2021 ÇOK ZOR GEÇECEK

2021 yılı bütçesinin TBMM’ine sunulmasının ardından bütçe büyüklükleri hakkında bilgi sahibi olmaya başladık. Bütçe teknik bir konu olmakla birlikte, gelir-gider ve bakanlıklara ayrılan paylar iktidarın tavrını ortaya koyması açısından önem taşır. Bütçe, önümüzdeki yıllarda bizleri nelerin beklediğini söyler. Maaşımız artacak mı? Emekliler ne alacak? Vergiler değişecek mi?
2021 yılında 1 trilyon101 milyar TL gelir, 1 trilyon 356 gider öngörülüyor. Anlayacağınız bütçemiz yine açık verecek. 2020 yılında 139 milyar bütçe açığı varken 2021 yılı bütçemizin 245 milyar TL açık vereceği öngörülüyor. Bütçe açığımız önceki yıla göre 106 milyar lira daha artıyor. Bütçe açık verince ne olur? İktidar açığı kapatmak için ya vergi koyacak ya da borçlanacak. Kabak, her halükarda dar gelirlinin başına patlayacak.
2020 yılında vergi gelirleri hedefi 785 milyar iken önümüzdeki yıl 923 milyar TL olacağı öngörülüyor. 138 milyar TL vergi artışı öngörülüyor. Yani enflasyon rakamının iki katı vergi artışı var. İşin özeti 2021 yılında yeni vergiler gelecek. Peki bunu vergileri kim ödeyecek dar gelirliler mi, patronlar mı? Tabi ki, vergi gelirlerinin büyük kısmı dolaylı vergilerden. Yani dar gelirliden. Patronlar yine korunuyor. Bütçede kurumlar vergisine indirim geliyor. Şirket patronlarına indirim geliyor. Hem kurumlar vergisi azalacak, hem de 138 milyar fazla nasıl toplanacak. O zaman emekliler, emekçiler, işçiler hazır olun. İğneden ipliğe her şeye, doğalgaza, elektriğe, benzine, yağa, ekmeğe, ÖTV, KDV vs tüm vergilere zam gelecek .
2020 yılı bütçesinde 138.9 liralık faiz ödemesi yapılmıştı. 2021 yılında 190 milyar TL faiz ödemesi yapılacak. Yani ödediğimiz faiz 51,1 milyar TL artacak. Faize ödenen para niye artıyor. Çünkü ekonomi kötü yönetiliyor. Faize ödenen para kimin cebinde çıkacak? Tabi ki dar gelirliden alınacak.
AKP 2006 yılında kendi çıkardığı kanunla “tarıma bütçeden ayrılacak kaynak %1’inden az olamaz” kuralını getirmişti. 2021 yılında tarıma ayrılan bütçenin GSYH içindeki payı % 0,38 ediyor. Köylüyü yine sıkıntılı günler bekliyor.
Köprü ve otoyollardan geçmeyen araçlar için, 6 milyar 255 milyon artışla 14 milyar 589 milyon TL ödenecek. Üstelik önümüzdeki yıldan itibaren bu ödemelerin ne kadar olduğunu da bizden saklanacak. Bilgi verilmeyecek. Parayı biz ödeyeceğiz, ancak kime, ne ödendiğini bilemeyeceğiz.
Sağlık bakanlığı tarafından şehir hastaneleri için, garantili hasta sözleşmesi gereği muayene olmayan hastalar nedeniyle önümüzdeki yıl 5 milyar 871 milyon artışla 16 milyar 348 milyon TL ödenecek. Erzurum’da klasik ihale yöntemiyle yapılan 1.200 yataklı, içinde 7 adet ameliyathanesi, yoğun bakım ünitesi de olan hastane toplam 213 Milyon TL’ye, 600 yataklı Afyon Devlet Hastanesinin 80 milyon TL’ye mal edildiği düşünüldüğünde, her yıl yapılan ve daha yıllarca devem edecek olan bu ödemelerin ne kadar afaki ödemeler olduğunu varın siz düşünün. Bu parayla her yıl 40 tane 1200 yataklı, 40 tane 600 yataklı hastane yapılabilir. Bu ülke çocuklarımızın geleceğini rehin verecek kadar kötü yönetiliyor. O kadar kötü yönetiliyor ki 2002 yılında 243 milyar lira olarak aldığı kamu borcunu, Eylül 2020 sonu itibarıyla 1 trilyon 863 milyar liraya yükselten bir iktidardan bahsediyoruz. Devletin borcu 18 yılda 7’ye katlandı. Üstelik paramız her gün değer kaybediyor. Merkez Bankası kasaları da boş. Daha kötüsü ne biliyor musunuz? AKP döneminde kamu borcunda yaşanan 1 trilyon 620 milyar liralık artışın 534 milyar lirası, diğer bir ifadeyle üçte biri sadece bu yılın ilk dokuz aylık döneminde gerçekleşti.
2021 çok zor bir yıl olacak.
Son Söz; “Nasılsanız, öyle yönetilirsiniz”