- Haberler
- Genel
- 40 Direğinin Her Birini Bir Esnafın Üstlendiği Eşsiz Eser. SUltan Abdülhamit’in Hatırası da Var
40 Direğinin Her Birini Bir Esnafın Üstlendiği Eşsiz Eser. SUltan Abdülhamit’in Hatırası da Var
Afyonkarahisar’ın tarihi eserlerinin geleceğe aktarılmasında büyük emekleri bulunan Yüksek Mimar ve Mühendis Mahmut Ülküer Abi’nin kaleminden Afyonkarahisar Ulu Camii:
Geçtiğimiz aylarda Riyad’da toplanan Unesco Dünya kültürel miras toplantısında Afyonkarahisar Ulu Cami, Dünya miras listesine alındı. Ayrıca Selçuklular döneminde ülkemizde kündekari tekniğiyle yapılan 5 ahşap direkli Cami de listeye girmeyi hakketti. Bu haber ülkemizde ve kentimizde sevinçle karşılandı, bu vesileyle camiye ilgi arttı ve ziyaretçi sayısı çoğaldı. Afyonkarahisar’da vaktiyle Ulu Caminin yakınında Kocabey mescidi ve vakıflara ait arasta içinde 40 adet dükkân varmış. Burada çıkan yangından sonra, esnaflar buraya cami yapılmasını istemişler ve her biri 40 adet sütunun yapımını üstlenmişler, devrin Selçuklu veziri Fahreddin Ali’ nin oğlu Emir Nusreddin Hasan’ın emri ve katkılarıyla bu anıt eser yapılmış, günümüze kadar orijinal haliyle ulaşabilmiştir.
Cami’nin Tarihi ve Mimari Özellikleri
Ulu Cami Afyonkarahisar Merkez’de Hıdırlık ve Kale etekleri arasında Tacahmet mahallesi Ulu camii caddesinde bulunmaktadır. Ulu Cami (Cami-i Kebir/kırk direkli Cami) 1272-1277 yılları arasında Emir Sahipata Nusreddin Hasan tarafından mimar-neccar (ahşap ustası) Emir Hac beye inşa ettirilmiştir. Cami dikdörtgene yakın yamuk planlıdır ve 1300 metre karedir.
Dış duvarlar kalın, üç sıra kesme taşlı kuşak ve araları moloz taş duvar ile örülüdür. Vaktiyle üzeri düz çorak dam olan çatısı akıp, tavana zarar vermeye başlayınca 1950 yılında yapılan restorasyon çalışmasında Cami’nin içini aydınlatan çatı feneri kaldırılmış, ahşap çatı yapılarak üzeri galvaniz saç ile kaplanmıştır, daha sonra 1978’de Vakıflar İdaresi’nde çatının üzeri bakır ile kaplanarak, daha korunaklı, bugünkü haline getirilmiştir.
Çatının suları, düz saçak hizasında orijinal 24 adet taş çörtenlerle (yağmur oluğu) dışarıya aktarılmaktadır. Caminin önden soldan ve sağdan olmak üzere üç giriş kapısı olup. Günümüzde kullanılan, ön kapının üstünde, yapım ile ilgili yazıt vardır. Doğu cephesinde; mermer işçilikli, kemerli kapı üzerindeki, nişin içinde 1342 yılında yapılan tamiratla ilgili yazıt vardır. Batı cephesi arka sokak giriş kotuna bağlı olarak yukarıdadır. Buradaki kapıdan 13 basamaklı merdivenle caminin içine inilmektedir.
Caminin minaresi ön cephede olup, kare moloz taş üzeri, beşgen kaide üzerinde, bir sıra taş üç sıra tuğla örülüdür. Saçak hizasından sonra Anadolu Selçuklu dönemi dini yapılarında görülen baklava dilimi desenli tuğla- sırlı tuğla işlemelerle bezenmiş, güzel taş işçiliği olan, asırlardır dimdik ayakta durmaktadır
Sekizgen kesme taş kaideye oturan, yuvarlak kesitli çam ağacından yapılmış sütunlar üstünde, camiye görsel zenginlik katan, bazıları sarkıt, bazıları baklava dilimli, her biri diğerinden farklı sütunlar bulunmaktadır. Sütün başlıklarının 22 si orijinal olup, bir kısmı yıkılan Paşa Camisi’nden getirilmiş, bir kısmı da yeniden yapılmıştır. Sütün başlıklarının üstünde yastıklara oturan taşıyıcı kalın kesitli ahşap kirişler vardır.
Yapı; çivi ve tutkal kullanmadan kündekari tekniğiyle yapılmış olup, asırlardır depremlere karşı kendisini koruyabilmiştir. Caminin iç mekânında; 5 sırada 8 er kolonlu 40 adet taşıyıcı ahşap sütun/direk vardır. Ahşap birleşim yerlerinde silinip, tahrip olduğunu düşündüğümüz her biri ayrı anlam taşıyan bezemeler vardır.
Mermer Mihrapta; içi mermer sarkıt işlemeli alnında ihlas suresi, bordürde Ayetel kürsi ve yapan sanatçının adı yazılıdır. Mihrapla minber arasında, 150 sene önce Sultan Abdülhamid’in camiye hediye ettiği tarihi saat bulunmaktadır. Ahşap Minber; merdiven yanları üçgen pano, araları geometrik geçme desenli dikdörtgen şeklindeki kündekari tekniğiyle yapılmıştır. Minbere giriş kapısı, abanoz ağacından yapılmış, üzeri ahşap işlemeli caminin en eski (Hocabey mescidinden alınmış) en kıymetli eseridir.
Caminin dış Mekanında camiye görsel zenginlik kazandıran çınar ağaçları, arkada ıhlamur ağaçları ve bahçesi vardır. Ancak her gün artan ziyaretçilere hizmet verecek lavabolar, abdest alma yerleri ve tuvaletler yetersizdir. Dünya kültürel miras listesine girmiş 750 yıllık mimari sanat eseri anıta yakışan cami dışında, zemin kaplamaları, otopark ve çevre düzenleme işlemleri mutlaka yapılmalıdır. Bu ecdat yadigarı dünya miras eseri korumak gelecek nesillere aktarmak hepimizin görevi olmalıdır.