Temmuz tarihteki en vahim ihanet göstergesidir”
Vali Tutulmaz, Temmuz bu tarihte ve bu topraklarda yaşanan en vahim ihanet göstergesidir. Yani içimizden olan, bizim gibi olan, devletin yetkilerini kullanan, devletin silahını kullanan insanların yine bu millete silahlarını döndürmesi olayıdır. Bu tarihte çok az görülmüştür. Evet, bugüne kadar bu toprakların bir bedeli var, bu topraklarda yaşamanın sıkıntısı var bunu biliyoruz. Hepimizin ömrü [&hellip]
Vali Tutulmaz, “15 Temmuz bu tarihte ve bu topraklarda yaşanan en vahim ihanet göstergesidir. Yani içimizden olan, bizim gibi olan, devletin yetkilerini kullanan, devletin silahını kullanan insanların yine bu millete silahlarını döndürmesi olayıdır. Bu tarihte çok az görülmüştür. Evet, bugüne kadar bu toprakların bir bedeli var, bu topraklarda yaşamanın sıkıntısı var bunu biliyoruz. Hepimizin ömrü bu sıkıntıları yaşayarak geçti. Ancak 15 Temmuz’daki bunların çok dışında ve çok farklı boyutta olan bir ihanetti. Bunu hiçbir zaman unutmamamız lazım. Bunu unutmamanın yolu da aklımızı kimseye kiraya vermememizden geçiyor. Önümüze düşen şarlatanlara, biz böyleyiz, biz şöyleyiz diyenlere de kulak asmamamız gerekiyor, onlara da hadi oradan dememiz gerekiyor. İşte dün yine bir başka şarlatan kendisini hoca olarak ortaya çıkıyor. Aslında o kavrama da saygısızlık yapmayalım, hoca kavramıyla o kişiyi yan yana getirmememiz gerekiyor. Bu tür insanlara adı ne olursa olsun, yapısı ne olursa olsun uyanık olmamız lazım. Kim doğru yapıyor, kim yanlış yapıyor bunları görmemiz lazım. Yani bir insan 80 tane şirketi işletebilecek konuma nasıl gelebilir. Yani bunları iyi değerlendirmemiz, iyi irdelememiz gerekiyor, uyanık olmamız gerekiyor. Bu topraklarda yaşayabilmek ancak uyanık olmamızdan ve güçlü olmamızdan geçiyor. Devletimizin güçlü olması gerekiyor, milletimizin güçlü olması gerekiyor.” şeklinde konuştu.
“MİLLET OLARAK DUYARLI OLMAMIZ GEREKİYOR”
Vali Tutulmaz konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Yine işte Afrin’de olsun, Kuzey Irak’da olsun ya da ülkemizin değişik bölgelerinde olsun ne zaman terörle mücadelede başarılı sonuçlar elde etmeye başladık, güçlü olduğumuz zaman, silahlarımızı biz kendimiz yaptığımız zaman başarılı olmaya başladık. Onun için duyarlı olmamız gerekiyor millet olarak. Ancak kendi geleceğimizi kendimizin kurabileceğini bilmemiz gerekiyor, bunu hem bireysel olarak, hem de devletimiz olarak her zaman böyle bir sıkıntıyla karşı karşıya kalabiliriz. Bu toprakların böyle bir sıkıntısı var. Bu topraklar hala dışarıdan ve içeriden hainlerle mücadele arenası olarak devam ediyor. Bugüne kadar başta Cumhurbaşkanımız ve diğer üst yöneticilerimizin dirayetiyle bunların üstesinden geldik. İnşallah bir daha bu topluma ve bu millete Allah bu tür sıkıntılar yaşatmaz. Bilincimizi de hiçbir şekilde kaybetmeden devam ettirmemiz gerekir diye düşünüyorum. Bu duygu ve düşüncelerle gerek 15 Temmuz Şehitlerimize, gerek iç güvenlikte şehit olan diğer şehit kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, yakınlarına sabr-ı cemil niyaz ediyorum, gazilerimize de Allah acil şifalar versin diyorum. Onları rahmet ve şükranla anıyorum. Bu duygu ve düşüncelerle tesislerin hayırlı olmasını diliyorum.”