27 Ağustos çok güzel, çünkü Çiğiltepe bizlerin!
Emekli Tümgeneral Dr. Cihangir Akşit, son düzenlemesi ve yolu ile Albay Reşat Çiğiltepe Şehitliği’nin harkulade bir yere dönüştüğünü belirtti. Akşit: Ağustos günü çok güzel bir gün. Çünkü bugün Çiğiltepe bizlerin. Bilelim ki her adım attığımız yerde ağır zaiyat var. 93 yıl önce ki o sabah 300 civarında şehit verildi” dedi Albay Reşat Çiğiltepe hakkında [&hellip]
Emekli Tümgeneral Dr. Cihangir Akşit, son düzenlemesi ve yolu ile Albay Reşat Çiğiltepe Şehitliği’nin harkulade bir yere dönüştüğünü belirtti. Akşit: “27 Ağustos günü çok güzel bir gün. Çünkü bugün Çiğiltepe bizlerin. Bilelim ki her adım attığımız yerde ağır zaiyat var. 93 yıl önce ki o sabah 300 civarında şehit verildi” dedi
Albay Reşat Çiğiltepe hakkında kitap yazmış olan Emekli Tümgeneral Dr. Cihangir Akşit, Albay Çiğiltepe ve dönemin şartlarına yönelik araştırmaları doğrultusunda bilgiler aktardı.
“ÇİĞİLTEPE HARİKA BİR YER OLMUŞ”
Emekli Tümgeneral Dr. Cihangir Akşit, Albay Reşat Çiğiltepe ile ilgili kitabı yazmasının 26 yıl sürdüğünü söyledi. Kitabın 761 sayfa olduğunu belirten Akşit, 27 Ağustos tarihinde Albay Reşat Çiğiltepe Şehitliği’nde ki törenin işbirliği ile güzelleştirilmesinin kendisini son derece memnun ettiğini söyledi. Albay Reşat Çiğiltepe Şehitliği’ne 9 yıl önce geldiğini, şehitlikte yapılan güzel çalışmanın kendisini çok etkilediğini belirten Akşit; “Ağaçlandırma faaliyetleri ve yolun yapılması çok önemli. Eşim ve çocuklarımla birlikte 9 yıl önce ziyarete geldiğim de toprak yolda kalmıştık. Çok büyük bir şaşkınlığa uğramıştım. Ama gördüğüm kadarıyla buraya hakikaten çok büyük bir ilgi gösterilmiş. Çiğiltepe gerçekten harika bir yer haline gelmiş. Bundan dolayı en azından bu konuya 26 yıl emek vermiş biri olarak Sayın Kaymakama, Sayın Garnizon Komutanına, tabii Sayın Belediye Başkanına ve tüm katkı sahiplerine çok teşekkür ediyorum” dedi.
ÇİĞİLTEPE KAHRAMANLIKLAR SERİSİ
Şehitlikte coşkulu bir kalabalığı görüp, Kurtuluş Savaşı’nın anılmasını müthiş birşey olarak yorumlayan Emekli Tümgeneral Dr. Cihangir Akşit, bu durumdan kıvanç duyduğunu söyledi. Albay Reşat Çiğiltepe’nin hayatı boyunca 13 aylık bir esaret süreci yaşadığına değinen Akşit; “Albay Reşat, Filistin cephesinde Mustafa Kemal ile birlikte savaşırken orada esir düşer. İngilizler’in esir kampında 13 ay kalır. Bu pek bilinmeyen bir şeydir. İstanbul’da İstiklal Harbine katılanları yargılayan divana dilekçe vererek katılmaz. Anadolu’ya geçerek Kurtuluş Savaşına katılır. Çiğiltepe denildiğin de çok büyük kahramanlıklar serisi olan geçmişi hep koklar ve hissederim. Bunun yanında bu atmosferde yaşanan talihsizlikler zincirini de hissederim. Aslında ben eski bir kurmay subay ve akademisyen olarak o talihsizlikten kısaca bahsetmek isterim. Çünkü bunlar hiç bilinmeyenlerdir” şeklinde konuştu.
MEHMETÇİĞE AMAN
VERİLMEDİ
Çiğiltepe şehitliği alanının şimdi ağaçlık olduğunu 93 yıl önce harp zamanında aslının bu şekilde olmadığına değinen E. Tümgeneral Dr. Cihangir Akşit, taarruz sırasında inanılmaz bir düzlük olduğunu kaydetti. Şehitliğin karşısında yaklaşık 20 tane mitralyözün (makineli tüfek) sürekli araziye ateş açarak ölüm kustuğunu söyleyen Akşit şu ifadelere yer verdi: “Düşman tarafından makineli tüfeklerle yapılan saldırı da gelen giden biçilmiştir. Karşı taraftan süngüsü ile atağa kalkmak isteyen Mehmetçiğe aman vermemiştir. Karşı da bulunan Yunan 5. Alayı ayrıca sıkı çarpışan bir alaydır. Yunan Alayı çok kuvvetli bir alaydır. Günümüzde gördüğümüz bu dümdüz alan o günlerde dikenli tellerle örülüydü. Bu alanlar çukur hendeklerle doluydu. Mehmetçik hücuma doğru kalktıkça yediği mermi ile yere yığılıp kalmıştır. Arazi bazen bir insana talihsizlikte olabilir. Açık araziden yukarıya doğru taarruz etmek bir piyade için çok zordur. Albay Reşat Çiğiltepe ve askerleri burada o durumla karşılaştılar. Bu kararı o vermemiştir. Kararı cephe boyunca taarruzu yöneten büyük komutanlığındır. Onun talihine burası düşmüştür. O da açıklık arazidir. Bunu vurgulamak istedim.”
TALİHSİZLİKLER ZİNCİR HALİNDE
E. Tümgeneral Dr. Cihangir Akşit, Kocatepe’de ki de dahil Çiğiltepe’de yapılan tahkimatın en iyilerinden biri olduğuna dikkat çekti. 26 Ağustos tarihi gecesi Trikopis’in Belentepe’de, Tınaztepe’de, Kocatepe’nin olduğu yerlerde cephenin yarılmaya başladığını gördüğünde birlikleriyle Çiğiltepe’ye el birliğiyle sarıldığını anlatan Dr. Akşit şöyle konuştu: “Çiğiltepe’ye 26 Ağustos akşamı iki tabur Yunan askeri takviye olarak gelmiştir. Yani karşılaşılan 5. Alay değildir. Yunan Alaylarının o zaman ki silah kuvveti, insan ve personel kuvveti bizim tümene eşittir. O sırada Mustafa Kemal Sinanpaşa ovasında durumu izlemektedir. Çiğiltepe’nin arkasını Albay Reşat görememektedir. Yunan birliklerinin burada duraklaması rahatsızlık veren bir gerçektir. Talihsizlikler zincirinden bazılarını sıraladım. Yunanlılar’ın müthiş bir ağır topçusu var. Öyle kuvvetli bir topçu ki Reşat Çiğiltepe alaylarının başına ateş açıp patlarken o yoğunlukta ki ateş Çiğiltepe’ye yetiyor.”
ORMANDA KAYBOLUŞ
TAARRUZUN SEYRİNİ DEĞİŞTİRDİ
E. Tümgeneral Dr. Cihangir Akşit, şehitliğe gelirken yolun solunda kalan kahraman 37 ve 39. Alaylar’ın Reşat Çiğiltepe’nin astlarına danışarak yaptığı harekat planında çok önemli bir yer tuttuğunu söyledi. Üç gün önce taarruz başlamadan ormanlık kesimden 2 alay dolaştırıp Yunanlılar’ın büyük kuvvetle bulunduğu fundalı tepe denilen çok önemli mevzilere yandan vurmanın tasarlandığını anlatan Dr. Akşit; “Harpte düşmana yandan vurmak eski bir Türk taktiğidir. Yandan vurma, geriden kuşatma ile düşmanın çözülmesi hedeflenir. Alay Komutanı ve Topçu Komutanı Seyfi Bey ile beraber ikna olup buna karar verirler. Aslında plan çok güzel bir plandır. Tugay Komutanı İbrahim Hakkı Bey’in emrinde 37. ve 39. Alaylar yaklaşık 2 bin kişi olarak ormanlık alana dalmışlardır. Oraya dalıp ilerlerken 26 Ağustos gecesi ormanda kaybolurlar. Bu çok büyük bir talihsizliktir. Bilindiği üzere Sarıkamış harekatında bu çok olmuştur. Ormana girenin kaybolma ihtimali vardır. Ne yazık ki onlar düşmanın yanına tepelere erken gelememişlerdir. Halbuki plan 05.30’da bu tepede bulunan 176. Alay ve hücum taburu ile beraber oraya doğru açık alandan taarruz ederken onların dikkatini oraya çekmektir. Çok zekice sabahın köründe yan taraftan birden çıkacak Türk piyadeleri iki alayla onları perişan edecektir. 27 Ağustos sabahı aslında iş bitecekti. Ama ormanda kaybolmaları büyük bir talihsizlik olmuştur” dedi.
AKSİLİKLER ÜST ÜSTE
Mustafa Kemal’ın her ihtimali göz önüne alarak gerekli emirleri verdiğini belirten E. Tümgeneral Dr. Cihangir Akşit, 14. Piyade Tümeni’nin sağ taraftan Kılınçarslan’a doğru giderken direnişin artması halinde önemli kuvvetlerle Çiğiltepe’ye baskı yapılması emrinin Atatürk tarafından verildiğini kaydetti. Akşit sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarihi yargılamak çok ayıp olur. Bizlere yakışmaz. Unutmuştur demiyeyim ama 14. Piyade Tümeni’nin Çiğiltepe’yi unutabildiği yönünde bir bilgi de vardır. Ahır dağlarında 5. Süvari Kolordusu akıncılardan oluşur. Sakarya Savaşı’nda çok güzel işler yapmışlardır. Fahrettin Altay’ın komutasında ki 5. Süvari Kolordusu geceleyin buradan 26 Ağustos tarihi itibariyle sızarak Sinanpaşa ovasına akarak Yunan kolordusunu kuşatmaktadır. Müthiş bir hareket ve manevra uygulanmaktadır. Ama ona da Genel Kurmay Başkanlığı’ndan, Cephe Komutanlığı’ndan emir verilmiştir. Çiğiltepe’de direniş devam ederse bir kısım kuvvetleri ayırıp onu yandan arka tepeye baskı yaparak Yunan 5. Alayını ürkütüp savunmasını çözmeleri emri verilir. Ne yazık ki bu da yapılamamıştır. Yapılmamıştır demiyorum çünkü o günkü koşulları ancak yaşayanlar bilir. Onlarda süvarilerle birlikte yalın kılınç Sinanpaşa ovasına dalıp düşmanı İzmir’e kadar ülkemizi kurtarmaya yönelmişlerdir. Onun için onlara da çok saygı duyuyorum. Zafer kutlamamızın bu seviyeye gelip insanımıza aksedilmesi çok güzel ve önemlidir. Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk askerinin fedakarlığının çok güzel bir yansımasıdır. Emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum. Bugün çok güzel bir gün. Çünkü 27 Ağustos günü yani bugün Çiğiltepe bizlerin. Bilelim ki her adım attığımız yerde ağır zaiyat var. 93 yıl önce ki o sabah 300 civarında şehidi var. On beş subay şehidi var.” >> Burcu AYDIN’ın haberi