3 Üniversite, Bolvadin için buluştu
AKÜ Devlet Konservatuvarı öğrencilerinin müzik dinletisi ile başlayan sempozyumun açış konuşmasını yapan AKÜ Bolvadin Meslek Yüksekokulu (MYO) Öğr. Gör. Hasan Gürkaş, Bolvadin'in gelenek ve görenekleri ile 10 bin yıla dayalı tarihi bir kültür mozaği olduğunu söyledi. Bolvadin'in Anadolu'nun Türkleşmesi ve İslamiyet ile tanışması noktasında etkin rol oynadığını ifade eden Gürkaş, 'Geçmişte ve günümüzde ticaret hayatına [&hellip]
AKÜ Devlet Konservatuvarı öğrencilerinin müzik dinletisi ile başlayan sempozyumun açış konuşmasını yapan AKÜ Bolvadin Meslek Yüksekokulu (MYO) Öğr. Gör. Hasan Gürkaş, Bolvadin’in gelenek ve görenekleri ile 10 bin yıla dayalı tarihi bir kültür mozaği olduğunu söyledi. Bolvadin’in Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamiyet ile tanışması noktasında etkin rol oynadığını ifade eden Gürkaş, “Geçmişte ve günümüzde ticaret hayatına katkıları, sosyolojik yapısı, termal turizmi, tarım ve hayvancılıkta bulunduğu nokta, Türkiye’de tek ve Dünya’da iki tane olan Alkaloid fabrikası ve sayamadığım birçok yönüyle üzerinde pek çok araştırma ve inceleme yapılan ve yapılması da gereken bir ilçedir. Nesilden nesile aktarılarak bugüne gelen bu kültür zenginliğimizin farkında olmak ve onları araştırmak ihtiyaç haline gelmiştir” diye konuştu.
Bolvadin Kırkgöz kampüsünün AKÜ’nün ilçelerdeki en büyük kampüsü olduğunu ifade eden AKÜ Bolvadin MYO Müdürü Doç. Dr. Cantürk Kayahan, “Meslek Yüksekokulumuzda 21 program var ve yaklaşık 3 bin 500 civarında öğrencimiz var. Lisans düzeyinde eğitim veren diğer kurumumuz Bolvadin Uygulamalı Bilimler Yüksekokulumuz. Burada da 2010 yılından itibaren eğitim faaliyetimizi devam ettiriyoruz. Bin 150 civarında 3 bölümde öğrencimiz bulunmakta” dedi. Sempozyum hakkında açıklamalarda bulunan Kayahan, “Bu sempozyumda 32 oturum planladık. 140’a yakın bildiri var. 200’den fazla özet başvurusu oldu, bunlardan hakem heyetinden geçen 152 bildiri kabul edildi. Temaya uygun olan çalışmaları biz almaya çalıştık. Programımızı iki güne yerleştirdik” diye konuştu.
Bolvadin Belediye Başkanı Fatih Kayacan ise sempozyumun kadim kent Bolvadin için yeni bir Fatiha, yeni bir açılım olduğunu söyledi. Kayacan, “Bu sempozyum çerçevesinde Bolvadin’imizin önemli alanı olan kentsel yenileme diye tanımladığımız tarihi dokunun yenilenme süreci ile alakalı belediyemiz tarafından yürütülen çalışmaları da bu akşam kampüsümüzün kütüphanesinde söyleşi şeklinde paylaşacağız” şeklinde konuştu.
İLÇE İÇİN BİR İLK
Bolvadin’in 10 bin yıllık geçmişiyle birçok medeniyeti anlatan kadim bir şehir olduğunu ifade eden Bolvadin Kaymakamı İbrahim Özkan, “Sempozyumlar kendi alanında yetkin insanları, bilim insanlarını bir araya getirmesi anlamında son derece faydalıdır. Bolvadin için bir ilk olma özelliğine sahip bu sempozyuma yurtiçi ve yurtdışından birçok katılımın olması ilçemiz adına sevindirici” dedi.
ŞEHİR HAFIZASI İÇİN ÖNEMLİ
AKÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Karakaş ise şehirlerin hafızalarıyla birlikte yaşadığını söyledi. Şehirlerin hafızalarını oluşturma konusunda yazılı metinlerin önemli olduğunu ifade eden Karakaş, “Eğer bir şehre kadim şehir diyorsak onun mutlaka yazılı kültürü oluşturacak metinleri olması gerekir. Bu anlamda Bolvadin üzerine yapılmış çalışmalar var. Çeşitli metinler var ama Uluslararası Bolvadin Sempozyumu bu birikimi çok daha güçlendirecek ve elde edilen bu araştırma inceleme sonucunda buraya sunulacak olan bildirilerle birlikte elde edilecek olan bu külliyat gelecek nesillere aktarılacak” diye konuştu.
Araştırma-inceleme sonucunda sunulacak bildirilerle Bolvadin’in kadim kent özelliğinin güçlenmiş bir şekilde gelecek nesillere de aktarılacağını ifade eden Karakaş, şöyle devam etti:
“Bu açıdan sempozyumun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Katılımdan da bunu görüyorum. Gerçekten yoğun bir ilgi oldu. Şehir çalışmaları anlamında ilçeler fazla çalışılan bir alan değildir. Son zamanlarda böyle çalışmaları görüyoruz. Yayınlanan kitapları da görüyoruz. Uluslararası bir nitelikte bir ilçenin sempozyum bağlamında değerlendirilmesi, masaya yatırılması ve üzerinde ciddi anlamda bir birikimin konulmuş olması önemli bir gelişmedir. Bolvadin ve Afyonkarahisar’ımızın adına tarihe düşülmüş bir not olacaktır.”
AÇILIŞ OTURUMU GERÇEKLEŞTİ
Açış konuşmalarının ardından düzenlenen ve moderatörlüğünü AKÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Güler’in yaptığı açılış oturumunda ise AKÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Karakaş, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Taş, Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Remzi Gören ve İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Feridun Mustafa Emecen yer aldı.
Bolvadin tarihinin incelenmeye değer öğeler barındırdığını dile getiren oturum moderatörü Prof. Dr. Güler, “1992’de Feridun Mustafa Emecen hocamın yönlendirmesi ile başlamış olduğum Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi isimli tezimi çalışırken, Sultanın Bolvadin’den geçtiğini o dönemde tetkik etmiştim. Sonrasında da aynı minvalde devam ettiğimiz Osmanlı Devleti’nin Mekke ve Medine hizmetlerinde Bolvadin’in önemli bir menzil olduğunu gördük. 1998’de Bolvadin mezarlıkları üzerine yaptığım araştırma esnasında da Bolvadin mezarlık geleneğinin hiç değiştirilmeden bugünlere geldiği görülüyor” dedi.
AKÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Karakaş ise konuşmasının ilk bölümünde AKÜ’den bahsetti. Üniversitenin kuruluşu esnasında Bolvadin’in kurulu ve örgütlü bir MYO olarak AKÜ bünyesine geçtiğini ifade eden Karakaş şöyle konuştu:
“İçinde bulunduğumuz kampüs geçen yıl tamamlandı. Daha önce burada bir zemin vardı, yatırım yapılmıştı. Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Solak’ın yönlendirilmesi ile birlikte Kırkgöz kampüsümüzün eksikliklerini tamamladık. Bunun dışında diğer ilçelerimizde de MYO’larımız var. Sandıklı’da da bir kampüs oluşturduk. Bolvadin MYO tabii ki en eski birimlerimizden birisi olduğu için 20’nin üzerinde programla eğitim, öğretim ve araştırma faaliyetlerini yürütüyor. Bunun yanında bir de 4 yıllık Uygulamalı Bilimler Yüksekokulunu kurduk. Bolvadinliler her iki okulumuza da sahip çıktılar. Mesela şuanda içerisinde bulunduğumuz konferans salonu bir hayırsever tarafından yaptırıldı.”
MAHALLE KÜLTÜRÜ KORUNUYOR
Bolvadin’in kadim bir şehir olduğunun unutulmaması gerektiğini kaydeden Karakaş, “2008 yılında burada ben de bir araştırma yaptım, Bolvadin’in toplumsal yapısı üzerine geniş çaplı bir araştırma yapmıştım. Bunun sonuçları üzerinden de birkaç söz söyleyeceğim tabii ki ama aradan 10 yıllık bir süre geçmiş, bu yüzden yeni bir çalışma da yapılabilir. En azından değişimi, bu 10 yıllık süredeki farklılaşmayı görme adına yeni çalışma yapılabilir. Çünkü günümüzde artık büyük ölçekli değişimler kısa zaman dilimi içerisinde gerçekleşiyor” dedi. Yapılan çalışmada Bolvadin’in sosyolojik yapısı ile ilgili birçok sonuca ulaştıklarını dile getiren Karakaş şunları kaydetti:
“Sosyolojik açıdan geleneksel toplum yapısı özelliklerini taşıyan bir profil karşımıza çıkmıştı. Ama bu geleneksellik katı muhafazakarlık anlamına da gelmiyordu. Bu çalışmayı bir makale haline dönüştürüp, üniversitemizin sosyal bilimler dergisinde yayınlamıştık. Asıl 250 sayfalık raporu ise belediyemize teslim etmiştik. Siyasal yapı açısından baktığımızda milliyetçi muhafazakar yapıya sahip bir ilçe sonucu ortaya çıkmıştı. Ekonomik yapı açısından ise tabii ki tarım önemli. Yurtdışına göç var, çeşitli sanayi yatırımları var. Heterojen bir yapı arz ediyordu. Dolayısıyla bütün bunların sonucunu değerlendirdiğimizde ise Bolvadin geleneksel özellikleri ile ortaya çıkan ama değişime açık yapısıyla da değişimi takip eden, bunu sosyal hayata, aile hayatına, birey hayatına da yansıtabilen bir yapıya sahip. Geleneksel yapılarda kapalı toplum olma özelliği ön plana çıkar. Dışarıdan bakıldığında da Bolvadin’in böyle bir yapıya sahip olduğu iddia edilir. Ancak sonuç olarak Bolvadin ile ilgili ulaştığımız noktalar, Bolvadin kapalı toplum yapısına sahip değil. Mahalle özelliğini hala koruyabilen bir yer. Mahalle bugün şehir sosyologlarının üzerinde durduğu, kaybettiğimiz değer olarak gördüğümüz sosyolojik bir olgudur. Bolvadin de mahalle özelliğinin belli ölçülerde korunduğu bir yer.”
BOLVADİN TANITILMALI
Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Remzi Gören ise Bolvadin’in araştırılmaya değer bir yer olduğunu ifade ederek, “Gördüğüm kadarıyla Bolvadin’in daha da tanınması gereken bir yer olduğu da aşikâr. Bu yüzden de böyle güzel bir etkinlikte paydaş olduk. Üniversiteler sadece diploma veren ve meslek öğreten kurumlar olarak görülüyor belki ama son 5-10 yıldır üniversitenin temel görevlerinden birisinin de kentle ve ülkeyle birebir iletişim içerisinde olması gerektiğini, değer üretmesi gerektiğini öğreniyoruz. Geçmişimizi gelecek nesillere aktarmak yükümlülüğümüz var” diye konuştu.
140 BİLDİRİ SUNULACAK
Sempozyumda 140 bildirinin dinleyicilerle buluşacağını belirten Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Taş, “Burada 140 bildiri misafirlerle buluşacak. Bu gerçekten bir ilçenin araştırılması için çok önemli bir sayı. Umarım buradan bilimsel anlamda ciddi katkılar ortaya çıkacaktır. Bundan sonra da Bolvadin için organize edilecek yeni çalışmalar için bir ışık olacaktır diye umut ediyorum. Bildiri sayısının bu kadar çok olması da bir şeyi daha gösteriyor. Bolvadin demek ki tarihi, kültürü, medeniyeti, sosyolojisi ile araştırılması gereken bir kent olarak karşımızda duruyor. Bu aslında Bolvadin’in bir birikiminin kazancının ürünü olmalı diye düşünüyorum” dedi. Türkolog olduğunu dile getiren Taş, Bolvadin’in tarihi ve medeniyeti dışında Türk dili açısından özgün bir ağıza sahip olduğunu ve birçok zenginlik barındırdığını ifade etti.
Bolvadin Kırkgöz Kampüsünde düzenlenen sempozyum açılışına AKÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Karakaş, Bolvadin Kaymakamı İbrahim Özkan, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Taş, Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Remzi Gören, Bolvadin Belediye Başkanı Fatih Kayacan, AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsa Sağbaş, AKÜ Kurucu Rektörü Prof. Dr. Şahabettin Yiğitbaşı, AKÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Güler ve İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Feridun Mustafa Emecen ile beraber ilçe protokol mensupları katıldı.