3 Sahabenin Yattığı Mahzeni Biliyor Musunuz?
İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde yer alan ve tarihi boyunca çeşitli işlevler üstlenmiş olan Yeraltı Cami ya da Kurşunlu Mahzen, şehrin zengin geçmişine ışık tutan önemli bir yapıdır.
Bu cami, İstanbul'un en eski ve ilginç dini yapılarından biri olarak, farklı dönemlerde farklı amaçlarla kullanılmış ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde önemli bir değişim yaşamıştır.Bugün, hem İstanbul halkı hem de ziyaretçiler için kutsal bir mekan olma özelliği taşır.
KURŞUNLU MAHZEN’İN TARİHÇESİ VE YAPIM SÜRECİ
Kurşunlu Mahzen'in yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, tarihi kayıtlarda ve kaynaklarda farklı bilgilere rastlanmaktadır. Evliya Çelebi, 92 Hicri (711) yılında yapıldığını ve Abdülaziz’in oğlu Ömer tarafından yaptırıldığını belirterek, yapının zamanla camiye dönüştüğünü ifade etmiştir. Osmanlı dönemi kaynaklarında ise, Mahzen-i Sultani olarak geçer ve bu ismin ne anlama geldiği tartışmalıdır. Yapı, ilk başta bir kuledir ve zamanla camiye dönüşen bu yapının tarihi kökenleri derinlere gider.
Bunun yanı sıra, bazı kaynaklar, yapının kökeninin Galata'daki bir hisar olan Kastellion ton Galatauya dayandığını belirtir. II. Tiberios dönemine (578-582) ait kayıtlara göre, bu hisar, Arap akınlarına karşı Haliç’in girişini kontrol etmek amacıyla inşa edilmiştir. XV. yüzyılın ilk yarısına tarihlenen Cristoforo Buondelmonti’nin gravürlerinde, bu hisar etrafı yüksek duvarlarla çevrili bir avlu ve yüksek bir kuleden oluşur.
Ayrıca, Haliç’e girişi engellemek amacıyla yerleştirilen zincirin bir ucu da burada bağlıdır. Ancak, 1573 tarihli Matrakçı Nasuh ve 1584 tarihli Hünername gibi Osmanlı dönemi eserlerinde, Galata Hisarı ya da Mahzen-i Sultani’nin izleri görünmemektedir. Bu durum, yapının zamanla kullanım amacının değiştiğini ve yeniden işlevlendirildiğini göstermektedir.
CAMİNİN OSMANLI DÖNEMİNDEKİ YERİ VE KULLANIM AMACI
Osmanlı İmparatorluğu’na geçişle birlikte, Mahzen-i Sultani ve çevresindeki yapılar, çeşitli işlevlerle kullanılmıştır. Cami, ilk başta bir depolama alanı olarak, özellikle cephane deposu ve su sarnıcı gibi stratejik önemi olan fonksiyonlar için kullanılmıştır. Ancak, 1752-1756 yılları arasında, Köse Bahir Mustafa Paşa tarafından camiye dönüştürülmüştür. Caminin minaresi, kısa bir süre sonra meydana gelen büyük bir deprem sonucu yıkılmış ve bu minare Sultan I. Mahmud tarafından yeniden inşa edilmiştir. Bu durum, Osmanlı döneminde caminin yeniden yapılanma sürecinin bir göstergesi olmuştur.
CAMİNİN MİMARİ YAPISI VE ÖZELLİKLERİ
Kurşunlu Mahzen, dikdörtgen planlı bir yapıdır ve içerisinde toplamda 54 kalın paye bulunur. Bu payeler, yapının üstünü örten tonozları taşımaktadır. Caminin içi oldukça sade ancak etkileyici bir yapıya sahiptir. Cami, gün ışığını sadece deniz tarafındaki duvarında açılmış pencerelerden alır. Yapının iç mekanında ve duvarlarında pek çok tarihi iz bulunur. Caminin dışında ise, ahşap bir Türk konağı mimarisine sahip olan ve 1985 yılında restore edilen bir bina bulunur. Bu bina, Sahiller Sağlık Merkezi Müdürlüğü olarak kullanılmaktadır.
Kurşunlu Mahzen’in İstanbul’daki kitâbe üstünde görülen en eski tuğrası, I. Mahmud’a ait olan tuğradır. Giriş kapısı üzerindeki bu tuğra, caminin ne denli köklü bir tarihe sahip olduğunu kanıtlar niteliktedir. Caminin müezzin mahfili ve camiye ait iki giriş kapısı bulunur. Birinci giriş kapısı Kemankeş Caddesi üzerinden, ikinci giriş kapısı ise Karantina Sokağı’ndan yapılır. Karantina Sokağı’na giriş, kot farkı nedeniyle merdivenlerle yapılmaktadır. Yapının içindeki bu merdivenler, tarihi dokusunun korunmasına özen gösterilerek inşa edilmiştir.
SAHABE KABİRLERİ VE ZİYARETÇİ ÇEKİCİLİĞİ
Cami, sadece dini bir yapı olmanın ötesinde, dini tarih açısından da büyük bir öneme sahiptir. Sahabeden Amr bin el-Âs, Vehb B. Huşeyre ve Tebeu’t-tâbiîn'den Süfyân B. Uyeyne gibi önemli kişilerin makam kabirleri de burada bulunmaktadır. Bu nedenle, cami hem İslam dünyası hem de İstanbul halkı tarafından önemli bir kutsal mekan olarak kabul edilmektedir.
Kurşunlu Mahzen, Eyüpsultan’dan sonra İstanbul’da en çok ziyaret edilen kutsal mekanlardan biri olarak değerlendirilir. Ziyaretçiler, hem caminin tarihi atmosferini keşfetmek hem de burada bulunan kabirleri ziyaret etmek amacıyla buraya gelirler. Bu ziyaretler, İstanbul’un dini ve kültürel mirasının bir parçası olarak önemli bir rol oynamaktadır.
GÜNÜMÜZDEKİ DURUM VE TURİSTİK ÖNEMİ
Bugün, İstanbul'da yer alan Yeraltı Cami, aktif olarak kullanılan bir camidir ve İstanbul'un önemli dini mekanları arasında yer alır. Karaköy Vapur İskelesi’ne yakın konumu sayesinde, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çeker. Caminin, tarihi yapısı ve içinde barındırdığı dini değerlerle, İstanbul’un kültürel zenginliğini yansıtan önemli bir nokta olduğu söylenebilir.
İSTANBUL’UN TARİHİ DERİNLİKLERİNDE BİR CAMİ
Kurşunlu Mahzen ya da Yeraltı Cami, İstanbul’un geçmişiyle olan derin bağlarını gözler önüne seren nadir yapılardan biridir. Yapısal olarak, hem Bizans dönemine hem de Osmanlı dönemine ait izler taşıyan bu cami, İstanbul’un tarihi zenginliğini ve kültürel çeşitliliğini simgeleyen bir miras olarak günümüze kadar gelmiştir. İstanbul’a gelenler için sadece bir cami değil, aynı zamanda bir tarih ve kültür hazinesi olarak önemli bir yer tutar. Geçmişin izlerini günümüze taşıyan bu özel yapı, hem dini hem de tarihi bir değer olarak varlığını sürdürmektedir.
Bakmadan Geçme





