21 Aralık’ta grev var – Kocatepe Gazetesi

En kısa gün ve en uzun gece olan 21 Aralık’ta KESK ve sağlık çalışanları grev yapacak. KESK’e bağlı Enerji, Sanayi, Maden Kamu Emekçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Şenoğlu, KESK Afyonkarahisar İl Temsilciliği’nde yaptığı açıklamada tüm konfederasyonları, greve katılmaya davet ettiBaşta sağlık çalışanları olmak üzere kamuda görev yapan ve ücrette haksızlığa uğradıklarını savunanlar, Türkiye genelinde 21 [&hellip]

21 Aralık'ta grev var

En kısa gün ve en uzun gece olan 21 Aralık’ta KESK ve sağlık çalışanları grev yapacak.

KESK’e bağlı Enerji, Sanayi, Maden Kamu Emekçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Şenoğlu, KESK Afyonkarahisar İl Temsilciliği’nde yaptığı açıklamada tüm konfederasyonları, greve katılmaya davet etti
Başta sağlık çalışanları olmak üzere kamuda görev yapan ve ücrette haksızlığa uğradıklarını savunanlar, Türkiye genelinde 21 Aralık’ta grev yapacak. Grevin Afyonkarahisar’daki duyurusunu Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı Enerji, Sanayi, Maden Kamu Emekçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Şenoğlu yaptı. Şenoğlu, “Bugün ülkemizde açlık sınırı 1.000 TL, yoksulluk sınırı ise 3.000 TL’dir. Bu ülkenin kamu emekçileri ise ortalama 1.500 TL maaş almaktadır. Milyonlarca insanımıza layık görülen 659 TL’lik asgari ücretten bile vergi kesintisi yapılmaktadır. Temel tüketim ürünlerine yılda yüzde 40’a varan zam yapan AKP iktidarının bakanları “ bunlar zam değil güncelleme” diyerek halkla dalga geçmektedir. Hükümet, gerçek enflas-yon rakamlarını çarpıtarak maaşlarımıza yüzde 3 – yüzde 4 gibi sefalet artışı yapmaya devam etmektedir. Yıllardır maaşlarımıza yapılan yüzdelik zamlar ‘Ek Ödeme’ statüsüne sokularak emekliliğimize yansıtılmadığı için çalışırken yaşadığımız sefalet koşulları emekliliğimizde daha da derinleşmektedir. Ek ödemeler emekliliğe yansıtılmadığı için emekli maaşlarımız yarıya düşmektedir. Tüm bunlar yetmezmiş gibi AKP iktidarı bu gün yüzde 40’ları aşan kayıt dışılığı çözerek vergide adaleti sağlamak yerine vergi yükünü de emekçilerin sırtına bindirmektedir. Yılbaşında maaşlarımıza yüzde 3-yüzde 4 zam yapanlar, bu zamlardan çok daha fazlasını yılın ikinci yarısından itibaren vergi kesintisiyle bizden geri almaktadır. Yani kamu emekçileri Temmuz ayından itibaren Ocak ayında aldığı maaşın altında maaş almak zorunda kalmaktadır” dedi.
“AKP’li olan ve olmayan” ayrımı
Şenoğlu, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin genel politikasını da eleştirerek “AKP için demokrasinin kıstası AKP’li olmak, AKP politikalarını kayıtsız şartsız desteklemek, en tehlikeli iş ise AKP karşıtlığıdır. İnsanca yaşamak isteyen işçiler, suyunu ve toprağını korumak isteyen köylüler, parasız eğitim isteyen öğrenciler, ülkemizde füze kalkanı istemeyenler, gerçeğin peşindeki gazeteciler, adalet arayan avukatlar yani haklarını arayan herkes gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor. Yıllardır uygulanan kadrolaşma politikaları sonucu devlet AKP’lileşti. AKP’li olmayan demokratik kurum ve kuruluşlar, hatta kişiler topyekûn bir saldırı ve baskı dalgasıyla karşı karşıya. Sendikacılar, seçilmişler, üniversite öğretim görevlileri, Nedim Şener ve Ahmet Şık gibi muhalif gazeteciler, siyasi parti temsilcileri, demokratik kitle örgütü temsilcileri, gençler, AKP’li olmayan belediyeler AKP’nin hedef tahtasında. Yargı hiçbir dönem olmadığı kadar siyasi iktidarın yönlendirmesi ve etkisi altında. Hükümet aleyhine en ufak bir soruşturma açan savcı ya da hâkimler ya görevden alınıyor, ya da görev yerleri değiştiriliyor. Hükümetin politikalarına uygun hareket edenler ise terfi ettirilerek ödüllendiriliyor. Tuzun koktuğu yer tam da yargının şu an içinde bulunduğu durumdur” ifadelerini kullandı. Basın toplantısında Eğitim-Sen Şube Başkanı Fikret Örnek’in de konuşma yaptığı basın toplantısında tüm konfederasyonlara greve katılım çağrısı yapıldı.

Grevde neler talep edilecek

21 Aralık’ta yapılacak grevde şu istekler ön plana çıkacak:
Grev hakkının yasal teminat altına alındığı bir Toplu Sözleşme düzeni
Kamu hizmetlerinin ticarileştirilmesine son veril-mesi
“KHK Demokrasi”sine son verilmesi
Her türlü güvencesiz çalıştırmaya son verilerek tüm çalışanlara kadrolu iş güvencesi sağlanması.
Tüm çalışanlara insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşullarının sağlanması, çalışma yaşamının demokratikleştirilmesi.
Emekçilere dayatılan angarya ve zorunlu fazla mesaiye son verilmesi.
Temel ücretlerin artırılarak, gerçek bir eşit işe eşit ücret sistemi.
Ek ödemelerin tüm emekçiler için eşitlenerek emekliliğe yansıtılması.
Net asgari ücretin açlık sınırı olan 1.000 TL’ye çıkarılarak tüm ücret ve maaşlarda bu tutarın vergi kesintisi dışında bırakılması.
Hukuksuz, haksız ve mesnetsiz biçimde yapılan gözaltı ve tutuklamalara son verilmesi, tutukluların serbest bırakılması.

Bakmadan Geçme