiksel bir hesap gibi kabul edilen adalet sonrasında vicdanlar titriyor.” dedi. >> Burcu AYDIN’ın Özel Haberi