• Haberler
  • Genel
  • 1999 Depremi’nden ders aldık – Kocatepe Gazetesi

1999 Depremi’nden ders aldık – Kocatepe Gazetesi

Bugün 17 Ağustos. 1999 yılında Marmara Bölgesi’ne büyük ölçüde zarar veren, can ve mal kaybının oluşmasına yol açan depremin yıldönümü. İl Afet ve Acil Durum Müdürü Mehmet Buldan, o büyük depremden ders alındığını vurguladı 17 Ağustos 1999 gecesi Türkiye’nin batı tarafı, Kırklareli’nden Ankara’ya kadar çok ciddi bir şekilde sarsıldı. Büyük bir depremin yaşandığı hissedilmişti, ama [&hellip]

1999 Depremi'nden ders aldık

Bugün 17 Ağustos. 1999 yılında Marmara Bölgesi’ne büyük ölçüde zarar veren, can ve mal kaybının oluşmasına yol açan depremin yıldönümü. İl Afet ve Acil Durum Müdürü Mehmet Buldan, o büyük depremden ders alındığını vurguladı

17 Ağustos 1999 gecesi Türkiye’nin batı tarafı, Kırklareli’nden Ankara’ya kadar çok ciddi bir şekilde sarsıldı. Büyük bir depremin yaşandığı hissedilmişti, ama depremin boyutları gün ışıyınca anlaşıldı.
Resmi raporlara göre, 17 bin 480 kişi hayatını kaybetti, 23 bin 781 kişi yaralandı, 505 kişi sakat kaldı. Depremde 285 bin 211 konut, 42 bin 902 işyeri hasar gördü. Resmi olmayan bilgilere göre ise yaklaşık 50 bin kişi hayatını kaybetti, ağır-hafif 100 bine yakın yaralı oldu. 133 bin 683 çöken bina ile yaklaşık 600 bin kişiyi evsiz kaldı. Yaklaşık 16 milyon insan, depremden değişik düzeylerde etkilendi.
7.5 BÜYÜKLÜĞÜNDEYDİ
İl Afet ve Acil Durum Müdürü Mehmet Buldan, 17 Ağustos depreminden büyük dersler çıkarıldığını, depreme karşı bilinçlenmenin gün geçtikçe arttığını kaydetti. Buldan, “Büyük bir bölümü deprem kuşağında olan ülkemizde ve ilimizde son yüzyılda büyük depremlerle karşı karşıya kalmamız bize depremle nasıl yaşamamız gerektiğini acıda olsa da öğretmeye başladı.
17 Ağustos 1999 depremi, 1999 Gölcük Depremi, İzmit Depremi, Marmara Depremi gibi adlandırdığımız,17 Ağustos 1999 sabahı, yerel saatle 03:02’de gerçekleşen, Kocaeli Gölcük merkezli deprem. 13 yıl önce Mw ölçeğine göre 7,5 büyüklüğünde gerçekleşmiş ve büyük çapta can ve mal kaybına neden olmuştu. Marmara Depremi ülkemizde depremlere bakış açımızın değişmesinde milat olmuştur. Marmara depremi kurumsal ve bireysel olarak artık depremlerin farkında olmamız gereken bir olgu olduğunu, depremle yaşama becerimizi geliştirmemiz gerektiğini artık bize öğretmeye başlamıştır. Marmara Depremi inşaat sektörü açısından da bir milat olmuştur. Deprem sonrasında estetik değerlerin yerini statik değerler almıştır. İnsanlar artık konut edinirken zeminin ve yapının sağlamlığı ile müteahhidin kimliğini sorgulamaya başlamıştır” dedi.
YASAL DÜZENLEMELER YAPILDI
Yapı Denetimi Sistemi ve Zorunlu Deprem Sigortası’nın bu depremden sonra gündeme geldiğini, bunun da önemli bir sonuç olduğuna dikkat çeken Buldan, “1999 senesinde Kocaeli ve Düzce’de meydana gelen depremlerden sonra, 587 sayılı Zorunlu Deprem Sigortası Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile zorunlu deprem sigortasını sunmak üzere Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) kurulmuştur. Bu KHK ile Türkiye’de ilk kez deprem zararlarının ekonomik maliyetlerinin karşılanmasında yalnızca kamu kaynaklarının kullanılması politikasından vazgeçilmiş ve belediye hudutları ve mücavir alanlar içerisindeki konut sahiplerinin deprem hasarlarına karşı evlerini sigorta ettirmeleri zorunluluğu getirilmiştir” diye konuştu.
YAPI DENETİMİNE ÖNEM VERİLİYOR
Buldan, depremlerle ilgili yasal düzenlemeleri de özetleyerek şöyle devam etti:
“Marmara depremlerinden sonra, yasal düzenlemelerin ivedilikle yürürlüğe konulması için Bakanlar Kuruluna verilen yetki kanunu sonrasında ilk kapsamlı düzenleme, 595 sayılı Yapı Denetimi Hakkında KHK’dir.13 Ağustos 2001 tarihinde de, Yapı Denetimi Uygulama Usul ve Esasları Yönetmeliği yürürlüğe girerek 19 ilde uygulama başlamıştır. Daha sonra Bakanlar Kurulu Kararıyla 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren 81 ilde uygulamaya geçilmiştir. 4708 sayılı Kanunun amacı, imar planına, fen, sanat ve sağlık kurallarına, standartlara uygun kaliteli yapı yapılması için proje ve yapı denetimini sağlamak ve yapı denetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Kanun ile yapının hem proje hem de uygulama denetimlerinin aynı kuruluş eliyle yürütülmesi sağlanmıştır.7269 sayılı yasa içinde de yapılan çok sayıda düzenlemeler ve yine bu yasa ve eki KHK’lere bağlı olarak çıkarılan yönetmelikler ile mevzuat geliştirilmeye çalışılmıştır. 3194 sayılı İmar Kanunu ve bu yasalarla birlikte 5302 sayılı İl Özel İdareleri Kanunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyeleri Kanunu ve 5393 Sayılı Belediyeler Kanunu’nda afet-deprem ve acil durumlar konularında hükümlere yer verilmiştir.”
RİSKLİ ALANLAR
BELİRLENECEK
Kentsel dönüşüm konusunda da adım atıldığına dikkat çeken Buldan, 16 Mayıs 2012’de yasalaşan Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile de riskli alanlar hakkında düzenleme yapıldığını söyledi. Buldan, “Yeni yasa değişiklikleri ile afetten önce afet risklerini azaltma açısından mühendislik hizmeti almamış çürük yapıların kentsel dönüşüm ile yenilenmesine geçilmeye başlaması Van depreminden sonrada görülmüştür ki artık deprem anında kurtarma çalışmaları, depremden sonra yeme içme barındırılma, sağlık hizmetleri, iyileştirme ve kalıcı konutların teslimi çok kısa sürede yerine getirilmeye başlamış olması Marmara depreminden ders çıkarıldığını göstermektedir” dedi.
Vatandaşların depreme hazırlık konusunda sorumluluk taşımaları gerektiğini vurgulayan Buldan, “Artık yapacağımızın binanın yer seçimini yapacağımız yeri ve dayanıklı hafif malzemelerin kullanılmasını ve depremi en az hasarla atlatmanın bilimsel yollarını eyleme geçirmeye başladık. ‘Deprem Allah’ın takdiridir’ diyerek işin kolayına artık kaçma düşüncesinden Allah’ın takdiri yerine gelecektir, ama kul da tedbirini almak zorunda bilincine geçmeye başladık” şeklinde konuştu.

Deprem Eylem Planı hazırlandı

İl Afet ve Acil Durum Müdürü Mehmet Buldan, Afyonkarahisar’ın depreme hazırlık noktasında önemli çalışmalar yürütüldüğünü vurguladı. Buldan, Deprem Stratejisi’nin hazır olduğunu bildirdi

İl Afet ve Acil Durum Müdürü Mehmet Buldan, Afyonkarahisar’ın deprem bölgesinde olduğunu belirterek, kentin depreme hazırlıklı olması bağlamında önemli çalışmalara imza atıldığını söyledi. İl merkezinde ve ilçelerde farkındalık oluşturmak için çeşitli eğitimlere katıldıklarını, aynı zamanda strateji de belirlediklerini kaydeden Buldan, “Afyonkarahisar Valiliği, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü öncülüğünde Afyon Kocatepe Üniversitesi başta olmak üzere Kamu Kurum ve Kuruluşları, Meslek Odalarının katkıları ile deprem konusunda uzmanlardan oluşturulan komisyonlar tarafından, Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı esas alınarak, Afyonkarahisar için, Afyonkarahisar Deprem Stratejisi ve Eylem Planı hazırlanmıştır. AF-DSEP çalışmalarında hedef, strateji ve eylemler Depremleri öğrenmek, Deprem güvenli yerleşme ve yapılaşma, Depremlerin etkileriyle baş edebilmek başlıkları ile üç ana eksen hazırlanmıştır” dedi.
KISA, ORTA VE UZUN VADELİ
Strateji’nin 3 ana eksen çerçevesinde hazırlandığına dikkat çeken Buldan, “AF-DSEP 2023; 3 ana eksen 6 hedef, 19 Strateji, 55 eylem içermektedir. AF-DSEP başta İl AFAD Müdürlüğümüz olmak üzere 6 sorumlu kuruluş tarafından hayata geçirilecektir. 2012-2013 yılları arasında (kısa vadeli) 17 eylem, 2012-2017 yılları arasında (orta vadeli) 24 eylem, 2012- 2023 yılları arasında (uzun vadeli) 14 eylem gerçekleştirilmesi beklenmektedir” diye konuştu.
ÜNİVERSİTE’NİN KATKISI BÜYÜK
Kurumlar ve meslek odalarından bu doğrultuda destek gördüklerini hatırlatan Buldan, şöyle devam etti: “Deprem Strateji ve Eylem Planımızın oluşturulması konusunda kurum ve kuruluşların teknik personeli ve meslek odalarımız ile birlikte en büyük katkıyı üniversitemizden gördük. Bu çalışmamızda değerli vakitlerini bize ayıran tüm komisyon üyelerine ve özellikle Doç.Dr. Ali Ergün’e ve ekibine teşekkür ediyorum. AF-DSEP planımızı baskısı yapılarak kurum ve kuruluşlara dağıtımına başlanmıştır.”
İLÇELERDE DE ÇALIŞMA YÜRÜTÜLDÜ
Afet durumları ile ilgili çalışmaların bunlarla sınırlı kalmadığının altını çizen Mehmet Buldan, “Afyonkarahisar İli sınırları içerisinde bulunan kamu ve özel kurum ve kuruluşların tüm güç ve kaynaklarını afetten önce planlayarak, afetin meydana gelmesi halinde kamu ve özel kurum kuruluş güçlerinin afet bölgesine en hızlı bir şekilde ulaşması ile afetzede vatandaşlara en etkin ilk ve acil yardım yapılmasını sağlamak için oluşturulan acil yardım teşkilatı Afetlere İlişkin Acil Yardım Teşkilatı ve Planlama Esaslarına Dair Yönetmelik hükümlerine göre hazırlanmıştır.
Afyonkarahisar ili Merkeze bağlı 46 belde ve köyde geçici iskan alanları belirleme ve güncelleme çalışmaları yapılmış olup, noktasal koordinatlar alansal koordinatlara dönüştürme çalışmaları Teknik Elemanlarımızca tamamlanmıştır. Söz konusu alansal koordinatlar Coğrafi Bilgi Sistemi haritalarına işlenmiştir İlçe Afet Acil Yardım Planları kapsamında: İscehisar, Çay, Dinar, Çobanlar, İhsaniye Sandıklı ilçelerinde afet durumlarında kullanılacak haritalar hazırlandı. Diğer ilçelerin Afet Acil Yardım Planlarının tamamlanma işlemleri devam etmektedir” dedi.

2012’de bir çok
faaliyete imza atıldı

İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, 2012’nin başından bu yana birçok faaliyete imza attı. Kurum, Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birliği olarak arama, kurtarma konularında ilimizde ve bölgemizde 54 olayda görev aldı. Temel Afet Bilinci Eğitimi kapsamında basın mensuplarına her ay ayrı ayrı olarak Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik ve Nükleer konularında eğitim verildi. 9 Ocak 2012 tarihinden itibaren il-ilçe merkezi ile köy ve kasabaları ilköğretim ve liselerden 144’ü okula deprem ve tahliye ile ilgili eğitim verildi. 11 kamu kurum ve kuruluşuna da afet ve sivil savunma konularında eğitimler verildi. 28 Şubat Sivil Savunma günü etkinlikleri çerçevesinde Çay ilçesinde Ahmet Özyurt İlköğretim Okulunun hazırladığı ve ilçe genelindeki diğer okulların da katılımlarıyla 28 Şubat Salı günü, önce deprem hakkında konferans verilmiş, ardından tahliye ve yangın tatbikatı yapıldı. 1–7 Mart Deprem haftası etkinlikleri çerçevesinde, 1 Mart 2012, Çarşamba günü Sultandağı ilçe protokolünün katılımı ile Yakasenek İlköğretim Okulunda eğitim verildi, ardından tatbikat yapıldı. 5 Mart Pazartesi günü Burdur TOKİ Yahya Kemal Beyatlı İlköğretim Okulunda Burdur İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünce planlanan deprem ve KBRN tatbikatına 5 araç ve 30 personel ile katılım sağlandı, senaryo gereği verilen görevler icra edildi. Son olarak bu kapsamda 8 Mart Perşembe günü Açık Cezaevi Müdürlüğünün talebi doğrultusunda 105 kişilik bir katılımcı gruba konferans verildi.

Van Depremi’nde başarılı görev

İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, 2011’in Ekim ayında Van’da meydana gelen depremden sonra bölgede görev aldı. İl Afet ve Acil Durum Müdürü Mehmet Buldan, 25 Ocak 2012 tarihinde beraberimde 5 kişilik ekiple Van iline görevlendirildi. 1121 konteynır kapasitesiyle Van’ın en büyük konteynır kenti olarak hizmet vermeye başlayan Hüsrevpaşa konteynır kentinin yönetimini 20 Şubat 2012 tarihine kadar yürütüldü, bu tarihten sonra görevi Eskişehir ekibine devrederek Afyonkarahisar’a dönüldü.

Üniversite öğrencileri, “deprem”in farkında

Afyon Kocatepe Üniversitesi Akademi Arama ve Kurtarma Kulübü,
depremle ilgili farkındalık oluşturmak için 5 yıldır çalışıyor

Afyon Kocatepe Üniversitesi Akademi Arama ve Kurtarma Kulübü depremlere karşı farkındalık oluşturmak ve afet anında müdahale edebilmek için 2007 yılından bu yana faaliyet yürütüyor. İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nden de destek alan Kulüp’ün öğrencilerinden Ayşe Türkmen, öğrendiklerini Van Depremi’nde uygulayarak hayatta kalmayı başardı. Kulüp’ün Akademik Danışmanı Araştırma Görevlisi Murad Tiryakioğlu, “Biz Türkiye’nin her yerine tohumlar ekiyoruz. O tohumlar da bildiklerini sevdiklerine, öğrencilerine aktarıyor. Kulüp’teki öğrencilerimizle bağımız hiç kopmuyor” dedi.

Dirençli ve güvenli bir kent için…

İl Afet ve Acil Durum Müdürü Mehmet Buldan, afetlerin topyekün hareketle üstesinden gelinebileceğine dikkat çekti. Buldan, “Afyonkarahisar’ı depreme dirençli, güvenli, hazırlıklı ve sürdürülebilir bir noktaya getirme hedefindeyiz. Ancak kökeni ne olursa olsun, afet zararlarının azaltılması, her şeyden önce, birey ve toplumun afet zararlarının azaltılması konusunda etkili ve sürekli eğitim faaliyetleri ile bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesinden geçtiğini unutmamak gerekir. Afet zararları yalnızca uzmanlar, bilim adamları ve araştırmacılar, kamu kurum ve kuruluşlarının bu konudaki çaba ve faaliyetleri ile azaltılamaz. Toplumun tümünün bu faaliyetlere katılması ve toplumda bir farkındalık verisk azaltma kültürü oluşturulması, en önce gelen bir faaliyet olmalıdır” ifadelerini kullandı.

Bakmadan Geçme