'12 Eylül Türkiye'yi 15 Temmuz'a götürdü'

Saadet Partisi Afyonkarahisar İl Başkanı Adnan Şenel düzenlediği haftalık basın toplantısında gündemi değerlendirdi. Sözlerine Hicri Yılbaşı’nın bütün İslam Âlemi’ne hayırlara vesile olmasını ile başlayan Şenel, “Müslümanlar yönünden hicri yılbaşı da hicri yılda önemlidir ibadetlerimizin büyük kısmı bu takvime göre düzenlenmiştir. Bunun yanında 11 Eylül’ün ayrı bir özelliği var o da ABD’de 11 Eylül’de ikiz kulelere yapılan saldırılarında yıl dönümü olmasıdır. İkiz kulelere yapılan saldırı ne yazık ki 2000’li yıllarda ABD’nin bütün İslam Âlemi’ni kana bulamasına vesile kılınmıştır. İkiz kulelere ve Pentagona yapılan saldırı hala açıklık kazanmamıştır. Sorulara cevap verilmemiştir.” dedi.
“DARBELER TÜRKİYE’NİN
 ÖNÜNÜ KESTİ”
12 Eylül darbesinin yıl dönümü nedeniyle de değerlendirmede bulunan Şenel, “12 Eylül antidemokratik darbesinin 38. Yılın Cenab-ı Allah bir daha bu millete 27 Mayıs’lar, 12 Eylül’ler, 28 Şubat’lar, 15 Temmuz’lar yaşatmasın.  Maalesef ülkemizde her 10-15 yılda bir demokratik hayatımız kesintiye uğratılmıştır.  Bu darbelerle, sadece demokrasinin değil Türkiye’nin önü kesilmiştir. Çalışanın emeği, fakir fukaranın ekmeği çalınmıştır. Bir milletin umudu, geleceğe ilişkin hayalleri yok edilmiş, dumura uğratılmıştır.” ifadelerini kullandı.
“15 TEMMUZ’DAN
SONRAKİ SÜREÇTE DE AYNI YANLIŞA DÜŞÜLMESİN”
12 Eylül’de yapılan yanlışların Türkiye’yi 15 Temmuz’a götürdüğünü dile getiren Başkan Şenel, “Aslında 12 Eylül arkasından gelen 28 Şubat bizi 15 Temmuz’a götürdü. Darbeleri önlemenin yolu, darbelerden ders çıkarmaktır. Yapılan hatalara tekrar düşmemektir.  Maalesef 12 Eylül’den sonra yapılan yanlışlar, Türkiye’yi 28 Şubat’a, 28 Şubat’ta yapılan yanlışlarda 15 Temmuz’a götürdü. Tıpkı 12 Eylül’deki gibi 28 Şubat’ta da on binlerce insan irtica bahanesiyle fişlendi. Binlercesi işten atıldı, ihraç edildi. Gece yarıları evleri basıldı. Demokrasi, hukuk, adalet, insan hakları rafa kaldırıldı. Biz istiyoruz ki; 15 Temmuz’dan sonraki süreçte de aynı yanlışa düşülmesin. Elbette her türlü terör örgütünün üzerine gidilsin. Elbette Devlete sızmış her türlü illegal yapı dağıtılsın. Ama masumlar değil, gerçek suçlular cezalandırılsın. Keyfiyet değil adalet esas alınsın. Kurunun yanında yaşta yanar mantığı ile hareket edilmemelidir. Bir masum insanın katli bütün insanlığın katli gibidir. O zulmü haksız yere çeken mazlumun ahı karşılık bulur muhakkak. şeklinde konuştu.
“MÜZELERDEKİ TARİHİ
ESERLERDE Mİ DOLARA ENDEKSLİ!”
“Ekonomik kriz ülkemizin bir numaralı gündemi olmaya devam ediyor.” diyen Şenel, “Artık zamlar hayatımızın bir parçası oldu her sabah yeni bir zamla uyanır olduk. Bir kutu küçük salça 4 liradan 8 liralara çıktı. Bir top A4 kağıt 6 liradan 22 liralara çıktı. Tuvalet kağıdı dahi 60 liralık rakamları gördü. İç üretim zayıfladığı için ithalat bağımlılığı sebebiyle bir takım zamları anlarız. Fakat ne yazık ki fırsatçılıkta bu dönemde tekrar hortladı.  Mesela bu hafta müze ve ören yerlerine yüzde 50 zam yapıldı. Şimdi bu zam mı yapanlara sormak istiyorum tarihi yerlerde sergilenen birkaç bin yıllık taşlardamı dolara endeksli? Kanaatimizce iktidar, fırsatçılığı sadece marketlerde değil kendi icraatlarında da aramalı!” dedi.
 “MAKAM ARACINA
3 YILDA 7 MİLYAR LİRA “
Haftalardır israf ekonomisinin son bulmasını dile getirdiklerini belirten Şenel sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Nihayet bu hafta, Hazine ve Maliye Bakanı sayın Berat Albayrak’ın kamuya ait taşıtların envanterini istediği ve kamu araçlarında tasarruf planlamasına gitmeyi planladığı ortaya çıktı. Bunu doğru ve sevindirici bir adım olarak görüyor, sonuna kadar destekliyoruz.  Çünkü makam aracı gerçekten konusunda korkunç bir israf söz konusu; 2015-2016-2017, yani son 3 yılda kamuya araç satın alımına harcanan para; tam 4.9 milyar lira. Aynı dönemde araç kiralamaya harcanan miktar ise 1,5 milyar liradan fazla.  Toplamda 6.5 milyar lirayı buluyor. Buna 2018 yılının ilk yarısını da kattığımızda bu rakam 7 milyar liraya ulaşıyor.  Daha iki ay önce Çin’den 3.6 milyar dolar kredi bulduğumuzda nasıl bayram ettiğimiz hatırlanacak olursa bu rakamın vehameti daha iyi anlaşılacaktır. İşte bizim israf dediğimiz tam da budur. Atalarımız güzel demiş; ben yumuşatarak söyleyeceğim, Ekmeğimiz yok yemeye, limuzinle gidiyoruz gezmeye.”
 “TAHRAN ZİRVESİNDE ÇÖZÜME DAİR BİR KARAR ÇIKMADI”
Tahran Zirvesi ve İdlib konularında da değerlendirmede bulunan Şenel, “Ne yazık ki İdlib süreci tam bir Arap saçına dönmüş durumda. Büyük umutlar taşıdığımız Tahran Zirvesinden ne yazık ki çözüme dair bir karar çıkmadı.” dedi.