40 Yıl Hatır Kahveden Mi İnsandan Mı?

Günlük yaşamda sıkça duyduğumuz 'Bir kahvenin 40 yıl hatırı vardır' sözü, küçük bir iyiliğin bile zaman içinde nasıl büyük bir değer kazanabileceğini anlatan anlamlı bir deyimdir.

İnsan ilişkilerinde dostluk, vefa ve iyiliğin önemini vurgulayan bu sözün kökeni, Osmanlı dönemine dayanan etkileyici bir hikâyeye dayanır.

Peki, neden 40 yıl? İşte bu meşhur deyimin ardındaki hikâye...

40 Yıl Hatır Kahveden Mi İnsandan Mı?

KAHVEHANEDE BAŞLAYAN BİR HİKÂYE

1895 yılında İstanbul'un Eminönü semtindeki Yemiş İskelesi civarında, Yusuf adında bir kahveci küçük ama oldukça tanınmış bir kahvehane işletiyordu. Üsküdarlı Yusuf, müşteri ayırt etmeyen, herkesle hoş sohbet eden, cömertliğiyle bilinen bir adamdı. Onun kahvehanesi, yalnızca kahve içmek için değil, sohbet etmek ve dostluk kurmak için de tercih edilen bir yerdi.

Bir gün, Osmanlı ordusunun seçkin askerlerinden biri olan bir yeniçeri kahvehaneye geldi. İçeriye girerek bir süre etrafa baktıktan sonra kahveci Yusuf’a seslendi:

"Herkese benden kahve ikram et, fakat şu Rum kaptana verme!"

Bu sözleri duyan kahveci Yusuf, hiçbir şey olmamış gibi kahvesini hazırlamaya devam etti. Yeniçerinin söylediğini göz ardı ederek, herkesin kahvesini ikram etti. Ardından iki fincan kahve daha yaparak Rum kaptanın yanına oturdu.

Bu duruma öfkelenen yeniçeri, sinirle bağırarak Yusuf’a sordu:

"Ben sana ona kahve vermeyeceksin demedim mi?"

Yusuf ise sakin ve kararlı bir şekilde cevap verdi:

"Bu kahve senin ikramın değil, benim ikramım. Kimseyi ayıramam!"

Kısa bir sessizlik oldu. Rum kaptan, kahveci Yusuf’un gösterdiği bu dostça hareketi unutmayacağına dair kendine söz verdi.

40 Yıl Hatır Kahveden Mi İnsandan Mı?

40 YIL SONRA BEKLENMEDİK BİR KARŞILIK

Bu olaydan tam 40 yıl sonra, 1905 yılında Osmanlı'nın hâkimiyetindeki Sisam Adası’nda büyük bir Rum isyanı patlak verdi. Ayaklanmalar sırasında pek çok Osmanlı vatandaşı esir alındı ve esir pazarında satışa çıkarıldı. Yusuf da bu esirler arasındaydı.

Yaşlı bir Rum, Yusuf’u satın aldı. Esaretin ne getireceğini bilmediği için büyük bir endişeye kapılan Yusuf, yaşlı adamın yüzüne dikkatlice baktığında gözlerinde beklenmedik bir şefkat ve merhamet gördü.

Adam bir süre Yusuf’a baktıktan sonra ona sordu:

"Beni hatırladın mı?"

Yusuf, şaşkınlık içinde adamı inceledi. Karşısındaki kişi, yıllar önce kahvehanesinde ağırladığı Rum kaptandı!

"40 yıl önce bana bir kahve ikram etmiştin. O günü ve seni hiç unutmadım." dedi yaşlı kaptan.

Yusuf, büyük bir şaşkınlık ve minnettarlık içinde adama baktı. Küçücük bir iyiliğin, yıllar sonra böyle bir karşılık bulacağını hiç tahmin edemezdi.

Rum kaptan, Yusuf’u serbest bırakarak İstanbul’a güvenli bir şekilde dönmesine yardım etti. İşte o günden sonra "Bir kahvenin 40 yıl hatırı vardır" sözü halk arasında yayılmaya başladı ve günümüze kadar ulaştı.

40 Yıl Hatır Kahveden Mi İnsandan Mı?

DEYİMİN GÜNÜMÜZE VERDİĞİ MESAJ

Bu anlamlı hikâye, yapılan iyiliklerin asla unutulmayacağını ve en beklenmedik anda bile bir karşılık bulabileceğini gösteriyor. Küçük bir jest bile, yıllar sonra hayat kurtaran bir vefa örneğine dönüşebilir.

Bu yüzden, karşılık beklemeden iyilik yapmaya, insanlara içtenlikle yaklaşmaya devam etmeliyiz. Kim bilir, belki de bugün sunduğumuz bir fincan kahve, bir gün hayatımızı değiştiren bir iyiliğe dönüşebilir.

Bu hikâyeyi daha önce duymuş muydunuz? Yorumlarınızı ve düşüncelerinizi bizimle paylaşabilirsiniz.

Kocatepe Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme