'28 Şubat hukuksuzluğunu kınıyoruz' – Kocatepe Gazetesi
Afyonkarahisar Merkez PTT Şubesi önünde STK Platformu tarafından basın açıklaması düzenlendi. Açıklamaya, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hatice Özkal, AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven, Merkez İlçe Başkanı Bülent Eser, STK Temsilcileri ve üyeleri ile çok sayıda vatandaş katıldı.28 Şubat 1997 tarihinde yapılan olağanüstü Mili Güvenlik Kurulu toplantısında adalete, insan haklarına ve özgürlüklerine aykırı olarak [&hellip]
Afyonkarahisar Merkez PTT Şubesi önünde STK Platformu tarafından basın açıklaması düzenlendi. Açıklamaya, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hatice Özkal, AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven, Merkez İlçe Başkanı Bülent Eser, STK Temsilcileri ve üyeleri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
28 Şubat 1997 tarihinde yapılan olağanüstü Mili Güvenlik Kurulu toplantısında adalete, insan haklarına ve özgürlüklerine aykırı olarak “irticayla mücadele” adı altında bir sürü kararlar alındığını aktaran Afyonkarahisar STK Platformu adına konuşan Ahmet Balı, uygulanması için de hükümete dayatmalarda bulunulduğunu söyledi.
“ÜNİVERSİTE SINAVLARINDA
AYRIMCILIK YAPILDI”
Katsayı uygulaması ile üniversite sınavlarında ayrımcılık yapıldığını belirten Balı, “Katsayı uygulaması ile üniversite sınavlarında ayrımcılık yapılmış, başta imam hatipler olmak üzere tüm meslek liselerinin üniversitelere girmeleri imkansız hale getirilmiştir. Üniversitelere ikna odaları kurularak başörtülü öğrencilere fiziki ve psikolojik baskılar uygulanmıştır. İş adamlarının boyunlarına “yeşil sermaye” yaftası asılmış, “Batı Çalışma Gurubu” tarafından kamu kuruluşları, askeri kurumlar, okullar, vakıf ve dernekler kıskaca alınarak, dindar insanlar tasfiye edilmiş ve binlerce insan hukuksuz bir şekilre fişlenmiş, postmodern darbenin öncüleri tarafından hakimlere ve savcılara brifingler verilerek bağımsız yargı baskı altına alınmış, haksız yere pek çok masum insan, dindar kimliği gerekçe gösterilerek hapishanelere konulmuştur” dedi.
“KAMUSAL ALAN BAHANESİ İLE
KURUMLARA BASKI VE BASKINLAR YAPILDI”
‘Kamusal Alan’bahanesi ile kurumlara baskı ve baskınlar yapıldığını aktaran Balı, “İrtica tanımının belirsizliği, sadece sözde irticayla ilişkilendirilen mütedeyyin kesimler için değil, toplumun tüm kesimleri için bir demokrasi kaybını, baskı ve insan hakları ihlallerini beraberinde getirdi. Sözde irtica ile mücadele, kişi ve kurumların temel hak ve hürriyetlerinin ihlalinin kılıfı ve darbeciler açısından bir tür dokunulmazlık kazanmak için benimsedikleri bir misyon hâline geldi. Başörtülü kadınların eğitim, öğrenim ve çalışma hakları anayasal ve uluslararası sözleşmeler hiçe sayılarak ucube yönetmeliklerle engellendi. “Kamusal Alan” bahanesiyle sadece resmî kurumlarda çalışan başörtülü kadınların değil, örneğin özel dershanelerde, sürücü kurslarında öğretmenlik yapan kadınların da istihdam edilmemeleri için söz konusu kurumlara baskılar ve baskınlar yapıldı. Başlarını açan veya peruk takan kadınlar dahi disiplin cezaları almaktan, sürgünle cezalandırılmaktan, memuriyetten atılmaktan ve işlerini kaybetmekten kurtulamadı. Eşi ile işi arasında tercih yapmaya zorlananlardan bazıları başörtülü eşlerinden, bazıları geçimlerini sağladıkları işlerinden vazgeçmek durumunda kaldılar” ifadesine yer verdi.
“281 VALİ VE KAYMAKAM İDARİ KOVUŞTURMA GEÇİRDİ”
281 Vali ve kaymakamın idari kovuşturma geçirdiğini dile getiren Balı, “Bu süreçte 281 vali ve kaymakam idari kovuşturma geçirdi. Ülke genelinde 6 milyon insan fişlendi. 33 bin 272 öğretmene kılık kıyafetleri nedeniyle soruşturma açıldı. 27 vakıf ve dernek irtica iddiasıyla kapatıldı. 1635 askeri personel irtica suçlamasıyla TSK’dan atıldı. 3527 öğretmenin görevine son verildi. 11 bin öğretmen istifa etmek zorunda bırakıldı” şeklinde konuştu.
ÜLKEMİZE MALİYETİ 1 KENTRİLYON
28 Şubat sürecinin ülkeye çok büyük ekonomik maliyetinin 1 kentrilyon olduğunu dile getiren Balı, “28 Şubat’ta bunca zulüm yanında memleketimizin ekonomisine de darbe vurulmuştur.28 Şubat postmodern darbesinin ülkeye ekonomik maliyeti 381 milyar dolar olmuştur. Bu rakam bugünkü parayla 1 kentrilyonu aşmaktadır. 20 banka içi boşaltılarak batırılmış, bankalardan hortumlanan para 46 milyar doları aşmıştır. Başta Doğan Medya olmak üzere kartel medyasına aktarılan para 428 milyon dolardır” diye konuştu.
“HUKUKSUZLUĞU
KINADIĞIMIZI YİNELİYORUZ”
28 Şubat döneminde söz konusu hukuksuzluğu kınadıklarını söyleyen Balı, “Birilerince bin yıl sürecek, birilerince ise bitti denilen 28 Şubat Darbesi, üzerinden 21 yıl geçmesine rağmen, özellikle cezaevlerinde tutulan Müslüman siyasi mahpuslar ve aileleri için bütün ağırlığıyla devam etmektedir. Dün irtica bahanesiyle hapse tıkılan yüzlerce kardeşimizi yargılayanların bir çoğunun bugün FETÖ Terör Örgütü mensubu oldukları ortaya çıkmış ve mahkum edilmişlerdir. Ama onların haksız yere yargıladığı kardeşlerimiz yirmi yıldır hala hapiste kalmaya devam etmektedir. Bu kişilerin anne, baba, eş ve çocukları ise halen cezaevi yollarında mağdur edilmektedirler. Vurgulamak gerekir ki sürekli olarak çeşitli bahanelerle ucu açık ileri tarihlere ertelenen bu sorunun çözülmesi bizler için bir onur mücadelesidir. Darbecilerin yargılanması noktasında zaman aşımı süresi dolmadan gereken yapılmalıdır. Afyonkarahisar STK’ları olarak, söz konusu hukuksuzluğu kınadığımızı yineliyor, Binlerce insanın hayatını karartmış olan 28 Şubat sürecinin ve bu sürecin bütün aktörlerinin aydınlatılmasını, 28 Şubat sürecindeki siyasi yargı kararlarının iptal edilerek 28 Şubat’ın brifingli-siyasi yargılamalarının yok sayılmasını, 28 Şubat tutsaklarının hiçbir bahane ya da erteleme olmaksızın serbest bırakılmasını talep ediyoruz” şeklinde açıklamada bulundu.
Basın açıklaması sırasında grup içinden sloganlar atılarak 28 Şubat sürecinin tekrar yaşanmaması istendi. >> Ali Fuat GÜÇLÜER’in Haberi