-2-

SEHER VAKTİNİN ÖNEMİ
“Allahümme ahricni min zulumatil vehmi ve Ekrimniy Bi Nuril Fehmi: Allahım beni vehmin zulmetinden çıkar. Ve bana Nur’undan bir anlayış ver.” (âmin)
Bu duayı kişi zulmani benliğinden yani kendisindeki müstakilen varım ve muhtarım iddiasından, esfele safiliyn algısından kurtulma hedefi ile yapar. Şimdi bu çok önemli duaya ait bir uygulamaya hafifçe değineyim.
Seher Vakti bilirsiniz çok önemlidir. Seher Vakti, ayetlerde pijama gibi anlatılır. Uzaydan bakıldığında veya uçakla da uzun süre seyahat yapıldığında, o manzara görülebilir. Geceden gündüze geçiş veya gündüzden geceye, karanlığa geçiş, bir pijamanın giyilip çıkarılması gibidir; sıyrılır. Sıyrılarak çıkar, sıyrılır. Seher Vakti çok enteresandır, bu yüzden ayetlerde de geçer: Seher Vakti’ndeki mü’minler için: “Onlar, seher vakti tövbe ederler, af dilerler, rükûdadırlar, secdededirler (Tevbe-112) buyrulur. Bu ayet aynı zamanda mü’minin önemli bir özelliğini ortaya koyuyor…
Öyle enteresan bir şey ki seher vakti gördüğüm bir şeyi anlatmaya gayet edeceğim. Seher Vakti’nde karanlık aydınlığa dönüyor. Tam o dönüşte, sizin vücudunuzda da aynı şey oluşuyor, eğer siz o anda o döngüdeki makinenin, o mekanizmanın içindeyseniz, aynı şey sizde de oluyor. Hele de siz o anda, “Allahümme ahricni min zulumatil vehmi ve Ekrimniy Bi Nuril Fehmi” duasıyla sığınıştaysanız, o saatte, vücudunuzdaki, sizin vücut makinenizin içindeki zararlı karanlıklardan vücudunuz aydınlığa gelir, o anda dünya ile beraber sizde de bu olur. Çok enteresan bir şey bu! Bunu çok net izledim Elhamdülillah. Dünya ile beraber siz de o döngüdesiniz o an. Bu yüzden o anda “kendinizdeki zulümattan kurtulmanın bilinciyle tövbe ve bu dua öyle önemli ki… Bir nevi, siz veri tabanınızı, sizdeki zulmani yazılımı, karakteri, duygu ve düşünceleri çamaşır suyuyla yıkar gibi ak-paklaştırıyorsunuz. “O an”da. Sistemle beraber. Bu yüzden “o an” Müslüman için önemli. Niye önemli? Çünkü önce ve öncelikle zulmetten kurtulmamız şart! Veri tabanının zulmani karanlıktan, “A Takdim Formu Ben” dünyasından, müstakillik ve muhtarlık iddiasından, örtücülükten kurtulması için önemli. O an sizi onarıyor! Sizin beyniniz, idrakiniz o anda o an çalışan sistemle beraber onarılıyor. Siz de zaten o an kendiniz için o işlemle meşgulsünüz: “Allahu Veliyyülleziyne amenü, yuhricuhüm minez zulumati ilen Nur” duasıyla, tövbeyle yakarıştasınız.
BU ÖNERİLER TALİP İÇİN
Şu bir ayettir ve bu ayet müjde veriyor: “Allah inananların Veli’sidir. Onları zulmetten, karanlıktan, karanlığın zulmetinden alır, ışığa, Nur’a çıkarır.” [Bakara 257]
Bu ayet dolayısıyla da biz “Allahümme, ahricniy min zulumatil vehmi ve Ekrimniy Bi Nuril Fehmi: Allahım beni vehmin zulmetinden çıkar ve bana Nur’undan bir anlayış ver” duası ile meşgulüz. Bu duanın gereğini seherde bizzat vücudunuza yaşatabileceğiniz bir an içindesiniz. Bu öneri kimedir, kim için? Talib için. Talibe… Tüm yazılanlar, söylenenler Talip olanadır. Zulmetten kurtulmaya talip olana. Eğer Talipseniz, seher vaktinde, secdede siz de uygulayabilirsiniz. Namazın haricinde dua ediyorsunuz, secdedesiniz; sistem o an tam karanlıktan aydınlığa geçiyorken, sen de aydınlığa girmek istiyorsun ve yakarıştasın, sığınıştasın: “Allahümme, ahricniy min zulumatil vehmi ve Ekrimniy Bi Nuril Fehmi…” Ve bu duanı ayetle belgeliyorsun “Allahumme, ‘Allahu veliyyülleziyne amenü yuhricühüm minez zulumeti ilen nur: Allahım, sen ayetinde “Allah inananların Veli’sidir. Onları zulmetten, karanlığın zulmetinden alır, ışığa, Nur’a çıkarır” buyurdun, bu ayetin bilincindeyim ve sana sığınıyorum” demek istiyorsun: Allahım beni Vehmin Zulmetinden çıkar ve bana vereceğin İNDİNDEN gelen bir ANLAYIŞLA ulaşacak NUR’UN verdiği bir ANLAYIŞLA beni HAKK yapıya, “Billahi” yapıya, idraka, hayat tarzına, NUR’UNA ulaştır.”
Ey Talib Kardeşim,
Bütün mesele kendindeki o zulmetten kurtulmak, kendindeki müstakillik iddiasındaki tanrıyı iyi tanımak ve o tanrıdan kurtulmak. Bu bakışla Kelime-i Tevhidin manası sana şimdi daha anlaşılır ve daha somut gelir: La İlahe; tanrılık iddiasında olan, müstakilen var ve muhtar olan yok, İlla Allah! Bunu sen artık kendine söylüyorsun! La ilahe; kendini tanrı ilan etme, müstakilen var muhtar değilsin; böyle bir tanrı yok; kendinde nefse (Rabb gücüne) sahip çıkma! Kendindeki Rabba “BEN” diyerek bir bağımsızlık ve kişilik verme. La ilahe; öyle bir müstakilen var ve muhtar güç ve varlık yok! İlla Allah… Müstakilen VAR ve Muhtar olan İlla Allah; Efendimiz sallallahu aleyhi vesellemin “İKRA” ile yaptığı okuma budur. Ve bu çok önemli bir okumadır: La ilahe!
“LA İLAHE” DEMEK “O YOK” DEMEKTİR. İLLA ALLAH!
“La ilahe”yi ileri bakarak söyleyen kişi neticede Allah’a inandığı zaman da ileri bakar, yani dışına bakar. Oysa biz kendimizdeki iddiayı ve zannları yok etmek üzere Kelime-i Tevhid zikrullahı ile meşgulüz: La ilahe; Müstakillik iddiasındaki tanrıları sildim. Hiçbir tanrı kabul etmiyorum. Ancak Allah. Bu yolda olan böyle bakar: Bende var olan Rabb gücüne, bende olan nefse tanrılık gücü vermeyeyim, o gücü suiistimal etmeyeyim Allahım, La ilahe! İlla Allah.
“Allahümme ahricniy min zulümatil vehmi” duası “beni işte bu suiistimalden kurtar Allahım duasıdır. La ilahe İllallah”.
Bende derken, bu “BEN”i izah edelim. İki farklı “BEN diyebilirsiniz çünkü. Tanrılık, müstakillik iddiasıyla olan “BEN” tehlikelidir, diğer “BEN”in tehlikesi yoktur. Bu yüzden böyle düşündüğünüz zaman ilk “BEN”den, (zanni, zulmani BEN’den) kurtulmada La ilahe İllallah zikri çok önemli olur.
Bu yüzden, nefs mertebesindeki her yolun, her aşamanın çok önemli bir anahtarıdır La İlahe İllallah. Talip olan için. Eğer kişi tanrısından, müstakillik iddiasından kurtulmak istiyorsa!
O kişi tefekkür ettiği zaman bu söylediklerimizi düşünür. Bir ilan ettiği tanrı var “ben” derken… Ve onun bir veri tabanı var. O veri tabanından kurtulmaya çalışır. Bakın; o tanrıyı düşünerek “La İlahe” demek “o yok” demektir. İlla Allah! Hatta bu hissi, bu duyguyu kuvvetlendirmek için nefesinizle kendisine yardımcı olabilir, beynini buna alıştırabilirsiniz. O tanrıyı nefesinizle atıp “La ilahe; o yok” diyerek onu kovabilirsiniz. İçinize alırken nefesinizi “İllallah” diye alırsınız. Böylece kişi var olan hakikati düşünerek tüm hücrelerine çekiyor, var olan hakikat; İlla Allah. Bunu bir defa iki defa beş defa… Bu düşündüğü şekilde, düşüncesinin yoğunluğuna ve süresine göre kişinin söylemesi bu yolun talipleri için çok önemli bir genel zikirdir. La ilahe İllallah…
Bundan sonraki aşamalarda da o aşamaların kendine ait düşünce tarzlarıyla bu zikrullah yapılır.
Kelime-i Tevhid bütün seyri süluk aşamalarında önemlidir. Ama en önemlisi önce ilan edilen tanrının, sizdeki müstakillik iddiasının ve onun hayat tarzını yok edilmesi, gönderilmesi aşamasıdır.
İlan edilen o tanrının yokluğunun sağlanması şarttır.