yıllık senaryonun son adımı”
AKÜ Ahmet Necdet Sezer (ANS) Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen basın açıklamasına öğrenci kulüp ve toplulukları da destek verdi.Grup adına basın açıklamasını AKÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Okan Özdemir yaptı. Kutsal ve kadim kent Kudüs'ün Osmanlı hakimiyetinin son bulduğu 9 Aralık 1917'den itibaren rahat yüzü görmediğini söyleyen Özdemir, ABD Başkanı Donald Trump tarafından Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak tanınması ve [&hellip]
AKÜ Ahmet Necdet Sezer (ANS) Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen basın açıklamasına öğrenci kulüp ve toplulukları da destek verdi.
Grup adına basın açıklamasını AKÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Okan Özdemir yaptı. Kutsal ve kadim kent Kudüs’ün Osmanlı hakimiyetinin son bulduğu 9 Aralık 1917’den itibaren rahat yüzü görmediğini söyleyen Özdemir, ABD Başkanı Donald Trump tarafından Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak tanınması ve elçiliklerini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma kararının verilmesinin apaçık bir provokasyon olduğunu ve 100 yıllık senaryonun son adımı olduğunu kaydetti.
Birleşmiş Milletler kararlarını hiçe sayan ve tek taraflı olarak alınan bu kararın, barış çabalarının baltalanmasına ve Kudüs başta olmak üzere bölgenin şiddet, kaos ve istikrarsızlığa sürüklenmesine neden olacağını ifade eden Özdemir, açıklamasına şöyle devam etti:
“Kutsallığı 3 semavi din için de geçerli olan kadim kent Kudüs ile ilgili alınan bu karar, sadece Müslüman coğrafyasında değil sağlıklı düşünen her inanç ve ırktan insanoğlunun tepkisine yol açmıştır. Doğu Kudüs’ü 5 Haziran 1967’de işgal eden İsrail, 1980’de tek taraflı olarak kentin doğusunu ve batısını “birleşik başkenti” ilan etmiş ancak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BGMK), 1980’de kabul ettiği 478 sayılı kararla, İsrail’in ilhak ve başkent ilanını geçersiz saymıştır. BMGK kararı çerçevesinde, ABD dahil uluslararası toplum, Doğu Kudüs’ün işgal altında olduğunu kabul ettiği bir ortamda; uluslararası hukuku hiçe sayan, tarihi süreçte alınmış BM kararlarını ve ülkelerin hassasiyetlerini hiçe sayan, bölgedeki çatışmaları körükleyen, İsrail işgalini ve zulmünü meşrulaştırma anlamına gelen bu girişim, kabul edilebilir bir durum değildir. AKÜ öğrencileri olarak; tarihi ve siyasi bu yanlışlığa dikkatleri çekerek, dünya liderlerine barıştan, vicdandan ve adaletten yana tavır ortaya koymaları yönünde çağrıda bulunuyoruz. Ulusal ve uluslararası tüm platformları, Müslümanların ilk kıblesi ve ‘Barış Şehri’ Kudüs’ün tarihi ve kutsal özelliğine zarar verecek karar ve davranışlara karşı tavır almaya davet ediyoruz. AKÜ Öğrencileri olarak İsrail ve destekçisi ABD’nin Harem-i Şerif’in kutsiyetine saygı göstermesinin insani ve hukuki bir yükümlülük olduğunu ilan ediyoruz.”