Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

ABDESTİN FARZLARI NELERDİR? -1 – Kocatepe Gazetesi

Muharrem Günay 28 Ekim 2014 Salı 02:00:00
  Abdestin farzları dörttür:
1 – Yüzü bir kere yıkamak..
2 – Elleri dirseklerle beraber bir defa yıkamak..
3 – Ayakları iki topuklarıyla beraber bir defa yıkamak..
4 – Başın dörtte birini bir kere mesh etmek.
Hanefi mezhebine göre yukarıda saydığımız abdest uzuvlarından kol, yüz ve ayakları en az birer kere yıkamak farzdır. Yıkama işini üçe çıkarmakla farzın yanında sünnet de yerine getirilmiş olur.
Mezheb İmamları Kur’an-ı Kerîm’de zikrolunan dört farz üzerinde ittifak etmişlerdir. Ki bunlar da yüzün yıkanması, ellerin dirseklere kadar yıkanması, başın tümünün veya bir kısmının mesh edilmesi, mafsal yumru kemiklerine kadar ayakların yıkanmasıdır. Hanefîler diğer üç mezhebe muhalefet ederek bu dört farza hiçbir şey eklememişlerdir.
Sonra İmamlar, yüzün sınırıyla ilgili olarak da ihtilâf etmişlerdir. Mâlikîler, Şâfiîler ve Hanbelîler demişler ki: Yüzün sının ön tarafta sacın (alın üzerindeki) normal bitim noktasından başlayıp sakalı olmayanlarda çenenin son noktasında nihayete erer. Sakalı olanlarda ise sakal kılının her ne kadar uzun olsa bile son uç noktasına kadar devam eder. Yalnız Şâfiîler demişler ki: Çenenin altı da yüzden sayılır. Yıkanması vâcibtir. Hanefîlerse, sakalı çene derisinden çıkıp uzayan kimsenin çene altını yıkaması vâcib değildir diyerek Mâlikî ve Hanbelîlerle görüş birliği etmişlerdir. Diğer taraftan kulak köklerinin üst kısmındaki tüysüz beyazlığın yüzden sayıldığı ve dolayısıyla yıkanması gerektiği hususunda Hanefîlerle Şâfiîler, Mâlikî ve Hanbelîlere karşı görüş birliği etmişlerdir. Çünkü bu sondaki iki mezheb bahse konu yerin baştan sayıldığı ve dolayısıyla meshedilmesi gerektiği görüşündedirler.
Karşıdan bakan birinin görebileceği kadar seyrek olup, dipteki derisi görülen saçları baş meshedilirken hilâllemek gerekir. Bütün mezheb İmamları bu hususta ittifak etmişlerdir. Maksat, suyun deriye ulaşmasıdır. Ama eğer saçlar sıksa sadece’dış kısmının yıkanması vâcibtir. Hilâllenmesi ise vâcib değil sünnet olur. Mâiikîlerse bu hususta şöyle derler: Sık saçları hilâllemek her ne kadar vâcib değilse de, suyun saç aralarına girmesi için saçların elle hareket ettirilmesi vâcib olur. Bu hareketlendirme sonucu su, saç aralarına girmezse de bunun abdeste bir zararı olmaz. Üç mezheb İmamı, kulakların yüzden sayılmayacağı hususunda ittifak etmişlerdir. Ancak Hanbelîler bunlara muhalefet ederek kulakları yüzden saymışlar ve yıkanilmasının vâcib olduğunu söylemişlerdir.
Hanbelîlerle Mâlikîler, başın tümünün meshedilmesi hususunda ittifak etmişlerdir. Bunlara karşı Şâfiîlerle Hanefîler, sadece bir kısmını mesh etmek farzdır diyerek görüş birliği etmişlerdir. Bunlara göre başın tümünü meshetmek sünnettir. Şu da var ki: Şâfiîler, başın çok az kısmının meshedilmesi farzdır demişlerdir. Hanefîlerse başın dörtte birinin meshedilmesi -ki bu da kişinin el ayası kadardır- farzdır demişlerdir.
Mâlikîlerle Hanefîler, abdest organları arasında tertibe riâyet etmenin farz değil de sünnet olduğu hususunda ittifak etmişlerdir. Meselâ yüz yıkanmadan önce eller yıkanırsa abdest bâtıl olmaz. Hanbelîlerle Şâfiîler buna muhalefet ederek tertibin farz olduğunu söylemişlerdir.
Mâlikîlerle Şâfiîler görüş birliği sağlayarak niyetin farz olduğunu söylemişlerdir. Ancak niyetin vaktine ilişkin olarak ihtilâfa düşmüşlerdir. Mâlikîler, abdeste başlamadan kısa sayılacak bir zaman önce niyet etmenin sahîh olduğu görüşünü ileri sürmüşlerdir. Şâfiîlerse, yüzün yıkanmasına başlandığı anda niyet etmek zorunlu olarak gerekir, demişlerdir. Şayet yüzün yıkanmasına engel bir özür olursa bu durumda niyet, ellerin yıkanmasına başlandığı anda yapılmalıdır.
(Devamı Yarın)

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER