Mayıs mücadele günü” – Kocatepe Gazetesi
EMEP Gençliği adına düzenledikleri basın açıklamasında konuşan Veli Atalay, kişisel çıkar gözetmeden halka bağlılıkla mücadele edenlerin, kendilerine miras bıraktığı 6 Mayıs’ı, mücadele gününe çevirmek için işçi sınıfının örgütlülüğünden ve sınıf partisinin gençlik örgütü olarak 6 Mayıs ta tüm yurtta taleplerini haykırdıklarını bildirdi Emek Partisi (EMEP) Gençliği adına PTT önünde düzenledikleri toplantıda konuşan Veli Atalay, her [&hellip]
EMEP Gençliği adına düzenledikleri basın açıklamasında konuşan Veli Atalay, kişisel çıkar gözetmeden halka bağlılıkla mücadele edenlerin, kendilerine miras bıraktığı 6 Mayıs’ı, mücadele gününe çevirmek için işçi sınıfının örgütlülüğünden ve sınıf partisinin gençlik örgütü olarak 6 Mayıs ta tüm yurtta taleplerini haykırdıklarını bildirdi
Emek Partisi (EMEP) Gençliği adına PTT önünde düzenledikleri toplantıda konuşan Veli Atalay, her yıl olduğu gibi bu yılda 6 Mayıs tarihinin ülkenin dört bir yanında Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın 68 kuşağının olmak üzere, özgürlük, bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm davasını yaşamıyla savunan ve bu uğurda katledilen her kuşaktan devrimcinin anılacağı bir tarih olacağını söyledi.
Gençler ölmek ve
öldürmek İstemİyor
“Denizlerin mücadelesinde öne çıkan ve son ana dile getirdikleri hedefler emperyalizme karşı Türkiye’nin gerçekten bağımsız, demokratik bir ülke olması ve emekçi halkların kurtuluşunun gerçekleşmesiydi.” diyen Veli Atalay; “Bugün de bu mücadele devam etmektedir. NATO ve onun işbirlikçi hükümetlerine karşı ülkemizin yeraltı ve yerüstü kaynaklarının ulusal ve uluslararası sermayeye peşkeş çekilmesine, Türk ve Kürt halkların birbirine düşman edilmesine karşı her milliyetten Türkiye gençliği olarak hala ayaktayız. Savaş örgütü olan NATO’nun ülkemizdeki üstleri kapatılana ve ikili anlaşmalar iptal edilene kadar da ayakta kalmaya devam edeceğiz. Ortadoğu halklarının iş ve özgürlük için ayakta olduğu bir dönemde emperyalistlerin ve ülkemizdeki işbirlikçilerinin Ortadoğu halklarına karşı emperyalist mücadeleleri sürmektedir. Ortadoğu halklarına karşı savaş politikalarının devam ettiği bu süreçte AKP hükümetinin komşularla sıfır sorun politikası çökmüş yerini çığırtkanlığına bırakmıştır. Komşularına akıl vermeye çalışan AKP hükümeti ülkemizdeki Kürt sorununu hala barışçıl bir temelde çözememiştir. Ana dilde eğitim talebi yok sayılmakta Kürt halkının ekonomik, sosyal, kültürel talepleri karşılanamamaktadır. Sermaye hükümeti AKP demokrasi talebine savaş yöntemleriyle karşılık vererek milyonlarca genci savaş kuyusuna itmektedir. Türkiye gençliği dayatılan savaş politikalarına karşı ölmek ve öldürmek istemediğini haykırmaktadır.” dedi.
Örgün eğİtİmden koparmak yanlış
Üniversite gençliğinin parasız bilimsel demokratik ana dilde eğitim mücadelesi karşısında iktidara gelen tüm hükümetlerin copla, gazla, polis baskısıyla cevap verdiğini söyleyen Veli Atalay; “Cemaatçi kadrolaşmalara karşı bilimsel faaliyet özgürlüğü sermayenin üniversiteler üzerindeki tahakkümüne karşı bilimsel idari mali özerklik talepleri hala cevap bulmamaktadır. Altı yüzün üzerinde öğrenci siyasi nedenlerle tutukludur. Kitap, okumak, yumurta taşımak, Kürtçe müzik dinlemek suç sayılarak öğrencilerin düşünce ve ifade özgürlüğünün önüne geçiliyor; diğer taraftan her yıl eğitim harcını çıkarabilmek için çalışırken ölen arkadaşlarımızın sayısı artmakta bu tabloya karşı iktidar sessiz kalmaktadır. Her 4 gençten birinin işsiz olduğu ülkemizde diplomalı işsiz olmak geleceğinden umutsuz güvencesiz bir hayat bizlere sunulmaktadır. İlk ve orta öğretimde öğrencilerin sınavlar yüzünden birbirleriyle rekabet etmesi neredeyse 10 yaşından itibaren gençlerimizi okul, dershane ve sınavlar kıskacına alınmasına sebep olmuştur. 4+4+4 Olarak sunulan gençliğin parasız, ilimsel, demokratik eğitim talebini karşılamaktan uzaktır. Dördüncü yılından sonra açık öğretime yönlendirilmesi öğrencilerin örgün eğitimden koparılarak çocuk işçiliğinin ve çocuk yaşta evliliğin önünün açılmasına neden olmaktadır. Sanayi sitelerinde, fabrika ve atölyelerde, işyerlerinde düşük ücretlerle uzun saatler çalışmak bizlere dayatılmaktadır. Küfre, hakarete, dayağa ses çıkarmamamız, sendikasız, örgütsüz, sigortasız çalışmamız istenmekte ekonomik büyümeden aslan payını alan patronlar zenginliğine zenginlik katarken bizlerin üç kuruşluk asgarî ücretle hayatımızı sürdürmemiz istenmektedir.” diye konuştu.
Talepler tüm yurtta haykırıldı
Hiçbir kişisel çıkar gözetmeden halka bağlılıkla mücadele edenlerin, kendilerine miras bıraktığı 6 Mayıs’ı, mücadele gününe çevirmek için işçi sınıfının örgütlülüğünden ve sınıf partisinin gençlik örgütü olarak 6 Mayıs ta tüm yurtta taleplerini haykırdıklarını ifade eden Atalay şöyle konuştu: “NATO’nun ülkemizdeki varlığına, emperyalist işgallere destek verilmesine, devletin inkarcı politikaları yüzünden gençlerin ölmesine dur diyoruz. Elemeci eğitim ve sınav stresi yüzünden intihar eden, eğitim harcı için inşaatta çalışırken ölen arkadaşlarımızın artık son olması için, iş cinayetlerinin son bulması doğanın katledil memesi için, parasız eğitim parasız sağlık istediği için tutuklu 600 arkadaşımızın serbest bırakılması için, Ortadoğu’ya kana bulamak için kurulan füze kalkanının kaldırılması ve komşularımızla, barış içinde yaşamak için 6 Mayıs’ta tüm yurtta alanlara çıkıyoruz.” (Kocatepe)