1600 Yılında Afyonkarahisar…
'Halkı gayet zekidir. Okumuşu ve düşünürü çoktur... Bu şehir münevver ve ruhani bir şehirdir. İnsan bu şehre girince, kalbi, gözü açılır, bağ ve bahçelerinde gamı dağılır, canına can gelir...' İşte bu sözler 1600'lü yılların Karahisar-ı Sahib'ini yanı Afyonkarahisar'ını anlatıyor. İşte 1600'lü yıllarda Afyonkarahisar nasıl bir şehirmiş gelin birlikte bakalım…
AFYONKARAHİSAR HALKININ YAŞAMI VE GELENEKLERİ
Evliya Çelebi, Afyonkarahisar halkının yaşam tarzını, geleneklerini ve karakteristik özelliklerini de detaylı bir şekilde anlatmıştır. Şehrin halkını misafirperver, çalışkan ve inançlı olarak tanımlayan Çelebi, özellikle bölge halkının misafirlerini ağırlamada gösterdiği özeni ve yemek kültürünü övgüyle dile getirir.
Halkın genellikle tarım ve hayvancılıkla uğraştığını belirten Çelebi, bölgede yetiştirilen mahsullerin zenginliğine de değinmiştir. Afyonkarahisar’ın üzüm bağları, haşhaş tarlaları ve tahıl üretimi sayesinde zengin bir tarım kültürüne sahip olduğunu aktarır. Ayrıca, halkın sıcak hamamları ve mesire alanlarında sık sık bir araya gelerek sosyalleştiğini de belirtmiştir.
“Şehirdeki halk, mertlik ve cömertlikleriyle bilinir. Misafirperverliğiyle övünen bir topluluktur.”