'5 yıl sonraki Afyonkarahisar bambaşka olacak'

'Bu şehir bana heyecan veriyor, tüm hayallerim Afyonkarahisar üzerine' diyen Afyonkarahisar Valisi Gökmen Çiçek, 'Bu şehrin evlatlarıyla beraber çıtayı çok daha yükseğe çıkaracağız. Afyonkarahisar bize inanıyor, biz de bu şehrin evlatlarına inanıyoruz. Her alanda muhteşem bir gelişim içerisindeki Afyonkarahisarımız 5 yıl sonra bambaşka bir Afyonkarahisar olacak' dedi   Afyonkarahisar Valisi Gökmen Çiçek Kocatepe TV'nin sosyal [&hellip]

“Bu şehir bana heyecan veriyor, tüm hayallerim Afyonkarahisar üzerine” diyen Afyonkarahisar Valisi Gökmen Çiçek, “Bu şehrin evlatlarıyla beraber çıtayı çok daha yükseğe çıkaracağız. Afyonkarahisar bize inanıyor, biz de bu şehrin evlatlarına inanıyoruz. Her alanda muhteşem bir gelişim içerisindeki Afyonkarahisarımız 5 yıl sonra bambaşka bir Afyonkarahisar olacak” dedi

Afyonkarahisar Valisi Gökmen Çiçek Kocatepe TV’nin sosyal medya mecralarından sürdürdüğü canlı yayınlarının konuğu oldu. Vali Gökmen Çiçek, “Bu şehir bana heyecan veriyor. Tüm hayallerim Afyonkarahisar üzerine” dedi.
Kocatepe TV’de Sezer Küçukkurt’un sorularını cevaplandıran Vali Gökmen Çiçek’in açıklamaları şu şekildi:
AFYONKARAHİSAR AŞKI OLDUKÇA
BU TEMPO DEVAM EDECEK
Sezer Küçükkurt: Sayın Valimiz Afyonkarahisar’da 10 Haziran 2020 tarihinde göreve başlamıştı. Görevde yaklaşık 11 ayı doldurmak üzeresiniz bir yıla yaklaşıyorsunuz. Bu süreçte ekibiyle birlikte Afyonkarahisar’da dinamizmi sahaya yansıttı. Yapılan çalışmalarla ilgili konuşacağız. Sayın Valim valilikte mesai ne şekilde devam ediyor? Normal mesainin yanı sıra akşamdan geceye uzanan 3. bir bölümde halen mevcut mu?
Gökmen Çiçek: Aynen öyle, biz bu çalışma sistemimizi hiç değiştirmedik. Arkadaşlarımızla birlikte sabah erken saatlerde başlayıp gece geç saatlere kadar çalışma tempomuz devam ediyor. Afyonkarahisar aşkı oldukça bu tempo devam edecek.
AFYONKARAHİSAR ÇOK İDDİALI BİR ŞEHİR
Sezer Küçükkurt: Görev sürenizde bir yıla yaklaşırken sizden bir Afyonkarahisar tablosu ortaya koymanızı istesek nasıl bir tablo ortaya koyarsınız?
Gökmen Çiçek: Öncelikle ben Kocatepe TV’ye çok teşekkür ediyorum. Gerçekten yayın hayatına gireli kısa bir süre olmasına rağmen Afyonkarahisar’a inanılmaz bir ses ve enerji getirdiniz. Sizlere teşekkür ediyorum. Sizin de söylediğiniz üzere Afyonkarahisar’a 11 ay önce atandım. Atanmadan önce Afyonkarahisar’ı daha önce de söylemiştim Anadolu’daki sıradan illerden biraz daha büyük diye biliyordum. Ama bu kadar büyük ve bu kadar tarihi değerlerinin olup, bu kadar iddialı bir şehir olduğunun, açıkçası itiraf edeyim farkında değildim. Göreve başladıktan sonra baktım ki ben bambaşka bir ile atanmışım. İddialı bir şehir,herşeyi olan bir şehir. Cenab-ı Allah’ın tüm lütuflarına mazhar olmuş bir şehir. Yerin altında sıcak termal suyu, mermeri, iklimi, özellikle tarım arazileri var. 27 bin yatak kapasitesini duyunca çok şaşırdım. Gururla söylüyorum müthiş iki üniversite, canlı bir hayat, 17 ilçe, büyük bir nüfus ve iddialı bir şehir. Her alanda iddialı bir şehir. Bunu gördükten sonra çok şaşırdım. Afyonkarahisar benim için o kadar farklı bir anlam ifade ediyor ki, özellikle dinamizmi. Şehir uyumayan şehir gibi. Sürekli bir atraksiyon, sürekli bir aksiyon içerisinde. Yeni projeler peşinde hem siyasilerimiz hem bizler hem basın. Sürekli bir değişiklik arzusu içerisinde koşturuyoruz. Kısaca sorunuzun cevabı şu olsa gerek; Afyonkarahisar öncesinde bildiğimden çok daha büyük bir şehirle karşılaştım. Çok daha dinamik bir şehirle karşılaştım. Şehri daha büyük yapmak daha önemli yerlere taşımak için bizde karınca kararınca mücadeleye devam ediyoruz.
BAŞKA GİDECEK YERİMİZ YOK,
SON KALE TÜRKİYE
Sezer Küçükkurt: Geçtiğimiz günlerde Kırım-Tatar sürgününün yıldönümünü, öncesinde deÇerkes sürgününün acı hatıralarını hep birlikte yad ettik. Biz biliyoruz ki ailenizin kökenleri Kafkasya’ya kadar dayanıyor. Buradan bağlantı kurarak nasıl bir aile yapısında yetiştiniz nasıl bir gençlik geçirdiniz? Mesela başarılı bir öğrenci miydiniz yoksa haşarı bir çocukluk mu geçirdiniz? Biraz daha samimi bir sohbet olması açısından bunları sormak istiyorum. Ayrıca Türk Milletinin ayrılmaz bir parçası olan Kafkas kültürü ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Gökmen Çiçek: Öncelikle bu bizim için özellikle Kafkas göçmeni aileler için çok önemli hatıralar ve bizim ailemiz gibi ailelerin 1938-1940’lı yıllar arasında bir yaşanmışlığı var. Kafkasya ile ilgili sohbet ve muhabbetler daha farklı bir hüzün hissettiriyor. Ben çok küçük yaşlardan itibaren dedemin hep ağıtları o bölge ile ilgili üzüntüleri, hüzünleri, türküleriyle büyüdüm. O kadar ki dedem ölene kadar hep bir kere daha gitmenin hayaliyle yaşadı. Ona nasip olmadı ama babamla bana nasip oldu. Koca bir vatan terk etmişiz. Büyük bir kitle halinde işgalden sonra ve özellikle Sovyet Rusya dönemindeki baskı rejimi süresinde Stalin döneminde büyük acılar ve sıkıntılar çekilmiş. İdam edilenler, öldürülenler, yurtlarından sürülenler çok büyük acılar yaşanılmış. Ama biz şükür ki 1944 yılındaki sürgünden önce Türkiye’ye gelebilmişiz. 1944 yılı sürgününden sonra çok daha büyük acılar yaşanıldı. Trenlere bindirilip Sibirya’ya sürülmeler yaşanmış. Bizim hala akrabalarımızın çok büyük bir kısmı Çimkent bölgesindedir. Burası Kazakistan’la-Kırgızistan arasında bir bölgedir. Onların yaşadıkları dram çok daha acıdır. Dolayısıyla hep böyle bir yurt terk etmenin memleket terk etmenin acısıyla hüznüyle söylenilen türküleri, sohbetleri dinleyince insan birazcık daha milli konularda çok daha fazla hisli olabiliyor. Hani bende küçük yaştan itibaren milli meselelere özellikle millete hizmet etme noktasında farklı bir enerji, farklı bir motivasyon kaynağı oldu bu eski hikayeler. Öyle ki bir vatanı terk ettiğinizde bizim gidecek başka bir yerimiz yok. Şükür ki Türkiye Cumhuriyeti var. Olmasa nereye gidecektik? Bugünde bakıyoruz ki insanlar dünyanın bir çok yerinden canlarını, ırzlarını kurtarmak, namusunu kurtarmak için geliyorlar ve bu topraklar herkese kucak açıyor. O dönemde bizlerede kucak açmış. Şimdi bizde aynı şekilde gelenlere kucak açmalıyız. Başka gidecek yerimiz yok. Türkiye son kale.
BU BÜYÜK MİLLETE HİZMET ETMEK İÇİN
MÜLKİ AMİRLİK MESLEĞİNİ SEÇTİM
Sezer Küçükkurt: Peki nasıl bir çocukluk, gençlik ve öğrencilik dönemi geçirdiniz?
Gökmen Çiçek: Türkiye’ye geldikten sonra bizim oraların ozanlık kültürü vardır. Babam meraklıydı tarihi anlatmaya, dedemden duyduğu şeyleri anlatmaya. Bizi çok motive etti sağ olsun üzerimizde çok emeği vardır. Bu konularda sürekli arkadaş gibi olduk. Yedi tane amcam var. Hepsi ile arkadaş gibi büyüdüm. Kalabalık mutlu bir aile ortamında büyüdüm. Neşeli bir çocukluğum oldu. Çalışkan bir öğrenciydim, demek isterdim ama çok çalışkan değildim. Yayını izleyenlerden bir tanesi de ‘Ya öyle değildin.’ diyebilir. Şahitler var. Geçmişte ki o hikayelerin etkisiyle mülki amirlik mesleğini seçmemde çok büyük etkisi oldu. Bu milletin çektiği acı ve ızdıraplar hep beni etkilemişti. Bu memlekete bu millete hizmet edeyim istedim. Bu büyük vatanın evlatları için birşeyler yapayım istedim. Kaymakamlık mesleğini seçtim. Daha sonra ilçelerde Anadolu’yu tanıma fırsatımız oldu. Evlendikten sonra sağ olsun eşimde aynı tempoya ayak uydurdu. O da zaten bu konularda çok idealist birisiydi. Şimdi de birlikte Afyonkarahisar’da çalışıyor, mücadele ediyoruz.
ERENLER’DE TEK BİR VAKAYA
DAHİ TAHAMMÜLÜMÜZ YOK
Sezer Küçükkurt: Asayiş olaylarına gelecek olursak. Emniyet ve jandarma her gün operasyon yapıyor, her gün ilin bir köşesinden suçlular yakalanıyor. Erenler’de polis noktası kuruldu. Özellikle uyuşturucu konusuna özel önem veriliyor. Dinar’da uyuşturucu ile mücadele için narkotik şube kuruldu. Ekipler yeri geliyor 4 koyunu da gidip buluyorlar. Yeri geliyor büyük bir çeteyi de çökertiyorlar. Asayiş ile ilgili neler söylersiniz?
Gökmen Çiçek: Afyonkarahisar kavşak noktasında bir ildir. Her geçen gün daha güçlenmektedir. Ekonomisi güçlü bir vilayettir. Tüm yolların kavşak noktasında olması buradan Antalya’ya geçiş, Marmara, Akdeniz, Ege bu bölgenin tam ortasında olmasıyla bizim daha çok dikkatle daha çok çalışmamızı gerektiriyor. Çünkü güzergah olarak ilimiz kullanılarak Akdeniz’e uyuşturucuyu götürmek isteyen çeteler, şebekeler oluyor. İlimizde bunu yapmak isteyenler var. Bizim mevcut nüfusumuz da az değil. Türkiye’de birçok vilayet küçülürken biz büyümekteyiz. İki tane capcanlı üniversitemiz var. Bu üniversitelerdeki 55 bin öğrencimizi tehdit altında bırakmamak için, uyuşturucuya bir gencimizi veya bir vatandaşımızı vermemek için gerçekten emniyet ve jandarmamız gece gündüz çalışıyorlar. Eğer benim gördüklerim görülseydi gerçekten onlara çok dua ederlerdi. Ben bizzat görüyorum arkadaşlarımız gece yarısından sonra sabahın 2.00’si, 3.00’ü demeden çok büyük mücadele veriyorlar. Özellikle son zamanlarda yaptıkları büyük operasyonlar var. Geçtiğimiz günlerde silahla ilgili yapılan operasyon uyuşturucu ile ilgili yapılan operasyonlar buna örnektir. Jandarmamızın Gazılgöl’de devre mülklerle ilgili yaptığı operasyonda önemlidir. Bunların hepsi vatandaşlarımızın huzur ve güvenlerini korumak için yapılmaktadır. İlk geldiğimde Erenler’deki durumu sormuştunuz. Erenler Türkiye’nin her yerinden gelen binlerce öğrencimizin kaldığı bir yerdir. Burada hiçbir öğrencimizin huzursuz edilmesine hiçbir mutsuz edilmesine müsaade etmeyeceğiz demiştim. Aynı kararlılığı Emniyet Müdürümüzün ve ekibinin gözlerinde de gördüm. Onlara inanarak bunu söyledim. Oradaki polis noktası kurulduktan sonra Yunus ekiplerimiz arttırıldı. O sayıda ciddi şekilde artış oldu. O bölgede yüz yüz tam hedefimize ulaşamadık. Ama gerçekten birçok yönden çok fazla değişti ve değiştirmeye de devam ediyoruz. Ev ev insanlarımızı ve öğrencilerimizi huzursuz edecek hiçbir şeye müsaade etmiyoruz. O bölgeyi kameralarla donattık, daha da donatacağız. Açık söylüyorum Erenler’de bulunamam arada kaybolur giderim, suçu rahat işlerim diye düşünen varsa çok yanılıyor. Kesinlikle ve kesinlikle Erenler’de tek bir kriminal vakanın dahi olmasına bizim tahammülümüz yoktur. Erenler’de karakol kurulmasından sonra bir kaç olay girişimi anında müdahale edildi. Arkadaşlarımız duyarlı şekilde anında müdahale ettiler. Kesinlikle suç işlenmesine, suçluya geçit yoktur, tahammül yoktur. Öğrencilerimiz huzur ve mutlulukla inşallah okullar açıldığında kendileri de o rahatlığı hissedecekler. Orada gece yarısı bile çok rahat gezilebilir. Okul açıldıktan sonra kendim de basın mensuplarından rica edeceğim orada oturup belki programı orada yapacağız. Oranın ve öğrencilerimizin huzurunu kimseye bırakamayız. Hem anne kuzuları öğrencilerimiz açısından bu çok önemli. Orada onları mutluluk verdiremezsek il valisi olarak bana yazık diye düşünüyorum. Diğer vakalarda da kavşak noktası yollarda arkadaşlarımız gece gündüz çalışıyorlar. Afyonkarahisarlılar rahat olsun. İlimizde çok büyük olaylar olmamakla beraber bir kaç skandal tipli olaylarla karşılaştık. Bizi de derinden sarsan bir takım münferit aile içi şiddet olayları oldu. Fakat bunları önlemek ve mücadele etmek noktasında çok büyük kararlılık içerisindeyiz. İl Valisi olarak ben ve arkadaşlarımız bu konularda tavizimiz yoktur. Yoğun bir mesai harcıyoruz.
EMNİYETİN YENİ HİZMET BİNASI MUHTEŞEM
Sezer Küçükkurt: İl Emniyet Müdürlüğü yakında yeni yerleşkesine geçecek bununla ilgili planlar nedir?
Gökmen Çiçek: Bir kere İl Emniyet Müdürlüğümüzün yeni hizmet binası muhteşem bir bina. Harika bir mimaridir. Bu bina eksiksiz bir bina haline getirildi. Bu binaya çok büyük bir ihtiyaç vardı. Çünkü İl Emniyet Müdürlüğümüz şehir içerisinde çok sıkışık şekilde kalmıştı. Anında müdahale etmesi gereken olaylar için giriş çıkış noktaları da buna uygun değildi. İnşallah Emniyetimiz yeni yerine geçtikten sonra Göç İdaresi Müdürlüğümüz Belediye’nin Millet Bahçesi projesi içerisinde kaldığı için zaten taşımamız gerekiyordu. Göç İdaremizi Emniyetimizin içerisine alacağız. Belediye Başkanı bizi her gün sıkıştırıyor. Diyor ki ‘Sayın Valim çıkında biz Millet Bahçesi çalışmamıza başlayalım.’ Zeybek Başkan beni her gün bu konuda sıkıştırıyor. Eğer Belediye’ye sitem eden varsa bu konuyla ilgili birazda bizden kaynaklanıyor. Ama artık sona geldik herşeyi bitirdik. İnşallah bir ay içerisinde hem Emniyetimiz hem de Göç İdaresi Müdürlüğümüz taşınacak. Belediyemiz de orayla ilgili projelerine başlamış olacak. Aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezini de Emniyet binamızın bir bölümüne alacağız. O bölgeyi şimdilik bu şekilde değerlendirmiş olacağız.
YAKINDA AMORİUM’LA
İLGİLİ SÜPRİZLER OLACAK
Sezer Küçükkurt: Hemşehrilerimizden gelen sorular da var Sayın Valim, TÜRSAB Başkanımız Bilal Şenel Bey Amorium tarihi kenti ve Selan-ı Farisi hazretleri ile ilgili planlarınızı soruyorlar.
Gökmen Çiçek: TÜRSAB Başkanı Sayın Bilal Şener bana sürekli Amorium’la ilgili beni heyecanlandırarak çalışmalarını anlatıyor hem de Selman Farisi’nin özellikle orada yaşamış olmasından dolayı da oraya hürmet göstermemiz gerektiğini söylüyor, haklı. Gidip gördük muazzam bir medeniyet var. Orada muazzam bir tarih var. Gerçekten çok başka tarih kitaplarında geçen ender illerden birisi bu kadar eski tarihi olan. Orada Emirdağ Amorim’da karşılama merkeziyle ilgili çalışmamız devam ediyor. Hiç merak edilmesin Amorium’la ilgili yakındasüprizlerimiz olacak.
KENTSEL DÖNÜŞÜM SORUNLARI
MASAYA YATIRILACAK
Sezer Küçükkurt: Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum ilimize gelecek. Hemşehrilerimiz bu konuda sizden birkaç cümle duymak istiyorlar. Kentsel dönüşümle ilgili süreç herkesin malumu siz neler söylemek istersiniz?
Gökmen Çiçek: Bu konu hakkında çok konuşma yapmamış olabilirim. Ama Belediye Başkanımızın, siyasilerimizin bu konuyla ilgili ne kadar duyarlı olduklarını özelikle son dönemde defalarca Ankara’ya bu konuyla ilgili gidildiği, gerçekten Afyonkarahisarlı hemşehrilerimizin mağdur olmamaları için çaba gösterildiğine ben İl Valisi olarak görüyorum. Sayın Bakanımızın ilimize gelme sebeplerinden en önemlisi Kentsel dönüşümle ilgilidir. Biz tüm sorunları hem Belediye Başkanımız, hem Milletvekillerimiz, hem Veysel Eroğlu Bakanımızın daveti üzerine Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanımıza ileteceğiz. İnşallah vatandaşlarımızın ilettiği bu sorunları tek tek masaya yatıracağız. İnşallah Afyonkarahisar için çok güzel bir sonuç çıkacak.
BEŞ YIL SONRA AFYONKARAHİSAR
BAMBAŞKA BİR NOKTADA OLACAK
Sezer Küçükkurt: Dört veya 5 yıl sonra sizi Ankara veya İstanbul gibi büyük ilin ya da başkentte önemli bir bürokrasi görevinde hayal ediyoruz. Siz Afyonkarahisar’ın 5 yıl sonrası için nasıl hayaller kuruyorsunuz?
Gökmen Çiçek: Benimle ilgili iyi niyetli temennileriniz için teşekkür ediyorum. Ama Afyonkarahisar’da hizmet etmek benim için çok ayrı bir mutluluktur. Bunu bir kaç yerde daha söyledim. Cenab-ı Allah beni hep güzel yerlerde çalışmamı sağladığı, hep severek çalıştım. Afyonkarahisar’a gelip ile ilk girdiğim zaman yaptığım duaydı; Allahım beni bu insanlara, bu insanları bana sevdir. Bazı şeyleri burada vesile kıl diye dua etmiştim. Afyonkarahisarlıları gerçekten kendi hemşehrilerim, kendi akrabalarım, kendi yakınlarım gibi seviyorum. Sanki 15-20 yıldır buradayım. Sizinle beraber dost ve arkadaşım. Bu sokaklarda kendimi yürümüş gibi hissediyorum. O yüzden şu anda Afyonkarahisar’dan başka bir hayal kurmuyorum. Afyonkarahisarla ilgili hayallerime gelince; Bazen benim uykularım kaçıyor. Gece kalktığımda Ayazini köyünde binlerce insanın yürüdüğünü özellikle termal otellerde yabancıların da bu bölgede olduğunu, kamp merkezlerinin tıklım tıklım olduğunu düşündükçe heyecanlanıyorum. Bunu duygu sömürüsü için söylemiyorum. Bu şehir bana gerçekten heyecan veriyor. Dedim ya gizemli şehir diye o yüzden söyledim. Bu şehir gerçekten farklı bir şehir. Kurtuluş Savaşından, geçmişte bunu ilk yurt edinenlerden kalan bu şehirde başka bir atmosfer var. Bunu bir tek söyleyen ben değilim. Şehirde çalışıp da Afyon’dan gittikten sonra çok farklı duygular içerisinde oluyorlar. İki gün şu şehirde kalıp bu havayı teneffüs ettiklerinde bu şehri sevmemelerine imkan olmadığı inancındayım. İddialı şehir olduğu için ve kendimde iddialı olduğum için söylüyorum, Belediye Başkanı ve Milletvekillerinin yapacakları projeleri ve çabaları bildiğim için; 5 yıl sonra Afyonkarahisar vallahi ve billahi bambaşka bir noktada olacak. Bunu hep beraber yaşarsak göreceğiz.
BÜYÜK SANAYİ KURULUŞLARIYLA GÖRÜŞÜYORUZ
Sezer Küçükkurt: Yatırım ve ekonomiye yönelik olumlu gelişmeler var mı?
Gökmen Çiçek: Türkiye’de Afyonkarahisar başka illerden birisi olacak. Onu kendime güvenerek falan söylemiyorum. Bu şehir çıtayı aşmış. Her geçen gün üzerine koyuyor. 27 bin yatak kapasitesini 40 bin yapacağız. O spor turizminin merkezi haline geleceğiz. Siz Afyonlular olarak termalin başkenti oldunuz. Bundan 20 yıl önce böyle bir şey var mıydı? İddia ettiniz çıktınız çalıştınız oldu. Gıda alanında olsun üretimde olsun Türkiye’ye büyük firmalar çıkarttınız. Buranın çocukları bizi yurt dışında da her yerde başarıyla temsil ediyorlar. Biz buranın çocuklarıyla beraber çıtayı çok daha ileriye yükselteceğiz. Bizim şehrimizin nüfusu artıyor bu çok güzel birşeydir. 55 bin üniversite öğrencimiz var. Otellerimizin 27 bin yatak kapasitesi var. Termalimiz, mermerimiz her yerde ayrı birşey var. Beş yıl sonra sadece termalle konuşulan değil özellikle Frig Vadisi ile özellikle Akdağ’ı ile ekonomik olarak özellikle OSB’lerle ilgili çok hayalim var. Sinanpaşa OSB inanılmaz şekilde elle tutulur hale geldi. Buradaki OSB’nin çok büyük çalışmalarla; OSB yöneticilerimizin, siyasilerimizin, milletvekillerimizin görüştükleri yerler var. Benimde bizzat görüştüğüm buraya gelince yakında müjdelerini vereceğimiz çok büyük firmalar var. Afyonkarahisar işsizlik sorunu bilindiği üzere Türkiye’de az olan illerden birisidir. Bu işi daha da iyi noktaya getireceğiz. Büyük sanayi kuruluşlarıyla şimdiden görüşme halindeyiz. Özellikle Sinanpaşa OSB ile ilgili görüşüyoruz. Afyonkarahisar sanayi üreten özellikle katma değer katan, üretimler yapan bir şehir olacak. Sadece maden ve tarım ürünleriyle değil burada biraz da bilgiye dayalı olarak konuşuyorum görüşme imkanı bulduğumuz kişilerden dolayı ümitle konuşuyorum. Burası ekonomik olarak büyük bir şehir haline gelecek.
AYANİZİ BENİM SEVDAM,
AFYONKARAHİSAR FRİGYA’NIN KALBİ
Sezer Küçukkurt: Ayazini köyünde yürütülen tarih ve kültür turizmi çalımaları başlı başına bir program konusu. Atçılık, okçuluk, balon uçuşları, kano sporu gibi oradaki yoğun çalışmalardan bahseder misiniz?
Gökmen Çiçek: Ayazini’nden bahsederken bazıları diyor ‘Sayın Valim hep Ayazini.’ Beni makamda göremeyenler kesin Ayazini’ndedir diyor. O yüzden çok fazla sadece Ayazini ile ilgili projelerimiz yok. Afyonkarahisar’ın her noktasıyla ilgili projelerimiz var. Çok ciddi bir mücadele içerisindeyiz. Ama Ayazini benim sevdam. Bunu geldiğim ikinci günde söyledim. Ben gizemli şehir ifadesini iki yerde yakaladım. Birincisi Karahisar Kalesine çıktığımda inanamadım. Her noktada farklı bir ruh haline girmiştim. Sadece Frig Vadisi’nde Frig eserleri de değil. Özellikle Kurtuluş Savaşı siperlerinden tutun da öyle bir coğrafya ki,Frig Vadisi’nde her gün yeni birşey çıkıyor. Kültür ve Turizm İl Müdürü beni telefonla aradı. İki tane hiç bilinmeyen antik yol bulduklarını söyledi. Resimlerini istedim inanamadım. İnanılmaz güzellikle. Her gün yeni birşey çıkıyor. Geçen gün bir ev tadilatında bir baktık mağara çıktı. Hiçbirimizin haberi yok. Beş bin yıllık mağara öylece duruyor. İşte gizem dediğimiz budur. Ben Afyonkarahisar’a Frigya’nın kalbi diyorum. Ayazini ile ilgili arkadaşlarımız çok büyük bir mücadele veriyor. Özellikle sizi de orada misafir eden Vali Yardımcımız Dr. Mehmet Boztepe bey gece gündüz köy muhtarımızla birlikte orada. Orada çalışan ekibin haklarını teslim etmem lazımdır. Sabah 8.00 gece bazen 12’ye kadar mesai yapıyorlar. Tüm bölge seferber olmuş durumda. Özellikle köylülerin bu işe katılım göstermeleri beni çok mutlu etti. Orada özel bir model oldu. Halk, devlet, iş insanları, köylü el ele ve dört aşamalı değil. Bunların hepsini tek aşamada yapıyor. Tanıtımını, inşaatını, bir sonraki projelerin yapılmasını ve reklamını bunların hepsini ayrı aşamalarda yapılıyor. Yoksa aksi halde bizim 4-5 senelik vaktimiz yok. Bu şehrinde bu kadar vakti yok. On ayda geldiğimiz noktayı hepimiz gördünüz. Gidenler görmüşlerdir orada hala büyük bir inşaat var. Bitsin diye istiyoruz. Çok az kaldı az sabır edilsin. İnanın Ayazini’ni Türkiye’nin en önemli tarih ve kültür destinasyonlarından biri haline Allah’ın izniyle getireceğiz. Benim Ayazini’siz bir günüm geçmiyor. Mutlaka Ayazini ile ilgili ne olduğunu her gün aşama aşama kaydediyorum. Vali Yardımcım her gün orada. Arkadaşlarım her gün Ayazini köyündeler. Orayı merkez yaptıktan sonra sadece orada kalmayacağız. Oradan Üçler Kayasına da geçeceğiz. Oradan Frig Vadisinin diğer yerlerine geçeceğiz.
İLİN GURUR KAYNAĞI TESİSLERİ VE İŞ İNSANLARI AYAZİNİ’YE YATIRIM YAPIYORLAR
Sezer Küçükkurt: Özel sektörden Ayazini köyünde kimler var ve neler yapıyorlar?
Gökmen Çiçek: Ayazini köyümüze yatırım yapan iş insanlarımıza özellikle teşekkür etmek istiyorum. Özellikle Ayazini’ye özel sektöre teşekkür etmem lazım. Oraya ilk gelip yatırımı yapan iş insanı Salim Pancar’dır. İkbal orada Ayazhan üzerinde çok büyük bir işletmeyi alıyor. Arkasından bildiğiniz üzere Kocatepe TV ve gazetesi ile konuşmuştuk Cumhuriyet var. Şu aşamada özelikle ilimizin gurur kaynaklarından birisi de Kolaylı Tesisleridir. Yine ilimizin önemli değeri Gelincik-Haşhaşella’dır. Cumhuriyet Sucukları. İş insanı Adnan Demirelde şimdi oradan çok güzel bir yer aldı. Orada köylülerimizin kendilerinin yaptıkları çok güzel işletmeler var. Şu anda yer arayan işletmelerimiz var. Bildiğim kadarıyla orada Lokum Atölyesi yer arıyor. Bu vesile ile Celal bey ve Yunus Emre beye söyliyeyim ellerini çabuk tutsunlar. Orada bir tane Ali Cem bey tarafından bir butik otel yapma girişimi var. Orada farklı yatırımlar yapan isimlerini bir an için unuturum diye korktuğum çok ciddi arkadaşlar var. Bu vesile ile iş insanlarımıza çok teşekkür ediyorum. Bize, Afyon’a inandılar. Özellikle Ayazini’ne inandılar. Bizde bize inananları haksız çıkarmamak için onlarla birlikte omuz omuza mücadele edeceğiz. Köylülerimize güvenerek söylüyorum. Ayazini Türkiye’nin önemli markalarından biri olacak. Dünyaya açılan bir turizm kapısı olacak inşallah. Olayı sadece Ayazini köyü ile sınırlı değil.
AYAZİNİ V.D PROJELERE HİÇBİR
İLÇE BELDE VE KÖYÜN ÖDENEK
HAKKINDAN KESİNTİ YAPILMADI
Sezer Küçukkurt: Ayanizi köyünde neler yapıldığı ve buraya harcanan ödeneklerin yani Ayazini köyü, Emre Gölü ve Frig Vadisine harcanan ödeneklerle ilgili siz diğer ilçe ve beldelerin ödeneklerinden kesilmediğini açıklamıştınız. Belki duymayanlar vardır diye bu vesile ile bir kez daha bu soruyu sormuş olalım.
Gökmen Çiçek: Bu soruyu tekrar sorduğunuz için teşekkür ederim. Sizinle bu konuda yaptığımız görüşmeden sonra birçok kişi konunun aslını bilmediklerini sorduğunuz şekilde olduğunu söylediler. Ayazini köyü v.d yatırımlar için Afyonkarahisar’ın hiçbir ilçe, belde ve köyünden ödenek hakkından kesinti yapılmamaktadır. Yani Özel İdare kaynaklarını kullanarak yaptığımız işler değil. Bunların tamamı Ankara kaynaklı, Kalkınma Ajansı kaynaklı bizim yaptığımız projeler veya Ankara’dan Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın bize verdiği ekonomik destekle ilgili projelerdir. Farkındayız küçük işler yapmıyoruz. Bir köyü değil biz bir tarihi ayağa kaldırıyoruz. En başından en sonuna kadar herşeyi düşünerek ayağa kaldırıyoruz. Evleri restore ettiriyoruz, tarihi eserlerin önündeki kalıntıları Anıtlar Kurulu’nun izin verdiği şekilde temizliyoruz. Anıtlar Kuruluna da teşekkür ediyorum. Onlarda bizim sevdamızı anlayıp işlerimizi kolaylaştırdılar. Orada yolları tekrardan yapıyor, havai hatları yer altına geçiriyoruz. Telekom hattını yer altına aldık. Tesisler yapıyoruz. Özellikle hem biz yapıyoruz hemde çevre duvarları çevre peyzaj işlerini yapıyoruz. Kısa bir zamanda süpriz şeyler harika bir görünüm olacak. Aynı zamanda heykeltraşlarımız çok güzel çalışmalar içerisinde. Atlanılan çok büyük bir yürüyüş parkı var. Orayla ilgili çok güzel hayallerimiz var. Şu anda belki inşaat halinde ama gitmeyenlere sesleniyorum lütfen gidipAyazini köyümüzün son halini görün. Bu şehir bizim şehrimiz. Bu medeniyet bize emanet edilen bizim sahip çıkmamız gereken bir medeniyettir. Herkesin gönüllü bir Afyon Turizm Elçisi olmasını istiyoruz.
HAZİRAN AYI ORTALARINDA AYAZİNİ ÇALIŞMALARI MESAFE KAT ETMİŞ OLACAK
Sezer Küçükkurt: İnşaat çalışmalarında iş daha çok mu?
Gökmen Çiçek: Haziran ayının ortalarından sonra turizmin gelişmesine imkan sağlamış olacak. Ama daha orayla ilgili çalışmayı bırakmayacağız. Bu öyle birşey ki sürekli yeni projelerimiz var. Yeni bir ihale yaptık. Çalışmayı hiçbir zaman bırakmayacağız. O yüzden çalışmaya devam etmekle beraber Haziran ayı ortalarında oraya giden insanlarımızı yürütülen çalışmalar rahatsız etmeyecek. İşletmeler açılacak.
KIRKGÖZ KÖPRÜSÜ İÇİN
MÜTHİŞ BİR ÇALIŞMAMIZ OLACAK
ANTİK ROMA YOLU ORTAYA ÇIKACAK
Sezer Küçükkurt: Ayazini köyündeki çalışmaları Kocatepe TV ve Kocatepe Gazetesi olarak bize anlatırken Bolvadin Kırkgöz Köprüsü ve Üçler Kayası hazır olsun demiştiniz. Neye hazır olmaları lazım?
Gökmen Çiçek: Üçler Kayası ve özellikle Kırkgöz Köprüsü ile ilgili şu anda müthiş bir çalışmamız var. Karayolları Genel Müdürlüğü ekiplerine, çalışanlarına özellikle çok teşekkür ediyorum. Şu anda oraya muazzam bir proje yapıyorlar. Bilindiği üzere 2-3 bin yıllık bir antik yol var Kırkgöz köprüsünün devamında. Çay ilçesine kadar gidiyor. O yolu muazzam yapacağız. Antik Roma yolunu ortaya çıkaracağız. Orada Mimar Sinan’ın da özellikle eklenti yaptığı yerler var. Hem Türkler’in hem de daha eskilerden kalan köprülerin hepsini restore ettireceğiz. Muazzam bir yürüyüş yolu muazzam bir tarihi eseri ortaya çıkaracağız. Üçler Kayası ile ilgili olarak da Ayazini köyünde ne yaptıysa Üçler Kayası ile ilgili de çalışmalarımız devam edecek. Üçler Kayası’nın yukarısında kral mezarlarının olduğu yerden Afyon Ovasını izlemek inanılmaz bir keyif olurken oradan balon uçuşları da izlenebilecek. Harika olacak.
EMRE GÖLÜ ÜZERİNDE
DENEME UÇUŞLARI BAŞLAYACAK
Sezer Küçükkurt: Emre Gölü’ndeki çalışmaları nasıl özetlersiniz?
Gökmen Çiçek: Bizim ikinci hedef noktalarımızdan birisi de Emre Gölü idi. Emre Gölü de gerçekten içerisinde görülen o eserler insanı büyülüyor. Bilindiği üzere orada bir kaç klip de çekilmişti. Muazzamdı, o bölgede su sporlarının olup, havada balonların uçup, insanların kenarda piknik yapıp çocukların koşturduğu bir alan oluşacak. İhalesini yaptık. Çok kısa sürede ihalesi bitti. Sanırım 10 gün içerisinde inşaat başlar. Geleneksel Okçuluğun yanında Atlı Binicilik Tesisinde atlı okçulukla uğraşanların orada koşturduğunu hayal ediyorum. Emre gölünde kanoların ulusal ve uluslararası kano yarışmalarının yapıldığı gökyüzünde balonların uçtuğunu hayal ettiğimizde muazzam birşeyle karşılayacağız. Mayıs ayı sonunda balona uçabileceğimiz sözümüzde durduk. Balonla ilgili bir sıkıntı yok. Tüm ruhsatlar alındı. Herşey hazırdı. İnşallah önümüzdeki hafta başlayacağız. Deneme uçuşları başlayacak. Emre gölünde 35 bin metrekarelik çok büyük bir alan içerisinde büyük bir çalışma yaptık. İçerisinde rekreasyon alanı, piknik alanı, yürüyüş yolları, bisiklet yolları, seyir terasları özellikle limanın olduğu bölgelerde yapılan çalışmalar çok güzel çalışmalar oldu. Bahsettiklerimin hepsi 10 ay gibi kısa bir sürede oldu. Belediye Başkanımız sağ olsun Ayazini ile ilgili belli bir sokağın restorasyonunu üstlendi. Ben Belediye’den Emre Gölünü bitirdiğimizde rica ettim. Belediye olarak buranın işletilmesini talep ettim. Sağ olsun Başkanımız kırmadı. NO O3 gibi profesyonel hizmetleri var. Önümüzdeki günlerde orada Belediye Başkanımızla bir protokol imzalayacağız. Basınımızı da davet edeceğiz. İmzalayacağımız protokolle Belediyemiz çalışmalarına başlayacak.
AFYON’DA “AFYON MODELİ” DEDİĞİM BİRLİKTELİKLE BAŞARDIK
Bu vesile ile unutmadan bir teşekkürü de İl Genel Meclisi Başkanımız Burhanettin Çoban’a yapmak istiyorum. Burhanettin bey de her iki projede benimle beraber mesai harcayıp koşturdu. Hayal etti bizimle birlikte oldu. Milletvekillerimiz bize ilk günden itibaren destek oldular. Ödeneklerin çıkarılmasında büyük katkıları vardır. Tüm samimiyetimle söylüyorum bu bir takım oyunudur. Ankara’dan ödenekler gelmese gerekenler yapılmasa mümkün olmaz. Afyon modeli dediğimde odur. Vali, Belediye Başkanı, siyasi partiler, milletvekilleri, bürokratlar olarak herkesin uyum içerisinde aynı yöne bakması lazımdır. Biz Afyonkarahisar’da bunu başardık. Bir huzur iklimi hakim. O yüzden pastadan pay alabildi bu şehir. Bizde bu huzur iklimini koruyarak, artırmaya çalışarak çalışmalara devam ediyoruz. Emre Gölü de bitti. İnşallah önümüzde ki hafta açacağız. Tek engelimiz pandemidir. İnşallah o da yakın zamanda kalkar.
>> Sezer KÜÇÜKKURT’un Özel Röportajının Devamı Yarın Gazeteniz Kocatepe’de

Bakmadan Geçme