'28 Şubat'ı unutmadık, unutturmayacağız'

Önder İmam Hatipler Başkanı Şuayip Çiğdem, Milli İrade Platformu olarak, 28 Şubat darbesini unutmadıklarını, genç nesillere de unutturmayacaklarını söyledi   Milli İrade Platformu adına Önder İmam Hatipler Başkanı Şuayip Çiğdem, 28 Şubat darbesi yıldönümü nedeniyle dün öğlen Gedik Ahmet Paşa Medresesinde (Taş Medrese) açıklama yaptı. Açıklamada Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, İl Genel Meclisi Başkanı Av. [&hellip]

Önder İmam Hatipler Başkanı Şuayip Çiğdem, Milli İrade Platformu olarak,
28 Şubat darbesini unutmadıklarını, genç nesillere de unutturmayacaklarını söyledi

Milli İrade Platformu adına Önder İmam Hatipler Başkanı Şuayip Çiğdem, 28 Şubat darbesi yıldönümü nedeniyle dün öğlen Gedik Ahmet Paşa Medresesinde (Taş Medrese) açıklama yaptı. Açıklamada; Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, İl Genel Meclisi Başkanı Av. Burhanettin Çoban, AK Parti İl Başkanı Hüseyin Ceylan Uluçay, İl Koordinatörü Hüseyin Sezen, Merkez İlçe Başkanı Ziya Coşkun Karadeniz, İl Kadın Kolları Başkanı Av. Ferda Ertürk, Gençlik Kolları Başkanı Ethem Karahan, AK Partililer, bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilci ve üyeleri hazır bulundu.
“28 ŞUBAT’TA İNANÇ DEĞERLERİNE TOP YEKÛN SAVAŞ AÇILDI”
Önder İmam Hatipler Başkanı Şuayip Çiğdem, 28 Şubat 1997 tarihinde; bir kısım medya, asker, iş adamı, sivil toplum kuruluşu, yargı mensubu ve siyasilerce güya “Demokrasiye balans ayarı veriyoruz.” diye demokrasiye gem vurulduğunu söyledi. Çiğdem, “25 yılı geride bırakan ve ‘post-modern’ darbe olarak adlandırılan 28 Şubat süreci Hakk’a tapan milletimizin İstiklal Marşı’nda dile getirilen inanç değerlerine, insan haklarına, demokrasiye ve özgürlüğe karşı ‘dâhilî ve haricî bedhahlar’ tarafından açılan ‘Topyekün Savaş’tır. Ankara sokaklarında yürütülen tanklar, baskılar, zulümler, banka hortumlamaları, faili meçhul cinayetler, sahtekârca oynanan tiyatrolar ve ekonomimize verdiği yaklaşık 400 milyar dolarlık zararla hatırlıyoruz 28 Şubat’ı.” dedi.
“DARBE BİR İNSANLIK SUÇUDUR”
Şuayp Çiğdem, aradan 25 yıl geçmesine rağmen darbecilerin isteklerinden hala vazgeçmediklerini belirterek her türlü darbenin karşısında olduklarını söyledi. Çiğdem şunları kaydetti: “Milli İrade Platformu olarak, 28 Şubat darbesini unutmadık ve genç nesillere de unutturmayacağız. Sözkonusu çaba aslında bugünün veya dünün çabası değildir. Kendisini toplumun üstünde gören, tasmasını ABD’nin tuttuğu batılı kaynaklardan beslenen zihniyetin anlayışıdır. Maalesef 27 Mayıs darbesiyle devam eden bu kötü gelenek, arkasından,12 Eylülleri, 28 Şubatları ve 15 Temmuzları getirmiştir. Özellikle 28 Şubat’ta darbe karşısında mağdur olanlardan bir kısmı, bugünlerde maalesef 28 Şubat’çıların fikir babalarıyla birlikte hareket etmeleri bizleri derinden üzmektedir. Planlarını gerçekleştirebilmek için en ufak bir boşluk, en ufak bir güçsüzlük ve âcziyet anını beklemektedirler. Bunu, Gezi olayları, Mit Kumpası,17-25 Aralık ve 15 Temmuz hain darbe girişimi açıkça ortaya koymuştur. Darbe bir insanlık suçudur. Nerede ve ne şekilde olursa olsun her zaman karşısında dik duracağız. Bizler 28 Şubat’ı kara bir mevsim gibi yaşadık ve yaşanan acılara, zulümlere tanıklık ettik.”
Çiğdem sözlerini şöyle sürdürdü: “Okuduğu bir şiir sebebiyle haksız yere hapse atılıp siyasi hayatı bitirilmek istenen ve o dönemde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan her türlü engellemelere rağmen halk tarafından seçilmiş ilk Cumhurbaşkanımız oldu. Ülkemizde milletimizin iradesiyle özgür ve demokratik bir döneme geçiş yapıldı. O karanlık günlerde dönemin ‘silahsız kuvvetlerinin tankı’ görevini üstlenen medya, darbeci zihniyetini yansıtan ‘topyekûn savaş’ manşetleri atmış, Ankara’da tanklar sokağa çıkarılmış, ‘demokrasiye balans ayarı’ denilerek seçilmiş hükümet tüm başarılarına rağmen istifaya zorlanmıştır. Toplum üzerinde ‘28 Şubat 1000 yıl sürecek’ diyenler tarafından harekât uygulanmıştır. Siyasi ve dini görüşü nedeniyle kişiler ayrımcı, dışlayıcı ve insan haklarına aykırı uygulamalara maruz kalmış, milyonlarca insanın hayatı karartılmıştır.”
“HER TÜRLÜ DARBENİN KARŞISINDAYIZ”
“Bu süreçte en büyük ayrımcılık, şiddet kadınlara yönelik olmuştur. İkna odalarında nice kadın darbeci zihinlerce başörtülerini çıkarmaya zorlanmıştır.” diyen Çiğdem, “İkna odalarında sözde ikna çabalarına, maruz bırakılan kadınların çoğu kazandıkları üniversitelerdeki eğitimlerini yarıda bırakmak zorunda kalmıştır. Uygulanan kanunsuz başörtüsü yasağı ile kadınların çalışma hayatı engellenmiştir. Milletimiz bu süreçte demokratik olgunluğunu bırakmamıştır. 28 Şubat post-modern darbesi ile emellerine ulaşamayan darbecilerin sinsice yürüttükleri ihanet çalışmalarını 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi ile devam ettirmişler, ancak milletimizin gösterdiği direnç ile darbeler tarihe gömülmüştür. Bu vesileyle, ülkemizde 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat, 15 Temmuz gibi insan haklarının, adaletin, demokrasinin özgürlüğün hiçe sayıldığı günlerin bir daha yaşanmamasını temenni ediyor, her türlü darbenin karşısında olduğumuzu tekrar tekrar haykırıyoruz.” >> Esra KÜÇÜKKURT’un Haberi

Bakmadan Geçme