2024 Uzay Yılında Türkiye Tarih Yazdı
2024 yılı, uzay çalışmalarında insanlık tarihine geçen bir yıl oldu. Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı'nın uzaya çıkışı, ülkemiz için gurur kaynağıydı. Peki, 2024 yılında uzayda başka hangi önemli gelişmeler yaşandı?
2024 yılı, uzay çalışmalarında hem Türkiye hem de dünya için dönüm noktası olan gelişmelere sahne oldu. Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın uzaya gönderilmesi, bu yılın en önemli olayları arasında yer aldı. Bunun yanında insanlık adına yeni rekorlar kırıldı, ticarî uzay araçlarıyla yapılan görevlerde önemli ilerlemeler kaydedildi ve uzay turizmi büyük bir ivme kazandı. Özel şirketler tarafından düzenlenen görevlerle uzay araştırmalarında yeni bir dönem başladı. Yıl boyunca gerçekleştirilen bu gelişmeler, uzay keşiflerinin gelecekteki yönünü şekillendiren adımlar olarak değerlendirildi.
TÜRKİYE'NİN İLK ASTRONOTU TARİH YAZDI
Türkiye, uzay keşfindeki iddiasını 2024 yılında önemli bir başarıyla taçlandırdı. 9 Ocak’ta Alper Gezeravcı, Türkiye’nin ilk astronotu olarak Uluslararası Uzay İstasyonu’na gönderildi. Burada, farklı ülkelerden astronotlarla birlikte 14 gün geçirerek 13 bilimsel deneye imza attı. Deneylerin arasında mikroalglerin oksijen üretimi, uzay radyasyonunun insan sağlığı üzerindeki etkileri ve gen düzenleme teknikleri gibi kritik konular yer aldı. Gezeravcı’nın görev süresi boyunca elde edilen veriler, yalnızca Türkiye için değil, uluslararası bilim topluluğu için de önemli bir bilgi kaynağı oldu.
UZAYDA EN UZUN SÜRE KALMA REKORU
2024 yılı, insanlık adına kırılan önemli bir rekorla da hafızalara kazındı. Rus kozmonot Oleg Kononenko, 4 Şubat’ta toplamda 878 günlük uzay süresini aşarak yeni bir rekora imza attı. Görevinin sonunda, toplamda 1100 gün uzayda kalarak bu alandaki en uzun süre rekorunu elde etti. Bu başarı, insanlığın uzayda uzun süreli yaşam ve çalışma potansiyelini artırmaya yönelik araştırmalar açısından kritik bir önem taşıdı. Kononenko’nun bu başarısı, uzayda yaşam konusunda yeni çalışmaların önünü açan bir kilometre taşı olarak görüldü.
UZAYDA AYNI ANDA 19 ASTRONOT
11 Eylül 2024, uzay araştırmaları tarihinde unutulmaz bir gün olarak kaydedildi. Bu tarihte Soyuz MS-26’nın uzaya fırlatılmasıyla birlikte, Dünya yörüngesinde aynı anda 19 astronot bulunuyordu. Bu, insanlığın uzay faaliyetleri tarihinde bir ilk olarak değerlendirildi. ISS ve diğer uzay araçlarındaki bu yoğunluk, uzayda çoklu görevlerin eşzamanlı olarak yapılabileceğini gösteren bir başarıydı. Uzaydaki insan sayısındaki bu artış, gelecekte daha kalabalık ekiplerin yörüngede bulunabileceğinin işareti olarak büyük bir heyecan yarattı.
STARLINER VE TİCARİ UZAY TAŞIMACILIĞI
2024 yılı, uzay taşımacılığı açısından da önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönem oldu. Boeing’in geliştirdiği Starliner uzay aracı, 5 Haziran’da ilk mürettebatlı uçuşunu gerçekleştirdi. Görevin pilotluğunu üstlenen kadın astronot, bu görevde bir ilke imza atarak tarihe geçti. Starliner’ın bu başarısı, ISS’e astronot taşıyabilen ticarî uzay araçlarının gelecekte daha yaygın kullanılabileceğinin bir göstergesi oldu. Bu gelişme, uzay keşiflerinde özel sektörün rolünün giderek daha belirgin hale geldiğini ortaya koydu.
ÖZEL UZAY GÖREVLERİ VE TURİZMİN YÜKSELİŞİ
Uzay turizmi ve özel görevler, 2024’te büyük bir ivme kazandı. SpaceX, 18 Ocak’ta Axiom Misyonu 3’ü ISS’e fırlatarak özel görevlerde önemli bir adım attı. Blue Origin ise New Shepard aracıyla 2024 yılı içinde iki kez yörünge altı turizm uçuşu gerçekleştirdi. Bunun yanı sıra, SpaceX’in Polaris Down Misyonu kapsamında 10 Eylül’de yapılan ticarî uzay yürüyüşü, bu alanda tarihi bir ilke sahne oldu. Apollo döneminden bu yana ilk kez, bir görev sırasında Dünya’dan 1400 kilometre uzaklığa gidilmesi büyük bir başarı olarak kaydedildi.
2024’ÜN FÜZE VE ARAÇLARI
2024, birçok yeni uzay aracının ilk uçuşlarına tanıklık etti. NASA, 14 Ekim’de Jüpiter’in Europa uydusunu incelemek üzere Europa Clipper’ı fırlattı. Avrupa Uzay Ajansı’nın Hera aracı, DART görevinin etkilerini araştırmak için 7 Ekim’de uzaya gönderildi. Ayrıca United Launch Alliance’ın Vulcan Centaur’ı, Çin’in Gravity-1’i ve Avrupa’nın Ariane 6’sı yıl içinde ilk uçuşlarını başarıyla tamamladı. Bu gelişmeler, insanlığın uzay keşiflerindeki teknik altyapısını güçlendirdi ve gelecekteki görevlerin kapsamını genişletmek adına umut verdi. 2024’te yaşanan bu olaylar, uzay keşiflerinde daha ileri adımların atılacağını gösterdi. 2025 yılında daha büyük başarıların gerçekleşmesi bekleniyor.