Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ümit Demir
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

40

Bir önceki yazımızda genelde takvim, özelde de hicrî takvimin önemine değinip hicrî 1436 senesi Receb ayının bizce niçin kıymetli olduğunu belirtecektik.
Şöyle ki; nasip olursa, ömrümüz varsa Receb’in 17’sinde 40 yaşımıza girmiş olacağız. (Yaş hesaplamasını da ay hareketlerini baz alan kamerî/hicrî takvime göre yaptık tabi ki.) Bunun neden önemli olduğunu anlamak için aşağıdaki bilgilere bakmamızda fayda var.
40 önemli bir sayı… Evvela, Ahkâf sûresinde* bir kişinin 40 yaşına vurgu ve bu yaşa girince yapacağı dua vardır. Kezâ, Peygamberimiz@ 40 yaşında vahiy ile muhatap oldu. Musa aleyhisselam, 40 gün dağda kalarak Rabbi ile bağını, farklı bir boyuta taşımıştır. Hadislerde, süre olarak 40’a ve 40 güne zaman zaman vurgu yapılır. Misal, anne karnındaki cenine ruhun üflenmesi yani ruhî bir özelliğe bürünmesinin 40, 41, 45 gün ya da üçüncü 40 gün olarak belirtilir. Ya da “haram lokma yiyenin 40 gün duası kabul olmaz” ikazı ve namazını 40 vakit ya da 40 gün devamlı cemaatle mescidde kılanın münafıklıktan azad edileceği müjdesi gibi…
Yine Musa peygamber, Firavunun zulmünden kurtardığı Yahudileri, 40 yıl çöllerde dolaştırdığı rivayet edilir. Çünkü bu bir neslin değişmesi, Musa aleyhisselamın emirlerini kabullenmekte zorlanan tabiri caizse “eski kafaların”, emre ve değişime açık yeni kuşakla yer değiştirmesi için gerekli olan bir zaman dilimi idi.
Tasavvufta 40 gün inzivası vardır: halvet/çile… Bu 40 gün boyunca bazı özel ibadetler ve beslenme şekli ile aklını, ruhunu, bedenini temizleyen insan, artık farklı bir boyuta erişir, dünyaya farklı bir gözle bakar.
İlmî gelişmeler, 40 günde insan metabolizmasında önemli değişimler olduğunun haberini veriyor. Alışkanlıklar, 40 gün sabredilirse -ya da tam tersi- bırakılabiliyor. Ve son olarak, insan oluşum süreci (gebelik) 40 haftadır.
Gördüğünüz gibi 40 ve 40’a bağlı başta insan yaşı olmak üzere pek çok olayın, dünyamıza ve hayatımıza direkt katkısı/etkisi var.
Elbette ki dünya, her an yenilenmekte/değişmektedir. Özellikle insan değişime, gelişime ve yeniliğe hayatının her döneminde açık olmalı, bunları isteyebilmelidir.
Ama bu 40 konusunu iki sebepten aktardık. Birincisi, değişimin kodları Allah’ın kanunu/sünnetullah gereği de değişik şekillerde gerek ekolojik sistemde, gerek insan doğasında zaten var. İşin farkındalık kısmını yakalarsak değişim sürecine girmek için bir adım atmamız yeterli. Hayat yolcuğunda küçük istasyonlar gibi büyükler de vardır. Gözü açık olanlar hiç birini kaçırmak istemez!
Diğer bir sebep de şu; nice zamandır aklımızdaydı, peygamberimizin “Hirâ” tecrübesini aynı yaşlarda biz de yaşayalım istiyorduk. 40 yaşa birkaç hafta kala şehri yukarıdan gören bir dağ/tepe (belki kale)ye çıkarak tefekkür ve inziva… Sessiz, sakin bir yerde kendini dinleme, hayatına bir anlam yükleme!
Sokrat, “Sorgulanmamış bir hayat, yaşanmaya değmez” diyor. Pozitivist, egoist, kapitalist, hedonist düzen bize “kendimiz olacak, kendimizi bulacak, hayatımıza anlama verecek” bir zaman bırakmıyor. Kimsenin canı sıkılmıyor artık, çünkü kimsenin boş zamanı yok! Herkesler her zaman bir şeylerle meşgul. Ama bu meşguliyetler bizi kalbimizden, ruhumuzdan uzağa sürüklüyor. İnsan olmanın erdemine bir türlü ulaşmıyoruz, bu yüzden de dünyamızın, ülkemizin, sokağımızın, hanelerimizin sorunları bitmek bilmiyor.
“Dünyayı değiştirmek istedim, meğer önce kendimi değiştirmem lazımmış” son yılların gözde sözü. Değişim için de anlık farkındalıkları, bu farkındalık seviyesine ulaşmamızı sağlayacak “büyük istasyonları” kaçırmamamız lazım.
40’ın yaşa bürünmüş hâli, Hirâ’dan bakılınca daha bir anlamlı bu yüzden…
_______
* 46/15. “Nihayet o (bedenî) yiğitlik yaşına gelip (bir) de (aklî ve rûhî kemal çağı olan) 40 (kırk) yaşına eriştiği zaman: “Yâ Rabbi! Gerek bana, gerek anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi, razı olacağın iyi işler yapmamı bana ilham et (ve beni muvaffak kıl). Neslimi de benim için ıslah et (onları iyi insanlar yap). Şüphesiz ben, tevbe edip sana yöneldim ve hakikat ben, (sana) teslim olanlardanım.” der.”

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER